CHP ADALARDA AYAK OYUNLARI
Geçtiğimiz pazar günü yapılan CHP Adalar delege seçimi için ben de bir değerlendirme yapma ihtiyacını hissetmekteyim.Öncelikle Nail Eti,Kazım Şakar,Avni Kurtuldu ,Hayati Önel’in başını çektiği gurubun beni listelerinde delege adayı göstermelerinden dolayı bu arkadaşlara ve de oy verenlere çok teşekkür ederim. Hiçbir alış verişe,menfaate,çıkara dayanmayan ilişkiler içinde olduğumuz arkadaşlar beni de yazmışlar,sağ olsunlar.Nail Eti 12 Eylül öncesi ilçe yöneticimizdi.Ben de CHP İstanbul İl yöneticisi ve örgütlenme sorumlusuydum.Siyasi şubeyle başım dertteydi,bu nedenle Adalar vapur iskelesi üstündeki ilçe merkezinde kalmaktaydım.MİT ikametgahımı öğrenince Değirmen plajına geçtim.Bir müddet de orada kaldım.Orada tenis hocalığı yapan Kazım Şakar ile tanıştım.Daha sonra da bir grev ziyaretinde yakalandım.Gözaltı süresi vs. Temel saiki dostluk olan ilişkiler insanların motivasyonuna katkı sağlar.Beni gıyabımda delege yazmaları bu nedenle çok önemliydi..
Seçimler ve sonuçlarını değerlendirmemi gerekli görmemim nedeni ise Adalar’daki saflaşmada yerini alanların bu son seçimdeki tutumları ile ilgilidir.Daha önce Boğaz’ın 3 kat betonlaşmasına AKP yle oybirliği ile geçiren CHP Büyükşehir meclis üyelerinin sayısız AVM rezidans gibi kent yaşamına aykırı projelere iktidar partisi ile el kaldırdığını bilmekteyiz.Bakırköy,Mecidiyeköy,Kadıköy ve Adalarla sonlandırabileceğimiz İstanbul’un estetik panoramasını bozan yapılaşmalara göz atınca bu çirkinliklere CHP nin yerel meclislerinin ve de başkanlarının katkısı görülmektedir. CHP nin belediyelerinin bulunduğu ilçelerde de parti içi siyasi hayatı belediye başkanları belirlemektedir.Bu nedenle M. Farsakoğlu’nun kendi kolonisini yaratırken jübilesini yapmış DYP partisi elemanlarından faydalanması,bir kısım inşaat işleriyle uğraşan CHP lileri rahatsız etmiş olup,bir müddet başkanla küs gibi gözükmüşlerdir.Bu seçimde yeterli gücü bulamayan Farsakoğlu kendine tepki duyan üyelerin oylarının ana muhalefete yani Kazım Şakarlara,Nail Etilere,Avni Kurtuldulara gitmesini engellemek için naylon bir muhalefet kurdurmuştur.Bu gurubun organizasyonunu yapanlar seçim günü muhalefet kisvesinden sıyrılarak Farsakoğlu’na oy taşımışlardır.Gurubun içerisinde bir tek Ercan Akpolat’ın Farsakoğlu’na oy vermediğini tahmin etmekteyim.Ayrıca Erkan Doğan adlı diğer gurubu taşıyan arkadaş da samimi olarak muhalefet iddiasını sonuna kadar sürdürdüğünü çıkarttığı oylardan anlamaktayız.Ne olursa olsun siyasete ticari yaklaşan çakma politikacıların manipülasyon yaptığı bir ortamda Erkan’ın tavrı bana anlamlı geldi.Bana göre benim de içinde olduğum listenin kurmayları bu arkadaşla temas kurup delegeliği kendisinden esirgememeliydiler.Politika kazanmak için yapılır.Muhalefetin listesinde dik duramayanları düşünürsek bu arkadaşın göz ardı edilmemesi ,en azından Nizam Mahallesini kazandırırdı.Nizam’da Farsakoğlu’nun listesinden 2 adayın çizilmesi ile kazanma şansı biten bu üyelerin yerine muhalefet listesinden iki üyenin listeye girmesi gerekmektedir.Konu bu kadar açıkken 7 kişinin isimlerini çizmesiyle oyu 58 den 51 e düşen adayların seçimi kaybetmesi gerekirken Erol Yazman’ın ve ilçe görevlisinin 56 oy alan kazananları kazanmamış gibi göstermesi hayreti şayan bir durumdur.Erol Bey’in bu işi neden böyle yapma ihtiyacını hissetmesinin kendince muhakkak bir açıklaması olacaktır.Fakat sandıkta görevli ilçe görevlisinin ve diğer muhalefetteki arkadaşlarımızın da itirazlarını zapta geçirmemeleri ciddi bir eksikliktir.Demokrasinin en temel ilkesi olan seçme ve seçilme hakkının katledilmesine neden olanlar acilen savcılığa verilmelidir.Adalar ilçesinin ise bu basit manipülasyonun arkasına sığınmaması gerekmektedir.Ne yapalım itiraz eden olmadı denmemelidir.CHP li bir yöneticiye yakışır şekilde kazananlara hakkı verilmelidir.
Epey zamandır Adalar’da zaman durmuştur.Hatırlarsak rahmetli Mehmet Bölük’e tutunarak yaşayanlar Şinasi Ökten’in emriyle onu mahallesinde delege çıkartmadılar.Daha sonraki seçimde Coşkun Özden’e çalıştılar.Şimdi de Farsakoğlu’na çalışmalarında fazla bir anormallik yok.Siyasetin oksijeninin dolaştığı ortamlarda kimse bu insanlara itibar etmez. Sorun CHP nin kendini yeniden üretmemesi Türkiye genelinde demokratik katılımsağlayamamasıdır.Kılıçdaroğlu’nun yönetime getirdikleri de Baykal’ın yöntemleri ile ilerliyor.Partinin kitle kalite endeksi düşmüş, umurlarında mı..
Son olarak çoğumuzun seyrettiği bir film vardı.Gündüz insan gece kurt.Adalarda da bu Pazar durum öyle gibiydi.Öğlen CHP delege seçiminde oy kullandılar,daha sonra Anadolu Kulübünde AKP nin seçimine katılanlar vardı. Ayrıca il başkanı konuşmalarında devamlı olarak yoldaşlarım diyor sormak gerekir bunlar senin yoldaşların mı gerçekten sayın Başkan ?
Baki Nedim Baltacı