1956 yılında Burgazada’da hayat, saatin tiktaklarına göre değil, vapur düdüklerine ve güneşin hareketlerine göre akardı. Balıkçıların ağlarını toplamasıyla başlayan gün, iskeledeki telaşla devam eder, ikindi çayları ve akşam sefalarıyla son bulurdu. İşte videodaki gerçek karakterlerin izinde, adım adım eski bir ada gününün ritmi.
🕰️ 05:30 – 07:00 | “Vira Bismillah” ve İyot Kokusu
Günün en bereketli saatleri. Ada henüz uykudayken hareketlilik kıyıda başlardı.
Balıkçılar İş Başında: Videoda gördüğümüz Apostol ve Rıza, Kalpazankaya açıklarında ağlarını çoktan denize bırakmış olurdu. Lüferin, istavritin en bol olduğu saatler.
Fırından Taze Ekmek: Çarşıdaki taş fırından yayılan sıcak ekmek ve simit kokusu, denizden gelen iyot kokusuna karışırdı.
Sessiz Sokaklar: Henüz fayton sesleri başlamamış, sadece martı çığlıkları duyuluyor.
🕰️ 08:00 – 10:00 | İlk Vapur ve İskele Telaşı
Adanın İstanbul ile bağı kuruluyor.
Şehir Hatları Vapuru: Yanaşan vapurun o kalın düdüğü, adeta adanın uyanış alarmıdır. Gazete dağıtıcıları, günlük erzaklar ve işe gidenler iskelede buluşur.
Sabah Kahvesi:Kunduracı Mehmet ve Elektrikçi Hakkı, dükkanlarını açmadan önce çınar altındaki kahvede, demli çay eşliğinde sabah sohbetlerini yaparlar.
🕰️ 12:00 – 14:00 | Öğle Sıcagı ve Esnaf Sohbetleri
Güneşin tepeye çıktığı, hayatın biraz yavaşladığı anlar.
Siesta Zamanı: Sıcak bastırınca kepenkler yarıya iner. Esnaf kapı önüne iskemlesini atar.
Çocukların Neşesi:İro, Ahmedaki ve Çuli Kifidis gibiler için günün en güzel saati. Altı numara plajından veya kayalıklardan denize atlayan çocukların kahkahaları çarşıya kadar ulaşır.
Dönemin Ruhu:“O yıllarda öğle yemeği sadece karın doyurmak değil, bir mola kültürüdür. Zeytinyağlı dolmalar, lakerdalar hazırlanır, komşu komşuya tabak uzatırdı.”
🕰️ 16:00 – 18:30 | “Piyasa” Vakti ve Çay Saatleri
Adanın en şık, en zarif olduğu zaman dilimi.
Şıklık Yarışı: Hanımlar en güzel elbiselerini, beyler ütülü gömleklerini giyer. Videodaki Tatiana ve ailesi gibi şık giyimli ada sakinleri, sahil yolunda “piyasa” adı verilen akşamüstü yürüyüşüne çıkarlar.
İkindi Çayı: Köşklerin bahçelerinde veya pastanelerde çay saatleri başlar. Yanında mutlaka Paskalya çöreği veya acıbadem kurabiyesi ikram edilir.
🕰️ 20:00 – 23:00 | Mehtap, Balık ve Dostluk
Gün batarken ada bambaşka bir kimliğe bürünür.
Çilingir Sofraları: Balıkçıların o gün tuttuğu taze balıklar, sahil lokantalarındaki masaları süsler.
Müzik ve Muhabbet: Bir yandan Müzeyyen Senar şarkıları mırıldanılır, bir yandan Orhan Özalp o günkü av hikayelerini ballandıra ballandıra anlatır.
Yakamoz: İstanbul’un ışıkları uzaktan göz kırparken, denize vuran ay ışığı (yakamoz) izlenir.
Türkiye’de milyonlarca vatandaşı ilgilendiren “İmar Barışı” düzenlemesinde kafalardaki karışıklık devam ediyor. Özellikle sit alanı, kıyı, orman ve mera gibi özel kanunlarla korunan bölgelerdeki yapılar için alınan Yapı Kayıt Belgelerinin geçerliliği tartışma konusu olmaya devam ediyor. İdareler ve mahkemeler bu belgeleri geçersiz sayarak yıkım kararı alabilirken, hukukçular yasal boşluklara ve mülkiyet...
“Bir Film Şeridinde Saklı Kalanlar” Elimize ulaşan bir video kaydı, bizi sadece 69 yıl öncesine götürmekle kalmadı; aynı zamanda kaybettiğimiz değerleri, komşuluğu ve İstanbul’un o naif yüzünü hatırlattı. Bu almanak, 1956 yılında Burgazada kıyılarında ağ çeken Apostol’dan, çarşıda çekiç sallayan Mehmet’e; Paskalya çöreğini paylaşan Madam İro’dan, bayramlaşan Rıza Efendi’ye kadar,...
İstanbul, hafta sonu bahar havasına veda ediyor. AKOM’dan yapılan son dakika uyarısına göre; Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava dalgası ve Akdeniz kökenli yağışlı sistem kenti etkisi altına alacak. Sıcaklıkların bir gecede 10 dereceye kadar düşmesi ve pazar günü fırtınayla karışık sağanağın hayatı olumsuz etkilemesi bekleniyor. Bahar Havası Yerini Soğuğa Bırakıyor...
1950’lerin ortasında Burgazada’da bir akşam yemeği, denizin bereketi ve çok kültürlü mutfağın zenginliği demekti. Torik lakerdasından uskumru çirozuna, topik mezesinden kömür ateşinde lüfere uzanan bu menü; Barba’nın meyhanesinde veya bir balıkçı sandalının kenarında kurulan o samimi sofraların lezzet haritasıdır. 🍽️ Başlangıçlar: Soğuk Mezeler ve “Altlık” O yıllarda sofra aceleye gelmezdi....
1956 yazı… Burgazada İskelesi’nde sabahın ilk ışıklarıyla başlayan hayat, sadece balıkçıların “vira bismillah” sesleriyle değil, Rum, Ermeni ve Türk komşuların “Kalimera” ve “Günaydın”laşmalarıyla şenleniyor. Videodaki gerçek karakterlerden (Balıkçı Apostol, Kunduracı Mehmet, İro ve diğerleri) ilhamla kurguladığımız bu hikaye, adanın kaybolmaya yüz tutmuş o eski, naif ve birleştirici ruhuna bir saygı...
İstanbul’un incisi Prens Adaları’ndan Burgazada’nın 1956 yılına ait siyah beyaz görüntüleri, izleyenleri duygusal bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Bereketli balık ağlarından adanın gülen yüzlerine, Kunduracı Mehmet’ten Balıkçı Apostol’a kadar uzanan bu arşiv, adanın “bir zamanlar” nasıl yaşayan, üreten ve eğlenen bir topluluk olduğunu gözler önüne seriyor. İşte 69 yıl öncesinin Burgazada’sından...