İstanbul’un incisi Büyükada, yüzyıllardır farklı dinlerin, kültürlerin ve geleneklerin bir arada yaşadığı özel bir yaşam alanıdır. Rum, Ermeni, Yahudi ve Müslüman toplulukların izlerini taşıyan bu çokkültürlü dokuda, camiler Müslüman toplumun zarif, sade ve süreklilik gösteren tanıkları olarak varlıklarını sürdürmektedir.
Bu yazıda, Büyükada’nın kimliğini şekillendiren beş önemli caminin tarihçesi, mimarisi ve kültürel değeri ele alınmaktadır.
Hamidiye Camii (Sultan II. Abdülhamid Camii)
Konum: Hamidiye Mahallesi
Yapım Yılı: 1895
Yaptıran: Sultan II. Abdülhamid
Mimar: Bilinmiyor
Mimari Tarz: Klasik Osmanlı’dan farklı, İtalyan etkili geç dönem yapısı
Büyükada’nın en eski camisidir. Sultan II. Abdülhamid’in himayesinde, adadaki Müslüman nüfusun ibadet ihtiyacını karşılamak amacıyla 1895 yılında inşa ettirilmiştir[^1].
Yapı, klasik Osmanlı mimarisinden ayrılan çizgileriyle İtalyan etkisini taşır ve dönemin Batılılaşma anlayışını zarif biçimde yansıtır.
Taş ve ahşabın uyumuyla inşa edilen cami, sade minaresi, geniş pencereleri ve huzurlu iç mekânıyla dikkat çeker. Bahçesindeki şadırvan, din görevlilerine ait küçük lojman ve servi ağaçlarıyla çevrili alan, camiye dingin bir karakter kazandırır.
İlk dönemlerinde alt katı çocuklar için ilkokul olarak kullanılmış, günümüzde kadınlar bölümü olarak düzenlenmiştir. Minaresi, denizden bile fark edilen zarif siluetiyle adanın sembollerinden biridir.
Kumsal Camii
Konum: Kumsal Mahallesi – İskele ile Nizam arasında, sahil hattında
Yapım Yılı: 1960’lar
Mimari Tarz: Modern, sade betonarme
Adanın yazlık nüfusunun artmasıyla 1960’lı yıllarda inşa edilen bu cami, denize yakın konumuyla “denizle iç içe cami” olarak anılır.
Kare planlı, geniş pencereli ve sade çizgilere sahip yapısı, modern dönemin işlevsel mimari anlayışını yansıtır. Yaz aylarında dolup taşan cami, Büyükada’nın hareketli yaz yaşamına manevî bir denge getirir.
Nizam Camii
Konum: Nizam Yolu’nun sonunda, Değirmenburnu sırtlarına yakın
İlk Yapım: 1970’ler
Yeniden Yapım: 2020’lerin başı
Mimari Tarz: Modern betonarme – çağdaş tasarım
Nizam Camii, 1970’li yıllarda mahalle sakinlerinin gayretiyle yaptırılmış, zaman içinde yıprandığı için 2020’li yılların başında tamamen yenilenmiştir[^2].
Yeni yapıda sade ve çağdaş bir mimari anlayış benimsenmiş, geniş iç mekânı, abdest alanları ve çok amaçlı salonuyla modern ibadet gereksinimlerine uygun bir yapı ortaya çıkmıştır.
Çam ağaçlarının arasında, denize karşı konumuyla Nizam Camii, adanın en huzurlu ibadet mekânlarından biri olma özelliğini taşır.
Çelik Yapı Yeni Çarşı Camii
Konum: Ada Çarşısı – Pazar alanı yakınında
Yapım Yılı: 2010’lar
Mimari Tarz: Modern çelik konstrüksiyon
Eski küçük mescidin yerine, hafif çelik yapı teknolojisiyle inşa edilen Yeni Çarşı Camii, kısa sürede tamamlanarak ada halkının hizmetine açılmıştır.
Ferah iç mekânı, doğal aydınlatması ve çağdaş mimari çizgileriyle öne çıkar. Özellikle yaz aylarında çarşı esnafı ve ziyaretçiler için önemli bir ibadet noktasıdır.
Hacı Havva Özen Camii (Eski Çarşı Camii / Mescid)
Konum: Ada Çarşısı içinde, Saat Meydanı civarında
Yapım Yılı: 1930’lar (orijinal), 1950’lerde yenileme
Banisi: Hayırsever Hacı Havva Özen Hanım
Mimari Tarz: Geleneksel mescit
Büyükada’nın en eski ve en mütevazı ibadet yapılarından biridir.
Hacı Havva Özen Hanım tarafından, çarşı esnafı ve ada halkının ibadet ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla yaptırılmıştır.
Ahşap tavanı, küçük pencereleri ve minaresiz sade formu, ada mimarisiyle uyum içindedir.
Zaman içinde çeşitli onarımlar görse de özgün karakterini korumayı başarmıştır. Bugün hâlâ ada sakinleri tarafından düzenli olarak kullanılan bu küçük mescit, adanın manevi belleğinde özel bir yere sahiptir.
Değerlendirme
Büyükada’nın camileri, adanın çok dinli geçmişinde Müslüman toplumun kültürel sürekliliğini temsil eder.
• Hamidiye Camii, geç Osmanlı döneminin Batı etkili zarafetini,
• Kumsal ve Nizam camileri, Cumhuriyet döneminin sade ve işlevsel modernizmini,
• Yeni Çarşı Camii, çağdaş mimari anlayışı,
• Hacı Havva Özen Camii ise geleneksel ada ruhunu simgeler.
Bu camiler yalnızca ibadet mekânları değil; aynı zamanda Büyükada’nın sessiz hafızasında yer etmiş kültürel miras alanlarıdır.
Cuma ve vakit namazlarında ada halkıyla birlikte Müslüman ziyaretçileri de ağırlayan bu yapılar, Büyükada’nın tarih boyunca süregelen hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün güzel birer yansımasıdır.
Bu değerli ibadet yapılarının korunması, gelecek kuşaklara özgün kimlikleriyle aktarılması büyük önem taşır.
Yeni nesil restorasyon anlayışı adı altında bu tarihî camilerin mimari karakterlerinin bozulmamasına, tahrip edilmeden ve farklılaştırılmadan korunmasına özen gösterilmelidir.
Çünkü bu camiler, sadece geçmişin sessiz tanıkları değil; aynı zamanda ada kültürünün yaşayan ruhudur.
⸻
Haluk Direskeneli
Dipnotlar
[^1]: Hamidiye Camii, Sultan II. Abdülhamid’in himayesinde 1895 yılında yaptırılmıştır. Yapının mimarı bilinmemektedir. Klasik Osmanlı mimarisinden farklı olarak İtalyan etkileri taşımaktadır.
[^2]: Nizam Camii, 2020’li yıllarda Adalar Müftülüğü ve ada halkının katkılarıyla yeniden inşa edilmiştir. Yeni yapı, eski caminin bulunduğu arsada modern bir mimari anlayışla yapılmıştır.
⸻