Sayıştay Başkanlığı’nın İstanbul Adalar Belediyesi 2024 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu’nda, belediyenin hibe yoluyla devraldığı bir şirket, hukuki tartışmaları beraberinde getirdi. Sayıştay denetçileri, kurulduktan sadece 7 gün sonra belediyeye bağışlanan şirketin, aslında “Cumhurbaşkanlığı izninden kaçınmak” amacıyla yapılan bir işlem olduğunu tespit etti.
Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan raporda, belediyelerin şirket kurmasının 4046 sayılı Kanun gereği Cumhurbaşkanının iznine tabi olduğu hatırlatıldı. Ancak Adalar Belediyesi’nin bu zorunluluğu aşmak için “hibe” yöntemini kullandığı öne sürüldü.
Rapora yansıyan bilgilere göre süreç şu şekilde işledi:
Sayıştay, belediyelerin bağış yoluyla şirket devralmasının önünde yasal bir engel bulunmadığını (Danıştay’ın geçmişteki iptal kararları nedeniyle) kabul etmekle birlikte, bu somut olayın “hayatın olağan akışına” aykırı olduğuna dikkat çekti.
Raporda şu çarpıcı tespite yer verildi:
“Söz konusu şirketin henüz ticari bir faaliyet yürütmeden, ticaret siciline tescil edilmesinden 7 gün sonra İdareye bağışlanmak üzere başvuruda bulunulması… Cumhurbaşkanının izninden kaçınmaya yönelik bir işlemdir.”
Denetçiler, şirketin hiçbir ekonomik faaliyette bulunmadan devredilmesinin, şeklen “bağış” gibi görünse de özünde “yeni bir şirket edinimi” olduğunu vurguladı.
Konuyla ilgili savunma yapan Adalar Belediyesi yönetimi, şirketin 1.250.000 TL sermaye ile kurulduğunu ve işlemin Belediye Meclisi’nin yetkisi dahilinde olduğunu belirtti.
Ancak Sayıştay, bu savunmayı yeterli bulmadı. Denetçiler, sorunun meclisin yetkisiyle ilgili olmadığını; asıl meselenin, yasal prosedürleri (Cumhurbaşkanı iznini) bertaraf etmek için hibe yolunun bir “arkadan dolanma” (hülle) yöntemi olarak kullanılması olduğunu ifade etti.
Raporun sonuç bölümünde, bu tür işlemlerin 4046 sayılı Kanun gereğince “yeni bir şirket kurulması” mahiyetinde olduğu ve hibe adı altında yapılsa dahi mevzuatın gerektirdiği izin süreçlerinin işletilmesi gerektiği değerlendirildi.