Azmanbüs dedikleri şehir minibüslerini 200 gündür protesto eden Adalılar, yılın son gününde yaptıkları basın açıklamasında İBB ve Adalar Belediyesi’nden demokratik katılım ve azmanbüslerin gitmesini talep ettiler.
Adalar Sivil Ağı adına Büyükada Saat Kulesi Meydanı’nda yapılan açıklamada şöyle dendi:
” Halkı, yaşayanları, çalışanları nesne olarak görmeyen, halkın bilgi sahibi olması ve katılması için bağımsız yapıları karar süreçlerine katan, paydaşları olarak gören bir yerel yönetim istiyoruz.
Artık uygulamalar başladıktan sonra itiraz etmek istemiyoruz. Yönetimin başarılı olması için kamusal nitelikli bir katılım süreci istiyoruz.
Dileğimiz 2025’in Adalar için bir dönüm noktası olması.”
“Tam 200 gündür mücadelemiz sürüyor. Asla vazgeçmedik, şairin dediği gibi ‘derlenip dürülmedi bayraklar’.
Düzen önüne kattığı ne varsa silip götürürken, diretiyoruz, yaşam alanımızı kimselerin küçük basit çıkarlarına yedirmemek için, İstanbul’un geri kalanı gibi yok olmasına izin vermemek için diretiyoruz. 200 gün boyunca yolları kestik, nöbet tuttuk, gözaltına alındık. Yollar bizim deyip sokaklarda yoga yaptık, piknik yaptık, konser verdik, bisikletlerimizle yolları kapladık, imza masası açıp onbini aşan imza topladık, ulaşabildiğimiz herkese olacak olanı anlatmaya çalıştık.”
Açıklamada, Adalar’da yaşanan orman tahribatı ve kıyı yağmasına da dikkat çekildi.
“Adalar ülkenin hemen her köşesi gibi çok uzun süredir pek çok koldan saldırı altında. Kıyılarımız hem İBB eliyle hem özel işletmeler eliyle işgal altında, bir yandan ağır ekolojik tahribata uğrarken, diğer yandan küçük bir zümrenin kullanımına tahsis edilmekte. Ormanımız Orman Parkı, Tabiat Parkı denilerek özelleştiriliyor, etrafı çitlerle çevriliyor, ama diğer yandan hazırlanan imar planlarıyla İstanbul’un tek yağmalanmamış yeri olan ilçemiz imara açılmak isteniyor. Bu amaçla Belediyemiz, Adalar’ın her köşesini kolay ulaşılabilir hale getirmek için canla başla çalışıyor. Adabüslerle başlayan süreç onlarca azmanbüsün, dakika başı sefer düzenlemesiyle doruk noktasına ulaştı sanırken, Büyükada’da halihazırda araç işlemeyen ve Adalıların ve İstanbulluların huzurla yürüyebildiği, doğayla içiçe kalabildiği tek yola da bazı işletmelerin düzenli araç talebi olduğunu öğreniyoruz. İBB’nin hala kendi başına yol genişlikleri ile ilgili çalışma yaptığını öğreniyoruz. Bu bize Antalya Alakır’daki HES mücadelesinden Durmuş Amca’nın kulağımıza küpe sözünü hatırlatıyor: “Yol bize bir şeyler getirecek sandık, meğerse bizden götürmek için yapılmış”. Artık yollar hep götürmek için yapılıyor, unutmuyor, hep hatırlıyoruz.
Balıksız bırakılmış bir denizi de, fiilen kıyısız ve ormansız kalmış, yolları otobüslere boğulmuş bir adayı da reddediyoruz.
AZMANBÜSLER DERHAL VE DERHAL ADALAR’DAN DIŞARI ÇIKARTILANA, ADALAR’I YOK ETMEK PAHASINA KISACIK MESAFELERDE DEV ARAÇLARLA KAR ODAKLI TURİST TAŞIMACILIĞINA SON VERİLENE ve KIYI İŞGALLERİ BİTENE KADAR BURADA ve SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ.”
Açıklamalar sonrasında “Ada yaya yolu Ekrem İmamoğlu” şarkısı söylendi.
Erdem Gül aday olup seçilsin diye uğraştınız Ama o sırada Erdem Gül’ün başarısızlık pususuna yatan Ercan’ı fark edemediniz. 2019 yerel seçiminde deli dana gibi sağa sola koşan aslında 5 yıl sonrasının hazırlıklarına başlayan Ercan’ı anlayamadınız. Zavallı Ö.Özel de yedi bu numarayı. Canlı yayında öve öve bitiremedi ilçe başkanını. İlçe Başkanlığı kisvesi altında 5 yıl Erdem Gül’ün çukurunu kazan Ercan kadar siz de sorumlusunuz azmanbüsçüler.