Büyükada sahilinde özel bir yolcu taşıma şirketi tarafından yapımına başlanan yeni bekleme salonu ve iskele inşaatı, ada halkının tepkisini çekiyor. Adalılar, yeni yapıların deniz manzarasını “duvar gibi” ördüğünü belirtirken, inşaat alanında günlerdir açıkta bekletilen yalıtım malzemelerinin yaydığı toz ve olası asbest riski nedeniyle endişeli.
İstanbul’un gözbebeği Prens Adaları’nın merkezi Büyükada’da, kıyı şeridinde devam eden iskele genişletme ve bekleme salonu inşaatı, hem estetik hem de sağlık tartışmalarını beraberinde getirdi. Özel bir yolcu taşıma firmasına ait olduğu belirtilen inşaat çalışması, “kamu menfaati” adı altında yürütülse de, ortaya çıkan tablo ada sakinlerine göre tam tersini işaret ediyor.
“Denizle Aramıza Duvar Örülüyor”
Sahil şeridinde yan yana sıralanan irili ufaklı iskelelerin yarattığı görüntü kirliliği, yeni yapılan kapalı bekleme alanlarıyla daha da artmış durumda. Vatandaşlar, sahil yolunda yürürken denizi görmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtiyor. Konuyla ilgili konuşan ada sakinleri, “Her firma kendine özel bir kulübe veya bina yapıyor. Bu yapılar birleşince sahil şeridi denizden koparılıyor. Adalının ve turistin denizle arasına set çekiliyor,” diyerek duruma tepki gösterdi.
Tek Merkez, Geniş Manzara
Büyükada halkının ve sivil toplum gönüllülerinin önerisi ise net: Kıyı şeridini yamalı bohçaya çeviren çoklu iskele sistemi yerine, mevcut tarihi Şehir Hatları İskelesi’nin modernize edilerek veya uygun şekilde genişletilerek tüm motor ve yolcu gemilerinin tek bir merkezde toplanması. Bu sayede hem sahil şeridi işgalden kurtulacak hem de yolcu trafiği daha düzenli hale gelecek.
Açıkta Bırakılan Atıklar ve “Asbest” Korkusu
Görüntü kirliliğinin ötesinde, inşaat sahasındaki denetimsizlik halk sağlığını doğrudan tehdit eder boyuta ulaştı. Şantiye alanında sökülmüş halde günlerdir açıkta bekletilen, parçalanmış yalıtım malzemeleri (taş yünü/cam yünü veya asbest şüpheli materyaller) rüzgarın etkisiyle çevreye yayılıyor.
Sahil yolunu kullanan binlerce insan, korumasız bir şekilde bu lifli tozları soluma riskiyle karşı karşıya. Uzmanlar, özellikle eski binaların tadilatından çıkan veya açıkta bırakılan lifli yalıtım malzemelerinin solunmasının, akciğerlerde ciddi tahribata yol açabileceği konusunda uyarıyor. Vatandaşlar, “Bu kanserojen olma ihtimali yüksek malzemeler neden poşetlenmeden, önlem alınmadan ulu orta duruyor?” sorusunu yetkililere yöneltiyor.
Büyükada sakinleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesi yetkililerini, hem kıyı estetiğini bozan bu yapılaşmayı durdurmaya hem de insan sağlığını hiçe sayan inşaat atıkları için acil denetim yapmaya davet ediyor.
Büyükada Sahilinde “İskele” Tartışması: Hem Manzara Kapanıyor Hem de Sağlık Tehdit Altında!
Büyükada Sahilinde “İskele” Tartışması: Hem Manzara Kapanıyor Hem de Sağlık Tehdit Altında!
