İstanbul Adaları çevresinde, alttan büzmeli ağlarla (gırgırla) avlanan balıkçıların deniz dibinde ki kayalıklara takılarak veya koparak su altında terk ettikleri binlerce m2 ağ, deniz dibindeki balıkları, taraf olduğumuz bir çok uluslararası sözleşmelerde koruma altında olan yumuşak mercan türlerini ve diğer bir çok koruma altında ki deniz canlıların yaşam alanlarını tahrip ediyor, (o bölgeleri terk edilmiş yaşam olmayan köyler haline getiriyor) hatta av için dalan karabatakları öldürüyor. Karadeniz ve Ege’den gelen balıkların üreme alanı olan Adalar’da denizin dibi, sentetik malzemeden imal edildiği için yıllarca çürümeyen ağlarla ve çözüldükçe yavaş yavaş suyu zehirleyen tonlarca kurşun ağırlıklarıyla kaplı.
Adalar ve çevresinde 104 nolu harita ile belirlenen alanda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2012/65 nolu tebliğinin ardından, 18 Ağustos 2012 Tarihli ve 28388 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak gırgırla balık avı yapılma yasağı yürürlüğe girmişti. Ancak zaman zaman usulsüz avlanan tekneler, 1-1,5 kilometreyi bulan ağlarını bölgeye bırakmaya devam ediyor. Uçlarında 6 tona yakın kurşun taşıyan gırgır ağları sadece su altındaki yaşama değil, su altından geçen elektrik, su, doğalgaz, telefon ve atık su hatlarına da zarar veriyor. Daha da vahimi, yasak 31 Ağustos’ta sona eriyor.
Adalar ve çevresindeki hassas ekosistemin, doğal resif ve rezerv alanların korunması için, eski bir Adalı ve dalgıç olan Volkan Narcı’nın başkanlığını yaptığı Adalar Kent Konseyi Denizle Yaşam ve Koruma Çalışma Grubu, Adalar Belediyesi ve Anadolu Yakası Kent Konseyleri, Anadolu Yakası Balıkçı Kooperatifleri, İlçe STK’ları, İstanbul Üniversitesi ve Ege Üniversitesinden İlgili Bilim İnsanları ile birlikte sivil iradenin katıldığı bir çalıştay düzenlendi. İlgili Bakanlıklara sunulacak olan çalıştayın sonuç bildirgesi özetle şöyle:
* Kadıköy Moda Burnu’ndan – Tuzla Yelkenkaya ve Tuzla Adalarını da içine alarak 9 adada gırgır avcılığının kesinlikle yasaklandığı yeni bir yasak haritanın çok acil olarak çizilmesi ve resmi gazetede yayınlanması.
* Büyükada ve Neandros arasından geçen BOTAŞ boru hattının 500 m kuzeyi ile 500 m güneyi içinde avcılık, balıkçılık, demirleme yasak olmasına rağmen yasak alanın dışında olması nedeni ile yaşanacak bir felaketin önüne geçilmesi içinde yasak alana dâhil edilmesi.
* Balık göçlerinin olduğu alanlara popülasyonunun korunması, arttırılması, beton bloklardan ve yapay resiflerden oluşan resiflerin uygulanması.
* Tüm bu yapılacak çalışmaları kontrol ve sürdürülebilir hale gelmesi için Adalar’da Sahil Güvenlik Bürosu’nun kurulması.
*Avcılık yapan teknelerde ki ağların kurşun yakalarına tekne bilgilerinin olduğu etiketlerin konulması
Aynı zamanda Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Volkan Narcı ve Dernek Bünyesinde ki Deep Dream Dalış Merkezi nden gönüllü arkadaşları, hayalet ağlarla deniz dibinde de mücadele ediyor. Büyükadalı Serco EKSİYAN, Ercan Akpolat, Ekrem BAŞAK öncülüğünde ve dönem dönem onlara katılan diğer gönüllü dalgıçlar ile bugüne kadar yaklaşık 9.500m’2 ye yakın ağı denizden çıkardıklarını anlatan Volkan NarcıDevletimiz de bu gibi temizlik çalışmaları yapmıştı olay temizlemek değil kirletmemelerini sağlamak diyerekçalışmalarını anlattı:
Biz gırgırlara karşı değiliz. Ucuz balık yememiz için gerekli üretici fabrikalar bizim sorunumuz hassas ekosistem olan boğazlar gibi adalarda olmamaları gerekiyor.
“Bulundukları yerin dokusuna zarar vermemek için ağları bir vince bağlayıp söküp alamıyorsun. Defalarca dalıp ağları dikkatlice bir tarafta topluyoruz. Sonra bu ağların farklı noktalarına bağladığımız bidonlara yavaş yavaş hava doldurup ağı yukarı çekiyoruz. Bazıları denizin dibinden Anadolunun dağlarında binlerce metre yukarıda bazı seraları kuşlardan korumakta, denizden çıkan diğer tonlarca ağı da farklı amaçlarla kullanmak için araştırmalar yapıyoruz.”.