Büyükadalı Enis Fosforoğlu’nun eşi Feride Fosforoğlu: “Bu beni yaraladı “

Büyükadalı Enis Fosforoğlu’nun eşi Feride Fosforoğlu: “Bu beni yaraladı “
Yayınlama: 07.07.2019
Düzenleme: 13.12.2022 15:27
A+
A-

Posta gazetesi yazarı Alev Gürsoy Cimin’in kısa bir süre önce vefat eden Büyükadalı Enis Fosforoğlu’nun eşi Feride Fosforoğlu ile yaptığı röportaj çok konuşulacak

Alev Gürsoy Cimin’in röportajı;

Enis Fosforoğlu’nun eşi Feride Fosforoğlu: Tabutla çekilen o fotoğraf Enis’in ölümünden daha çok konuşuldu. Bu beni yaraladı

Türk tiyatrosunun usta ismi Enis Fosforoğlu 22 Haziran’da 71 yaşında hayatını kaybetti. Eşi Feride Fosforoğlu ile Büyükada’da buluştuk

Hem Enis Fosforoğlu ile yaşadıkları büyük aşkı, hem de eşinin tabutuyla çektirdikleri fotoğrafla gündeme gelen Hamdi Alkan ve Selen Görgüzel’i konuştuk.

Ölüm söz konusu olunca tüm cümleler anlamını yitiriyor. En zor sorudan başlayayım, nasılsınız?

İyi olmak mümkün değil. Şaşkınım, mutsuzum ve alışamadım, kabullenemedim. İnsan diğer yarısını kaybedince hayat çekilmez oluyor.

Son anlarında yanında siz vardınız. Son sözleri ne oldu?

Hep direndi ve bana hiçbir şey belli etmedi. En büyük korkusu benim üzülmemdi. Ölmeden önce son iki gün inanılmaz duygu dolu konuşuyordu. Ölümü aklıma bile getirmedim. Çok sarsıcı oldu bizim için.

Cenaze töreni çok konuşuldu. Özellikle Hamdi Alkan ve eşi Selen Görgüzel’in tabut başındaki fotoğraf halleri…

Hamdi Alkan ve Selen Görgüzel’in tabut başındaki halleri Enis’imin ölümünden daha çok konuşuldu. Türkiye çok değerli bir sanatçısını kaybetmiş, değil mi? Ama insanların konuştuğuna bakın! Enis’im, magazini hiç sevmezdi, ölümünü bile magazin malzemesi yaptılar. Selen ve Hamdi de bunları asla hak etmedi. Onlara büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Ama fotoğraflara yansıyan görüntü çok da hoş değildi sanki…

Çok gereksiz bir polemik. Selen’in magazinde görünmek için böyle bir şey yaptığına asla inanmıyorum. Ben onların samimiyetine inanıyorum ve arkalarındayım. Enis de yaşasa benim gibi düşünür ve çok üzülürdü. Selen ve Enis’in ilişkisi baba-kız gibiydi.

Ortada nahoş bir durum yok yani?

Nahoş olan Enis’in ölümünden çok Selen ve Hamdi’nin konuşulmasıdır. Bir değer gitmiş, ülkenin konuştuğu sadece Selen ve Hamdi. Orada herkes fotoğraf çekiyordu. Bir tek Selen ve Hamdi mi göze battı? Onlar fotoğrafı kendi arşivleri için çekmiş.

DÜNYAYA KIRGIN OLARAK GİTTİ

Çok fazla borcu varmış değil mi?

Şu anki ortamda borcu olmayan insan yok ki… Borçlar ödenir. Muhalif insanlar için yaşamak zordur. Benim eşim de bunu yaşadı kuşkusuz.

Çok mu vefasızlık gördünüz?

Sanatçıların kaderinde var bu. Enis dünyaya kırgın olarak gitti. Çalışma imkânı kalmamıştı, etrafını çok daraltmışlardı. Ülkenin durumunu çok kafaya takıyordu. Sevenlerini üzmek istemezdi. Hastalığını gizli tutmak istedi. Görüşüyle, fikirleriyle her görüşten insanın kalbinde taht kurmuştu.

Sanat camiasından vefa gördünüz mü?

Politika ve sanat camiasından herkes bizimleydi. Tanımadığım insanlar bile… Gelenler tören alanına sığmadı. Tanımadığımız insanlar evimize kadar gelip başsağlığı diledi. Eşimle gurur duyuyorum.

Size maddi anlamda iyi bir gelecek bırakabildi mi?

Ben ayaklarımın üzerinde dururum. Onun sevgisi, aşkı beni besliyordu, maddiyat hiç umurumda değildi. Biz zaten hiçbir zaman lüks içinde yaşayan insanlar değildik. Mütevazı bir aileydik.

Enis bana “İnsanım” diye hitap ederdi

Enis Bey’le hikâyenizi anlatır mısınız?

17 yıl önce bir kültür merkezinde tanıştık, sonra da hiç ayrılmadık. Sanki birbirimiz için yaratılmıştık. Sevgili, arkadaş, dost ve eştik. Bana “İnsanım” diye hitap ederdi. Sadece birbirimize kızdıysak isimlerimizle hitap ederdik.

Hayatta olsa şimdi ona ne söylemek isterdiniz?

Onu çok sevdiğimi haykırmak isterdim. (Ağlıyor) Zaten 17 yıl hiç dilimden düşmedi. Bunu ona defalarca tekrar etmek isterdim.

SON NEFESİNİ KOLLARIMDA VERDİ. EV BAŞIMA ÇÖKTÜ SANKİ

Eve girdiğinizde neler hissediyorsunuz?

Sanki ev başıma çökmüş gibi. Onu kaybettiğim yer bana çok dokunuyor. Son nefesini kollarımda verdi. Üzerini değiştirirken birden yığıldı. Ne yapacağımı şaşırdım. Hastaneden çocukları Seren ve Eren ile birlikte dönmüştük. Büyükada’daki dostlarımızı da yanımıza çağırdı. Meğer benim tek kalmamı istemiyormuş.

Enis Bey’den çocuğunuz olsun istemediniz mi?

Enis’in eski evliliğinden iki, benim de bir çocuğum var. Başka bir çocuğa gerek duymadık. Onun çocukları benim, benimki de onundu zaten.

BEN ÖLÜRSEM FERİDE NE OLACAK?

Ölüm korkusu var mıydı?

Son zamanlarda korku yaşadı ama bana yansıtmadı. Aile dostlarımıza “Ben ölürsem Feride ne olacak?” demiş. Yakın dostlarına bana sahip çıkmalarını, tek başıma bırakmamalarını söylemiş. Bunları düşündükçe daha çok içim parçalanıyor.

Anısını yaşatmak için ne yapmak istiyorsunuz?

Büyükada’yı çok severdi. Ben de onun için ömür boyu burada yaşamayı düşünüyorum. Bir anıt mezar ve yanına bir begonvil ağaç dikmek istiyorum. Bir kültür merkezine ve oturduğu sokağa ‘Enis Fosforoğlu’ ismini vermek istiyorlar.

Vasiyeti var mıydı?

Kendi yazdığı 20’den fazla çocuk oyunu vardı. Kitap haline getirmemi istemişti. Beraber yapacaktık, olmadı. Yarım kalan bu isteğini ben tamamlayacağım. Ayrıca hastanede kızıma “Anneni yalnız bırakma” demiş. Sağlığında “Ben gidersem ne yaparsın” derdi.

Bu süreçte sizi en çok üzen neydi?

Bazı haber kaynaklarında Büyükada’da kızıyla beraber yaşadığı yazılmış. Buna çok üzüldüm. 17 yılımızı harcamışlar.

ALEV GÜRSOY CİMİN

alev.gursoy@posta.com.tr

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version