14/11/2019 tarihinde yani dün İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU tarafından imzalı, tam 92 sayfa olan 21/02/2019 tarih ve 20 sayılı Kararında eski Belediye Başkanı Atilla AYTAÇ ve diğer görevliler hakkında(Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut YERLİKAYA) SORUŞTURMA İZNİ VERİLMESİNE karar verildiğini, belgeleri ile bilginize sunmuştuk.
Tüm adalıları, kendilerini 5 yıl boyunca yöneten kişilerin, yaptıkları usulsüzlüklerin yanlarına kar kalmadığını ve soruşturma sonucunda yargı karşısında hesap verebileceklerini, mahkumiyet alabileceklerini ve işlenen suçların er geç tecelli edeceğine dair güzel bir örnek olduğu, kamu vicdanının rahatlaması bakımından Adalar Kamuoyunun haberdar olması gerektiğini düşündük.
Bildiğimiz kadarıyla eski Belediye başkanı Atilla AYTAÇ’ın bu soruşturma izninden başka, soruşturma izinlerinin de verildiği, AYTAÇ’ın kararlara itiraz ettiğini, İdari Mahkemeden soruşturma kararlarını iptal ettirmek ve yargı karşısına dikilmemek için partili, partisiz, AKP kişiler ve nüfusu olan kişileri, yoğun çaba harcayarak aracı kılmaya, çalıştığını, duymaktayız.
Kendisinden savunma isteyen Mülkiye Müfettişlerine verdiği beyan beş senedir beraberce mesai arkadaşlığı yapan memurlar için hayal kırıcı olmuştur. Memurlarına şifahen verdiği talimatlar ile ilgisinin olamayacağı(yazılı olmayan talimatlar), bütün suçun tek başına Muhasebe Yetkilisinde olduğunu, Müdürlerin sorumlulukları olan işlemlerden ne alakası olabileceği gibi savunmalar veriyor olması, belediyesinde olanlardan sanki haberi yokmuşçasına savunmalar yapması ve varsa bir suçun kendisinde olamayacağı, ilgili kanunları ve yönetmelikleri sıralayarak tek sorumlu kişinin, Mali Hizmetler Müdürü olduğu anlamına gelen, ibretlik beyanınını sizlerin takdirine bırakıyoruz.
Yapılması gereken ne miydi?
Tabiî ki sorumluluk bendedir, tabiî ki Mali Hizmetler Müdürü ne talimat verdiysem onu yerine getirmiştir, hesabı bana sorun, neyse ceremesi kanunlar karşısında boynum kıldan incedir demesiydi.
İşte saygın sevilen insan olmak yada olmamak böyle bir şey diye düşünüyoruz.
Şimdiler de ise Atiila AYTAÇ’ın, CHP’nin 37’nci Olağan Kurultayına göre 8 Kasım-1 Aralık 2019 arasında mahalle delegeleri seçimi, 14 Aralık 2019-27 Ocak 2020 arasında ilçe kongreleri, 3 Şubat-2 Mart 2020 arasında da il kongrelerinde adının geçmesi için kulis yapıp kendini destekleyecek delegeler için kulisler yaptığı, ancak en ufak zorlukta müdürlerini ve memurlarını bir çırpıda harcayan, suçlayan, birisine,hiçbir delegenin itibar etmeyeceği Adalar Kamuoyunda sıkça beyan edilmektedir.
Yinede bizce belli olan karakterinin, sorgulamasını Kamu oyununa bırakıyor ve konumuza dönüyoruz.
Belediye başkanı olarak emrini yerine getirmeyen Mali Hizmetler Müdürünün akşama kalmadan değiştirme hakkına sahip olan Atilla AYTAÇ, beyanında müdürünün yaptıklarından kendisinin sorumlu tutulamayacağını, ilgili kanun maddelerini sıralamış ve İç İşleri Bakanlığının Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca hazırlanmış raporun 43/92 sayfasının “Adalar Belediye Başkanı Atilla AYTAÇ, Adalar Belediye Başkan Yardımcısı İsmail ŞENER’in ifadelerinde;” paragrafında özetle denen şu.
“5018/61.maddesinde…..gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanete alınması,saklanması, ilgililere verilmesi,gönderilmesi ve diğer tüm mali işlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanmasını yapacak, aynı maddesinin ikinci fıkrasında…. tüm bu işlemlere ait kayıtları usulüne uygun, saydam ve erişebilir şekilde tutması gerektiğini, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usül ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23’üncü Maddesinde…. mali rapor ve tabloları her tür müdahaleden bağımsız olarak düzenlemek muhasebe yetkilisinin görevi olduğunu, aynı yönetmeliğin 32’inci maddesinde de idarelerce ilgili kanunlara göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilinir hale gelmiş kamu gelir alacaklarının yükümlülükleri ve sorumluları adına ilgili hesaplara kaydedilerek tahsi edilmesinden muhasebe yetkilisinin sorumlu olduğunu ….. bu işlemlerden Muhasebe Yetkilisinin tek başına sorumlu olduğunu” beyanında bulunmuştur.
Atilla AYTAÇ, Mali Hizmetler Müdürünün boynuna davulu koymuş, tokmakla her türlü çalmayı yapmış, arada bir de bağıra çağıra kurumda serenat yapmış sonrasında da Mülkiyeli Müfettişine, böyle bir beyan verip vallahi benim bu işlerle bir alakam yoktur, tek başına Mali Hizmetler Müdürü sorumludur diyebilmiştir. Denecek tek laf PESS yani.
Belediyedeki her Birim Amirinin ve memurun A.AYTAÇ’ın bu beyanından ders çıkartıp, takkelerini önlerine alıp düşünmeleri gereken bir durum. Dün kendilerine böyle yapacaksın diye talimat veren, Belediye Başkanı iş müfettişe hesap vermeye gelince, ben ne karışırım, Mali Hizmetler Müdürlüğü bu işlemlerden tek başına sorumludur. 5018 sayılı kanununa göre işlem yapsaydı, diyebiliyor. Adam satma ne demek diye soranlara verilecek bir örnek olur. A.AYTAÇ’ın ve İ.ŞENER’in Mülkiye Müfettişine verdikleri savunma, Başkanların bırakın Müdürlerin ve memurların arkasında olmayı, kendilerini kurtarmak için tümünü suçlayabileceklerini anlamış olduk.
İşte onun içinde yeni bir dönemin başlayacağını söylememizin nedenide işte bundan dolayıdır. A.AYTAÇ’ın gerçek yüzüne başkanlığı bittikten sonra anlayan memurlarda onun için nekahet dönemi olan emekliliğinde ellerini ovuştura ovuştura pişkinlikle rahatça gezmemesi için suç duyurularında bulunacakları haberleri devamlı surette gazetemize kadar Rüzgar eken fırtına biçer misali. Hadi hayırlı olsun A.AYTAÇ sana bu yollar.
Ne zaman adam oluruz? Kendini kurtarmak için emrine uymak zorunda olan memurlarını harcamadığın zaman demiş rahmetli Ali TOPUZ ama onun lafını düstur edinme ama onun misyonuna göz dikip Adalarda siyaset yapıp delege pazarlıkları için aklı sıra köşe kapmaca oynamaya çalış de git kumda oyna.
