Adalar’da Akülü Araç ve Elektrikli Bisiklet Kullanımına İlişkin UKOME Kararlarının Hukuki Değerlendirmesi
1. Giriş
Raporun Amacı: Bu rapor, İstanbul Adalar ilçesinde akülü araç (bataryalı araçlar) ve elektrikli bisiklet kullanımına ilişkin Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından alınan kararların ve bu kararlar uyarınca getirilen şartların hukuka uygunluğunu değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Kullanıcının “Adalar’da UKOME kararı gereği akülü araç ve elektrikli bisiklet kullanmak bazı şartları gerektiriyor. Bu uygulama yasal mı?” sorusuna kapsamlı bir yanıt sunulması hedeflenmektedir.
Meselenin Bağlamı: Adalar, doğal, kültürel ve kentsel sit alanı olması nedeniyle özel bir statüye sahiptir. Bu durum, Adalar’ın özgün karakterinin korunması ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla, özellikle ulaşım alanında özel düzenleyici tedbirler alınmasını sıkça gündeme getirmektedir. Söz konusu düzenlemeler, zaman zaman kamuoyunda ve hukuki platformlarda tartışmalara neden olmaktadır. Bu düzenlemelerin ardındaki niyet (Adalar’ı korumak, güvenliği sağlamak) ile etkilenenler tarafından algılanan meşruiyet veya uygulanabilirlik arasında bir uyumsuzluk olabileceği gözlemlenmektedir. Bu tür durumlar, idare hukuku uyuşmazlıklarının temelini oluşturabilmektedir. Kullanıcının sorusu, sadece kuralların ne olduğunu değil, aynı zamanda bu kuralların “yasal” olup olmadığını sorgulaması, otoriteye bir meydan okuma veya bir mağduriyet hissi anlamına gelebilir. Kamuoyundaki protestolar ve hukuki süreçler bu altta yatan gerilimi doğrulamaktadır. Bu rapor, yalnızca hukuki durumu belirtmekle kalmayıp, aynı zamanda kullanıcının endişesinin ardındaki “nedenleri” – kuralların etkisi ve algılanan adalet/yasallığı – ele almayı amaçlamaktadır.
Raporun Yol Haritası: Rapor, öncelikle UKOME’nin yasal dayanağını ve yetkilerini inceleyecek, ardından Adalar’daki elektrikli araç ve bisiklet kullanımına ilişkin spesifik düzenlemeleri detaylandıracaktır. Bu düzenlemelerin hukuki denetimi, özellikle yargı kararları ışığında ele alınacak ve son olarak mevcut uygulamanın yasallığı hakkında uzman bir hukuki görüş sunulacaktır.
2. Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME): Yasal Yetki ve Otorite
2.1. UKOME’nin Kuruluşu ve Yasal Dayanağı:
UKOME, “Ulaşım Koordinasyon Merkezi”nin kısaltması olup, büyükşehir belediyelerinde ulaşımın koordinasyonundan sorumlu temel organdır.
UKOME’nin yasal temeli başlıca şu kanunlara dayanmaktadır:
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu: Bu kanun, büyükşehir belediyelerine UKOME kurma yetkisi vermekte ve UKOME’ye ulaşım planlaması ve düzenlemesi konusunda önemli yetkiler tanımaktadır. Bu kanun uyarınca alınan UKOME kararları, büyükşehir sınırları içindeki belediyeler, kamu kurumları ve özel kuruluşlar için bağlayıcı olabilmektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu: Bu kanun da trafik düzenlemesi için bir çerçeve sunmakta olup, UKOME kararlarının bu kanunla uyumlu olması gerekmektedir.
UKOME kararlarının bu iki temel kanuna dayandığı açıkça belirtilmiştir. 5216 sayılı Kanun kapsamında UKOME’nin ticari ve motorsuz araçları düzenleme, güzergah belirleme ve sayılarını tespit etme gibi yetkileri bulunmaktadır.
2.2. UKOME’nin Görev ve Yetkileri:
UKOME’nin geniş bir görev alanı bulunmaktadır: kent içi trafiğin düzenlenmesi, toplu taşıma hizmetlerinin planlanması, güzergahların, ücretlerin ve taşıt sayılarının (taksi, minibüs vb.) belirlenmesi, otopark alanlarının yönetimi ve trafik güvenliği önlemlerinin uygulanması bu görevler arasındadır.
Özellikle “motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları” ile bu taşıtların teknik özelliklerini belirleme yetkisi , elektrikli bisikletler ve bazı “akülü araç” kategorileri için doğrudan relevanttır.
UKOME’nin fonksiyonlarına dair genel bir bakış ‘da sunulmaktadır. Denizli UKOME yönetmeliğinden alınan (ancak 5216 sayılı Kanun kapsamındaki genel yetkileri yansıtan) özellikle (ç) bendi ile yolcu ve yük taşıtlarının, motorsuz olanlar da dahil olmak üzere, düzenlenmesi açısından önemlidir.
2.3. UKOME Kararlarının Usul Çerçevesi:
Karar alma süreci: Genellikle çeşitli kurumları (İBB, merkezi idare, meslek kuruluşları) temsil eden üyelerin oy çokluğu ile gerçekleşir.
Hayatî Usul Adımı: Belediye Başkanının Onayı: UKOME kararlarının yürürlüğe girmesi ve hukuken bağlayıcı idari işlem niteliği kazanması için Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanması gerektiği açıkça vurgulanmalıdır.
UKOME’nin yapısında 2020 yılında yapılan ve merkezi idare temsilini artıran değişiklik, karar alma dinamiklerini potansiyel olarak etkilemiştir.
‘de “UKOME kararı, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer” hükmü alıntılanmıştır. UKOME’nin oluşumu ve oylama usulleri ve ‘te tartışılmaktadır.
Belediye başkanının onayı şartı, yalnızca bir formalite olmayıp, bir UKOME kararının hukuki geçerlilik kazanması için esaslı bir adımdır. Mahkeme kararında da vurgulandığı üzere , bu onayın yokluğu kararı etkisiz kılar. 5216 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler UKOME’yi kurar. UKOME müzakere eder ve oy kullanır. Ancak, nihai yürütme onayı Belediye Başkanı’ndan gelir. Bu onay olmadan, karar bir taslak niteliğindedir, uygulanabilir bir kural değildir. Bu usuli gereklilik, belediye yönetişim yapısı içinde bir denge ve denetleme mekanizması işlevi görür. Dolayısıyla, Adalar’daki elektrikli araçlarla ilgili olup da bu onayı taşımayan herhangi bir UKOME kararı, temelden sorgulanabilir ve hukuken bağlayıcı bir idari işlem olarak var olmamış sayılır. Bu durum, böyle kararlara dayanılarak yapılan yaptırımlar açısından derin sonuçlar doğurur. UKOME’nin yapısındaki değişiklik (merkezi hükümet tarafından atananlara daha fazla ağırlık verilmesi), İBB Belediye Başkanı’nın (farklı bir siyasi çizgiden) nihai onay yetkisini elinde tutmasıyla birleştiğinde, potansiyel bir sürtüşme ortamı yaratmaktadır. Bu durum, bazı durumlarda UKOME kararlarının gecikmesine veya onaylanmamasına yol açarak ulaşım politikalarının uygulanmasını etkileyebilir. 2020/1-5 sayılı kararın onaylanmamasının nedeni açıkça bu olmasa da, UKOME’nin işlevselliği analiz edilirken dikkate alınması gereken sistemik bir husustur. Yasal çerçevenin kendisi, siyasi veya idari anlaşmazlıkların ulaşım politikalarını durdurabileceği veya değiştirebileceği bir nokta içermektedir ve bu da doğrudan vatandaşları ve işletmeleri etkilemektedir.
3. Adalar’da Elektrikli Araç ve Bisiklet Kullanımını Düzenleyen UKOME Kararları
3.1. Temel UKOME Kararları ve Yönergelerine Genel Bakış:
Adalar’daki elektrikli araçlar ve bisikletlerle ilgili temel UKOME kararları/yönergeleri şunlardır:
06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı karar: Adalar’daki tüm yolların yaya yolu olarak ilan edilmesi ve fosil yakıtlı araçların kademeli olarak kaldırılmasını amaçlamıştır. Bu karar, mahkeme tarafından belediye başkanı onayı eksikliği tespit edilen karardır.
20.08.2020 tarih ve 2020/4-9 sayılı karar: Bireysel akülü araçları düzenlemiş ve sağlık raporu olanlar dışında (tarih metinde hatalı görünmektedir, muhtemelen 30.06.2021 veya sonrası ya da aşamalı bir plana atıfta bulunmaktadır) 30.06.2020’ye kadar tamamen kaldırılmasını öngörmüştür.
03.06.2021 tarihli 2021/4-4 sayılı karar (veya buna dayanan Yönerge): Bu, detaylı şartlar belirleyen ve uygun olmayan araçların toplanmasına yol açan önemli bir yönerge gibi görünmektedir. Bu yönerge, yaptırım eylemlerinde sıkça atıfta bulunulan bir belgedir.
“Adalar İlçesi Ulaşım ve Lojistik Yönergesi”: ve ‘de atıfta bulunulan (bir versiyonda 19.08.2024 tarihli, muhtemelen gelecekteki/taslak bir tarih veya yazım hatası, ancak içerik diğer yönergelerle, örneğin 2024/5-EK.1 ile eşleşmektedir). Bu yönerge “Bireysel Elektrikli Araç” ve “Kullanım İzin Belgesi”ni tanımlamaktadır.
2024/5-EK.1 sayılı UKOME kararı/yönergesi: Adalar Belediyesi duyurularında izin koşulları ve uygulama son tarihleriyle ilgili olarak belirtilmiştir.
Bu kararların detayları için kaynaklarına başvurulabilir.
Aşağıdaki tablo, Adalar’da elektrikli araç kullanımına ilişkin temel UKOME kararlarını ve yönergelerini özetlemektedir. Bu tablo, farklı kararlar hakkındaki dağınık bilgileri tek bir erişilebilir formatta birleştirmekte, düzenlemelerin zaman içindeki gelişimini dolaylı olarak gösterebilmekte ve özellikle 2020/1-5 sayılı kararın sorunlu hukuki statüsünü vurgulamaktadır.
Tablo 1: Adalar’da Elektrikli Araç Kullanımına İlişkin Temel UKOME Kararları ve Yönergeleri
Karar/Yönerge Referansı (Tarih & No)
Temel Hükümler/Koşullar
Belirtilen Amaç
Hukuki Durum/Notlar
06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı karar
Adalar’daki tüm yolların yaya yolu ilan edilmesi, fosil yakıtlı araçların kaldırılması.
Adalar’ın yayalaştırılması, fosil yakıtlardan arındırılması.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi E:2021/1209, K:2022/25 sayılı kararı ile Belediye Başkanı onayı olmadığı için yürürlüğe girmediği tespit edilmiştir.
20.08.2020 tarih ve 2020/4-9 sayılı karar
Bireysel akülü araçların düzenlenmesi, sağlık raporu olanlar dışında kademeli olarak kaldırılması.
Bireysel akülü araç kullanımının kontrol altına alınması.
Belediye Başkanı onayı durumu belirtilmemiştir.
03.06.2021 tarihli 2021/4-4 sayılı karar (veya ilgili Yönerge)
İkamet, yaş (66+), sürücü belgesi, araç tescili, hız sınırı (20 km/s), sepet ölçüleri, izin belgesi zorunluluğu gibi detaylı şartlar; uygun olmayan araçların toplanması.
Adalar’ın doğal ve kültürel dokusunun korunması, ulaşımın düzenlenmesi, kamu güvenliği.
Adalar Belediyesi tarafından mevcut yaptırımların dayanağı olarak sıkça atıfta bulunulmaktadır. Belediye Başkanı onayı durumu belirtilmemiştir.
Adalar İlçesi Ulaşım ve Lojistik Yönergesi (örn. 2024/5-EK.1 ile anılan)
“Bireysel Elektrikli Araç” tanımı (moped sınıfı, 45 km/s hıza kadar, 350 kg, 4kW), “Kullanım İzin Belgesi” şartları, Adalar Belediyesi’nce düzenlenmesi, 1 yıl geçerlilik. Engelliler için istisnalar.
Adalar ilçe sınırları içinde motorsuz/elektrikli taşıt kullanımını düzenlemek, sürdürülebilir çözümler sunmak.
Güncel uygulamaların temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır. Referans verilen 2024/5-EK.1 kararının Belediye Başkanı onayı durumu belirtilmemiştir.
3.2. Uygulanan Koşulların Detaylı İncelenmesi:
İkametgah: Adalar’da daimi ikamet şartı (İkincil adresler kabul edilmemektedir).
Yaş Sınırlaması: Bireysel elektrikli araç kullanımı için genellikle 66 yaş ve üzeri olma şartı.
Sürücü Belgesi: “Uygun Sürücü Belgesi”ne sahip olma zorunluluğu.
Araç Tescili ve Teknik Özellikler:
Araçların tescilli olması gerekmektedir.
Hız sınırı: Genellikle 20 km/s olup, ihlali durumunda izin iptaline yol açabilmektedir. Bazı tanımlarda “Bireysel Elektrikli Araç” (moped sınıfı) için azami 45 km/s hızdan bahsedilmesi , potansiyel bir belirsizlik veya farklı kategorilerin varlığına işaret etmektedir.
Boyut/Ağırlık: Üç tekerlekli mopedler için azami net ağırlık 350 kg (bataryalar hariç), azami güç 4 kW. Sepet boyutları: 35x50x35 cm.
Batarya muhafazası: Dış müdahalelere karşı korunaklı olmalıdır.
“Bireysel Elektrikli Araç Kullanım İzin Belgesi”:
Adalar Belediyesi tarafından düzenlenir.
1 yıl geçerlidir, her yıl Ocak ayında yenilenir.
Kişiye ve/veya araca (plaka) özeldir; devredilemez.
Belgesiz kullanım yasaktır.
Polisten alınan başvuru alındı belgesi, izin belgesi yerine geçmez.
Yasaklar:
Yayalaştırılmış alanlarda kullanım.
Araçların amacı dışında kullanılması (örn. izinsiz taşımacılık/taksicilik).
Elektrikli bisiklet ve skuter kiralanması tamamen yasaktır.
Ehliyetsiz kişiler veya 18 yaş altındakiler tarafından kullanım (Belediye Başkanı Akpolat tarafından çözümlenmekte olan bir sorun olarak belirtilmiştir).
Muafiyetler/Özel Durumlar:
Dezavantajlı (engelli) kişilere belirli şartlar altında izin verilebilir.
Kamu hizmet araçları ve yük taşımacılığı için ayrı kurallar bulunmaktadır, buna belirli tarihlere kadar elektrikliye dönüştürülmeleri de dahildir.
Aşağıdaki tablo, Adalar’da “Bireysel Elektrikli Araç Kullanım İzin Belgesi” için (2021/4-4 ve 2024/5-EK.1 gibi en güncel/uygulanan yönergelere dayanarak) özetlenmiş koşulları sunmaktadır. Bu tablo, kullanıcının “şartlar nelerdir?” sorusunun pratik yönünü ele almakta, bireylerin neye uyması gerektiğine dair net, maddelenmiş bir liste sunmakta ve tüm koşulları bir arada göstererek düzenlemelerin kısıtlayıcı doğasını görsel olarak vurgulamaktadır.
Tablo 2: Adalar’da “Bireysel Elektrikli Araç Kullanım İzin Belgesi” Koşulları Özeti
Koşul Kategorisi
Özel Gereklilik
İlgili Kaynak(lar)
İkametgah
Adalar ilçesinde daimi ikamet (İkincil adres kabul edilmez)
Yaş
Genellikle 66 yaşından gün almış olmak
Sürücü Belgesi
Uygun Sürücü Belgesine sahip olmak
Araç Teknik Özellikleri
Tescilli araç; Hız sınırı genelde 20 km/s (ihlali izni iptal edebilir); Sepet boyutları 35x50x35 cm’yi geçmemeli; Akü/batarya korunaklı olmalı. “Bireysel Elektrikli Araç” (moped sınıfı) için azami hız 45 km/s, güç 4kW, ağırlık 350kg.
İzin Belgesi Geçerliliği
1 (bir) yıl süreyle geçerli, her yıl Ocak ayında yenilenir.
İzin Veren Makam
Adalar İlçe Belediyesi
Temel Yasaklar
Yayalaştırılmış alanlarda kullanım; Amaç dışı taşımacılık; Belgesiz kullanım; Kiralama (bisiklet/skuter için)
İzin Belgesinin Niteliği
Belge üzerinde yazan kişi ve/veya plaka dışında kullanımı durumunda geçersizdir.
3.3. Düzenlemelerin Belirtilen Amaçları:
Adalar’ın eşsiz statüsünün korunması: Doğal, kültürel ve kentsel sit alanı.
Sürdürülebilir ulaşım ve lojistik çözümleri sunmak.
Kamu güvenliğini sağlamak, kazaları azaltmak, yaya konforunu temin etmek.
İzinsiz taksicilik, park sorunları ve reşit olmayanların kullanımı gibi sorunları gidermek.
Bu amaçlar için kaynaklarına bakılabilir.
Koşulların çeşitliliği (yaş, ikamet, ehliyet, araç özellikleri, izin türleri) karmaşık bir düzenleyici ortam yaratmaktadır. “Bireysel elektrikli araç” (potansiyel olarak moped sınıfı, 45 km/s hıza kadar) ile genel “akülü araçlar” veya elektrikli bisikletler (genellikle 20 km/s hız sınırı olan) arasındaki ayrım, kamuoyu veya hatta yaptırım sırasında her zaman net olmayabilir. Birden fazla UKOME kararı ve yönergesi (2020/1-5, 2020/4-9, 2021/4-4, 2024/5-EK.1, Adalar İlçesi Ulaşım ve Lojistik Yönergesi) mevcuttur. Her biri biraz farklı nüanslara sahip olabilir veya farklı araç türlerine/kullanımlarına uygulanabilir. Bu katmanlaşma, hangi kuralın ne zaman uygulanacağı ve daha yeni bir kuralın eski bir kuralı tamamen geçersiz kılıp kılmadığı konusunda kafa karışıklığına yol açabilir. Örneğin, ve “Bireysel Elektrikli Araç”ı 45 km/s hıza kadar moped sınıfı olarak tanımlarken, ve “araçlar” için 20 km/s hız sınırından bahsetmektedir. Bunlar farklı kategoriler midir, yoksa genel sınır düşürülmüş müdür? Bu karmaşıklık, sakinler tarafından kasıtsız uyumsuzluğa ve tutarlı yaptırımda zorluklara yol açabilir. Ayrıca, belirsizlik veya çelişki temelinde yasal itirazlar için daha fazla yol sunar. 66 yaş sınırı ve katı ikamet gibi sıkı koşullar geniş bir kontrolü hedeflerken, belirli grupları orantısız bir şekilde etkileyebilir. Düzenlemeler, makro düzeydeki endişeleri (ada koruması, güvenlik) ele almak için tasarlanmıştır. Ancak Adalar, çeşitli ihtiyaçları olan bir topluluktur. Kamuoyundaki tepkiler , bu genel kuralların, tanımlanmış engellilik muafiyetlerinin ötesindeki meşru bireysel koşulları yeterince karşılamayabileceğini göstermektedir. Amaçlar meşru olsa da, yöntemler (katı yaş sınırları vb.), özellikle Adalar’ın zorlu topoğrafyası göz önüne alındığında, yeterli gerekçe veya alternatif çözümler olmaksızın bireyler üzerinde aşırı bir yük oluşturuyorsa, orantılılık temelinde sorgulanabilir. Metinler, araç dönüşümünde ve bireysel araçlar için gelişen kurallarda aşamalı bir yaklaşım olduğunu göstermektedir. İlk düzenlemeler (2020’dekiler gibi) dirençle veya pratik sorunlarla karşılaşmış olabilir, bu da revize edilmiş yönergelere (2021/4-4, 2024/5-EK.1) yol açmış olabilir. Bu yinelemeli süreç, idari düzenlemede yaygındır ancak bir dizi kurala göre araçlara yatırım yapan, ancak daha sonra bunların değiştiğini gören sakinler için belirsizlik yaratabilir. Bu durum, hukuki kesinlik ve meşru beklentilerin korunması hakkında soruları gündeme getirir. Bir sakin, bir yönerge uyarınca yasal olarak bir araç edinmişse ve sonraki, daha kısıtlayıcı bir yönerge kullanımını yasa dışı veya ağır koşullara tabi hale getiriyorsa, bu yasal bir çekişme noktası olabilir.
4.1. Esas Yönünden Hukuka Uygunluk: Yetki Veren Mevzuat ve Amaçlarla Uyum:
Düzenlemelerin içeriğinin (araç türlerine getirilen kısıtlamalar, kullanım koşulları) UKOME’ye 5216 sayılı Kanun ve 2918 sayılı Kanun ile verilen yetkiler dahilinde olup olmadığının değerlendirilmesi.
Adalar’ın özel statüsünün (sit alanı) daha kısıtlayıcı tedbirler için meşru bir dayanak olarak kabul edilmesi. “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik” ve çevre ve kültürel mirasın korunmasına ilişkin genel ilkeler daha sıkı kontrolleri destekleyecektir.
Bu değerlendirme için UKOME yetkilerine ilişkin ve Adalar’ın statüsüne ilişkin kaynaklar önemlidir.
4.2. Usul Yönünden Geçerlilik: Yasallığın Temel Taşı:
Belediye Başkanının Onayı Şartı: UKOME kararlarının “kesin ve yürütülmesi gerekli idari işlem” haline gelebilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayını gerektirdiği tekrar vurgulanmalıdır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Kararı (E:2021/1209, K:2022/25):
04.01.2022 tarihli bu karar, Adalar’ın yayalaştırılması ve araçların düzenlenmesine ilişkin 06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı UKOME kararını özellikle incelemiştir.
Temel Tespit: Mahkeme, 2020/1-5 sayılı UKOME kararının Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanmadığını ve bu nedenle hukuken yürürlüğe girmediğini tespit etmiştir.
Sonuç: Mahkeme, karar hukuken etkili olmadığı için davanın esastan değil, usulden reddedilmesi gerektiğini belirtmiş, ancak ret sonucunu onamıştır. Mahkeme, İBB’nin bu onaysız kararı uygulamasının hukuken sağlam olmayan bir “fiili durum” yarattığını vurgulamıştır.
Avukat Orhan Aker’in analizi , bu durumu net bir şekilde yorumlamaktadır: “Adalara sokulan elektrikli araçların yasal dayanağı yok demektir. Olmayan bir idari işlemle adalardaki toplu ulaşımın şekli değiştirilmiştir.”
Sonraki UKOME Kararları (örn. 2021/4-4, 2024/5-EK.1) Üzerindeki Etkileri:
Kritik bir bilinmeyen: Halihazırda uygulanan bu sonraki kararlar da belediye başkanı onayı eksikliğinden muzdarip midir? Mevcut kaynaklar, bu kararların onay durumunu açıkça teyit etmemektedir.
Eğer bu kararlar da belediye başkanı onayından yoksun ise, halihazırda uygulanan tüm düzenleyici çerçeve, 2020/1-5 sayılı karar ile aynı gerekçelerle hukuken eksik olabilir.
Eğer belediye başkanı onayına sahiplerse, esas yönünden hukuka uygunluk şartlarını da karşılamaları koşuluyla, kısıtlamalar için yeni ve potansiyel olarak geçerli bir yasal dayanak oluşturabilirler.
4.3. İdare Hukukunun Genel İlkeleri:
Orantılılık (Ölçülülük): Kısıtlamalar, meşru amaçlarla (Adalar’ı koruma, güvenlik) orantılı mıdır? Katı koşullar (yaş sınırı, izin sistemi), özellikle daha az kısıtlayıcı araçlar mevcutsa, hedeflere göre aşırı külfetli görülürse sorgulanabilir. Kuralların pratikliğine ilişkin kamuoyu endişeleri bu konuya değinmektedir.
Hukuki Güvenlik ve Kazanılmış Hakların Korunması: Kurallar sık sık değişirse veya önceki düzenlemelere uyan bireyleri geriye dönük olarak etkilerse, bu bir sorun olabilir.
Mülkiyet Hakkı ve Seyahat Özgürlüğü: Bu haklar mutlak olmamakla birlikte ve kamu yararı için kısıtlanabilmekle birlikte, bu tür kısıtlamalar yasal, orantılı ve gerekli olmalıdır. ve kaynakları, Adalar bağlamında spesifik olmasa da bu hakların varlığına işaret etmektedir.
‘da UKOME kararlarının değerlendirilmesinde bir kriter olarak “hakkaniyet”ten bahsedilmektedir. ve ‘teki kamuoyu tepkileri, zımnen orantılılık endişelerini gündeme getirmektedir.
Usuli geçersizliğin “domino etkisi” önemli bir husustur. Mahkemenin 2020/1-5 sayılı karar hakkındaki tespiti sadece münferit bir kurala ilişkin değildir. Eğer bu karar, sonraki düzenlemelerin veya yaptırım politikalarının temelini oluşturuyorsa, geçersizliği tüm zinciri sarsabilir. İdari işlemler genellikle birbirleri üzerine inşa edilir. Eğer A kararı geçersizse, açıkça A kararına dayanan veya onu değiştiren B kararı da kusurlu olabilir. “Adalar İlçesi Ulaşım ve Lojistik Yönergesi” ve çeşitli yaptırım duyurularının yasal dayanaklarının, onaysız 2020/1-5 sayılı karara mı dayandığı, yoksa daha yeni, geçerli olarak onaylanmış UKOME kararları üzerinde mi bağımsız olarak durduğu incelenmelidir. Bu durum, uygulanan her bir spesifik düzenlemenin doğrudan yasal temelini ve bu temelin usulen sağlam olup olmadığını (yani belediye başkanı tarafından onaylanıp onaylanmadığını) belirlemek için dikkatli bir “hukuki denetim” gerektirir. Mahkemenin 2020/1-5 sayılı kararı ışığında, mevcut yaptırım eylemlerinin diğer, usulen geçerli (yani belediye başkanı onayına sahip) UKOME kararlarına dayandığını gösterme yükümlülüğü, tartışmalı bir şekilde uygulayıcı makamlara (İBB, Adalar Belediyesi) aittir. Bir mahkeme, kilit bir Adalar ulaşım düzenlemesinde ciddi bir usul hatası tespit etmiştir. Yaptırımla karşılaşan herhangi bir vatandaş, makul bir şekilde şu soruyu sorabilir: “Bu işlem tam olarak hangi hukuken etkili UKOME kararı uyarınca yapılmaktadır?” Yetkililer genel olarak “UKOME kararları”na işaret edemezler; geçerli bir tanesini belirtmeleri gerekir. Eğer 2021/4-4 veya 2024/5-EK.1 gibi sonraki kararlar da belediye başkanı onayından yoksunsa (ki bu durum kaynaklarda teyit edilmemiş veya yalanlanmamıştır), o zaman mevcut “fiili durum”un sağlam bir yasal dayanaktan yoksun olduğu devam etmektedir. Bu, düzenlemelere itiraz etmek isteyen herkes için kritik bir noktadır. Adalar’ın özel statüsü daha sıkı kuralları haklı çıkarırken, usuli eksiklikleri mazur göstermez. Aslında, bu tür hassas alanlar için hukuki usule uygunluğun daha da titiz olması gerektiği iddia edilebilir. “Adalar özeldir, bu yüzden sert kurallara ihtiyacımız var” argümanı, düzenlemelerin esası için geçerlidir. Ancak, bu kuralları yapma süreci yine de yasaya (örneğin, belediye başkanı onayı) uymalıdır. Özel statü, zorunlu yasal adımları atlamak için kullanılamaz. Yasal itirazlar, Adalar’da düzenleme ihtiyacını kabul edebilir ancak usuli gereklilikler karşılanmazsa, dayatma yöntemine saldırabilir.
5. Mevcut Hukuki Durum ve Uygulama Pratikleri
5.1. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Kararının Etkisi:
2020/1-5 sayılı karara ilişkin karar, yalnızca bu onaysız karara dayanan eylemlerin hukuken sorgulanabilir olduğunu ve olduğunu ortaya koymaktadır.
“Fiili durum” kavramı : Yaptırımlar, hukuken yürürlükte olmayan bir karara dayanılarak uygulanmış olabilir.
5.2. Devam Eden Yaptırımların Yasal Dayanağı:
Araç toplama ve izin şartları gibi mevcut yaptırım eylemleri genellikle 03.06.2021 tarihli 2021/4-4 sayılı UKOME kararı/yönergesi ve 2024/5-EK.1 sayılı UKOME kararı/yönergesi ile ilişkilendirilmektedir.
Kritik Soru: Bu sonraki kararlar (2021/4-4, 2024/5-EK.1) gerekli belediye başkanı onayını almış mıdır?
Eğer evet ise, esastan da hukuka uygun olmaları koşuluyla, mevcut kısıtlamalar için ayrı ve potansiyel olarak geçerli bir yasal dayanak sağlayabilirler.
Eğer hayır ise, “fiili durum” devam etmekte ve mevcut yaptırımlar da sağlam bir yasal dayanaktan yoksundur.
Adalar Belediyesi duyuruları , bu sonraki UKOME kararlarını eylemlerin dayanağı olarak göstermektedir. Ancak bu duyurular, bu spesifik kararların belediye başkanı tarafından onaylandığını teyit etmemektedir.
Mevcut yaptırımların 2021/4-4 ve 2024/5-EK.1’e dayandırıldığı görülmektedir. Ancak bu sonraki kararlar için belediye başkanı onayının kaynaklarda teyit edilmemesi önemli bir boşluktur.
5.3. Yaptırımda Farklı Otoritelerin Rolleri:
Adalar İlçe Belediyesi: İzinleri düzenler , toplama çabalarına katılır.
İBB (Zabıta): Yaptırım ve toplamaya katılır.
Emniyet (Polis): Kontrollere ve toplamaya katılır. Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği başvuruları alır, ancak alındı belgesi izin yerine geçmez.
Adalar Ulaşım ve Lojistik Komisyonu: İzinler için ön onay vermede, ardından tam UKOME kararı gerektiren bir ön/danışma rolü oynadığı anlaşılmaktadır.
Bu roller için kaynaklarına bakılabilir.
Yetkililer, 2020/1-5 sayılı karardaki kusurun farkındaysa, yaptırım gerekçelerini sonraki kararlara (2021/4-4, 2024/5-EK.1) kaydırabilirler. Ancak, bu sonraki kararların yasallığı da belediye başkanı onayı da dahil olmak üzere usuli doğruluğa bağlıdır. Mahkeme, 2020/1-5 sayılı kararın etkinliğini geçersiz kılmıştır. Eğer yaptırımlar devam ettiyse, ya buna rağmen (uzun süre olası değil) ya da atıfta bulunulan yasal dayanak değiştirilerek olmuştur. Kaynaklar, mevcut eylemler için 2021 ve 2024 kararlarına açık bir güven olduğunu göstermektedir. Çözülmemiş soru, bu kararların belediye başkanı tarafından onaylanıp onaylanmadığıdır. Etkilenen bireylerin, kendilerine karşı yapılan herhangi bir yaptırım eylemi için atıfta bulunulan kesin UKOME karar numarasını ve tarihini öğrenmeleri ve ardından belediye başkanı onay durumunu doğrulamaları gerekir. Bu, herhangi bir yasal itiraz için temeldir. Yerel bir komisyon olan Adalar Ulaşım ve Lojistik Komisyonu , konular ana UKOME’ye gitmeden önce bir filtre veya ilk adım onay organı olarak hareket ediyor gibi görünmektedir. Bu komisyonun “ön izni” nihai UKOME kararı değildir. Nihai karar yine UKOME’den gelmeli (ve belediye başkanı tarafından onaylanmalıdır). Bu, sürece başka bir katman ekler ancak ana UKOME’nin usuli gerekliliklerini atlamaz. Bu yerel komisyondan alınan bir onay tek başına yasal araç kullanımı için yetersizdir; ana UKOME kararı ve (bu geçerli UKOME kararına dayanan) Adalar Belediyesi’nden alınan sonraki izin gereklidir.
6. Sonuç ve Uzman Hukuki Görüşü
6.1. Yasallığın Konsolide Değerlendirmesi:
UKOME’nin, özellikle korunan statüsü göz önüne alındığında, Adalar’da ulaşımı düzenleme konusunda genel yasal yetkiye sahip olduğu özetlenmelidir.
Ancak, bu yetkinin kullanılması, başta UKOME kararlarının Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanması olmak üzere usuli gerekliliklere sıkı sıkıya bağlı kalmalıdır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin E:2021/1209, K:2022/25 sayılı kararı, 06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı UKOME kararının bu şartı karşılamadığını ve bu nedenle hukuken etkili olmadığını kesin olarak tespit etmiştir.
Mevcut düzenlemelerin ve yaptırım eylemlerinin yasallığı, sonraki UKOME kararlarının (örneğin, 03.06.2021 tarihli 2021/4-4 sayılı karar; 2024/5-EK.1 sayılı karar) belediye başkanı onayını alıp almadığına kritik bir şekilde bağlıdır. Sunulan araştırma materyali, bu sonraki kararlar için bunu kesin olarak teyit etmemektedir.
6.2. Kullanıcının Sorusuna Doğrudan Yanıt: “Bu uygulama yasal mı?”
Eğer mevcut yaptırım SADECE 06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı UKOME kararına dayanıyorsa: O zaman, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararına göre, böyle bir uygulama hiçbir zaman yasal olarak yürürlüğe girmemiş bir karara dayandığı için yasal değildi ve değildir.
Eğer mevcut yaptırım SONRAKİ UKOME kararlarına (örn. 2021/4-4, 2024/5-EK.1) dayanıyorsa:
Uygulama, ANCAK VE ANCAK bu spesifik sonraki kararlar (a) Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayını almışsa VE (b) esastan da yetki veren yasalara ve idare hukukunun genel ilkelerine (örneğin, orantılılık) uygunsa yasaldır.
Eğer bu sonraki kararlar DA Belediye Başkanı onayından YOKSUNSA: O zaman mevcut uygulama, aynı usuli kusur nedeniyle yasal değildir.
Sunulan kaynaklarda bu sonraki kararlar için belediye başkanı onayının açıkça teyit edilmemesi, daha fazla bilgi olmaksızın mevcut yasallıkları hakkında kesin bir ifade yapılamayacağı anlamına gelir. Ancak, mahkemenin 2020/1-5 sayılı kararla ilgili oluşturduğu emsal, önemli bir zafiyeti vurgulamaktadır.
Yaptırım eylemlerinden etkilenen bireyler, kısıtlamalarının veya cezalarının dayandığı spesifik UKOME karar numarasını ve tarihini öğrenmelidir.
Bir sonraki adım, o spesifik kararın belediye başkanı onayını alıp almadığını doğrulamak olacaktır. Bu bilgi, İBB’ye resmi başvurular yoluyla veya hukuk danışmanı aracılığıyla elde edilebilir.
Bir karar belediye başkanı onayından yoksunsa veya kısıtlamalar usulen sağlam olsa bile orantısız kabul edilirse, idari mahkemeler yoluyla yasal yollara başvurmak bir seçenek olabilir., UKOME kararlarına itiraz gerekçelerini, “hukuka aykırılık” ve “yetki aşımı” dahil olmak üzere özetlemektedir.
Mahkeme tarafından iptal edilen UKOME kararlarının geçmiş uygulamaları ve cezaları etkileyebileceği ilkesi , daha sonra geçersiz bulunan bir karar uyarınca işlem yapılmışsa ilgili olabilir.
Etkilenen bireyler, belirli UKOME kararlarının (özellikle 2021/4-4 veya 2024/5-EK.1 gibi sonraki kararların) belediye başkanı onayını alıp almadığına dair bilgiye kolayca erişme konusunda bir zorlukla karşı karşıyadır. Bu bilgi, yasallığı değerlendirmek için hayati öneme sahiptir. 2020/1-5 sayılı karara ilişkin dava kamuya açık olsa da, sonraki her UKOME kararının onay durumu ortalama bir vatandaş için kolayca erişilebilir olmayabilir. Yetkililer, baskı yapılmadıkça bu bilgiyi proaktif olarak açıklam_ayabilirler_. Bu bilgi boşluğu, bireylerin hukuki durumlarını değerlendirme yeteneklerini engelleyebilir ve ortaya çıkarmak için resmi bilgi talepleri veya hukuki yardım gerektirebilir. Rapor, bu pratik engeli vurgulamalıdır. Düzenlemelere itiraz edenler için, belediye başkanı onayı eksikliği gibi usuli kusurlara odaklanmak, Adalar’da (özel statüsü göz önüne alındığında) bazı düzenlemelerin esas gerekliliğine karşı tartışmaktan daha basit bir yol olabilir. Adalar’da “hiçbir düzenlemeye gerek yoktur” demek, korunan statüsü nedeniyle zordur. Ancak, “bu spesifik düzenleme yasal olarak çıkarılmamıştır” (belediye başkanı onayı eksikliği nedeniyle) demek, içeriğinden bağımsız olarak kuralın varlığına doğrudan bir meydan okumadır. Mahkemenin 2020/1-5 hakkındaki kararı bu yaklaşımı desteklemektedir. Bu kurallara karşı yasal strateji, uygulanan her bir spesifik karar için usuli uygunluğun doğrulanmasına öncelik vermelidir. Bir usuli kusur bulunursa, düzenlemenin esasa ilişkin yararları o spesifik itirazda ikincil hale gelir.