İklim değişikliği ve artan hava sıcaklıkları, Türkiye’nin ekosistem haritasını değiştiriyor. Uzmanlar, normalde tropikal bölgelerde yaşayan ve ölümcül hastalık taşıma riski bulunan sivrisinek türlerinin Marmara Bölgesi ve Adalar’da yerleşik hale geldiği konusunda uyarıyor. Batı Nil Ateşi riski kapıda.
[Manşet Görseli Önerisi: Ön planda belirgin, çizgili bacaklarıyla tanınan bir Aedes aegypti sivrisineği makro çekimi; arka planda flu şekilde Adalar vapuru veya Büyükada silüeti.]
Mevsim Normallerinin Üzerindeki Sıcaklıklar Riski Artırdı
Kış aylarında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, sadece Ege’yi değil, Marmara Bölgesi’ni de yeni bir sağlık tehdidiyle karşı karşıya bıraktı. İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Yüce Ayhan’ın dikkat çektiği tropikal kökenli ‘Aedes aegypti’ (Sarı Humma sivrisineği) ve ‘Culex’ türleri, artık Türkiye’nin kuzey coğrafyalarında, özellikle Marmara’da kalıcı hale geldi.
Sivrisinek ve karasinek sorununun kışın dahi devam etmesi, ekolojik dengenin bozulduğunun ve vektör (hastalık taşıyıcı) canlıların yaşam alanlarını genişlettiğinin en büyük kanıtı olarak gösteriliyor.
Marmara ve Trakya İçin “Batı Nil Ateşi” Uyarısı
Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi’nin yayımladığı haritalar, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Normalde Nil Havzası ve Afrika’da görülen Batı Nil Ateşi enfeksiyonunun, iklim değişikliğiyle birlikte kuzeye tırmandığı belirtiliyor.
Uzm. Dr. Ayhan’ın aktardığı bilgilere göre;
“Marmara Bölgesi ve Trakya Bölgesi’nde doğrulanmış Batı Nil Ateşi vakalarının olduğu gösterilmiş durumda. Bu sivrisinekler, virüslü bireylerden veya hayvanlardan kan emerek aldıkları enfeksiyonu sağlıklı insanlara taşıyor.”
Adalar Sakinleri İçin Kritik Uyarı: Süs Havuzlarına Dikkat!
Adalar ilçesinin yoğun bitki örtüsü ve müstakil yaşam alanları, bu türler için ideal bir üreme sahası oluşturuyor. Özellikle durgun sular, sivrisineklerin ana yuvalanma noktası.
Vatandaşların alması gereken önlemler şunlar:
Durgun Suları Kurutun: Bahçelerde akımı olmayan süs havuzları, saksı altlıklarında biriken sular veya atıl durumdaki su birikintileri (kovalar, lastik içleri) derhal boşaltılmalı veya ilaçlanmalıdır.
Fiziksel Koruma: Sivrisinek yoğunluğunun olduğu saatlerde ve bölgelerde, kol ve bacakları kapatan kıyafetler tercih edilmelidir.
Koruyucu Losyonlar: Açıkta kalan bölgeler için Sağlık Bakanlığı onaylı haşere uzaklaştırıcı losyonlar kullanılmalıdır.
Sadece Sivrisinek Değil: Kene ve Sıtma Tehlikesi
Sıcaklık artışı sadece sivrisinekleri değil, kene gibi diğer parazitleri de etkiliyor. Geçmişte Türkiye’de nadir görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, artık belli bölgelerde yaygınlaşmış durumda. İnsanların yaban hayatıyla temasının artması ve Adalar gibi doğa ile iç içe olan bölgelerde izolasyonun azalması bu riski körüklüyor.
Ayrıca Cumhuriyetin ilk yıllarında büyük ölçüde yok edilen sıtma hastalığının da yavaş yavaş artış eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Seyahat Edecekler İçin Önemli Hatırlatma
Küreselleşen dünyada vektör dağılımı sadece iklimle değil, seyahatlerle de hızlanıyor. Riskli bölgelere seyahat edecek vatandaşların, Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün seyahat sağlığı birimlerine başvurarak gerekli aşıları yaptırmaları hayati önem taşıyor.
İlgili Linkler ve Kaynaklar
🔗 Seyahat Sağlığı Bilgilendirme: www.seyahatsagligi.gov.tr (Sağlık Bakanlığı Resmi Sitesi)
🔗 Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC): Güncel Vektör Haritaları