Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, katıldığı bir televizyon programında İstanbul’da beklenen büyük depremle ilgili kamuoyunda hakim olan görüşlere meydan okudu. Sıkça dile getirilen “Adalar fayı” tehlikesini reddeden Üşümezsoy, “Adalar’da o fay yok. O fay kırılmış, geri kalanı yok,” diyerek dikkatleri başka bir bölgeye çekti.
24 TV’de yayınlanan “Arafta Sorular” programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü’nün konuğu olan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul depremiyle ilgili endişelere ve teorilere yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Deprem beklentisinin temel dayanaklarından biri olarak gösterilen Adalar fayının aktif bir tehdit oluşturmadığını savunan Üşümezsoy, bu tezin bilimsel bir temeli olmadığını iddia etti.
“Tarih Boyunca Bütün İstanbul Depremleri Aynı Hatta Oldu”
Üşümezsoy, İstanbul’u etkileyen büyük depremlerin tarihsel seyrine dikkat çekerek, “Tarih boyunca bütün İstanbul depremleri nerede olmuş? Yalova Çınarcık’ın güneyinden başlayıp Mudurnu’ya kadar giden hat boyunca. 1509, 1719, 1766, 1894 ve 1999 depremleri hep bu fay üzerinde oluşmuş,” dedi. Bu hattı yanıp sönen beş lambaya benzeten profesör, asıl riskin bu bölgede yoğunlaştığını belirtti.
“250 Yılda Bir Deprem Olacak Tezi Çürütüldü”
Kamuoyunda sıkça tekrarlanan “250 yılda bir deprem oluyor, zamanı geldi” söylemini de eleştiren Prof. Dr. Üşümezsoy, bu tezin 1894 depremiyle çürüdüğünü savundu. “1894’te fay vardı, kırıldı. O zaman bu 250 yılda bir deprem olacak tezini ve Adalar fayında deprem olacak tezini yıkıyor,” ifadelerini kullandı. Bu görüşünü Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi tarihçilerin de anladığını ve desteklediğini belirtti.
“Adalar’daki Fay Ölü, Risk Başka Yerde”
Diğer uzmanların “Adalar’da 65-75 kilometrelik faylar var, birlikte kırılırsa felaket olur” şeklindeki senaryolarına da karşı çıkan Üşümezsoy, kendi tezini net bir dille ortaya koydu: “Ben diyorum ki, Adalar’daki fay ölü. Ben yalnızca 30 kilometrelik bir fay var, o deprem de oldu diyorum.”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, deprem riskinin olmadığı anlamına gelmediğini ancak tehlikenin yanlış yerde arandığını vurgulayarak, Gemlik ve İstanbul’da yakın zamanda büyük bir deprem beklemediğini sözlerine ekledi. Üşümezsoy’un bu açıklamaları, İstanbul depremi tartışmalarına yeni bir boyut getirecek gibi görünüyor.
