Adalar Belediye Başkanının makamına çilingirle girildi

Adalar Belediye Başkanının makamına çilingirle girildi
Yayınlama: 15.08.2016
Düzenleme: 13.12.2022 15:40
A+
A-

Adalar Belediyesi’nden 20 Milyon TL üzerinde alacağı olan Simge İnşaat Taah. Tic. San.Ltd. Şti, 11/08/2016 Perşembe günü alacaklarını tahsil etmek için firma sahibi, icra müdürü ve avukatı ile gelerek Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın kilitli olan makamını çilingir ile açarak içerideki bazı malları haczetti.

Adalar Belediye Başkanının makamına çilingirle girildi

Adalar Belediyesi’nden 20 Milyon TL üzerinde alacağı olan Simge İnşaat Taah. Tic. San.Ltd. Şti, 03/06/2016 tarihinde belediyeye  mahal haczine  gelmiş, belediye dışına ambalajında üç adet yazıcı çıkartarak adalı yediemine teslim etmiş, fotokopi makinesi ve klimalar haczedilmesine rağmen alacaklı firma sahibi tarafından iyi niyet çerçevesinde yerinde teslim yapılarak belediyenin kullanımına devam etmesi için belediyede bırakılmıştı.

 

1984 yılında Belediye olan Adaların Belediyesinin Başkanlık Makamı ilk defa olarak Haczedildi
Firma haciz için belediyeye beş kere gelmiş, beşinde de mesai saatlerinde dahi Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın kapısı kilitlli olduğu için İcra Müdürü makam odasına girip icra işlemini uyguluyamamıştı.
Adalar Belediyesi’nin 1984’de belediye olduğu tarihten beri ilk defa belediye başkanının makam odasının haczedildiği 11/08/2016 Perşembe günü için yapılan haciz işleminin detayları için firma avukatı ile yaptığımız görüşmede,

 

Adalar Belediye Başkanının odası haczedildi, çilingirle açıldı, eşyaları haciz tutanağına işlendi

 

Firma avukatının beyanına göre ; “Alacaklı taraf olarak defalarca belediyeye haciz işlemi için gelindi, gidildi. Her defasında belediyeyi temsilen Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya bizi karşıladı ve ne kadar çay kahve içsek de kendisinin yetkisiz/yetkili pozisyonda olduğunu anladık. Çünkü ne bir teklif verebiliyordu nede bizim istediğimiz rakamı telaffuz edebiliyordu. En sonunda ‘zaten belediye başkanı benden tüm yetkilerimi aldı ne yapıyorsanız yapabilirsiniz’ dahi dedi. Bayramdan önce müvekkilim olan firma sahibi ile başkan ve yardımcısı Mahmut Yerlikaya ve her iki tarafın tanıdığı bir aracı sayesinde bir araya gelinmiş ve alacaklarımızın tamamı ve belediyeye açtığımız davadan feragat edilmesi şartı ile bir kısmı peşin kalanı taksit ile olmak üzere 11 milyon rakam teklif edilmiş olup firma sahibinin 14 milyon rakamı için son sınırım dediği için taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştı”

 

7 milyona yakın bir alacak ayrıca söz konusu
Firma Avukatı, firmanın İcra takibi hariç belediyeye karşı açtığı alacak davasından bilirkişi tespiti ile faizler hariç 7 milyona yakın bir alacağının ayrıca söz konusu olduğunu, belediyeden toplam alacaklarının faizler ve süren dava dahil 28 milyona dayandığını belediyenin firma adına yapılan bir takım kısmi 3. Şahıslara ödemeleri ve belediyenin temlik borçlusu sıfatı ile olan belediyenin kendi borçlarının geri ödenmesi olsa da yinede müvekkilim firma sahibinin toplam alacağının yarısına yakın alacağından vazgeçerek büyük fedakarlık yaptığını buna rağmen belediyenin devletin tespit ettiği yasal faizleri yok sayarak sadece ana matrahtan hesap yapması ve toplam alacağı o şekilde kabul etmeleri nedeni ile görüşmelerin sonuçlanmadığını ifade etti.

 

 

Sonuçta anlaşma sağlanamadığı içinde belediyeye mahal haczine devam etmek zorunda kaldıklarını İcra İflas Kanunu’nun verdiği mahal haczi hakkını bu şekilde belediye başkanının odasına girilerek haciz yapmak şeklinde kullanmak ve belediyeye böylesine bir tazyik yapılmasına taraf olmak istememelerine rağmen Adalar Belediyesi’nin senelerdir müvekkil firmanın alacağını umursamadıklarını, nasılsa kamu kurumuyuz kamu hizmeti yapıyoruz haczedilmezlik imtiyazımız tüm hacizlerin önüne set çekiyor, bu borcumuzu ister verir, ister vermeyiz, istersek de istediğimiz şekilde kırpar bizim takdir edeceğimiz kadarını öderiz, sizlerde hiçbir şey yapamazsınız, kanunlar bizlerden yana, haczedilmezlik zırhımızı sonuna kadar kullanırız mantığındaki yaklaşımları nedeni ile firma alacağını ödeme niyetlerinde olmadıklarından dolayı kendilerine bu işin böyle olmadığını göstermek adına belediye başkanın makam odasına kadar haciz uygulama mecburiyetinde bırakıldıklarını söyledi.

 
Firma avukatı, haciz dosyasının numarasının 2010/49 olduğunu, dosya numarasından anlaşılacağı üzere 2010 yılında icra takibi kesinleşen dosyanın icra kapak hesap tutarının artık basın marifetiyle ada halkını bırakın tüm Türkiye’de bilinir hale geldiğini, kapak hesaplarındaki faiz oranlarının devletin tespit etmiş olduğu rakamlar olduğunu dolayısı ile şu anki faizler dahil kapak hesabından tutarının % 50’sinden vazgeçmiş olduklarını ancak belediye yetkililerinin hala amiyane tabir ile ipe un sermeye çalıştıklarını, her fırsatta söyledikleri lafı tekrar ederek kendilerinin incelemelerde bulunmadan ödeyemeyiz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını çarçur edemeyiz söylemleri ile zaten zaman geçirmeye yönelik klasik söylemler içinde olduğunu, borçlarını ödemeye niyetlerinin olmadığını artık anlamış bulunuyoruz diye açıklamalarda bulundu.

 
Firma Avukatı, belediyenin kamu kurumu olmasının Adalar Belediyesi’ne borçlarını ödememe hususunda bir ayrıcalık getirmediğini, hukuk devleti, mülkiyet hakkı, eşitlik ilkesi, hak arama hürriyeti hem Anayasanın 36.,40 ve 90(son fıkrası). Maddesi, hemde AİHS’de (md.13) güvence altına alındığını, dolayısıyla İcra İflas Kanunu’nun ilgili maddelerinin alacaklarını tahsil için kendilerine verilen haklarını sonuna kadar kullanacaklarını, devletin kimseye borçlu kalamayacağının yine Anayasanın temel kaidelerinden birisi olduğunu ama Adalar Belediyesi’nin işine geldiğinde kamu kurumu kavramını ön plana çıkartarak haczedilmezlikten faydalandığını, işine gelmediğinde hem borçlu hem de güçlü pozisyonuna geçerek sırf müvekkil firma alacağını tahsil için yapılan haciz işlemleri için hem devletin icra müdürünü hem de müvekkilim olan firma sahibi hakkında Adalar Cumhuriyet Baş Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak haciz işleminde bulunan tüm kişileri baskı altına alıp işlerini yapamaz hale getirmeye çalıştığını, haksız yere suç uydurma çabaları ile borcunu ödememeyi yada öteleme çabalarının kamu kurumuna yakışmadığını belirtti.

 
Avukat konuşmasını şöyle sürdürdü; “Devletin kamu tüzel kişiliğini taşıyan Adalar Belediyesi’ne yakışan, borçlu olduğu firma sahibini 7 sene önce yapıp teslim ettiği ve yapılan tüm işlerin Geçici ve Kesin kabullerini yaptırdığı ve Adalılardan kaldırım katkı payı altında yapılan işin tutarının birkaç katı kaldırım parasını toplamalarına rağmen işi yapan müvekkilim firmaya hak ediş paralarını bile ödemediği işlerden dolayı teşekkür etmesi ve gecikmelerden dolayı özür dilemesi gerekirken suç duyuruları ile borcundan kurtulmaya veya daha da geciktirmeye çalışması ahlaki de olmadığını ayrıca bu mesnetsiz yaptıkları suç duyurularının kendilerine aynı şekilde suç duyurusu olarak geri dönebileceğini de hesap etmeleri gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

 
Firma avukatına haciz sırasında Belediyenin kendilerine zorluk çıkartıp çıkartmadığını sorduğumuzda aldığımız cevap ise ilginçti.

 
“Bu en son geldiğimiz mahal haczi ile sanırım beşinci kere Adalar Belediyesi’ne haciz için gidilmişti. Ancak her defasında belediye yetkililerinden özellikle Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’dan hacze başlamadan önce talebimiz üzerine icra müdürünün belediyenin birimlerinin tüm demirbaş listeleri istenmesine rağmen kendilerine verilen cevaplar, görevli memur arkadaş izinde, listeler hazır değil, listeleri hazırlatıyoruz gibi bahaneler söylenmiş en sonunda listeleri vermiyoruz denmiştir. Belediyenin Mali Hizmetler Müdürü Hacer Özdemir ise ‘Ben belediyenin aleyhine olacak olan belgeleri size vermem’ dediğine şahit olduklarını halbuki icra müdürünün talebi üzerine belediyenin tüm demirbaş listelerinin getirilip icra müdürüne teslim edilmiş olsaydı bu listeler üzerinden haciz işlemi daha hızlı yapılma ve tüm birimleri tek tek gezmek ve haczedilebilecek eşyaları tespit etmek durumunun da önüne geçilmiş ama sonrasında tüm oda ve dolaplarımız aranarak taciz edilmekteyiz diye şikayetlerinde önüne geçilmiş olacaktı” dedi.

 

 

Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlar

 
“Demirbaş listelerini icra müdürüne sunmayarak mahal haczinin masa başında sessiz sedasız bitirilme imkanını kendileri ortadan kaldırmışlar sonrasında haklılarmış gibi taciz ediliyoruz iddiası ile de Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlardır. Ayrıca belediye başkanının makam odası haciz için ayrı ayrı tarihlerde mesai saatleri içinde de geldiğimiz beş günün her defasında kapısı kitlenmiş olması nedeni ile başkanın odasına girilememişti. Başkanın odasındaki eşyaların haczedilmesini engellemek adına yapılan kapı kilitlemesini aşmak için Büyükada’da bulunan tek çilingirin belediyeye gelmekten korkması ve ‘ben gelirsem sonra adada nasıl iş yaparım’ demesi üzerine bu son haciz için gelişimizde İstanbul’dan çilingir getirilerek başkanın oda kapısı çilingir vasıtası ile açılmış ve o şekilde haciz işlemi yapılmıştır. İstanbul’dan getirilen çilingire her türlü zorluk gösterilmiş, dükkanının yeri öğrenilmeye çalışılmış, belediyeye ikinci kere gelmesinin önüne geçmek için baskı kurulduğunu anlayan çilingir korkarak dükkanının yerinin Yenikapı’da olduğunu söylemek zorunda kaldığını, ayrıca yedieminlik yapan gönüllü CHP’li adalı bir vatandaşa ise CHP İlçe Teşkilatı ‘kendi partine karşı nasıl yedieminlik yaparsın’ diyerek savunma istendiğini ve neredeyse parti üyeliğinden atılma noktasına geldiğinden dolayı en son yaptığımız mahal hacizindeki eşyaların kendisine teslimi için çağrıldığında, kendisine yapılan yoğun baskılar neticesinde yediemin olarak Büyükada’da olmasına rağmen İstanbul’dayım mazeretini söyleyerek belediyeye gelmediğini ve belediyeye karşı yedieminlik yapmasının önüne geçildiğini, yedieminin belediyeye gelmemesi üzerine belediyede ve başkanlık odasındaki haczi yapılan eşyaların yediemine teslimi ve belediye dışına çıkarılışına engel olunduğunu tüm bunlarında yeteri kadar engelleme olduğunu hatta engellemeyi geçip memurun görevini yapmayı engelleme suçu dahil İcra İflas Kanunu’nda yer alan mal kaçırma suçlarına dahil olabilecek girişimler olarak değerlendirilebilecektir” dedi.

 
Özetle firma avukatı, Adalar Belediyesi, İstanbul’dan getirilen çilingirden tutun yedieminlik yapan adalı vatandaşa ve talebimiz üzerine 3 gün içerisinde haciz için görevi gereği belediyeye hacze gitmek zorunda olan icra müdürüne ve firma sahibine kadar yoğun baskı altında olduklarını iddia etmiştir.
Avukat ayrıca icra müdürlerinin yaptıkları işlemler ile ilgili şikayet makamının İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu ama Adalar Belediyesi’nin icra müdürünü ve firma sahibini direk Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetlerinin yapma amaçlarının devletin memurunu baskı altına altına almak, görevini yapamaz hale getirmek, firma sahibini de yıldırmak amaçlı olduğunu, devletin savcılık makamını fuzuli meşgul ettikleri gibi kişileri töhmet altında bırakmışlar ve belediye değil ama icra müdürü ve müvekkil firma sahibini aslında devamlı surette savcılık makamını kullanarak asıl taciz eden Adalar Belediyesi olmuştur diye beyan etmiştir.

 
Konuşmasına devam eden firma avukatı, ” Belediyedeki tüm odaların, dolapların tek tek kontrol edilmesi tek tek çekmecelerin açılması ve bu işlemlere polisler, avukatlar, icra müdürleri, firma sahibinin alacağını tahsil edecek kıymetli eşya aramasının sebebini hem kendileri yaratmışlar (demirbaş Listelerinin verilmemesi nedeni ile) hem de kendi yarattıkları bu durum içinde yapılan işlem haciz değil tacizdir diye savcılığa suç duyurusunda bulunuşları anlaşılmazdır”  ifadelerini kullandı.
Avukat, “Adalar Belediyesi’nden icra müdürlüğündeki dosyamıza ilgili alacak dosyalarımıza bakılırsa şayet, Adalar Belediyesi’nin yazışmalarında devamlı surette ilgili icra memurların yaptıkları işlemler ve verecekleri kararlar ile ilgili olarak belediyenin aleyhine olabilecek her türlü kararın Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edileceği ile ilgili bir beklenti olduğu görüleceğini, belediyenin yazışmalarında açıkça icra müdürlüğüne ya belediyenin lehine karar vereceksin yada seni savcılığa şikayet ederiz şeklinde yazıları ile Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nı kendilerinin elindeki bir güç olarak mı gördükleri yada kendilerine bağlı bir müdürlük gibi mi gördüklerini anlamak mümkün değildir” dedi.

 

“Belediyenin icra dairesine yazmış olduğu yazıların çoğunda bu şekilde tehdit kokan yazı üslubu ile kaleme alındığı, resmi kurum olma ayrıcalığını yazışmalarda kötü yönde kullandığı ve devletin resmi kurumlarının yapacakları veya karar verecekleri işlemlerin adalet gereği alacaklı firmadan yana olması durumunda savcılığa şikayet edilecekleri tehdidi altında karar vermeye zorlanmaları icra müdürünü görevini yapamaz hale getirmeye çalıştıklarına maalesef şahit oluyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Borçlu Adalar Belediyesi’nin borcunu ödememesi durumunda, kendisine karşı yapılan icra takibinin sonuçlarına katlanmak zorundayken hem suçlu hem de güçlü psikolojisi ile savcılıklara mağdurmuş gibi suç duyurusunda bulunmaları da trajikomik hadise olduğunu söyleyen avukat, “Hele hele müvekkilim olan firma belediyede ki alacağını talep etmesinden dolayı belediye içinde komisyonlar kurulduğu, geçici ve kesin kabulleri ile teminat iadeleri yapılmış yıllar önce biten işlerinin aylık/kesin hak ediş incelemelerinin tekrar tekrar yaptırıldığı, hatalar arandığı, müvekkilim firma sahibini yoğun bir şekilde suçlu hale getirilme çabaları içinde olunduğunun duyumlarını alıyoruz” dedi.

 
Yinede firma avukatı Anayasamız tarafından güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetler arasında olan kişilerin haklarını arama özgürlüklerinin bu tip suçlamalar ile karalanmaya çalışılmasının belediye yetkilileri için menfi yönde geri dönüşünün de mutlaka olabileceğini, belediye üst yöneticisinin bunları göz ardı etmemeleri gerektiğini ve ilk defa olarak borçlu bir kamu kurumunun alacaklı gibi davranmalarına rast geldiklerini başlarından geçenlerin hala şaşkınlığı içinde olduklarını söyledi.

 
Firma avukatının ısrar ile dikkatini çektiği bir başka konu ise; Eski bir adalı olan alacaklı firma sahibinin böylesine bir mahal haczini neden 7 senedir uygulamamış olmasının değerlendirmesinin bile Adalar Belediye Başkanınca kıymetinin bilinmediğini ama artık İcra Kapak Hesabı tutarı olan rakamın son kuruşunun tahsil edilmesine kadar kanunların kendilerine verilmiş olan alacaklarını tahsil haklarını sonuna kadar kullanacaklarını, hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini, önümüzdeki günlerde mahal haczi sırasında haczedilen eşyaların yediemin marifeti ile belediyeden alınmak akabinde belediyenin borçlarından düşülmek üzere satışının yapılmasının sağlanması üzere tekrar belediyeye gidileceğini ve haczedilen tüm malların eksiksiz kendilerinin baskı kuramayacağı başka bir yediemin deposuna kaldırılacağını belirtti.

Şükrü Abanoz

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 11 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version