İstanbul – 14 Ağustos 2025 – Adalar Belediyesi’nin Büyükada’daki Aya Nikola Halk Plajı, son dönemde gündeme gelen ciddi iddialarla sarsılıyor. İddialara göre, plajda cankurtaran bulunmuyor, hijyen belgesi yok ve alanın daha önceki yıllarda moloz döküm sahası olarak kullanıldığı belirtiliyor. Bu durum, geçmişte yaşanan ölümlü boğulma vakalarını ve belediyeye açılan tazminat davalarını yeniden akıllara getiriyor. Yerel kaynaklar ve şikayet platformları, plajın “kapatılması gereken bir yer” olarak nitelendirildiğini vurguluyor.
Plajın hijyen koşulları konusunda ciddi soru işaretleri bulunuyor. İddialara göre, alanda ilaçlama yapılmıyor ve hijyen belgesi bulunmuyor. Daha da vahimi, plajın hemen üst tarafının bir zamanlar zehirle itlaf edilmiş atların gömüldüğü bir mezarlık olduğu ve bu bölgeden alınan toprağın plaja taşındığı öne sürülüyor. Striknin gibi zehirli maddelerin toprağa karıştığı iddiaları, ziyaretçilerin sağlığını tehdit ediyor. Yerel medya raporlarında, plajın moloz yığınları ve kimyasal atıklarla dolu bir geçmişe sahip olduğu belirtiliyor; bu durum, hem fiziki hem de kimyasal tehlike yaratıyor.
Geçmiş yıllarda plajın fahiş fiyatlarla kiralandığı ve bu nedenle kamu zararlarının oluştuğu da iddialar arasında. Ancak asıl dikkat çeken, cankurtaran eksikliği nedeniyle yaşanan trajediler. 2016 yılına dayanan raporlara göre, belediyenin işlettiği plajlarda 15 gün arayla iki genç boğularak hayatını kaybetti. Bu olaylar, “belediye hizmet kusuru” olarak nitelendirildi ve ölen gençlerin aileleri tarafından Adalar Belediyesi’ne tazminat ve ceza davaları açıldı. Aileler davaları kazandı, belediye yöneticileri ceza aldı.
Sorularımızın cevabı Adalar Belediyesi Meclis Üyesi Tanay Garip’den geldi. Garip plajda iki adet sertifikalı cankuran olduğunu ve hijyen belgelerinin bulunduğunu belirtti. Sayın Tanay Garip’e duyarlılığı nedeniyle teşekkür ediyoruz.