Bakan Akdağ : “Sezaryen ameliyatlarını yapan ekibi eğitime alacağız.” dedi.

Bakan Akdağ : “Sezaryen ameliyatlarını yapan ekibi eğitime alacağız.” dedi.
Yayınlama: 11.02.2017
Düzenleme: 13.12.2022 15:38
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına (TÜSEB) bağlı Türkiye Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsünce düzenlenen “Doğum Şekli Tercihinin Multidisipliner İrdenlenmesi Çalıştayı”nın açılış programına katıldı. Bakan Akdağ konuşmasında “Gereksiz sezaryenin en yüksek yapıldığı hastanelerde sezaryen ameliyatlarını yapan ekibi eğitime alacağız.” dedi.

Bakan Akdağ : "Sezaryen ameliyatlarını yapan ekibi eğitime alacağız." dedi.

Emine Erdoğan programda yaptığı konuşmada, bir hayat kurtarma ameliyatı olan sezaryenin, artık tercih edilebilir bir doğum şeklini almış olmasına dikkat çekerek, aslolanın normal doğum olduğunu söyledi.

 
Dünya Sağlık Örgütü’nün zorunlu gerekçeler çerçevesinde ideal sezaryen oranını %15 olarak açıkladığı bir vasatta, Türkiye’deki %53 olan sezaryen oranının alarm verici düzeyde olduğunu ifade etti. Sezaryenin bir talep konusu değil, zorunluluk gereği olabileceğine dikkat çeken Erdoğan, uzmanların normal doğum ve anne sütünün, hayat boyu sağlık rotamızı belirleyen unsur olduğu uyarısını dile getirdi.

 
Sezaryen oranlarının takip etmesinin öneminin altını çizdi
Fransa’da %20’lerde, Hollanda’da %15’lerde olan sezaryen oranının altını çizen Emine Erdoğan, bu ülkelerdeki doğum öğretilerini, hekim yaklaşımını, hasta bilincini araştırmalıyız dedi. Sağlıklı nesiller için bu yanlış gidişata dur demek gerektiğini söyleyen Erdoğan, Sağlık Bakanlığı’nın hastane doğumlarını artırmak, sezaryen oranlarını düşürmek ve anne sağlığını korumak amacıyla, kamu, üniversite ve özel sağlık kuruluşlarının sezaryen oranlarını takip etmesinin öneminin altını çizdi. Konuyla ilgili tüm paydaşların ortak çalışmalar yapması gerektiğini söyledi.

 
Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasında çok yüksek sezaryen oranı olan hastaneleri değerlendirmeye aldıklarını bildirerek, “Bilimsel komisyonlar kuracağız ve bu komisyonlar, hastanelerdeki sezaryen oranlarını bilimsel kriterlere göre inceleyecek. Gereksiz sezaryen oranları en yüksek olan hastaneleri cezalandıracağız. Gereksiz sezaryenin en yüksek yapıldığı hastanelerde sezaryen ameliyatlarını yapan ekibi eğitime alacağız.” dedi.

 
Akdağ daha önce de yaptığı açıklamada sezaryen oranı yüksek olan hastane ve hekimlere ciddi yaptırımlar getirmek için hazırlık yaptıklarını açıklamıştı.

 
Özel hastanelerde oran çok yüksek
Çok fazla gereksiz sezaryen doğumun gerçekleştiğini kaydeden Akdağ, “Sezaryen oranları özellikle özel hastanelerde çok yüksek. Toplam sezaryen oranları açısından özel hastanelerde yapılan doğumların 2016 yılında yüzde 71’i sezaryenle yapılmıştır. Özel hastaneler doğum falan yaptırmıyorlar, bu işe hassasiyetle eğilen kadın doğum uzmanları ve bu işe önem veren hastane yöneticileri dışında bu iş adeta bir gelenek halini almış. İhtiyaçtan tamamen çıkarılmış” ifadesini kullandı.

 
Üniversite hastanelerinde de oran özele yakın
Üniversite hastanelerinin de bu orana yakın olduğunu dile getiren Akdağ, bunun sebeplerinin farklı olabileceğini, bu hastanelerde doğum sayılarının daha az olduğunu söyledi. Akdağ, devlet hastanelerinde ise bu oranın yüzde 38 düzeyinde gerçekleştiğini dile getirerek, bunun da yüksek olduğunu vurguladı.

 
Gereksiz sezaryene ceza gelecek
Akdağ, primer (ilk) sezaryen konusuna da değinerek, “Bunun üstüne çok odaklanıyoruz çünkü birinci doğum sezaryenle yapılırsa, sonraki doğumların normal doğumla yapılması güçleşiyor. Birinci doğumun normal doğum olarak yaptırılması, gerekmedikçe sezaryenin yapılmaması çok önemli” dedi.
Kamu hastanelerinde primer sezaryen oranın yüzde 16 olduğunu bildiren Akdağ, bu oranın üniversite hastanelerinde yüzde 36, özel hastanelerde ise yüzde 40 düzeyinde gerçekleştiğini açıkladı.
Akdağ, bu konuyla ilgili bir planları bulunduğunu, paydaşlarla çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Sezaryen bir doğum yöntemi değil mecbur kalınan durumlarda yapılabilen, yapılması gereken büyük bir ameliyattır. Basit değildir, birçok komplikasyonları vardır. Hiçbir anne, hiçbir aile kendi sağlığından önce bebeğin sağlığını da sezaryenle riske atmamalıdır. Anne ile normal doğumdan sonraki ilk temas kısa zamanda gerçekleştiği için anneye bağımlılık yani tabi bağımlılık ve psikoloji çok daha düzgün olmaktadır.

 
Sezaryenle doğan bebeklerde alerjik hastalıklar, astım, şeker hastalığı ve bağırsak hastalıkları daha sık gözlenmektedir. Çocuklarda otizm, hiperaktivite bozuklukları, öğrenme güçlükleri gibi durumlarda sezaryen arasında ilişki kuran çalışmalar mevcuttur. Gereksiz sezaryenle doğum yaptırıldığı durumlarda anne ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu biliyoruz.”

 
Bu konuda cezai müeyyidelere de başvurulacağını dile getiren Akdağ şunları söyledi: “Gereksiz sezaryen oranları en yüksek olan hastaneleri özür dileyerek söyleyeyim cezalandıracağız. Bu hususta elimizde mevzuat var. Gereksiz sezaryenin en yüksek yapıldığı hastanelerde bu sezaryen ameliyatlarına giren ekibi eğitime alacağız. Bununla ilgili mevzuatımız da var.”

 
Sağlık Profesyonellerine Tebrik
Programda yıllık doğum sayısı 4500 üzeri olan hastanelerden, sezaryen oranı en düşük olan dokuz devlet hastanesinin doğumhane klinik şefi ebelerine ve gebe okulu sorumlularına üstün hizmet plaketi takdim edildi. Emine Erdoğan, bilinçli yaklaşımları ve gayretleri nedeniyle plaket alan sağlık profesyonellerini tebrik etti.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version