SİT alanı olan adalarda, kalabalık yollarda ve ormanlık alanlarda yapılması planlanan yarış, ada sakinleri ve doğa savunucularının endişelerine neden oldu.
İSTANBUL – 5 Ekim 2025 Pazar günü Büyükada, Burgazada ve Heybeliada’da düzenlenmesi planlanan “Gemiye Geç Kalma Bisiklet Yarışı”, daha şimdiden ada sakinleri ve sivil toplum kuruluşlarının sert tepkisiyle karşılaştı. Yarışın, hem kamu güvenliğini tehlikeye atacağı hem de Adalar’ın hassas ekosistemine zarar vereceği iddia ediliyor.
“Gemiye geç kalma” konseptiyle duyurulan ve dört etaptan oluşacağı belirtilen dağ bisikleti yarışının parkuru, kısmen yerleşim alanlarından, kalabalık yollardan ve merdivenli inişlerden geçiyor. Özellikle tatil günü olan bir Pazar gününde, ziyaretçi yoğunluğunun en üst seviyede olacağı bir zamanda düzenlenecek olması, endişelerin ana kaynağını oluşturuyor.
Konuyla ilgili endişelerini dile getiren ada sakinleri, Adalar’da zaten kontrolsüz bisiklet kullanımından kaynaklanan yaralanmalı ve ölümlü kazaların yaşandığını hatırlattı. Yapılan açıklamada, “Bu yarış, adı ve konseptiyle hız yapmayı ve tehlikeli sürüşü özendiriyor. Gençlerimize son derece kötü bir örnek teşkil ediyor. Üstelik, TÜM adalarımızda vapur iskeleleri civarında ve bağlantı yollarında bisiklete binmek yasak ve cezaya tabidir. Yasal olarak yasak olan bir eylemin, bir yarışma adı altında meşrulaştırılması kabul edilemez,” ifadelerine yer verildi.
Tepkilerin odaklandığı bir diğer önemli nokta ise Adalar’ın SİT alanı olma özelliği. Yarış güzergahının ormanlık alanlardan da geçecek olması, doğa savunucularını harekete geçirdi. Parkurların plastik şeritler ve diğer yapay malzemelerle işaretlenmesinin ve yüzlerce dağ bisikletlisinin yüksek hızla bu hassas alanlardan geçmesinin, bölgedeki yaban hayatını rahatsız edeceği ve orman ekosistemine kalıcı zararlar vereceği belirtiliyor.
Ada sakinleri ve çevre aktivistleri, yetkililerden etkinliğin yeniden gözden geçirilmesini ve iptal edilmesini talep ediyor. Adalar’ın bir yarış pisti değil, korunması gereken ortak bir yaşam alanı olduğunun altını çizen gruplar, kamu güvenliği ve doğa koruma ilkelerinin ticari etkinliklere feda edilmemesi gerektiğini vurguluyor.