Heybeliada’da dün öğlen saatlerinde büyük bir kavga çıktı. İki grubun akülü araç pastasından pay kapma kavgasında yaralanmalar falan oldu. Heybeliada Polis Karaklolu’nun 20-25 polisle müdahale ettiği kavga güçlükle ayrıldı.
Bu kavgaların devam edeceği hatta ölümlü bir sonucunda çıkma ihtimali çok yüksek bir ihtimal. Çünkü Adalar’da inanılmaz bir akülü araç rantı mevcut. Akülü araç durağı bile oluşmuş. Bunları yöneten simsarlar dahi mevcut. Simsar dediğin hani minibüslerin önünde durdup”Üsküdar, Üsküdar” diye bağıranlar. İşte bu korsan akülü araç sektörü bu duruma gelmiş durumda. Bazılarının bir kaç aracı var, bu araçları başkalarına kiralama dahi yapıyorlar.
Düşünün bir korsan akülü araç bayramda bir günde 50 bin tl para kazanmış. Rantı görüyormusunuz?
Peki bu araçları kullanmanın bu korsan işi yapmanın bir cezası yok mu?
VAR…
Hemde 75-80 bin tl civarı bir cezası var. Yanlış duymadınız 70-80 bin tl…Bu ceza oranını ilk defa duyduğunuza eminin.
Peki neden bu cezalar uygulanmıyor?
Bu cezaları uygulayacak olan kurum veya kurumlar kim?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Adalar Belediyesi 2021 yılında Adaların her yerine pankartlar asıp toplanacağını belirtmişti, neden toplanmıyor?
Neden bu ciddi bir tehdit boyuna giden korsan araç piyasası darmadağın edilmiyor?
Birinin bu kavgalarda ölmesi mi gerekiyor?
Adalar tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Sahiller işgal edilmiş durumda. Meydan diye geçen Milli Emlak alanlarında kıvamında içiki servisi yapan, devletin, milletin alanlarını ecrimisin adı altında işgal etmiş korsan işletmeler, kaldırımların, yolların esnaf masası ve iskemleleri tarafından kapatılması, çöp araçlarının yoldan geçmek için slalom yapması, bir yangında itfaiye araçlarının geçişini önleyecek derecede zapt edilmiş yollar, hanutçular, Adalara yakışmayan devasa minibüsler, her gün olay, her gün çevik kuvvet müdahaleleri, polisin havaya ateş ederek ayırabildiği yaralanmalı kavgalar, Adalara gelen adanın artık yükünü kaldıramadığı insan topluluğu, rantçı kafalar, çöpler, pislikler, düşmanımızın başına vermesin dediğimiz bir belediye, dalgıç başkanı, evlere şenlik başkan yardımcıları, her eve lazım meclis üyeleri, ormanlarımızın mesire yeri adı altında orman vasfını kaybetmeye başlaması, Vakıfların, Milli Emlağın yerlerine yapılan kaçak gecekondular, kendine STK diyen İBB’nin lafından çıkmayan rant peşinde koşan bazı STK’lar, denizin artık seyir özelliğinden çıkıp deniz, motor araçları istilasına uğraması, iskeleler, burada da yapılan korsan taşımacılık, desibel rekoru kırıp ruhsatsız, izinsiz çalışıp bağırıp çağıran plaj motorları, vb…
Ne diyelim? Hakkımızda hayırlısı..!