Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u
Yayınlama: 24.11.2025
Düzenleme: 24.11.2025 18:15
A+
A-

Beşiktaş Gain bu sezona öyle bir giriş yaptı ki artık her maç yalnızca bir fikstür değil, her hafta yeniden inşa edilen bir kültürün yansıması gibi izleniyor. 8’de 8 başlayan, ligin üzerinde süzülen bu takım için 22 Kasım Cumartesi günü oynanan Glint Manisa Basket karşılaşması da yine tamamen dolu tribünlerin, sabah saatinde bile salonu Sold Out yapan bir topluluğun önünde oynandı.

İnsanlar artık yalnızca basketbol için değil, Beşiktaş Gain’in yarattığı bu yeni hikâyeye ortak olmak için Akatlar’a geliyor. Ancak sahadaki ilk 20 dakika, bu sezonun en zorlu sınavlarından biri olacağının erken işaretlerini veriyordu; Beşiktaş Gain maça alışılmadık derecede etkisiz, ritimsiz ve hücumda sıkışmış bir görüntüyle başladı. Manisa’nın fiziksel teması, pas açılarını kapatan savunması ve temposu Beşiktaş Gain’in planlarını bozdu. İlk çeyrek bulanık, ikinci çeyrek ise tamamen kontrolsüz geçti ve devre sonunda skor tabelasında 44–32’lik soğuk gerçeklik yazıyordu.


O an bir soru sorulsa, “Dünyada şu an nerede olmak istemezsin?” diye, cevabı Beşiktaş Gain soyunma odasının kapısının hemen içi olurdu. Çünkü birinci yarının sonunda Dusan Alimpijević’in alışılmadık sessizliği dışarıdan sükûnet gibi görünse de, onu tanıyan herkes bunun yaklaşan fırtınanın habercisi olduğunu bilirdi. O sessizlik bir tepkisizlik değil, tüm tepkilerin kapalı kapılar ardında birikmesiydi. Nitekim soyunma odasında sessizlik olmadı; ilk yarıdaki düşük enerjiye, savunmadaki yumuşaklığa ve hücumdaki kararsızlığa karşı Dusan’ın sert ve net bir lider tepkisi geldi. Bu yüzleşme, üçüncü çeyrekte sahaya bambaşka bir Beşiktaş Gain’in çıkmasını sağlayan eşik oldu. Çünkü o kapıdan çıkan takım, devreye giren takımla aynı değildi.


Üçüncü çeyrekle birlikte savunma sertliği gözle görülür şekilde yükseldi, Manisa’nın ilk yarıda bulduğu pek çok pozisyon tamamen kapanmaya başladı. Beşiktaş Gain farkı yavaş yavaş eritirken tribünler her sayıdan sonra biraz daha ayağa kalktı, her savunmada biraz daha gürledi. Enerji önce sahaya yayıldı, sonra salona döndü ve tekrar sahaya çarptı; o döngü Beşiktaş Gain’in ritmini tamamen değiştirdi. Ve çeyreğin sonunda gelen o 1 sayılık üstünlük, bir sayıdan çok daha fazlasını ifade ediyordu: Beşiktaş Gain öne geçtiği bir maçı bırakmaz. Bu sezonun tüm hikâyesi zaten bunun üzerine kuruluydu.


Dördüncü çeyrekte artık oyun tamamen Beşiktaş Gain’in kontrolündeydi. Hücumda top daha doğru aktı, savunmada temas seviyesi yükseldi, Manisa’nın enerjisi hızla tükendi. Beşiktaş Gain’in temposu açıldıkça salonun sesi de büyüdü. Bu dönüş sadece skor tabelasına değil, takımın karakterine de yansıdı. Maç 79–65 bittiğinde ilk yarıda dibe vurmanın eşiğinde olan Beşiktaş Gain’in ikinci yarıda tamamen kimliğini hatırlayarak maçı ele aldığı ortaya çıktı. Taraftar da bu hikâyenin sessiz değil, yüksek sesli ortağıydı. Sabah saatinde bile tek boş koltuğun olmaması, ilk yarıdaki kötü oyuna rağmen sabırla destek verilmesi ve üçüncü çeyrekteki dönüşte salonun âdeta tek bir beden gibi ayağa kalkması bu takımın bu sezon kurduğu bağın en önemli işaretlerinden biriydi.


Ve tüm bunların merkezinde yine o tanıdık figür vardı: Dusan Alimpijević. İlk yarının sonunda dışarıda tutulan o sessizlik, aslında kapılar kapanınca yükselen bir fırtınanın başlangıcıydı. İkinci yarıda yaptığı ayarlamalar, verdiği tepkiler, oyunculara hem sert hem de doğru şekilde dokunuşu, bu maçın kırılma anlarının mühendisiydi. Beşiktaş Gain’in oyun karakteri, sezon boyunca defalarca görüldüğü gibi, büyük ölçüde onun enerjisiyle şekilleniyor. Bu yüzden Beşiktaş Gain geri düştüğünde çözülmüyor, öne geçtiğinde ise durdurulamıyor.


Sonuç olarak Beşiktaş Gain 9’da 9 yaparak yalnızca bir maç daha kazanmadı; bir kez daha kim olduğunu, nasıl reaksiyon verdiğini ve bu sezon neden liderlik alışkanlığını kaybetmediğini gösterdi. Sezon ortalamasının altında kalan 79 sayı değil, ikinci yarının gösterdiği irade bu maçın gerçek özeti oldu. Çünkü Beşiktaş Gain bu yıl sadece maç kazanmıyor; basketbolun içinde bir karakter inşa ediyor.

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Devre Susup Bir Devre Konuşmak: Beşiktaş Gain’in 9’da 9’u

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version