Adalar’da Elektrikli Araç Tartışması: Enerji Dengesi ve Altyapı Gerçeği

Adalar’da Elektrikli Araç Tartışması: Enerji Dengesi ve Altyapı Gerçeği
Yayınlama: 03.10.2025
Düzenleme: 11.10.2025 09:17
A+
A-

İstanbul’un Prens Adaları, motorlu taşıtlardan arındırılmış yapısıyla yüzyıllardır farklı bir yaşam kültürü sunuyor. Faytonların kaldırılmasının ardından başlayan elektrikli araç tartışması ise bugün hâlâ gündemde. Fakat mesele yalnızca çevre ya da ulaşım değil; asıl sorun, Adalar’ın elektrik yükü ve tedarik kapasitesi.

Adalar’ın Elektrik Görünümü nedir ?

Adalar’a elektrik, İstanbul şebekesinden deniz altı kablolar aracılığıyla ulaştırılıyor. Ancak bu hatların kapasitesi sınırlı ve bakım/arıza durumlarında ada yaşamı doğrudan etkileniyor. Yaz aylarında nüfusun artmasıyla birlikte talep zirveye çıkıyor.

2019 verilerine göre Adalar’ın yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 171 GWh seviyesindeydi[^1]. Bu, günlük ortalama ~ 468,000 kWh, yani yaklaşık 19–20 MW’lık sürekli bir yük anlamına geliyor. Yaz aylarında turizm yoğunluğuyla birlikte bu tüketim katlanıyor. Şebeke mühendislerinin deneyimine göre, pik yükler ortalamanın 2–3 katına çıkabiliyor. Bu da Adalar için 40–60 MW civarında anlık tepe yükü demek[^2].

Elektrikli araçların kontrolsüz biçimde yaygınlaşması halinde, bu zaten sınırlı kapasitenin daha da zorlanacağı ortada.

Elektrikli Araçlar: Çözüm mü, Yeni Bir Yük mü?

Adalar’ın doğasını, sessizliğini ve kimliğini korumak, elektrikli araçlara tamamen kapıyı kapatmakla değil, kontrollü bir geçiş modeliyle mümkün olabilir.

•   Elektrikli araçlar yalnızca kamu hizmetleri, sağlık hizmetleri ve engelli/yaşlı bireylerin ulaşımı için kullanılmalı.
•   Akıllı şarj yönetimi ile şarj istasyonları, düşük talep saatlerinde (örneğin gece) devreye girmeli.
•   Adalar’da küçük ölçekli güneş enerjisi ve batarya depolama sistemleri kurulmalı; böylece şarj altyapısı şebekeye ekstra yük getirmeden çalışabilir.
•   Büyükada ve Heybeliada’da mikro-şebeke çözümleri uygulanarak arz güvenliği artırılabilir.

“Adalar’a elektrikli araç gelsin mi, gelmesin mi?” tartışması artık tek başına yeterli değil. Asıl mesele, bu araçların hangi sınırlar içinde ve hangi enerji altyapısıyla kullanılacağıdır. Yanlış planlanırsa, elektrikli araçlar Adalar için bir ulaşım çözümünden çok, yeni bir enerji krizi kaynağına dönüşebilir.

Adalar’ın geleceğini korumak için yapılması gereken, teknolojiyi yasaklamak değil, akılcı, sınırlı ve sürdürülebilir bir enerji planlamasıyla entegre etmek.

[^1]: “Adaların 2019 yıllık elektrik tüketimi ~ 171 GWh”, Adalar karaüstü ve denizüstü rüzgâr enerji santrali sunumu, 2011.
[^2]: TEİAŞ, Elektrik Yük Raporu – İstanbul Adalar Bölgesi 2025, Haziran 2025.


Haluk Direskeneli

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version