Depreme dayanıklı olmadığı için kesinleşen raporlar neticesinde başaltılan Adalar Belediyesinin yeni binasının yapımına başlandı.
Eski bina yıkılarak arazi kazıları ve temel yapılandırılmalarına başlandı. Ancak gelen resimlere baktığımızda yapılmakta olan yeni binanı zemininin deniz su içinde olduğu ve bundan dolayı yapılacak olan yeni binanın büyük bir risk taşıdığı belirtiliyor. İçinde 100’den fazla insanın aynı anda olacağı binanın temeli gerekli önlemler alınmazsa daha önce olduğu gibi aynı tehlikeli ortamda memurlar çalıştırılacak.
Deniz suyu seviyesinin altında kalan bina temelleri oluşan korozyon nedeniyle zarar gördüğü, tuzlu su altında kalan bina demirlerinin de özelliğini kaybettiği ve çapının düştüğü bilinen bir gerçek. Binaların en önemli düşmanlarından biri, su ve nemdir. Su ve nem, hem beton kalitesini olumsuz olarak etkiler hem de betonun içinde bulunan demir ve metal donatıların paslanarak çürümesine yol açar. Temeli su alan binanın ömrü kısalır. Yapılan araştırmalar, sürekli suya maruz kalanda temeldeki demirlerin ve metal donatıların kalınlıklarının azaldığını ortaya koymuştur
Deniz suyundaki tuz, temelle beraber binanın komplesini sararak, demirleri korozyona uğratarak binayı riskli duruma getirecektir. Temeli su alan binanın ömrü, maruz kalınan su ve nem ile doğru orantılı olarak kısalır. Zamanında önlem alınmaması durumunda bu tür binaların yapı güvenliği ortadan kalkar ve riskli hale gelir. Deprem ve benzeri afetlerde, temeli su alan yapılar çok daha kolay bir şekilde yıkılarak can ve mal kayıplarına yol açar.
Temel, yapıların en önemli bölümüdür. İnşa edilirken taşıyacağı yüke göre planlama yapılır ve metal donatılarla desteklenir. Ancak bu planlamada, sürekli neme ve suya maruz kalacağı dikkate alınmaz. Zira inşa sürecinde temel izolasyonu ve drenaj sistemlerinin kurulacağı öngörülür. Eğer yalıtım ve drenaj sistemi yapılmazsa tüm hesaplamalar bir anda boşa düşer ve yapıların ömrü, çok hızlı bir şekilde düşmeye başlar.
Drenaj sistemi, ilgili bölgeye düşen yağmur ve kar sularının toplanarak tahliye edilmesini sağlar. Böylece temel, sürekli yağmur ve kar sularına maruz kalmaz. Bu durum ise korozyon ve çürüme riskini önemli ölçüde ortadan kaldırır. Ancak drenaj sistemi tek başına kesinlikle yeterli olmasada ilgili inşaat firması buna dikkat edecek mi?
İkinci önemli olat izalasyon. İzolasyonun olmadığı durumlarda, beton yapısı gereğince maruz kaldığı su ve nemi içine almaya başlar. Bu durum sonucunda ise beton içindeki demirler yavaş yavaş paslanır. Gerekli önlem alınmadığında bu paslanma hızlanır ve demirlerin kalınlıkları ve dolayısıyla da güçleri azalır. Demirin haricinde betonun yapısında da zayıflamalar meydana gelir. Kapiler boşluklardan içeri giren su, sürekli donma ve çözülme döngüsüne neden olur. Bu döngü ile birlikte beton yapısında kopmalar ve zayıflamalar meydana gelir. İnşaat firması buna dikkat edecek mi?
