[ad_1]
“TURİZMCİNİN DE TURİZM ÇALIŞANIN DA ESNAFIN DA YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’nın Alanya ilçesinde halk buluşmasına katıldı. Özel, “Antalya bu hükümet tarafından üvey evlat muamelesi gören bir ilimiz. Antalya’da toplanan vergi Türkiye’deki gayri safi milli hasılanın yüzde 4’üne yakın. Antalya’dan 10 kat vergiyi topluyorlar ama yatırım bütçesinde Antalya’ya bir veriyorlar. Sizden kepçe ile alıyorlar, çay kaşığı ile veriyorlar. Antalya ve Alanya’yı bu kadar çok ihmal eden bir hükümet şimdi gelmiş bir sefer siz kazanıyorsunuz, bir sefer biz diye Antalya Büyükşehri yeniden alacağını düşünüyor. 5 yıl boyunca dürüstçe, gayretlice çalıştık, israfı bitirdik, hizmeti getirdik. Rant çevrelerini değil halkın çıkarlarını kolladık. Bir kez daha Antalya’yı kazanmak için kolları sıvadık. İki kez üst üste kazanacağız ve Antalya’yı bir daha vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Özgür Özel, Antalya’nın Alanya ilçesinde halk buluşmasına katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, “Alanya bir süredir sosyal belediyecilikten mahrum. Belediyeyi yönetenler ne buldularsa sattılar. Her metrekareyi birilerine peşkeş çektiler. Maalesef bu kadar satıp, bu kadar para kazanıp partilerinin ve ittifaklarının finansmanını, onların zenginlerini düşündüler. Antalya ve Alanya’yı düşünmediler. Alanya’da bir Alanya ittifakını kuruyoruz. İlçe başkanımız aylar öncesinden geldi. Örgütümüzün tam mutabakatını iletti. Sadece CHP’lilerin değil geçmişte ittifak yaptığımız iyi insanların, milliyetçi demokratları, geçmişte AKP’nin içinde olup haramdan ve yalandan korkan, artık oradan uzak duran, muhafazakâr demokratların birlikte destekleyeceği, yerli ve yabancının sevdiği, insan ayırmayacak, Alanya ittifakının adayını getirdiler. Partimiz onu bağrına bastı, Alanya bağrına bastı. O bir yandan bir mühendis. Kimya mühendisi. Çevreye duyarlı, kente duyarlı. Kent suçlarına karşı son derece dikkatli bir isim. Bir yandan iyi bir yönetici. Enerjisi, projeleri, ekibiyle Alanya’nın kaybettiği yılları geri getirecek olan birisi. Osman Başkanımın iki omzu var. Bundan sonra Osman Başkan’ı seçtiğinizde başta Antalya Büyükşehir olmak üzere büyükşehirlerimizin eli Osman Başkan’ın bir omzunda. Sağ omzunda Muhittin Böcek. Sol omzunda Genel Başkan Özgür Özel. Birimizin eli bir omzunda, birimizin eli bir omzunda. Arkasında değiliz, yanındayız. Alanya ile beraberiz. Seçin onu, açın Alanya’nın önünü. Onlara güveniyorum, her ikisini de size emanet ediyorum” dedi. Özel, şunları söyledi:
“DÜPEDÜZ SEN BİR SİYASİ YANKESİCİSİN”
“Bir de bizim Muhittin Başkan’ın bir derdi var. Antalya’yı, Alanya’yı çok seviyor. Ama bir Turizm Bakanı var. Böylesi ne görülmüş, ne duyulmuş. Bizim hem Manavgat’ta hem Kemer’de zorluğumuz şu, sizin burada da böyle ya. Kışın bir kişi, yazın 10 kişi var. Devlet parayı bir kişiye göre yolluyor ama 10 kişi atık su üretiyor, katı atık üretiyor. Biz diyoruz ki Muhittin Başkan diyor ki, devlet bana kredimi, onayımı versin ben arıtma tesisimi yapayım. Ama bu azıcık para ile kış nüfusuna göre olur. Yaza göre olacaksa bana destek olması lazım. Diyorlar ki kaç para lazım bu iş için. Bir hesabı var. 4-5 yıllık atık su parasını verdim mi, tesis tamamlanıyor. Sen devlet babasın, ver parayı. Al 5 yıllık atık suyu. Yok. Karşınızdaki bildiğin tefeci. 5 yıllık para yerine 10 istese, iki katı insaf dersin. 20 istese. 27 yıllık atık su parasına sözleşmeyi getiriyor, atın imzayı diyor. Arıtmayı yapacak, 27 yıl Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin atık su parasına el koyuyor. Lanet olsun yapacak bir şey yok. İmza atılmış. Arıtma yapılıyor, daha bitmemiş. Geçen gün Antalya’dayız. Bir baktık, gelmiş. Arıtma tesisi açılışı yapıyor. Yahu arkadaş, adam mafya gibi. Gelmiş, çökmüş. 27 yıllık parayı almış. Bizim tesisi bize açıyor. Adamı düğüne çağırdık, orkestra çalsın diye. Parayı da vermişiz. Damada takılan altınları bana takın diyor. Böyle bir şey olur mu? Biraz utanmak, sıkılmak olur. Tesis bizim, parası bizim. 27 yıllık su parasına el koymuşsun. Muhittin Böcek’i davet etmeden tesis açılışı yapıyor. Muhittin Böcek’in tesisini Antalya Büyükşehrin tesisini, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, Kemer Belediye Başkanı, Manavgat Belediye Başkanı olmadan açan bakana diyorum ki, Allah sana akıl ve fikir versin ama bu yaptığının adı ne siyaset, ne uyanıklık. Düpedüz sen bir siyasi yankesicisin.”
“HASAN AMCA’NIN BİR YILLIK MAAŞIYLA BİR HAFTA TATİL YAPILABİLİYOR”
“10 yaşındaydım, sevgili babam şimdi emekli öğretmen. 80’li yaşlarında. 10 yaşındayken Alanya Kalesi’ne getirdi beni. Bu taşı denize düşürürsen dedi sana bisiklet alacağım. Büyük hevesle attım. Kimsenin düşüremediği gibi biz de düşüremedik. Ama Alanya’ya şunu söylüyorum. Dünyanın en güzel kentlerinden birinde yaşıyorsunuz ama hak ettiğiniz gibi yönetilmiyorsunuz. Bundan sonra Osman Başkanım ile beraber Muhittin Başkanım bu kenti size yakışır şekilde yönetecekler. Mevcut belediye başkanının imar planında park olarak görülen, hepinizin kullanımına açık olacağı, ücretsiz kullanma yerlerini lokantalara, kafeteryalara, lunaparklara, otellere, spor tesisi gibi alanlara verdiğini, oralardan artık sizlerin yararlanamadığını, Anayasa’ya aykırı işgal ile karşı karşıya olduğumuz ben Sayıştay raporlarından okudum. Bundan sonraki süreçte Alanya’da kim zordaysa onun yanındayız. Elbette turizmci zorda. Banka borçları 10 milyar dolar olmuş. Otellerin yüzde 70’i ipotekli. Bu bölgede kış turizminin bir şekilde canlandırılması, yazın çalışan emekçilerimizin 12 ay maaş alacak şekilde istihdam edilmeleri önemli. Artan maliyetlere karşı tedbir alınmak durumunda. Yerli turist zorda. Yerli turist eskiden buralarda bir yazlık edinmediyse, 2 göz bir oda edinmediyse buralara gelmesi imkânsız. Hatta olacak iş değil de mesele emekli Hasan Amca burada gelip bir hafta tatil yapmak istese fiyat 115 bin lira. Hasan Amca’ya verilen yıllık emekli maaşı 120 bin lira. Öyle bir noktadayız ki, Türkiye Cumhuriyeti emeklisi Hasan Amca’ya kendi memleketinde bir hafta tatil yapacağı para bir yıllık maaş diye veriliyor. Ama Alman hükümeti aynı yaştaki Hans’ı al diyor parayı, koyuyor cebine git tatilini yap diyor. Hans’ın gelip tatil yaptığı yere Hasan’ın televizyondan bile bakamadığı bu düzene lanet olsun, yazıklar olsun.”
“ESNAFIN DA KENTİN DE YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ”
“Tabii bir başka sorun Hans Almanya’dan uçağa biniyor, 3,5 saatte Antalya Havalimanı’na iniyor. Sonra buraya gelene kadar 3 saat sürüyor. Çünkü çevre yolu yalan oldu. Her seçimde söz veriyorlar, her seçimden sonra sözde ihale yapıyorlar. Sonra patlıyorlar. Şimdi geldi, 3 kez olmadı, dördüncüde kamu özel işbirliği ile yapıyoruz, imzaları atıyoruz diyorlar. Her seferinde Alanya’yı, buraları kandırıyorlar. Bu yolun doğayı tahrip etmeden yapılması lazım. Dikkatli şekilde kamusal finansman ile bu yolun yapılması lazım. Ama bir yandan da bu havaalanının -ki yapılmasına kim vesile olduysa, kim katkı sağladıysa- güçlendirilmesi, genişletilmesi, yurtiçi ve yurtdışı uçuşlara çok daha fazla yer verilmesi, bu bölgenin canlandırılması gerekiyor. Turizm Alanya için çok önemli. Antalya turizmdeki 55 milyar dolarlık hacmin 25 milyar dolarını yapan bir kent. 73 milyar lira vergi toplanmış ama sadece 7 milyar liralık hizmet bütçesine, yatırım bütçesine para konmuş bir kent. Türkiye’ye turistin maalesef cebinde para olmayanı geliyor. Kötü planlama yüzünden. Bu dünyanın en güzel coğrafyasına gecede 99 dolar toplam para harcayacak turist geliyor. Oysa yerli turist dışarıya gidince 639 dolar harcıyor. En basitinden, en ucuz diye bilinen ülkelerden birisi İspanya bizim iki katımız. 200 dolar turisti harcattırabiliyor. Bunun için gözümüzü dört açacağız, iyi planlamacılar, yöneticiler seçeceğiz. Turizmcinin de turizmde çalışanın da esnafın da kentin de yüzünü güldüreceğiz.”
“YATLARA KDV’SİZ MAZOT VERİP, ALANYALI ÇİFTÇİYE 43 LİRADAN SATIYORLAR”
“Ama bir yandan Alanya tarım kenti. Burada her şey var. Elbette başta muz, avokado var. Ama salatalığından biberinden tutun her şeyin yetiştiği son derece önemli bir yer. Ama maalesef çiftçinin derdi boyunu aştı. Sebep geçen sene Mayıs’ta 19 lira olan mazota çok diyorduk, niye çok diyorduk? Diyorduk ki 4 liralık mazot 19 lira oldu. O gün verin oyu kardeşinize doları düşüreceğim, mazotu düşüreceğim, enflasyonu düşüreceğim dedi, oyları aldı. Bugün mazot 43 lira oldu. Şimdi çiftçi, tarlaya gitmek mazotla. Ürün ekmek, dikmek mazotla. Sulamak, gübre atmak mazotla. Toplamaya gitmek mazotla, götürüp satmak mazotla. İğneden ipliğe her şeye zam geldiği gibi çiftçinin belini bu mazot fiyatları büküyor. Çiftçinin durumu mazotla kötü, gübreyle kötü, destekleme alamadığı için kötü. Yüzde 1’ini alması lazım kanuna göre 263 milyar lira destekleme. Maalesef 85 milyarını vermişler, 178 milyar lira çiftçinin alacağı var. Ama vermiyorlar. Daha doğrusu hak ettiği halde vermiyor. Bunun 3, 4 katı destekleme vermesi lazım. Buradaki çiftçinin bütün sorunları hepimizin takip ettiği, bildiği, çözümün dile getirdiği sorunlar ama bundan sonra en öncelikle yapılması gereken iş, ÖTV ve KDV’siz mazot talebini yeniden hayata geçirmektir. Yatlara, gezinti teknelerine ÖTV’siz, KDV’siz mazotu verip, Alanyalı çiftçiye 43 liradan mazot satanlara yazıklar olsun.”
“MUTLAKA BUNUN HESABINI SORACAĞIZ”
“Bakın Tayyip Bey ilk geldiğinde 3 Kasım 2002’de, iktidar olduğunda emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Hiç size karışmasa, size ilişmese bugün alacağınız maaş 1,5 asgari ücret, 26 bin lira. 10 bin lira nerede, 26 bin lira nerede? Bu memlekette bir hesap şaşmaz. Altın hesabı şaşmaz. Bakın Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşını alıp kuyumcuya gitseniz, o maaş 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün 10 bin lira sadece 2,5 çeyrek altın alıyor. Ne kayıp var, 5,5 çeyrek altın. Şöyle düşünün, bir çeyrek altını aldınız kuyumcudan. Cebinize koydunuz. Eve gittiniz, baktınız yok. Ne yaparsınız, insan deli çıkar. Koşar bakar yollara, nerede düşürdüm diye. Şimdi bunu AKP’li, MHP’li emeklilere lütfen siz anlatın. Bir emekli değil her emekli, bir sefer değil her ay, bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın kaybetmiş. Hesap şöyle ortada. Siz deyin ki bu çeyrek altını ne zaman kaybettin. Bu çeyrek altın nerede aranacak, kaybedildiği yerde aranacak. Nerede kaybettik, bir seçim sandığında kaybettik. Nerede bulacağız, önümüze gelen ilk seçim sandığında bulacağız. Mutlaka bunun hesabını soracağız.”
“16,5 MİLYON EMEKLİ VAR. SİZ İSTERSENİZ, HER İSTEDİĞİNİZİ ALIRSINIZ”
“Ramazan mübarek gün. Allah oruç tutanların oruçlarını kabul etsin. Bakın, 2 Nisan günü emekli ikramiyeleri yatacak. Bu emekli ikramiyesi 2018’den beri veriliyor. 2015’te CHP, Kemal Kılıçdaroğlu emekli ikramiyesi verelim dediğinde yok demişlerdi. Sonra Kasım’da biz de vereceğiz dediler. Kasımdan 2018’e kadar 3 yıl seçim yoktu, sizin 6 ikramiyenizi hakkınız olduğu halde vermediler. 2018’de bin lira verdiler, biz itiraz ettik. Bir maaş olacak dediler, bin lira verdiler. Peki, o beğenmediğimiz bin liralık ikramiye tam 24 kilo kıyma alıyordu. 24 kilo kıyma. Gidin bakın hesabı, 40 lira kıymanın kilosu, 42 lira. 24 kilo kıyma alıyor o bin lira. Şimdi 3 bin lira, 5 vereceğiz dediler, 3’e indirdiler. 3 bin lira ile 2 Nisan günü gittiğinde fiyat artmazsa 6 kilo kıyma alabiliyorsun. 24 kilo nerede, 6 kilo nerede? Arada 18 kilo kayıp var. Ramazan’da, iftar sofrasından, sahur sofrasından, bayram sofranızdan 18 kilo kıymayı almış birisi. 18 kilo kıyma. Sizin mutfağınızdan, sofranızdan, evladınızın, torununuzun kursağından sadece bayram ikramiyesi ile 6 yılda 18 kilo kıyma alınmış. Böyle bir zulüm, böyle bir haksızlık emekliden başkasına yapılmıyor. Geçen günlerde dedim, arada hiç olmazsa bir asgari ücret olsun en düşük emekli maaşı. 7 bin lira farkı verelim dedim, o kadar para yok diyor. Emekli kart verelim, elektrik, su ve telefona indirim yapalım dedim, buna bütçe yok diyor. Emekliye verilecek 7 bin lira, 690 milyar lira tutuyor yıllık. 2024’te, altın şirketlerinin, saray müteahhitlerinin kazanıp da ödemesi gereken vergiyi affettiler ya teşvik olsun diye. 679 milyar lira tutuyor. Yani emekliye gelince yok. Anagold firmasına gelince altın şirketine gelince, saray müteahhidine gelince, beşli çeteye gelince var. Size para yok diyor Tayyip Erdoğan, 31 Mart’ta emekliler size yok, yok diyen Tayyip Erdoğan’a oy var mı? Yok. Bundan sonrasını Tayyip Erdoğan düşünsün. Gücünüzün farkında olun. 16,5 milyon emekli var. Siz isterseniz, her istediğinizi alırsınız. Burada kardeşiniz, evladınız var. Size şunu söylüyorum. 31 Mart seçimlerinde muhalefete güç verin. CHP’ye güç verin emeklinin hakkını hep birlikte söke söke alacağız.”
“SİZİNLE BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ, HAKKINIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIZ”
“Bir başka taraftan, şunu hep beraber görüyoruz. Her gün atanamayan öğretmen tartışması var. Bir kere bu atanamayan lafını Tayyip Erdoğan uydurdu. Atanamayan öğretmen diye bir şey yok, öğretmenin ne kusuru var da atanamıyor. Ama senin mülakatın, senin partizanlığın, senin insan ayırman, kul hakkı yemen yüzünden 1 milyon öğretmen atanmadan evlerinde oturuyor, başka işlerde çalışıyor. Biz bütün öğretmenlerimizin arkasındayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, başöğretmenin dediği gibi öğretmenleri mebus maaşından az vermeyin demiş, sen hepsini aç biilaç süründürüyorsun. Öğretmenleri sana ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir. Bir yanan staj mağdurları, çıraklık mağdurları var. El sallıyorlar. Buraya de gelmişler, şeref vermişler. Dün de Tayyip Erdoğan’ın mitingine gitmiş staj mağdurları. Onları gözaltına aldırmış. Telefonları toplatmış. İtiş, kakış emniyete götürmüş. Buradan bütün staj mağdurlarına, bütün çıraklık mağdurlarına, 9 bin güne takılıp EYT’den yararlanamayan Bağ-Kurlulara söylüyorum. Sizinle birlikte mücadele edeceğiz. İki elimiz yakasındadır. Hakkınızı söke söke alacağız.”
“BİZ ÖTEKİLEŞTİRENLERE İNAT KUCAKLAŞANLARIN İTTİFAKIYIZ”
“Burada Alanya’dan bir kez daha bütün Antalya ve Alanya’ya seslenmek isterim ki bir yerel seçim var. Yönetenin ne zamandır nasıl yönettiğini biliyorsunuz. Bir partinin arka bahçesi haline gelmiş belediyedeki olanı ve biteni benden iyi biliyorsunuz. Alanya’daki sosyal demokratını, milliyetçi demokratını, muhafazakâr demokratını, sağcısını, solcunu, Alevi’sini, Sünni’sini, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’ini birlikte kucaklamak, belediyeyi onlarla birlikte yönetmek, hep birlikte başarmak istiyoruz. Bunun adı bu güzel günde, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin gününde, Atatürk’ün en çok beğendiği şehirde, güzel insanların Antalya’sında, Alanya’sından bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Karşımızdaki korku ittifakına inat biz umudun ittifakıyız. Biz ötekileştirenlere inat kucaklaşanların ittifakıyız. Biz şeytanlaştırana inat, barıştıranların ittifakıyız. Biz ayın sonunu getiremeyen emeklinin, emekçinin, borcunu ödeyemeyen siftahsız esnafın, tarlada ürününü toplayamayan çiftçinin, milletin efendisidir diye Atatürk’ün baş tacı yaptığı köylülerin ittifakıyız. Biz Türkiye ittifakıyız. Renklerimiz ay yıldızlı al bayraktandır, renklerimiz kırmızı ile beyazdır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Osman Başkan kazanacak, Alanya kazanacak. Muhittin Böcek kazanacak, Antalya kazanacak. Türkiye ittifakı kazanacak, Türkiye kazanacak. Biz kazanacağız, siz kazanacaksınız, güzel memleketiniz kazanacak. Alanya’ya güveniyor, inanıyorum. Alanya’ya her iki başkanımı da emanet ediyorum, sizleri de Allah’a emanet ediyorum.”
[ad_2]
Source link