Sayın Adalılar evvelki yazılarımızdan olan “Başkan ve yardımcısı konuştu tereke mühürü yahu” yazımızda bahsettiğimiz Adalar İlçesi Büyükada 130 ada 6 parsele ait bilirkişi raporu aldığımız yazımızı hatırlayacaksınız. Ardından aynı parselin yanındaki parsel olan 5 parseldeki olayları “Boğazın ‘Zarraf’ı varsa Adaların da ‘Arkas’ı var” yazımız ile yine Bilirkişi tespit raporunu ek yaparak bildiğiniz gibi duyurmuştuk.
Gazetemiz için her iki haberde ivedi statüsünde olduğu için bilirkişilerden ricamız üzerine raporunun detaylarına çok girilmeden acil hazırlattığımız raporu siz Adalı hemşehrilerimizin bilgisine hemen sunmuştuk. Her iki parsel ile ilgili olarak araştırmalarımızın devam ettiğini, yeni gelişmelerden söz konusu parseller için yazı dizimizin devam edeceğini de ayrıca beyan etmiştik. 6 No lu parsel için beklediğimiz belgelerin gazetemize ulaşması üzerine; eldeki belgeler ile yeni gelenler birleştirildiğinde sizlerinde çok ilginizi çekeceğini düşündüğümüz sonuçlar ortaya çıktı.
Sonuçlarına çok şaşıracağınız, kaçak iskeleler, rıhtımlar, deniz dolguları, deniz dibi derinleştirmeleri, sahil şeridinde kaçak müştemilat yapılmaları, vaziyet planında olmayan ne zaman yapıldığı da belli olmayan kaçak yapılan müştemilatların onarımı adı altında basit bakım onarım ruhsatı kapsamında kuruldan “Onarım Ön İzin Belgesi ” verilmesi, 6 parsele ait yıkım kararı olan havuzun ve 5-6 parsellere ait (vaziyet planına işli olan sahil şeridi genişliği 20 mt’dir) sahil şeridinde yapılan rıhtım, iskelelerin hala yıkılmaması, bırakın yıkılmamasını yeni “Onarım Ön İzin Belgesi ” leri ile başka başka kaçak inşaatların nasıl yapıldığını, 5 no lu parseldeki yıkım kararı olan duvarın yarım asırdır Adalar Belediyesince hala yıkılmaması, artık bu Adalar Belediyesince sonucu belli yıkımdan başka çözümü olmayan parsellerin hala yazışma trafiği içersin de sürüncemeye bırakılıp dosyasındaki yıkımların unutulmasına çabalayanlar, zaman aşımına sokulan iş ve işlemlerin aynı yöntem ile birbirinin kopyası olarak yan komşu parselde de aynı şekilde devam etmesi, Parsel Sahiplerinin, Yüklenicilerin, Belediye ve Kurul üyelerinin hep beraber sanki organize bir şebeke gibi çalışmalar sergileyerek kanunları hiçe saydıklarını, yine aşağıdaki bilirkişi raporunda belge numaraları ile bulacaksınız. Futbol deyimi ile dar alanda kısa paslarla aynı konuyu yıllardır kendi aralarında paslaşıp oyalayıp suçluların cezasız kalmalarını sağlayan ekip gerçekten ÇOK İYİ ORGANİZE OLMUŞLARDIR.
Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunun ezberinin lafta kaldığı 5 ve 6 no’lu parsellerdeki kaçak yapıların yıkılmaması, yapan, yaptıran ve göz yumanların cezasız kalması ile görülmektedir. Halkın Devlete olan güveninin zedelenmemesi için tüm adalıların gözleri önünde pervazsızca yapılan kaçak katlar, kaçak müştemilatlar, işgal altındaki halkın faydalanması gereken sahil şeridinin gasp edilmesi, denizin doldurulması, denizden dolma mahale rıhtımlar, iskeleler yapılması, birde utanmadan yaptıkları işten dolayı ceza almamaları için dolgu alanı kiralamaya çalışmaları, kira bedelini çok bulup yazlık olarak kullanılan evleri için senelik 1,5 aylık kira verilmesi gerektiğini söyleyip itiraz etmeleri ile pişkinlikte sınır tanımadıklarını göstermeleri, yıkım kararlarının bu kişilere uygulanmaması ile ilgili kurumların derhal bu olaya el koyması ve halka çifte standartın adalet mekanizmasında olmayacağını bu tip yapan Kamu Kurum yetkililerinin cezasız kalmayacağını gösterip halkın devlete olan güvenini en üst seviyeye taşımaları elzemdir.
Bu yazımızı özellikle Adalarda çok çok basit İmar suçlarından ağır hapis cezası alan adalı Hemşehrilerimize üzülerek ithaf ediyoruz. Adalar Belediyesince İmar suçlarında ve İmar Suçunu işleyenler arasında bariz şekilde görülen (Kamudaki) çifte standart mağdurlarının bu yazımızı ve Bilirkişi Raporumuzu EMSAL göstererek her türlü kamu kurumuna ayrı ayrı tazminat davası açma haklarının olduğunu düşünüyorum.
5 ve 6 nolu parsellerde olan olaylar namzetliktir. Adalar Belediyesi ve kurul hocalarının istedikleri takdirde yarım asırı geçen süre zarfında (yaklaşık bir insan hayatı süresi kadardır) kaçak inşaat tespitinin yüksek sesle kendilerine bile söylemeyip, dillendirmedikleri ama kurula yapılan şikayet üzerine yazışmalarda yapılan işlerin kaçak olduğunu eski dönemlerin Belediye Üst Yöneticisi tarafından her kuruma bildirilmesine rağmen İCRAATÇI Kurum Adalar Belediyesi olarak yetkinin kendisinde olmasına rağmen hiçbir işlem yapmaması ve zaman aşımına bırakılması HUKUKUN, ADALETİN bittiği noktaya getirmiştir. Hukuk birgün onlara dahi lazım olacakken……..
Şükrü ABANOZ
SONUÇ:
Yukarıdaki belgelerin incelenmesinden birbirine komşu parseller olan 5 ve 6 parseller olarak iki parselde de yapılan imara aykırı, ruhsatsız inşaat imalatlar (mevcut iskelenin yıkılarak yenisinin yapılması veya Adalar Belediyesinin ısrarla iddia ettikleri gibi güçlendirme yapılması her ikisi de suçtur, sahildeki müştemilatlar da yıkım yapılarak yeni inşaat yapılması, denizin tabanının derinleştirilmesi, her iki binanın yapıldığı iskan alındığı yıllardaki vaziyet planına işli kat sayısında olmayışı (H:6,50 mt olması gerekirken 6 no’lu parselin 4 kat,5 no’lu parselin 3 kat olması), iki parselde müştemilat vaziyet planlarında ve ilk imar durumlarında da gözükmezken ne zaman yapıldığı belli olmayan müştemilat olması ve bu kaçak görünümündeki müştemilatlara da “Onarım Ön İzin Belgesi ” verilerek o belgenin de dışına çıkılarak kaçak inşaat yapılması, 6 no’lu parselle ilgili Bilirkişi Raporumuzda ki 2,3,4,5,6 no’lu maddelerinde o dönemin Belediye Başkanı olan Coşkun ÖZDEN ve ve Başkan Yardımcısı İshak GÜVELİ tarafından ilgili parseldeki deniz dolgusunun 3621 S.K hükümlerine bağlı olduğu ve beton iskele, rıhtımın kaçak olarak yapıldığını, duvarın yıkım kararı olduğunu bilmesine ve kurula bildirmesine ve ondan sonraki iki dönem Belediye Başkanlarının da bilmesine rağmen 2863,3194,3621 S.K’ara göre yasal işlem yapmamaları, ilgilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmamaları ve kurulunda bu kadar yazışmaya rağmen işlem yapmamakta direnen, kurulu senelerce aynı konu ile oyaladığı görünen Adalar Belediye Başkanlığına karşı İBB’nin müfettişlik mekanizmasını devreye sokup Adalar Belediyesine tazyik yapmayıp kanunların uygulanmasını sağlamadığı ve seyirci kaldığı, deniz dolgusunu ilk yapıp kıyı kenar çizgisinin değişmesine sebebiyet veren parsellerin ilk sahipleri için işlemiş oldukları suçları zaman aşımına sokup cezalandırılmalarının önüne geçtikleri için en basitinden görevi ihmal suçunu işledikleri ancak açılacak soruşturma kapsamında özellikle Kurulun 809 ve 810 no’lu kararlarının Kamunun menfaatini koruyan kararlar olmaması nedeniyle (hem deniz dolgusunun yapıldığını, kıyı kenar çizgisinin değiştirildiğini, denizden dolma mahal üzerinde kaçak beton iskele ve rıhtım yapılarak deniz derinleştirilmesi yapıldığı tespit edilmesine rağmen, bu işleri yapanın denizden dolma mahali kiralama talebi için kaçak duvarın yıkılması ve sahil geçişlerinin açılması kaydı ile uygun yönünde karar vermeleri, işlendiği ispatları ile önünde duran suçları görmezden gelip bütün olay kiralama işiymiş gibi basite indirip şikayet olup kaba tabir ile foyaları ortaya çıkınca şikayet sahibine yazılan cevabi yazılarında beton iskele ve rıhtım ile duvarın kaldırılması için Adalar Belediyesine 6 ay süre verildiğinin yazmaları ile dolaylı olarak tüm bu kararları imzalayan kişiler suça ortak olmuşlardır. Şikayet olmasaydı bu kararda çıkmayacak sahil şeridi 5-6 parsellere kira adı altında para karşılığı peşkeş çekilmiş gibi olacağı gözükmektedir. Halbuki 3194 S.K göre de Bir aylık süre belediye veya valiliklerce yapı sahiplerine tanınması gereken sürenin üst sınırıdır. Kurulun 6 Aylık bir süre vermesi de Kanunlara göre mümkün değildir.BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR DENETİM YETKİSİ -MADDE 1.20 -“Büyükşehir belediyesi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, (…)*Her türlü hakkını kullanmakta serbesttir” demektedir.En basitinden İBB müfettişleri devreye sokulabilinir senelerdir yıkılamayan halende yıkılmamış olan duvarın yıkılması sağlanabilirdi.
Üstelik Kurulun Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğünce 22/5/2015 tarihinde yapı tespit tutanağı tutulup yapının durdurulması ile 1 aylık süresi başlamış ve 22/6/2015 bitmiştir. Bu tarihe kadar alınan bir ruhsat olmadığına göre Adalar Belediyesi Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğünce kendisine gönderilen Yapı Tatil Tutanağına işlem yapmalı ve 22/6/2015 tarihinden sonra İmar Müdürlüğünce ilk 10 gün içinde İPC kesmeli 30 gün dolduğunda 2. Kere İPC kesmeliydi. (5 no’lu parsel Bilirkişi Raporunda açıkladığımız maddelerden) Sonrada yapı tatil tutanağı ile anılan para cezalarının tahsili amacıyla tanzim edilen ödeme emri ve söz konusu yapının kaçak kısımlarının yıkımına ilişkin encümen kararının tesis edilerek ilgiliye gönderilmesi ve Savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekmekteydi. Özellikle 3621S.K ve 3194,2863 S.K ilgili maddelerinin cezai maddeleri her iki parseldeki ruhsatsız, kaçak inşaat, imalatlar için uygulanmalı ve İPC dahil savcılık suç duyurularının yapılmasının da takipçisi olmalıydı. Ayrıca bir duvarı dahi Belediyeye yıktıramadığı gibi parsel sahibinin denize inen yolu kapattığına bile seyirci kalmaları üniversite hocalarının ağırlıklı olduğu kurul karalarında hiç mevzu bahis edilmemesi de şaşkınlık verici olmuştur.
Adalar Belediyesi basit bir duvarı senelerdir yıkmayarak, gerçeğe aykırı rapor düzenleyip 5 ve 6 no’lu parsel sahiplerini açıkça kollandığı ve 2863,3194 ve özellikle 3621 S.K OLMAZSA OLMAZ KANUN MADDELERİNE göre savcılığa suç duyurusu yapmayıp suçu ört bas etme yoluna gittiklerinden dolayı söz konusu suçların cezalandırılmaması için görevini suistimal eden ve parsel sahipleri için olumsuz karar vermemek adına gerçekleri göz ardı eden raporları hazırlayan ve bu raporlara imzalarını atan teknik elemanlardan, kurul üyelerine, başkan, başkan yardımcılarından, raportörlere, imar müdürlerinden, imar şeflerine, Belediye Başkanlarından, Belediye Başkan Yardımcılarına kadar Kamudaki imza sahiplerinin hepsi (zaman aşımına girmemiş bu işlerden sorumlu olanlar) ile Parsel Sahipleri, Proje Müellifleri, Şantiye Şefleri, Yükleniciler, Harita Mühendisleri (zaman aşımına girmemiş bu işlerden sorumlu olanlar) ayrı ayrı suçlu konumuna düştükleri görülmektedir.
İş bu Bilirkişi raporumuz daha önceki 5 ve 6 nolu raporlarımızın devamı niteliğinde olup bu raporlarımızda bahsi geçmeyen konular ve detaylar için önceki raporlardaki tespitlerimiz geçerlidir. Raporu uzatmamak için söz konusu edilmemiş konular diğer raporlarımızdaki mevcut maddelerden alınmalıdır. 6 nolu raporumuzun son paragrafı bu raporumuza ek yapılmıştır. İki parsel içinde geçerli ve raporlarımızın ana temasını oluşturmaktadır.
5-6 parsellerdeki binaların ve müştemilatların şu andaki halinin ilk yapılmış haliyle(müştemilat olup olmadığı yönüyle de bakılması) aralarındaki kontur, gabari farkları yönünden inceleyerek tespit tutanağı hazırlanması, kaçak katları veya bodrum katının tam kat haline getirilmesi için yapılan hafriyat çalışmalarını, hafriyatların nereye döküldüğünün tespitinin yapılmasını, ada dışına çıkarılmadığının ispatı halinde, sahil dolgusunda kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasının yapılmasını, ruhsatsız yapılan iskele ve beton mahal güçlendirilmeleri için 3621 S. Yasa çerçevesinde (kıyı dolgusu, kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi, sahil şeridinin işgali, sahil şeridinin kapatılması, sahil şeridinde havuz, rıhtım, iskele, duvar yapılması) gereken işlemlerin yapılmasını, parsel sahibi tarafından sahil şeridine inen yolu (şair celal Sk) demir parmaklıklar ile kapatılması, yolun atıl hale getirilip kullanılmayan yol statüsüne düşürülmesi sağlayan çalışmalar içinde olan teknik personelin, şantiye şefinin, proje müellifinin, yapı denetim firmasının, harita mühendisinin, müteahhitlerinin sorumlulukları ölçüsünde 3194, 2863, 3621 S. yasalar çerçevesinde yasal işlemlerinin yapılması, alınan Onarım Ön Belgesinin başından kaçak olan müştemilatlar için alınan bakım onarım ruhsatı ile Müştemilatlar da ki katlardaki çalışmaları hükümsüz bıraktığı için Onarım Ön Belgesi geçersiz olmaktadır. Dolayısıyla yapılan inşai faaliyetlerin özünde ruhsatsız çalışma kapsamına girmesi sebebi ile yapılacak iş ve işlemlerin her yönü ile Ruhsatsız kaçak inşaat uygulamasına göre cezai yönünün tesis ettirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
İş bu rapor Ada gazetesinin talebi üzerine ve yapılacak soruşturmalara (adli,idari) ışık tutması için hazırlanmıştır.
UZMAN BİLİRKİŞİ