‘Dünya Emzirme Haftası’ ülkemizin de içinde bulunduğu 120’den fazla ülkede her yılın ağustos ayının ilk haftasında (1-7 ağustos) kutlanmaktadır.
İlk kez 1990 yılında ‘Dünya Sağlık Örgütü’ ve ‘UNICEF’ tarafından deklare edilen bu haftanın amacı; tüm dünyada anne sütü ile beslenmeyi desteklemek ve yaygınlaştırmaktır. Anne sütü, yenidoğan bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin öğelerini içermektedir. ‘Dünya Sağlık Örgütü’ ilk altı ayda sadece anne sütü ile, iki yaşa kadar da tamamlayıcı beslenmeyle beraber anne sütünün alımını önermektedir.
Bu çok özel haftanın önemi vesilesi ile anne sütünün sayılamayacak kadar fazla olan faydalarını da bilerek 10 temel noktaya dikkat çekmek istedik:
Emzirmeye doğumu izleyen dakikalar içerisinde hemen başlanmalı ve gün içerisinde çocuk gereksinim duydukça da devam edilmelidir.
Anne sütü, yenidoğan ve süt çocukları için ideal bir besindir. Bu dönemdeki çocukların gelişmesi için ihtiyacı olan tüm besin öğelerini içerir.
Emzirme anne sağlığı açısından da çok önemlidir. Meme ve over kanserlerinin oluşum sıklığını azaltır. Ayrıca emziren anneler doğum öncesi kilosuna hem daha kısa sürede hem de daha sağlıklı bir biçimde dönebilir.
Anne sütü ile beslenmenin çocuk sağlığına uzun dönemde de faydaları vardır. Erişkin dönemde hem hiperkolestrolemi hem de hipertansiyon anne sütü ile beslenenlerde daha az görülür. Ayrıca Tip-2 diyabete, obeziteye ve metabolik sendroma bilindiği üzere anne sütü ile beslenen çocuklarda daha az sıklıkla rastlanır.
Formula ile beslenmenin önerilmemesinin bir nedeni de içme suyuyla bulaşan hastalıkların sıklığının daha fazla rastlanmasıdır. Bu anlamda anne sütü daha hijyenik bir besin öğesidir. Ayrıca mama hazırlama aşamasında yapılabilecek hataların önüne geçilmiş olur. Bilindiği üzere fazla seyreltilerek hazırlanan mamalar malnütrisyona neden olabilecekken daha kıvamlı hazırlanan mamalar da osmotik ishale ve sindirim sistemi kanamalarına neden olabilmektedir. Yine özellikle son yıllarda artan besin allerjilerinin oluşma sıklığı standart Formula mamalarla beslenen bebeklerde daha fazla oldugu tespit edilmiştir.
Çocukla annenin arasındaki sosyal bağın gelişiminde ve ileride oluşabilecek psikiyatrik hastalıkların önlenmesinde anne sütü ile beslenmenin olumlu katkıları bulunmaktadır. Bilindiği üzere otizm anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az sıklıkta görülmektedir.
Anne sütü içerdiği immunglobulinler nedeniyle çocukluk yaş grubundaki ölümlerin en sık iki nedeni olan diyare ve pnomoniden de korur. Ayrıca bir çok viral hastalık anne sütü ile beslenen bebeklerde formula ile beslenenlere göre daha az oranda görülür.
Formula ile beslenen bebekler daha fazla antijene maruz kalırlar ve otoimmun hastalıklar anne sütü ile beslenenlerden daha fazladır.
Özellikle erken doğan doğan bebeklerde doğum haftasına göre her annenin sahip olduğu süt kendi çocuğu için ideal besinleri ve osmotik yükü içerir. Bu da gelişmesi muhtemel bazı sorunlardan bebeği koruyucu özelliktedir (nekrotizan enterokolit, malnutrisyon vb.).
Anne sütü hem ulaşılabilirlik hem de bağışıklık sistemini güçlendiriciliği açısından bebek için en üstün besin kaynağıdır.
Yarınlarımızın daha sağlıklı olması, tüm bebeklerimize anne sütüyle beslenme hakkının tanınması, hiçbir bebeğimizin bu haktan mahrum edilmemesi, konunun önemi ve gündem oluşturması amacıyla, tüm dünyada “Emzirme Haftası” kutlanmaktadır. Emzirme, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesini sağlıklı yaşam için vazgeçilmez seçenek olarak önermektedir.
Bebeklerin (özel bir tıbbi neden olmadıkça) doğar doğmaz ilk yarım saat içinde emzirilmeye başlanması ve ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeleri, 6. aydan itibaren ek gıdalara başlanarak emzirmenin 2 yaşa dek sürdürülmesi onlar için en ideal beslenme şekli ve büyümeleri için tek gerekliliktir. İlk 6 ay sadece anne sütü yeterlidir, başka hiçbir gıdaya, su dahil, ihtiyaç yoktur. Anne sütü ile beslenen bebekler, beslenmeyenlere oranla hem daha sağlıklı, hem de daha zeki olmaktadır. Aynı zamanda anne sütü ile beslenerek her yıl tüm dünyada 1.300.000 bebeğin hayatı kurtulmaktadır. Ülkemizde 2003 yılından bu yana emzirme oranlarımız %20’lerden %40’lara kadar yükselmiştir.
BAŞARILI EMZİRME İLE İLGİLİ ÖNERİLER
Doğumdan hemen sonra, bebeğe hiçbir besin (kaynamış su, şekerli su, serum, mama v.b.) vermeksizin bebek anne memesine tutulmalı, emzirmeye başlanmalıdır ve ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir. 6. aydan itibaren ek besinlere başlanarak anne sütü ile beslenme sürdürülmelidir.
Annenin doğumdan sonra ilk gelen sütü (kolostrum, ilk süt, ağız sütü) bebeğe mutlaka verilmelidir. Bu süt bebek sağlığı için çok önemli ve gereklidir.
Bebeğe biberonla herhangi bir gıda verilmemelidir ve yalancı meme kullanılmamalıdır. Çünkü bu tip malzemeler hastalık kaynağı olmakta ve aynı zamanda bebeklerin anne memesinden ayrılmalarına ve emzirmenin zarar görmesine yol açmaktadır.
Anne sütü bebeğin ilk 6 ayda ihtiyacı olan ve bebeğin büyümesi için gerekli tüm besin maddelerine sahiptir (su, protein, yağ, demir, vitamin v.b.). Ayrıca, su ya da meyve suyu vermeye hiç gerek yoktur.
Anne sütü bebek için en temiz, hazmı kolay, taze, bebeğin her ihtiyacına uygun ve her an hazır tek besindir.
Anne sütü, bebekleri her türlü hastalığa karşı koruyan ve onların daha zeki olmalarını sağlayan tek besindir.
Anneler, sütlerinin yetmediğinden kuşkulanıyorlarsa, herhangi bir ek besine başlamadan önce, mutlaka bir sağlık kurumuna giderek bebeklerinin büyümesini değerlendirmeli ve sağlık personelinin önerilerine göre emzirmeye daha sık olarak devam etmeli, eğer gerekli ise ek besine geçme kararını sağlık personelinin danışmanlığı sonrası vermelidirler. Bilinçsizce ve erken başlanacak ek besin bebek için tehlikeli bir seçenek olabilir.
Çok özel ve çok nadir görülen bazı hastalıklar dışında tüm bebekler için anne sütü tek ve vazgeçilmez mükemmel bir besindir.
Anneler bebeklerini anne sütü ile besleyerek bebeklerinin hem bugünleri hem de yarınları için en iyiyi yaptıklarından emin olarak, geleceğe en sağlıklı besinle beslenmiş sağlıklı nesilleri yetiştirdiklerinin hazzını duymalıdırlar.
Adalar Toplum Sağlığı Merkezi