Adalar seçmenleri SEÇİM KARARSIZLIĞI İÇİNDEYDİ!!!!!!! Adalar Belediyesinin başındakilerin yaptıkları bir bir ortaya çıktıkça tüm Adalılara YOK ARTIK DEDİRTEN uygulamalar!!!!!!!
Sayın Adagazetesi okurları; aşağıdaki yazıyı seçim öncesi Çarşamba günü yayına sokacaktık. Ancak seçimden önce CHP’nin Adalar Belediyesinin seçilmiş başkan ve yardımcısının (üstelik çocuklarımıza iyi bir vatandaş olunmasının yollarını öğretmesi gereken 40 yıllık felsefe hocasının) illegal imar uygulamalarında başrol de olduklarını, genel merkezin bu uygulamalardan haberleri olmasına rağmen seyirci kaldıklarının bilgilerini sizlere aktararak Adalar’da yapılan yasa dışı uygulamaların tüm CHP’liler mal edilebileceğinin yanlış olacağı düşüncesi ile söz konusu yazımı seçim sonrası olan bugün yayınlamayı daha doğru buldum.
Ancak araştırmacı gazeteci olarak, herhangi Ak Partili bir belediyedeki imar uygulamalarını gazetemizin bilirkişi merceğine alsaydık, belki benzer haberleri, belki de buradaki haberleri yayan bırakacak kadar olarak vahim haberler olabileceğini düşünmemiz neticesinde seçim öncesi böylesi bir haberi yayımlamamızın siyaset yarışındaki partiler için haksızlık olacağını düşündüğümüz için yayımlamadık . Çünkü Adalar’da askeriye ait Deniz Harp Okulu’nun ve Deniz Lisesi’nin olması nedeni ile çok asker emeklisi yaz kış Adalar’da oturmakta ve tüm bu aileler BALYOZ, ERGENEKON davalarında haksız yere içeri alınan generaller başta olmak üzere yıllardır bu ülke için canlarını öne sürerek ülke savunmasına hizmet vermiş şerefli komutanların nasıl rencide edildiklerine şahit oldukları için bu önemli çoğunluğun kime oy vereceğini tahmin etmek güçte değildi. Yine Adalar’daki eğitim seviyesinin ve temasta oldukları üst düzey yönetici vb. komşuları ile dirsek temasta olmaları gereği ülkemizin siyasi konjektörünün kahvelerde bile inanılmaz bir şekilde anlık takip edildiğini gazetemizin yaptığı anket çalışmalarından bilmekteydik. Tüm bu Adalıların atacağı oyları yapacağımız haber ile fikirlerini değiştirmek yada karasızlığa düşürmek yarıştaki siyasi partilere çelme takmak olarak düşünüleceği için gazetemize aşağıdaki haberi yayınlamak etik gelmemişti. Adalar’da yaşayan fanatik CHP li seçmenlere ve aralarında çok sevdiğim ve CHP Parti Merkezinde önemli görevde olan Kınalıadalı siyaset arkadaşım ve diğer CHP’li kadim dostlarıma siyaseten sanki sadece bu olaylar sadece Adalar’da oluyor gibi göstermemek adına Adalar Belediyesinin başkan yardımcısının müstakil 3 bağımsız bölümlü villasının 27/10/2015 tarihli yayınlanacak haberini rötarlı olarak seçim sonrasında yapmayı daha doğru bulduk. Tabi seçim sonrası haberler ve partilerin Adalar’daki oy oran artış ve eksilişlerinin haberleri de araya girince 27/10/2015 tarihli haberimizi yayınlamak bugüne nasip oldu.
Adalar’da yaşayan seçmenlerimiz oylarını kime vereceklerinin şaşkınlığı ve kararsızlığı içindedirler. Nasıl olmasınlar ki ; Adalar Belediye Başkanının Martı Sokaktaki evinin ruhsata aykırı uygulamalarının CHP’li eski başkan DR.Mustafa Farsakoğlu tarafından İmar Müdürüne bizzat tutanaklar tutturulup sonrasında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, CHP Genel Merkezinin bu şikayetleri haber alması üzerine devreye girerek siz varken düşmana gerek yok birbirinizin açığını çıkartarak AK Partinin ekmeğine yağ sürüyorsunuz derhal bu şikayetlerden vazgeçin talimatı ile savcılık şikayetlerinin geri çekilerek şikayetin konusuz kalması sağlanmış ve daha sonra da yine bilirkişilerin raporlarının bir şekilde ayarlanmış olması ile o vakitler CHP’den Belediye Başkanlığına aday olan ama şimdi Adalar Belediye Başkanı olan Atilla AYTAÇ’ın ceza almadan, mahkumiyet kararı çıkmadan kurtulması sağlanmıştı. Her ne kadar Atilla AYTAÇ şu an için şikayetlerden dolayı yargılanmaktan kurtuldu ise de Adalar’da herkesin artık belediyenin reisi olan Belediye Başkanının ruhsata aykırı müstakil villa yapmasını Adalar Kamuoyu olarak sindirebilmiş değilken onun yardımcısı olan 40 yıllık hocalık yapmış ve emekli olduktan sonrada aktif siyasete girmiş olan Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’nın da evinin benzer usulsüzlükler ile haksız kazanca konu olacak durumda olması ile CHP’li Adalar seçmenlerinin 1 Kasımda kullanacakları oylarını kullanmada tereddüde düşmelerine neden olmuştur. Mahmut hoca kendi deyimi ile 40 yıllık hocalık hayatı olan adalı ailelerin pek çoğunun çocuklarının felsefe hocalığı yapmış olan saygın bir kişiliğe sahipken kendisinin bile yasalara aykırı imar işlerine bulaşmış olması ile “Adalıların çocuklarımızı kimlere teslim etmişiz” demelerine neden olmuştu. Sırf çocuklarının hocası olması nedeni ile çok ailenin Mahmut hocanın kişiliği ile CHP’ye oy verdiklerini ama ortaya çıkan belgeler ile şok olduklarını o şaşkınlık ile Pazar günkü genel seçimlerde kullanacakları oylarında tercihlerinin hangi partiden yana olacağını şaşırdıklarını ama Adalar’da yaşayan çok asker ailesinin ise balyoz davalarının suçsuz askerlerin gururuyla oynanmasının tek sorumlusu olarak gördükleri Ak Partiye oy vermektense başkan ve yardımcısının bunca haksız, sebepsiz zenginleşmelerine neden olacak kaçak, ruhsatsız inşaatlarına rağmen bu seçimin YEREL değil GENEL seçim olması nedeni ile CHP’ye oy vereceklerini ama yerel seçimlerde tercihlerini ADANALI veya TRABZONLU başkanlar gibi birisi değil hakiki adalı bir aday olmadan CHP’ye oy vermeyeceklerini beyan ederek genel seçimde ŞARTLI olarak olsa KERHEN CHP’ye vermek zorunda kalacaklarını söylemektedirler.
Ancak adalılar, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı sarayı olan Ak Sarayın kaçak olduğu hakkında bu kadar söylem ve muhalefet yaparken CHP’li başkanın ve yardımcısının bile kaçak villalarının dedikoduları ise seçimlerden önce CHP İlçe ve İl Başkanlığını zor durumda bırakmış, kendilerine gelen şikayetleri göz göre yalanlar ile geçiştirmek zorunda kaldıkları kulağımıza kadar gelmekteydi. CHP Genel Merkezi ise bir süredir kendilerine kadar gelen söylentiler üzerine Başkan Atilla Aytaç’tan bilgi istemiş başkan dedikoduların eski başkan M.Farsakoğlu dönemine ait işlerden kaynaklı olduğu yalanı ile Genel Merkezi geçiştirmiş olduğunu da bilmekteyiz. CHP’li bir lise hocasının öğretmenlik maaşı ile kendisine Büyükadanın en güzel üç meydanından biri olan Çınar Meydanı’nda, ana cadde üzerinde müstakil bahçeli 3 bağımız bölümlü villa yapmasının ve yapılan o villanın değerinin şu an için Adalar emlak piyasasında en az 1.500.000$ olduğu ve 2015 yılında en düşük öğretmen maaşı ocak ayı itibari ile 2.200 Tl olduğu düşünülürse böylesine serveti elde etmek için ancak 170 yıl hiç yemeden, içmeden, harcamadan, çocuk büyütmeden, aldığı maaşı biriktirerek belki yapabileceğinin hesapları kahvelerde yapılmaya ayrıca CHP’ye atacakları oylarını sorgulamaya başlamışlardı. Mahmut hocanın böylesine serveti kazanmak için uygulanan yöntemleri daha detaylı araştırma adına bilgi alışverişinde bulunduğumuz profesyonel anlayış ile çalışan tamamen tarafsız bilirkişiler ile yaptığımız görüşmelerden çıkan sonucu sizlere özetlersek;
Aplikasyon projesine tezat SABUNLAMA yapılmış kot kesim belgesi
Elimizdeki dosyanın resmi belgeleri incelendiğinde Mahmut hoca yıllardır hocalık yapmanın kendisine kazandırdığı saygınlığı ranta çevirmeye CHP zamanında değil Ak parti Coşkun Özden zamanında başladığı yazışmalardan ortaya çıkmaktadır.
Bu rantı elde ederken de toplumumuzda kutsal görülen öğretmenlik mesleğini ön plana çıkartarak çocuklarını okuttuğu belediye çalışanlarına duygu sömürüsü ile yaptığı dubleks villa için belediyenin zamanındaki ve şimdiki organize çalışan kuyruk ekibine resmi/gayri resmi tabir edilen hiçbir bedel ödemeden çocuklarımızın hocasıdır yardım edelim, yazıktır, başını sokacak bir evi olsun anlayışı ile göz yumulduğu, imar mevzuatına dolayısıyla yasalar aykırı olan izinler aldığı ve olması mümkün olmayacak villayı kanunlara aykırı şekilde yaptığı bu kanunsuzluğa başta Coşkun Özden, sonrasında Dr. M. Farsakoğlu ve nihayetinde şimdiki Başkan A.Aytaç göz yumduğu aşağıdaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Belgeleri tarih sırası ile incelersek en ilgi çekici evrakı; Mahmut Yerlikaya’nın 25/7/2007 tarihinde Adalar Belediye Başkanlığı’na vermiş olduğu TARİHSİZ olan ve dilekçede Adalar Belediyesi’nden ne talep ettiği bile belli olmayan (resim:11) dilekçesi olmuştur. Dilekçede aynen şu yazmaktadır ; “Sahibi bulunduğum Büyükada 82 ada,8 parsel sayılı yerim ile ilgili hazırlamış olduğum mimari projeler ektedir. Gereken işlemin yapılmasını arz ederim” Dilekçeye ek yapılmadığı verilen dilekçeden anlaşılmaktadır. Ek olsa idi mutlaka ki kayıt alan memur ekinde 5 tk mimari proje vardır diye dilekçe altına kendisi mutlaka yazar idi. Demek ki dilekçe ekinde projede yoktur. Eğer ki mimari proje verildi ise de, ne işlem yapılacağı da belli değildir ki gereken işlemin yapılmasını istemiştir. Dilekçede tarih olmaması dilekçeye 25/7/2015 tarih ve 2165 genel evraktan sayı alınarak kayda girdiği ve aynı gün jet hızı ile İmar ve şehircilik Birim Amirliğine havalesinin yapıldığı yine hız kesmeyerek aynı gün İmar ve Şehircilik Birim Amiri tarafından sorumlu mühendise dilekçenin havalesinin yapıldığı görülmektedir. Peki, 2007 tarihinde belediyelerde bugün git yarın gel felsefesini kıran bu dilekçenin ne özelliği vardır ki Mahmut Yerlikaya’nın bu dilekçesinin elden takipli olarak kayıt, başkan yardımcısının havalesi, imar müdürünün havalesi, sorumlu mühendisin imzası alınarak neredeyse aynı gün aynı saat neden bu dilekçenin sıralamalı tüm havaleleri yapılarak belediyeye girişi yapılmıştır.
Yazışmalarda, Kurulun 11/2/1998 -9775 S.kararı ile geçiş dönemi yapılaşma koşullarına ilişkin kararda kurulun 11/7/2007-667S. kararı ile geçici dönem yapılaşma şartları 26/7/2007 tarihine kadar devam edebileceğini bildirmektedir. Yani Mahmut Yerlikaya villasını yapabilmek için kim akıl verdiyse müracaat tarihinin son günü Adalar Belediyesi Başkanlığı’na ne tarihi, ne talebi, ne projesinin eklerinin ek yapıldığı belli olmayan dilekçesini kayda sokmuştur. Dilekçesinin son gün kayda sokarken dilekçesi üzerindeki belirsizlikler ile inşaatına başlamak için ne bir ruhsat talebi vardır nede kurula yazılmış yapacağı inşaat ile ilgili olarak ruhsat müracaatları veya izin talebi olmuştur. Kurul yazışmalarında Mahmut Yerlikaya’nın bu çelişki dolu ne talep ettiği belli olmayan dilekçesine vurgu yapmış, dilekçenin ne ifade ettiğinin anlaşılamadığını, tereddüde düştükleri için işlem yapmadıklarını, ancak kurulu bilgilendirmek amacı ile gerekli olan evrakların olmamasına rağmen işlem yaptıkları anlaşıldığını ayrıca Adalar Belediyesinin ısrarlı yazışmalara devam etmeleri neticesinde belediye sınırları içerisindeki yapılacak inşaatın takip sorumluluğunun Adalar Belediyesi’nde olması nedeni ile daha fazla üzerinde durmadığı yazışmalardan anlaşılmaktadır. Normal şartlarda bir vatandaş bu dilekçesi ile ne Adalar Belediyesi’nde, nede başka bir ilçenin belediyesinde kesinlikle bu yapılan inşaatı yapması mümkün olamazdı. Çünkü dilekçe bir inşaatın yapılabilmesi için ilk müracaatında olması gereken evrakları ekinde barındırmadığı gibi talebi belli olmayan bir dilekçe ile inşaat ruhsatı alıp da başlanılabilmesi mümkün değildir. 25/7/2007 -2165 S. ile Adalar Belediyesi genel kaydına girmiş olan dilekçe, yukarıda anlatılan makul şüpheleri üzerinde barındırmakta ve anlaşılan o ki Mahmut Yerlikaya’ya, “sen öylesine bir dilekçe ver de biz gerisini hallederiz” denilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 25/7/2007 tarihi mimari projenin içeri verilip gereğinin yapılması istenip bu inşaatın legal olarak yapılma tarihi değildir. İnşaatın yapılabilmesi için 25/7/2007 tarihine kadar gerekli müracaatlar yapılmış ve İNŞAAT RUHSAT BELGESİNİN Adalar Belediyesi’nce onaylanarak alınmasının son tarihidir. Adalar Belediyesi’nden 25/7/2007 tarihli bir ruhsat alınmış olsaydı artık Mahmut Yerlikaya’nın müktesep hakkı olacak ve 2 yıl içinde de inşaatına başlamış ve legal olarak bitirmiş olacaktı. Kısaca Mahmut Yerlikaya’nın bu tarihte vermiş olduğu dilekçe ve eksik evrakları ile bu inşaata başlaması mümkün değildir. Bu tarihe kadar alınmamış bir ruhsat olmadığı için bu tarihten sonrada geçici dönem yapılaşma şartlarının sona ermesi nedeni ile sonradan verilen ruhsat geçersiz konumdadır.
Belediye yazışmaları ve 1/1000 ölçekli imar planı örneklerine bakıldığında 20 pafta, 82 ada, 8 parselin yeri pafta üzerinde incelendiğinde onaylı olduğu anlaşılan proje üzerinde A-2 ve B-2 rumuzlarının aynı ada üzerinde olduğu görülmektedir. Ada İmar Planı üzerinden incelendiğinde ve çekilen fotoğraflarla çakıştırıldığında o adadaki parsellerin A-2 olması gerektiği şehir planlamacıları ve mimarlar tarafından hemen fark edilmektedir. Adalar Belediyesinin 1/1000’lik imar Planları aydınger kağıtlara çini mürekkebine benzer mürekkepli rapido kalemler ile çizilmiş ve 2012 tarihlerinde bu projeler taratılıp arşivlenmişti. Bu tarihlerde Adalar’da çok konuşulan konu ise, İmar Müdürlüğünde 1/1000’lik projelerde KAZI / KAZAN uygulamasının çok olduğu yönündeki söylentiler idi. Bu ne diye sorarsanız, Aydınger üzerindeki A-2 yazan rumuz bildiğiniz jilet yada maket bıçağının ucu ile dikkatli şekilde mürekkepli yazılan A harfi kazınıp B harfi kazınan yere yine mürekkepli rapido ile yazıldığında İmar durumunuz Ayrık Nizamdan Bitişik nizama terfi ediyordu. Ayrık nizam ile bitişik nizam arasında inşaat yapılması aşamasındaki fark ise ayrık nizamda komşu parsellerden çekme mesafesi en az 3 mt olarak devreye giriyor, cadde veya sokağa cepheli yüzünden yola terk için belli bir mesafe bırakılmadı ise 5t çekme mesafesi bırakılmak zorunda oluşu ile inşaat oturum alanının küçülmesine neden olmaktaydı. Hele hele bu parsel Mahmut Yerlikaya’nın parseli gibi köşe parsel olması halinde yola cepheli iki taraftan da aynı şekilde 5 mt çekme mesafesi uygulanması mecburiyeti ortaya çıkmaktadır ki bina oturum alanı iyice küçülmektedir. Bu çekme mesafeleri belediyelerin yeni inşaatlar için yola terk sınırlarından itibaren uygulanmaktadır. Çınar Caddesi’ndeki belediyenin yola terk sınırı vaziyet planında gösterilmesi gerekirken gösterilmemiştir. Aynı şekilde, Nevruz sokaktaki yola terkte gösterilmemiştir. Ön cephedeki caddelerde İstanbul’daki belediyeler genelde 10 mt yola terk için mesafe bıraktırdıktan sonra çekme mesafesi olan 5 mt’yi çektirmektedirler. Nevruz sokakta ise yola çekme mesafesi aplikasyon projesindeki tretuar payının doğru olduğu varsayılır ise ön cephede kalan 7.17 mt mesafeden de yol çekme mesafesi olan 5 mt çekildiğinde geriye kalan 2.17 mt mesafede bir yapının yapılacağı genişliği sağlamamaktadır. 2.17mt cephe genişliği bitişik nizamda olması halinde geçerlidir. Ayrık nizamda olsa idi 9 nolu parselin sınırından da 3mt çekilmesi sonucu çıkardı ki inşaat yapılacak alan hiç kalmamaktaydı. İşte burada Bitişik ve Ayrık nizamın inşaat yapılırken ki öneminin ne kadar büyük etken olduğunu gösterir örnek bir parsel olmuştur. Anılan parselin A gibi köşe parsel olması durumunda yol tarafındaki cephede yola terkten sonra 5 mt, yan parselden de 3 mt çekildiğinde toplam 8 mt çekme mesafelerinden dolayı kullanılamaz alan ortaya çıkmaktadır. Bu mesafeye, Nevruz sokaktaki aplikasyon projesindeki tretuara terk mesafesi olan 1,92 mt ilave edildiğinde toplam 9,92 mt den sonra kalan kısıma inşaat yapılması gerekiyor ki oda dar cepheli olan 8 parselin arka cephe genişliğini geçmekte ve 8 parsele İNŞAAT YAPILAMAZ pozisyona getirmektedir. 8 parsele inşaat yapılabilmesi Bitişik nizamda da mümkün gözükmektedir. Ama kötünün iyisi Bitişik nizama bağlı adada olması halinde bir takım illegal figürler ile bir ihtimal olabilir diye düşünülmüşte olabilirdi. İşte Adalar Belediyesindeki İmar Müdürlüğünde KAZI-KAZAN söylentilerinin müthiş kazanım işlemi buydu. Düşünün ki ayrık nizamda çekme mesafelerinden dolayı kulübe yapacak kadar kalmayabilen alanınızı normal ev seviyesine getirecek KAZI-KAZAN uygulamasını yapan memurlara inşaatı yapanlar tarafından ne verilip verilmeyeceğini varın siz tahmin edin. Mahmut Yerlikaya’nın parselinin yanındaki 9 parsel ayrık 2 katlı uygulamaya (A-2) tabi iken 8 Parselin tescilli ahşap tarihi binaya bitişik 2 katlı (B-2) olması da mümkün değildir. Yangın güvenliği açısından tescilli ahşap tarihi eserleri bitişik yapılmasına mümkün mertebe müsaade edilmezken yeni yapılacak binanın bitişik nizamda olmasını hiçbir şehir planlamacısı ne planlar nede teklif plana onay verir. Ancak inanılmaz şekilden B-2 olarak paftada yazı vardır. Şimdi bu yazının da sonradan yazılmış olabileceğini gibi bir ithamda bulunmasak ta (bilirkişilerimizin orijinal aydınger üzerine çizilmiş olan projeyi incelemeden) şimdiden şunu söyleyebiliriz ; aynı ada içindeki ayrık/bitişik farklı uygulamalar ve tescilli ahşap tarihi eserleri bitişik yapılmasına hiçbir şehir plancısı bitişik nizama sokmaması ile Adalar Belediyesi’nde ki KAZI-KAZAN söylentilerini doğrularcasına yine makul şüphe uyandırmaktadır. Burada aydınger deki mürekkebi jiletle kazıyan memurun belki bu eylemini çocuklarının felsefe hocası diye hatırına yapmış olsa da kazanan kısmında olan kişi ise maalesef adalı çocuklarımıza doğruluğu, dürüstlüğü, hak, hukuk, adalete olan saygı olmanın felsefi yönünü öğretmesi gereken kişinin olması, sebepsiz zenginleşme dediğimiz bedava rantın işin içine girmesi ile tüm felsefi kavramların lafta kaldığını görmek, içimizi acıtmıştır. KAZI-KAZAN çok ciddi bir iddia olup Adalar Belediyesinin ellerindeki orijinal 1/1000-1/5000 İmar ve Nazım İmar Planları üzerindeki kazıntı, silintileri kontrol etmek ve İBBB’de bulunması gereken orijinal paftaların 2. Nüshalar ile karşılaştırılması sonucunda kesinlik kazanacaktır. Eğer ki söylentileri doğrulayan örneklerin görülmesi halinde geriye doğru gidilip tüm uygulamaları bir bir çıkartmak ve yetkililer hakkında resmi belgelerde sahtecilik yapmak, parsel sahipleri hakkında da sebepsiz zenginleşme hükümleri altında, rüşvet , organize suç dahil pek çok suç ile yargılanmalarının sağlanması söz konusu olabilecektir.
82 ada 8 parselin eski fotoğrafları ortadadır. 8 Parselde önceki halinde mezbele bir depo olduğu görülmektedir. Depo 9 parseldeki tescilli binanın hizasında ve bitişik olarak nevruz sokağın kaldırımına sıfır gelecek şekilde parsele oturmuş olduğu resimlerden görülmektedir. Tretuar mesafesinin 1,92 mt yola terk edildiği eski resimlerinden sabittir. Vaizyet planında mutlak şekilde yola terkler gösterilmeli daha sonrada çekme mesafeleri işlenmeliydi. Ayrıca Mahmut Yerlikaya’nın parselindeki mezbele deposu tescilli de değildir. M.Yerlikaya’nın parselinde eskiden tescilli bir tarihi yapı yoktur ki yeni yapılan bina bitişik olarak yanındaki 9 parseldeki tescilli ahşap binaya eski resimlerindeki gibi aynı konumda bitişik yapılabilsin. Yapılacak olsa bile önce cadde tarafında yola terk uygulaması belirtilmeli ve daha sonrada ön bahçe çekme mesafesi kadar bina geriye çekilip projelendirilmesi ve ona uyularak inşaatının yapılması gerekmekteydi.
25/7/2015 tarihinde Adalar Belediyesine verildiği söylenen proje incelendiğinde daha çarpıcı usulsüzlükler görülmektedir. Projeyi hazırlayan mimarın kasıtlı bu şekilde hazırladığını düşünmemek elde değildir. Belediyelere verilen mimari projelerin hazırlanma kriterleri bellidir. Belediyeler o kriterlere uygun olmayan projeleri asla kabul etmez düzeltilmesi için proje müellifine geri verirler. Ancak incelediğimiz projedeki düzeltmeler sadece Kurulun yaptığı düzeltmeler olup Belediyenin de bu usulsüzlüğe bilerek örtbas ettikleri Mahmut Yerlikaya’nın projesindeki kanunsuzlukları parsel sahibi-müteahhit – imar md – başkan yardımcısı – başkan el birliği ile hep beraber Kuruldan saklama çabaları içinde oldukları sonucunu düşündürmektedir. Çünkü bu hususlar sehven gözden kaçırılabilecek hususlar değildir.
Bakınız, aşağıda herhangi bir ilçenin belediyesine inşaat yapmak için müracaat ettiğinizde ki evrak aşamaları sıralanmış olup, her bir maddesindeki işlemler için ayrı ayrı dilekçeler ilgili belediyesinden dilekçe ile müracaat edilmesi gereken işlemler olduğu ve dilekçenin formatının nasıl olması gerektiğini ve ruhsat müracaatının ancak bütün maddelerdeki işlemler bittikten sonra parsel sahibi yada vekalet sahibi tarafından yine ayrı dilekçeler ile müracaat edilmesi gerekmekte ve sonra dosyanın tamamlanmış olması ile değerlendirmeye alınabildiğini anlatmaktadır. Mahmut Yerlikaya’nın dilekçesi ne kadar etkiliymiş ki tarihsiz ve talebi bile belli olmayan tek bir dilekçe ruhsat alınabilmesi için verilmesi gereken tüm dilekçelerin, belgelerin, belediyece hazırlanması gereken belgelerin, kurul kararlarına göre yapılacak düzeltmelerin yerine geçmiştir. Mahmut Yerlikaya’nın yapmış olduğu inşaat daha en başında bir inşaat yapılabilmesi için zorunlu verilmesi gereken dilekçeler ile yapı sahibinin yada vekalet verdiği müteahhitlerin ruhsat müracaatları ve sonucunda ruhsatın alınabilmesi için verilmesi gereken projeler ve dilekçelerin olması gerekmekteydi. Dilekçesiz, talepsiz, eksiz, statik, mekanik, tesisat, elektrik, ısı yalıtım, zemin etüdü, noter tasdikli proje müelliflerinin proje sorumluluk beyanı, oda sicil belgesi, imza sirküleri, vekaletname aslı, hissedar muvafakati, yapı denetim sözleşme aslı, başvuru formu, tescil ücreti ve makbuzu olmadan, olmayan projeler tasdiklenmeden, sadece mimari projeleri verip gerekeni belediyenin yapması için bekleyen tarihsiz, TC numarası ve tlf numarası dahi yazılmamış bir dilekçe ile Adalar Belediyesi tamamen inisiyatifi üzerine alarak inşaat yapabilmesi için müracaat tarihinin son gününden bir gün önceki gününde dilekçe şartlarını bile üzerinde taşımayan bir basit dilekçe ile inşaata başlattırmıştır. Mahmut Yerlikaya’nın dosyasında 25/7/2007 tarihli dilekçesinden başka bir Röperli kroki (son 1 yıl içinde düzenlenmiş), İmar durumu (son 1 yıl içinde düzenlenmiş), İnşaat istikamet rölevesi, Kot-kesit, Ağaç revizyonu vb. müracaat dilekçelerinin ekinde olmaması gerekli uygulamalardaki eksiklikleri ortaya çıkartmaktadır. Aşağıdaki uygulamaların hepsi Adalar Belediyesi’nce geçiştirilerek göz yumulduğu, Mahmut Yerlikaya’nın dubleks villasının yapılması el birliği ile yasalara aykırı işlemler yapıldığı ve bu aşamalarda, proje müellifi başta olmak üzere mimari projede ve yazışmalardaki tüm imza sahipleri görevlerini kötüye kullanmakla itham edilebilecekleri bir sonuç çıkmaktadır.
Özellikle ağaç revizyonu tam bir muamma gibi olduğu gözükmektedir. Ruhsat müracaatının olmazsa olmazlarından olan ağaç revizyon projesi için yazışmalardaki çelişkiler incelendiğinde ağaç revizyon projesi olmadan müracaat şartlarına aykırı şekilde ruhsat verildiğini anlaşılmaktadır.
İst. V numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu 13/9/2007-1190 sayılı ile Adalar Beld. Bşk’na yazılarında; Adalar Beld. Bşk’nın 25/7/2007-855 yazıları için verdikleri cevapta (resim:38) , kendilerine görüş ve onay için gönderilen anılan projeye ait evraklarda eksiklikleri listelemişler projeye ait rapor, çevre parseller ile yapıyı gösterecek şekilde hazırlanacak fotoğraf albümü, arşiv belgeleri, parselde varsa belediyesince hazırlanacak x,y,z koordinatlarını gösterir AĞAÇ REVİZYONU, müellif mimarın büro tescil belgesi ve imza sirkülerinin kendilerine gönderilmesini istemişlerdir. Bu yazıya cevabı Adalar Belediyesi yerine 1/11/2007-2037 sayılı dilekçesi ile M.Yerlikaya ekinde AĞAÇ REVİZYONU ve fotoğraf albümünü kurula vermiştir.
Kurulun Adalar Belediyesi’nden istediği cevabı neden belediye tarafından değilde parsel sahibi tarafından verilen dilekçenin ekindeki AĞAÇ REVİZYONU incelendiğinde anlaşılmaktadır. Verilen Ağaç revizyonu x,y,z koordinat sistemine göre harita mühendisi ya da topograf tarafından hazırlanması gereken bir proje olup, parsel içindeki ve parsele komşu olan tretuarlardaki tüm ağaçları koordinat sistemi içerisinde gösterilmesini ve vaziyet planına göre de teklif binanın ağaçlara zarar verip vermediğini gerekirse yapılacak binanın oturumunda değişiklikler gerekip gerekmediğinin anlaşılması için inşaat yapmak için alınacak ruhsat aşamasında olması ŞART evraklar içindedir. Ancak dosyasına bakıldığında KURULA M.Yerlikaya’nın dilekçe ekinde verilen Ağaç Revizyon Projesi olmak bir yana basit bir kroki bile olabilecek belge değildir. Söz konusu belgeyi Aykut BAŞKAN ve İbrahim ÇIRALI’nın imzalamış olması ancak böylesine uyduruk hazırlanmış bir belgeyi Adalar Belediye Başkanı imzalamaktan imtina ederek M.Yerlikaya’ya dilekçe ekinde verdirildiğini tarafımıza düşündürmektedir. Bir ihtimalde o tarihlerde Kartal Kadastro Şefliği devreye girecek ve eski tarihli bu belgenin dizayn ettirilmesinin güçlüğünü aşmak için bu şekildeki bir uygulamaya gidilmiş de olabilir diye düşünmekteyiz. Çünkü 1/1000’lik imar planı üzerinde 8 nolu parselin yan sokağına bakan (Nevruz sk.) tretuarının üzerinde bir ağaç gösterildiği, o ağacında arka köşe noktasından 15,50mt mesafede olduğu işlenmiş başka bir ağaçta gösterilmemiştir. Oysa ki yine aynı dilekçenin ekinde bulunan fotoğraf albümündeki eski fotoğraflara ve ve güncel yeni fotoğraflarına bakıldığında nevruz sokağın tretuarı üzerinde 1 det değil 3 adet yaşlı büyük ağaç olduğunu, parselin ön cephesine bakan Çınar Cad. deki tretuar üzerinde de parselin ön cephesinin ortasına gelen kısımda yine 30-40 yıllık büyük bir ağaç olduğu, parselin içine denk gelen kısımda yine aynı yaşlarda olduğunu (gövde çapına bakıldığında tahmin edilen yaş)tahmin ettiğimiz toplamda 5 adet ağaç gözükürken kurula verilen projede 1 adet ağaç gözükmesi söz konusu projenin üstün körü savsaklanarak hazırlandığını, uyduruk kroki bile olamayacak, proje denemeyecek parselin 1/1000’lik proje fotokopisi üzerinde çizilmiş ve imzalanmış A4 kağıdını proje diye kurula sunmaları ruhsat müracaatındaki eksikliği doldurmak adına yapıldığını bu yüzden de Adalar Belediye Başkanı bile kendisinin imzalamak zorunda kalacağı bu evrakı yazı ekinde kurula göndermekten imtina ettiğini M.Yerlikaya’ya “sen ver dediklerini “ haklı olarak düşündürmektedir.
Yine kurula gönderilen Kartal Kadastro Müdürlüğü Adalar Şefliğinden alınan 8/12/2006 tarihinde alınan Aplikasyon Krokisinde arsanın köşe koordinatlarının işlenmiş olduğu ancak parselin ön cephesine bakıldığında parsel genişliğinin yola terkten (tretuar payı bırakıldıktan) sonra 7,17mt arka cephesininde 7,68 mt olduğu gözükmektedir. Mimari projede ise teklif binanın projesinde ön ve arka cepheleri 8 mt olarak gösterildiği ve projede cephelerde bir düzeltme yapılmadığı görülmektedir. Mimari projede vaziyet planında da yola cepheli kısımların yola terk çizgileri belirtilmediği gibi çekme mesafeleri de gösterilmemiştir. Arsa boyutları net belli edilmemiştir. Yine aynı tarihli verilen Plan Örneğinde de hiçbir ölçülendirilme, yola terler ve çekme mesafelerinin gösterilmemesi hayret verici bir uygulama olmuştur. Plan örneğinde de ölçülendirilme yoksa nerede olacaktır. Kuşkulu belgeler belediye tarafından sırası ile verilmiş olup her aşamada proje müellifinin yasa dışı projesine zemin hazırlanmakta olduğunu tarafımıza düşündürmektedir.
Bilindiği üzere Proje müellifi projesini hazırlarken öncelikle yapması gereken Belediyeden teklif bina yapılacak parselin imar durumunu aldıktan sonra TAKS-KAKS katsayılarına göre arsa toplam m2’si üzerinden emsal hesabı yapacak,öncelikle yola terk mesafeleri parsele işlenecek daha sonra bu mesafelerden itibaren,yola,komşu parsellere Bitişik veya ayrık nizamdaki şartlara uygun çekme mesafelerini hesaba katarak zemin kat oturum alanı tespit edecek daha sonra toplam inşaat alanına ve verilen max gabari ölçüsüne görede mimari projesini şekillendirecektir. Bu projede müellif mimarın vaziyet planında arsanın boyutlarını bilerek göstermediğini düşünmekteyiz. Çünkü vaziyet planına arsanın ön cephesinin yola terkten sonra kalan 7,17 mt arka cephesinin 7,68 mt olduğunu belirtmiş olsa idi hazırlamış olduğu teklif binasının boyutlarının ön ve arka cephede arsanın genişliğine yakın olduğunu dolayısı ile binanın aplikasyon projesindeki tretuara tecavüz etmesi bariz ortaya çıkacak ve İst. V numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulundan teklif proje çekme mesafelerinden olmasa bu seferde tretuara tecavüzden düzeltilmesi için belediyeye iade edilecekti.
Ayrıca anılan parsel, bitişik nizamda (B2) olsa ön cepheden ve bitişik olmayan komşu parsellerden çekme mesafeleri aşağıda İst. İmar Yönetmeliğinin madde numaraları ile verilmiş olup bitişik nizam olması nedeni ile İskân alanlarında yapılacak binaların ön bahçe ve yol kenarına rastlayan bahçe mesafeleri en az (5.00) m.çekilmesi gerekmektedir. “Bitişik inşaat nizamında mevcut teşekküle uyulur”.demektedir. Ancak mevcut teşekkül derken 8 parselin tescilli yapı olması halinde ön cephede 9 parsel hizası sınırına getirilmesi söz konusu olmaktadır. Tescilsiz yapı olması nedeni ile 8 parsel Çınar Caddesi parsel sınırından itibaren önce yola terk sınırı kadar daha sonra bu sınırdan da yol çekme mesafesi kadar arkaya çekilmesi (yola terk+5mt geri çekilerek) nevruz sokakta ise aynı şekilde nevruz sokak tarafına bakan parsel sınırından (köşe parsellerde ön cepheden ne kadar çekiliyorsa aynı şekilde yan cepheden de (yola terk+5 mt) çekilir) yola terk + 5 mt çekilerek ve arka parsel sınırından da yine 5 mt çekilerek bina oturum alanına göre projelendirilmesinin yapılması gerekmekteydi. En kötü ihtimal ile ön cepheyi 9 parselin hizası ile sıfır yapıldı ise nevruz sokağa bakan cephesini de arka cepheden komşu olan 7 parselin bina hizasına getirmesi gerekmekteydi. Proje müellifi en kötü senaryoyu dahi uygulamamış kötünün kötüsünü en kötüsünü yapmış parsel sınırının dışına yola terk sınırına tecavüz edecek projeyi çizmiş, foyası meydana çıkmasın diye vaziyet planına bile ölçülendirme yapmamış, tretuar sınırlarını dahi göstermemiş, bina ön cephesini tretuarın dış sınırına kadar muallak çizgiler ile çizerek parsel boyutlarının anlaşılamamasını sağlamış ve kurulun dikkatini çekmeyecek şekilde projesini kamufle etmiş ve Adalar Belediyesi İmar Müdürlüğü de projeyi ön kontrolden geçirip onaylayıp sonuca bağlanması için kanunen görüş almak zorunda oldukları kurula göndermişler ve bu organize suça Kuruluda alet etmişlerdir. Yola terk + Çekme mesafeleri dahilinde hiçbir yapı yapılamayacağı hükmü varken araka cephe tarafında yine çekme mesafesi içinde kalan bir müştemilat yapıldığı da ayrı bir suç oluşturmaktadır.
Kurulun denetim elemanlarının yaptıkları kontrolde inşaatta inşaat tabelasına rastlanılmadığı, kapıların kilitli olması nedeni ile içeri girilemediği bahis ile dıştan yapılan tespitlerinde binanın dış cephesinin (zemin kat ve 1. Katın ayrı ayrı), bodrum katının yapılmadığını, zemin kattaki balkonun yapılmadığını anacak bu balkon yerine 1. Katta fazladan bir balkon yapılarak eksik yapılan balkonun telafisine çalışıldığını, Nevruz sokağa bakan yan cephedeki pencerelerin 70 cm olması gerekirken sayısının azaltılarak genişliklerinin arttırıldığını mutfak pencere denizlik kotunun değiştirildiğini, 1. Kat arka cephesinde ilave balkon yapılan kısımdaki mevcut pencerenin açılır kapanır kapı kanadına dönüştürüldüğünü, binanın çepeçevre saçak altı payanda sövelerinin yapılmadığını, pencerelerin bir kısmının giyotin bir kısmının kanatlı yapıldığını (projede hepsi giyotin yapılacak gözükmektedir), zemin kat dükkan sövelerinin farklı yapıldığını, projede binanın sadece 1. Kat cumbasının ahşap olarak, zemin katın taraklı sıva olarak gözükmesine rağmen uygulamada zemin katın taş kaplama, 1. Katın ise komple ahşap (lambri) kaplama yapıldığını,iptal edilen bodrum katın dükkan su basman kotunun projede 9 nolu parsele komşu olan köşesinde +43 cm, nevruz sokağa bakan köşesinde +36 gözükmesine rağmen uygulamada zemine sıfır yapıldığı, 9 parseldeki tescilli binanın siluet çiziminde öneri yapının çatı seviyesinin 1. Kat hizasına kadar geldiği gösterilmiş olmasına rağmen uygulamada öneri yapının çatı mahya kotunun nerdeyse 9 parseldeki tescilli binanın kotuna yakın duruma geldiğini, çatı eğiminin %33 olması gerekirken çok daha fazla yapılarak çatı seviyesinin yaklaşık aynı seviyeye getirildiğini bununda amacının ise daha ileri ki zamanlarda uygun zaman da çatı arasının arasında yaşam mahalleri oluşturmanın ön hazırlığı olduğunu ve çatının bir kısmının açılarak teras yapılması ve nihayetinde çatı katı oluşturulmasının zemininin oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Bahsettiğimiz hususlarda ki kurulun yaptığı tespitler için yanlışlıkları olmuş diyebiliriz çünkü kuruldaki inceleyenlerin yukarıdaki kanunsuzlukları anlamamaları için ciddi çaba gösterildiği ve suçların gizlenmesine çalışıldığı net anlaşılmaktadır. Ancak Adalar Belediyesinin-Başkanlarının-Başkan yrd.’nın-İmar Md’nün –onaylayan mimarının-proje müellifinin-müteahhidinin-diğer hissedarların vekaletini alıp mal sahibi olarak iş yaptıran M.Yerlikaya’nın hep beraber bu organize işi gerçekleştirdikleri gibi bir gerçek ortaya çıkmaktadır.
İşin en can alıcı noktasıda Kurulun 26/9/2009-1483 S. KARARLARI İLE 14/12/2009 tarihinde 18/11/2009-2154 sayılı kararı ile 26/1/2010 tarihinde bildirdikleri kararlarında yaptıkları incelemede onaylı projesinden farklı uygulamalar yapıldığı tespit edildiğinden, inşaat alanında inşaat bilgi tabelasına rastlanılmadığı, onaylı projesine uygun yapılıp yapılmadığını mükerrer defa Adalar Belediyesine sorulmasına rağmen konu hakkında bilgi verilmediğini, tekrar istenildiğinde Adalar Belediye Başkanlığınca 10/11/2008-1254 S.ruhsata göre yapıldığını,9/2/2009/235 S. ile Temel üstü ruhsatı alarak işin tamamlandığını binanın halihazır durumu ile iskan alacak halde olduğunu belkirterek kurul incelenmesi ve uygun görüş verilmesini talep ettikleri ancak Kurulun ısrar ile yapının Kurulun 26/3/2009/1071 S. kararı ile onaylı projesine uygun hale getirilmesinin uygun olacağı görüşü ile 2/11/2009 tarihinde söz konusu raporu tuttukları görülmektedir.
Binanın arka çekme mesafesi içinde hiç bir yapı yapılmaması gerekirken yapılan müştemilat
Dönemin Adalar Belediye Başkanı olan Dr.Mustafa FARSAKOĞLU ‘da Yeditepe Üniversitesinde ders veren hoca olduğundan olsa gerek aynı zamanda CHP delegesi olan M.YERLİKAYA’nın yaptığı villanın tüm usulsüzlüklerini bilmesine rağmen meslektaş zihniyeti ile AHZU-KABZA YETKİSİNİ alarak altına kendi imzası ile kurula yanıltıcı yazı yazıp anılan parseldeki yapılan binaya iskan istemiştir.
28/4/2009/545 sayılı Dr.Mustafa FARSAKOĞLU imzalı yazısında ise kuruldan teklif projenin tasdiki ve görüşü/onayını almadan inşaata başlama ruhsatı veremeyeceği anılan parsel hakkında kurulun tuttuğu ve eksiklikler ve proje dışı imalatların düzeltilmesi yazılarının kendilerine tebliğ edilmesi üzerine kızarak yazmış olabileceği fırça atar gibi “söz konusu parseldeki yapı eski eser değildir. Kurulunuzun 26/3/1070 sayılı kararı ekindeki AVAN projeye göre Bakanlığımızca 10/11/2008-1254 S. YAPI RUHSATI tanzim edilmiş ayrıca 9/2/2009/235 S. ile temel üstü vizesi verilmiştir “demiş 30/4/2009-946 S.ile kayda sokulmuştur. Dr.Mustafa FARSAKOĞLU sorumluluğu tek başına üstlendiği ve meslektaşına iskan vermek için her şeyi ile usulsüz yapılan yapının İSKANINI (yapı kullanım iznini) vermek için kurula kafa tutan yapılan işin tescilli bina olmadığını ne demeye daha fazla kendilerini uğraştırdıklarını demeye getiren bir yazı yazmıştır.
Yazısında “söz konusu parseldeki yapı, Koruma Bölge Kurulunuzun 26/3/2008-1070 S.kararı eki onaylı projeye göre Başkanlığımızca düzenlenen 10/11/2008-1254 sayılı ruhsatına göre yapılmıştır. Bina hali hazırda iskan alacak haldedir” demiş ve iskan verilmesini talep etmiş 29/6/2009-1483 s. ile bu yazısını kurula göndermiştir. Kurul kendi müdürlüğünün denetim elemanlarının tuttuğu raporda Adalar Belediye Başkanının dediklerini yalanladığını bilmekte olmasına rağmen kanunlara aykırı hareket eden Dr.Mustafa FARSAKOĞLU hakkında suç duyurusunda bulunmamıştır.
Kurulun yapının projesine uygun hale getirilmesinden sonra iskan talebin değerlendirilmeye alınacağını Adalar Belediyesi Başkanlığına bildirmelerine rağmen Adalar Belediyesince inşaat ile hiçbir işlem yapılmadığı gibi dönemin Adalar Belediye Başkanı Dr.Mustafa FARSAKOĞLU tarafından Kurula HAD bildirircesine yapının eski eser olmadığını, eski eser olmayan inşaat içinde Kurulun ısrarının HADLERİ olmadığını vurgulayan cevabi yazısı Belediye Başkanı olmak ile yürürlükteki kanunlara uyamayabileceğini, İlçesindeki inşaat uygulamaları için kendisinin tam yetkili olduğunu geri kalanın TEFERRUAT olabileceğini düşünüp YASAL OLMAYAN İSKAN düzenlettirmiştir.
Bu bahsi geçen konu savcılık araştırması ile daha net ortaya çıkacaktır diye düşünmekteyiz.
Adalar Belediyesinin M.Yerlikaya’nın tarihsiz olan ama 25/7/2015-2165 sayı ve eklerinde projenin kaç nüsha olduğunu bile muallaktaki dilekçesi ile işlem başlatmış olduğu evrakların incelenmesinden anlaşılmaktadır. Anılan dilekçe Adalar Belediyesi için kafi görülmüş bu dilekçeyi esas alarak İst. V numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kuruluna uygulanacak proje için uygun görüş almak amacı ile yazışmalara başlamış ve kayıtlarına giren dilekçesi ile aşağıdaki maddeler halinde yazılı olan tüm aşamaları aşmış olması ve İst. İmar Yönetmeliğindeki uyması gereken çekme mesafelerine uymadığı gibi birde parsel ön cephesi 8/12/2006 tarihinde verilen APLİKASYON PROJESİNDE tretuar payı olarak bırakıldığını düşündüğümüz yola terkden sonra kalan 7,17 mt gözükür iken proje müellifinin çizdiği ve uygulamasının yapılması aşamasında 8 mt yapılmış olması ile tretuara tecavüz etmesi ile olmayacak uygulamaya imza atmışlardır. Kısaca 7 mt enindeki kumaştan 8 mt eninde etek yapılmış ve bu etek şu an giyilmiş kullanılmaktadır.
Acaba Adalar’da bilmediğimiz daha nice parsellerde bu şekilde illegal uygulamalar oluyor mudur diye düşünmemek elde değil maalesef.
Ayrıca “””””İşte bu çaresizlik içinde Adalılar oylarını CHP’ye verirken birilerinin bakın biz Adalar’da oy oranımızı %4 arttırdık demek ki adalılar bizden memnun havalarına girmesi de, bu söylemleri sağda solda yapmaları da samimi karşılanmamakta olduğunu, yapılan adamına göre muameleden, kerhen vermek zorunda kaldıkları oylardan tüm Adalıların rahatsız olduğunu muhabbet etiğimiz adalılardan duymaktayız.”””””
Aşağıda uygulamadaki kanunlar yer almakta olup Adalar Belediyesinin anılan parseldeki uygulamaların ne derece kanunsuz olduğunun da delilleridir.
2) (Değişik bent:RG-2/9/1999-23804) Yan bahçe mesafeleri: Bodrum katlarda iskan edilen katlar da dahil, 4 kata kadar (4 kat dahil) olan binalarda yan bahçe mesafeleri en az (3.00) m.dir. Fazla her kat için yan bahçe mesafeleri (0.50) m. artırılır.Madde 18 -1. Ön bahçe mesafeleri: İskan alanlarında yapılacak binaların ön bahçe ve yol kenarına rastlayan bahçe mesafeleri en az (5.00) m. dir.
BAHÇE MESAFELERİ
MADDE 4.05
4.05.1.
A. Ön Bahçe Mesafeleri:
İskân alanlarında yapılacak binaların ön bahçe ve yol kenarına rastlayan bahçe mesafeleri en az (5.00) m.’dir. Bitişik inşaat nizamında mevcut teşekküle uyulur.
B. Yan Bahçe Mesafeleri:
5 kata kadar (5 kat dâhil) olan binalarda yan bahçe mesafeleri en az (3.00) m’dir. 5 kattan sonra fazla her kat için bahçe mesafeleri (0.50) m. artırılır.
C. (Değişik: 18.05.2012-1110 sayılı Meclis Kararı ile)
Arka Bahçe Mesafeleri:
5 kata kadar (5 kat dâhil) olan binalarda arka bahçe mesafeleri en az 5,00 m’dir. 5 kattan sonra fazla her kat için bu bahçe mesafeleri 1,00 m artırılır.
Bina derinliğinin (7.00) m.’den az kalması halinde, bina derinliği en çok (7.00) m. olacak şekilde arka bahçe mesafesi (2.00) m’ye kadar azaltılabilir.
D. İç Bahçe Mesafeleri:
Köşe Başı Parsellerinde: Köşe başına rastlayan parsellerde yol tarafındaki yan bahçe mesafesi yerine o yol için tayin edilmiş ön bahçe mesafesi alınır.
SONUÇ:
82 Ada 8 parseldeki proje tasdik için verilen dilekçenin gerekli müracaat vasıflarını taşımadığı, dosyasında başka dilekçesinin olmaması nedeni ile inşaat ruhsat müracaatlarında eklerinde olması gereken belgelerin dilekçeler ininde olmaması, tarihsiz ne talep edildiği belli olmayan dilekçeler ile işlemler yapıldığı, parsel içindeki harabe deponun yıkımı için (YIKIM İZNİ) dilekçesinin olmadığı, ne şekilde hangi müracaat ve izinle yıkımının yapıldığının yazılı belgelerinin bulunmaması, belediyenin verdiği belgelerde dahi kendi içinde % 100 farklı tutarsızlıklar olması ile usulsüzlüklerin tavan yaptığı anılan binanın savcılık soruşturması ile tespitlerini yaptığımız hususlarda, özellikle İBBB’de bulunan 1/1000 imar planları ve 1/5000 Nazım İmar planlarının ve Adalar Belediyesi’nde bulunan orijinal aydınger paftalara çizili 1/1000 imar planlarının karşılaştırılmaları ,silinti, kazıntı muayenelerinin daha kapsamlı araştırılmasının yapılması sonucu ortaya çıkacaktır. Ayrıca aşağıdaki tespitlerimizin de her bir maddesi ayrı usulsüzlüğü ve yasadışı uygulamalar olduğunu göstermekte ve soruşturmanın bu yönleri ile derinlemesine belgelerin tarih sıralaması ve birbirlerini tamamlayan belgelerin nasıl %100 farklılık gösterebildiğinin incelenme sininde yapılmasının elzem olduğu kanaatindeyiz.
Mimari proje üzerinde arsanın emsal hesaplamalarının yapılmadığı,vaziyet planı çizilmediği,vaziyet planı üzerindeki söz konusu parselin genişlikleri, uzunlukları, boyutlandırılması yazılmamış (yazılmış olsa nevruz sokaktaki yola terk kapsamında bırakılan tretuara tecavüzü net görülecekti), komşu parsellere yaklaşma mesafelerinin işlenmediği, komşu tescilli binaların siluetlerinin yanındaki teklif binanın kotlarının yanlış çizilmiş olduğu, teklif binanın nevruz sokağa bakan kısmında tretuar çizgisinin kasıtlı işlenmemiş olduğu (işlenmiş olsa nevruz sokağın tretuarın içine kadar teklif binanın gelmiş olacağının görüneceğinin düşünüldüğü anlaşılıyor), işlenmesi halinde kuruldan yol yaklaşma mesafesinin sıfır yapılmış olduğunun anlaşılacağı nedeni ile projenin hemen reddedileceğinin düşünmüş oldukları muhtemeldir. Başka mantıklı açıklaması da yoktur. Uygulamaya esas olacak bir mimari proje Avan projede olsa emsal hesaplamaları, vaziyet planı, yola terk mesafeleri, yola ve komşu parsellere çekme mesafelerini, parselin boyutlarını göstermek zorundadır. Adalar Belediyesine dilekçe ile verilen ve kurula gönderilen mimari projede olması zorunlu olan tüm bu veriler yoktur. Adalar Belediyesi ile Proje müellifinin ortaklaşa karar neticesinde yasal zorunlulukların bilerek isteyerek kurulu yanıltmak için proje müellifi tarafından mimari projeye konulmadığı anlaşılmaktadır. Kurul yukarıda bahsettiğimiz söz konusu veriler olmayınca sadece mimari proje üzerinde yoğunlaşmış ve mimari projedeki yapıyı incelemiştir. Mahmut Yerlikaya, İnşaatını yaparken dahi Adalar Belediyesine dilekçesi ile verilen mimari projeye uymadan Adalar Belediyesinin kendilerine sağladığı serbestlik güveni içerisinde keyiflerinin istedikleri gibi pencerelerin ebatlarını büyütmüşler, dış cephe kaplamasını bina dahilinde üst katta ayrı,alt katta ayrı komple değiştirmişler, pencere, kapı söveleri ile saçak altındaki dekoratif payandaları yapmamışlar, bodrum katı komple iptal etmişler, birinci katta arka cephede bir balkon fazla yapmışlar,Nevruz sokaktan çekilmesi gereken bahçe mesafesini çekmeyip binayı fazladan tretuarın içine tecavüz edecek kadar binayı getirmişler, binanın oturma alanını büyütmüşler, uyması gereken çekme mesafelerine uymadığı gibi birde parsel ön cephesi 8/12/2006 tarihinde verilen APLİKASYON PROJESİNDE 7,17mt gözükür iken proje müellifinin çizdiği ve uygulamasının yapılması aşamasında 8 mt yapılmış olması ile tretuara tecavüz etmişler, arka bahçede çekme mesafesi içinde müştemilat yapmışlar, ön cephede dükkan girişinin olduğu sağ köşede tretuar kotundan 43 cm yukarıda olması gerekirken tretuar kotu subasman kotuna sıfır yapmışlar, çatı eğiminin %33 olması gerekirken % 60 yakın yapmışlar, çatı boşluğunu büyülterek ilerde çatı arası mahal yapmak için imkan yaratmışlar, saçak projede 80 cm iken uygulamada 60 cm yapmışlar, belediyenin resmi olarak vermiş olduğu KOT KESİT belgesi ve APLİKASYON PROJESİ birbirini yalanlamakta, PLAN ÖRNEĞİNDE ise parselin ebatlarını gösteren metrajlar dahi işlemeyerek yapılan kanunsuzluğu göstermemek için organize hareket edildiği anlaşılmakta olup, Dr.M.FARSAKOĞLU tarafından kurulu karşısına alarak verilen iskan belgesinde iki bağımsız bölüm gözükürken uygulamada üç bağımsız bölüm yapmaları ve projesinde de 3 bağımsız bölüm gözükmesi ve ruhsat ve eklerine aykırı inşaat yapıldığı ve kurulun projesine aykırı imalatların düzeltilmesi için Adalar Belediyesine yazılan yazılara rağmen Adalar Belediyesi tarafından tutulması gerekli Yapı Tatil Tutanağı tutulmaması, gerekli kanuni müeyyidelerin yapılmaması, inşaat tabelası olmamasının defalarca tespitinin yapılmasına rağmen ceza kesilmemesi, ruhsat eklerine aykırı davranıldığı için ceza kesilmemesi, İmar Müdürleri tarafından ceza kesilmesi ve sonucunda YIKIM kararı çıkartılması için BELEDİYE ENCÜMENİNE gönderilmemesi, yetkililerin bu suça en basit tabirle parsel sahibinin, proje müellifi mimarın, inşaat yapılırken ve iskan verilirken olan tüm Belediye Başkanlarının ve Başkan Yardımcıları ile İmar Müdürlerinin organize birbirlerinin eksikliklerini kapatarak yasa dışı olan 82 Ada 8 parseldeki binayı yaptırdıkları ve suça ortak olduğunu göstermektedir. Bu yapılan binaya göz yumulmamıştır. Hep beraber el birliği ve organize şekilde binayı yapmışlardır. Resmi evraklarda sahtecilik fiilinden tutun, imar yasalarına, 2863 S.Y aykırı iş ve işlemlerin tümü bu binanın inşaatında yapılmıştır.
Şimdi Adalar Belediyesinin yetkililerine soruyoruz; Adalar Belediye Başkanının Martı sokaktaki villasının kaçak katı, söylenti olmaktan çıkmış ve savcılık soruşturmasına konu olmuştu. (Bilirkişi raporu ile suçlamadan kurtulmuş ama kaçak katı aynen yerinde durmaya devam ediyor) Pek yakında Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’nında buna benzer bir soruşturma geçireceği muhakkaktır. M.Yerlikaya bizce A.Aytaç kadar şanslı olmayacak gibi gözükmektedir. Bilirkişilerimizin ellerindeki dosyaların çok olması nedeni ile ancak Bilirkişi görüşü alarak hazırladığımız haber yazımızda tüm tespitlerin detayları belgeler ile belli iken bu dosya için M.Yerlikaya’yı AKLAYACAK bilikişi raporunun çıkmayacağı da bellidir. Daha düne kadar hükümetteki iki bakanın istifasını isteyen CHP li vekillerin Adalar Belediye Başkanı yada Başkan Yardımcısı için bir İSTİFA tavsiyesi olacak mıdır? Diye düşünüyoruz. Belki de o tavsiye gelmeden çıkan haberimiz üzerine Başkan Yardımcısının istifasıda gelebilir. Nede olsa 25/7/2007 tarihinden itibaren anılan inşaat ile ilgili olarak imza atmış olan Adalar Belediyesinde görevli olan küçükten en büyüğe kadar tüm Belediye yetkilileri ve 40 yıllık Felsefe hocası ve müteahhit olarak takkeleri düştü. Bekleyelim görelim. Belkide bizi şaşırtırlar.
Şükrü ABANOZ