“Sakin şehir” (Cittaslow), İtalyanca “città” (şehir) ve İngilizce “slow” (yavaş) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir kavramdır. 1999 yılında İtalya’da başlayan bu uluslararası hareket, küçük ölçekli yerleşim yerlerinde sürdürülebilir, huzurlu ve yavaş bir yaşamı teşvik etmeyi amaçlar. Temel hedefi, küreselleşme ve hızlı tüketim kültürüne karşı yerel kültür, doğal çevre, geleneksel yaşam biçimleri ve kaliteli yaşamı korumaktır.
“Sakin Şehir” olarak anılan bu unvan, Adalar’ın sadece bir turizm merkezi değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin yüksek, yerel değerlerin korunduğu ve sürdürülebilir bir yaşam modelinin benimsendiği bir yer olarak geleceğe taşınmasını hedefliyor.
İtalya’da doğan ve “yavaş şehir” anlamına gelen Cittaslow hareketi, küreselleşmenin getirdiği tek tipleşmeye ve hızlı yaşam temposuna karşı bir alternatif sunuyor. Bir yerleşim yerinin “Sakin Şehir” unvanı alabilmesi için çevre politikalarından altyapıya, yerel üretimin desteklenmesinden misafirperverliğe kadar 70’i aşkın kritere uyması gerekiyor. Nüfusu 50 binin altındaki kentlerin dahil olabildiği bu ağ, yaşamın keyfini çıkarmayı, yerel zanaatkârları ve esnafı korumayı, gürültü ve kirlilikten arındırılmış, insan odaklı bir şehir yaşamını savunuyor.
“Sakin Şehir” felsefesi, Adalar’ın mevcut potansiyeliyle büyük ölçüde örtüşüyor. Bu unvanın kazanılmasıyla birlikte Adalar’da şu gibi somut adımların atılması ve mevcut uygulamaların güçlendirilmesi bekleniyor:
Sürdürülebilir Ulaşım: Yaya ve bisiklet yollarının önceliklendirilmesi, çevre dostu ve gürültüsüz elektrikli toplu taşıma araçlarının yaygınlaştırılması.
Yerel Ekonominin Desteklenmesi: Adalar’a özgü ürünlerin, yerel esnafın ve zanaatkârların korunarak desteklenmesi. Organik tarım ve yerel lezzetlerin ön plana çıkarılması.
Çevre ve Doğa Koruması: Atık yönetimi ve geri dönüşüm politikalarının en üst seviyeye çıkarılması, enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, Adalar’ın zengin biyoçeşitliliğinin korunması.
Kültürel Mirasın Yaşatılması: Adalar’ın tarihi köşkleri, mimari dokusu ve çok kültürlü yapısını koruyan ve tanıtan projelerin geliştirilmesi.
Yaşam Kalitesinin Artırılması: Gürültü ve görsel kirliliğin azaltılması, sosyal etkileşimi ve komşuluk ilişkilerini güçlendiren kamusal alanların artırılması.
Bu proje, Adalar’ın günübirlik turizmin yarattığı baskıdan kurtularak, doğaya, tarihe ve kültüre saygılı, nitelikli bir turizm anlayışını benimsemesine de olanak tanıyacak. Türkiye’de Gökçeada, Akyaka, Seferihisar gibi birçok yerleşimin dahil olduğu “Sakin Şehir” ağına katılmasıyla Prens Adaları’nın, bu vizyonu benimseyen dünyanın ilk “Sakin Takımada” unvanını kazanma potansiyeli bulunuyor. Sürecin, Adalar halkının ve tüm paydaşların görüş ve katkılarıyla şekillenerek, İstanbul’un bu nadide köşesi için daha sakin ve yaşanabilir bir geleceğin kapılarını aralaması hedefleniyor.