Dünya Böbrek Günü

Dünya Böbrek Günü
Yayınlama: 05.03.2014
Düzenleme: 18.03.2014 16:22
A+
A-

Dünya Böbrek Günü

 

Her yıl Mart ayının ikinci haftası Dünya Böbrek Günü olarak kutlanmaktadır.

Gelin hep beraber Dünya Böbrek Günü, böbrek hastalıkları ve Hipertansiyon konusunda farkındalığımızı artıralım .

HİPERTANSİYON

Çagımızda sık rastlanan sağlık problemlerinden olan hipertansiyon hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir?

Hipertansiyon yüksek kan basıncı demektir. Kan basıncı , kanı kalpten dokulara taşıyan damarlarda oluşan basınçtır. Yaş,cinsiyet,ırk, fiziksel durum (istirahat, efor gibi) kan basıncını etkiler.

Bugün kabul edilen kan basıncı, istirahat halinde 120/80 mmHg’dır. Herhangi bir kişide kan basıncı uyku sırasında düşük, sinirli, heyecanlı iken veya efor sırasında yüksektir. Kan basıncı devamlı olarak 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa hipertansiyondan bahsedilir. Kan basıncı aynı birey için ve bireyler arasında farklılık gösterir. Bu nedenle bireyin kan basıncı doktor tarafından en az 2 kez yüksek bulunmalıdır.

Hipertansiyon, kalp hastalıkları için ana bir risk faktörüdür. Eğer tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar, göz ve böbrek hastalıkları için ciddi oranda hastalık ve ölümlerde artışa neden olur.

HİPERTANSİYONUN YAYGINLIĞI NEDİR?

Sanayileşmiş ülkelerde yetişkin nüfusun %10-20 kadarında hipertansiyon saptanır. Hipertansiyon siyah ırkta ve kadınlarda daha sıktır. Kişinin yaşının hipertansiyona katkısı öncelikle damarlarda yaşlanmaya eşlik eden anormalliklerdir. Damarlarda yaşla birlikte esneklik kaybı oluşur.

Sanayileşme, yaşam biçimi, örn. Tuz kullanımı, aşırı beslenme, hareketsiz yaşam ve stresin tansiyon üzerinde olumsuz etkileri vardır.

HİPERTANSİYONUN BELİRTİLERİ:

Yorgunluk, bulantı, görme bozuklukları, fazla terleme, ciltte kızarma ve solukluk, burun kanaması, endişe ve sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, kulaklarda çınlama ve uğultudur.

HİPERTANSİYONUN RİSKLERİ :

Hipertansiyon ciddi bir durumdur, tedavi edilmediği takdirde öldürücü olabilir. Kalbi zorlayarak kalp yetmezliğine ve damarları zorlayarak damar sertliğine yol açar. Hipertansiyonlu hastalarda beyin kanaması, felç, koroner arter hastalığı, ani ölüm, kalp krizi, ritm bozuklukları, böbrek yetmezliği ve retinopati ( görme bozukluğuna yol açan göz bozukluğu) sık görülür.

HİPERTANSİYONUN SINIFLANDIRILMASI

Hipertansiyonun iki tip vardır.

1-Esansiyel hipertansiyon

2- Sekonder hipertansiyon

Hipertansiyon vakaların yaklaşık %90 nedeni bilinmediğinden “esansiyel” hipertansiyon olarak bilinir.

Hipertansiyon vakalarının %10’unun nedeni bilindiğinden “sekonder hipertansiyon” olarak adlandırılır. Böbrek kökenli olanlar en yaygın görülür.

Böbrek hastalığı: Renal hipertansiyon olarak adlandırılır.

Endokrin hastalıklar: Böbrek üstü bezleri kan basıncını kontrol eden mekanizmaları düzenler.

İlaçlar : Kortizol, doğum kontrol hapları, burun damlaları, tiroid ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları, ağrı kesiciler ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olur.

Diğer sebepler: Aortun doğuştan dar olması, gebelik zehirlenmesi, beyin tümörü v.s.

ESANSİYEL HİPERTANSİYON :

Nedeni bilinmeyen hipertansiyondur. Güçlü genetik (ailesel) faktörler içerir. Esansiyel hipertansiyonun birlikte görüldüğü diğer risk faktörleri.

-Diyetteki tuz miktarının yüksek olması

-Anormal stres

– Irk, yaş, cinsiyet

-Şeker hastalığı

-Aile hikayesinde hipertansiyon bulunması

– Hiperkolesterolezi (kolesterol yüksekliği)

-Sigara içimi,Alkol kullanımı

-Obezite ( BKİ Değerlerine göre  şişmanlık)

HİPERTANSİYONUN DERECESİ

Şiddet derecesine göre sınıflandırılır.

Kan Basıncı (mmHg)

Normal 120/80 mmHg ve altı

Hipertansiyon adayı 120-139 /80-89 mmHg

Evre I-140-159 /90-99 mmHg

Evre II-160-170 / 100-109 mmHg

Evre III-180/100 mmHg üstü

TEDAVİ:

-Sigarayı bırakmak,

-Kilo vermek (özellikle karın bölgesinden)

– Diyet yapmak (taze meyve, sebze, tahıl, az yağlı yiyecekler tüketmek ve kırmızı ı eti kısıtlamak )

-Yaşa ve sağlık durumuna uygunlukta Düzenli egzersiz yapmak (salıklı problemi olmayanlar için haftada 3-4 kez 30 dakika egzersiz yapmak)

– Alkol alımını azaltmak

– Tuz alımını (2 gr/gün) kısıtlamak

– Stresle başa çıkmayı öğrenmek

Bütün bu önlemler tansiyonu düşürmezse doktor kontrolü altında ilaç kullanmak gerekir.

HİPERTANSİYONUN VÜCUDA ZARARLARI NELERDİR?

 

Kontrol edilemeyen kan basıncı vücuda zaman içinde çok zarar verir. Bu yıllar sürebilir. Sinsi olduğu için vücudu içten içe eritir. Damar tıkanıklığına yol açarak kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda bir çok hastalık ortaya çıkarır. Hastayı felç edebilir.

Kan basıncı artınca kalbe düşen yük artar. İlk başlarda kalp buna dayanabilir fakat  sonra bu yükü kaldıramaz hale gelir. Bunu önlemek için kalp bir cevap oluşturur. Kalp kası büyümeye başlar ve kalp kasının miktarı artar. Bu kalbin artmış kan basıncına cevabıdır, bu durum daha da zararlıdır. Kalbin zamanla kasılması ve gevşemesi bozulur ve düzensizleşir. Kanı pompalamakta zorlanır. Sonuçta kalp yetmezliği ortaya çıkar ve diğer organlarda da bu yetmezlik görülebilir.

Böyle uzun süreli tepkilerin yanında, ani tansiyon (basınç) artışı sonucu beyin kanaması ve damar yırtılmaları ortaya çıkabilir. Hasta felç geçirir

 

 

 

 

Böbrek Hastalıkları

Böbrek Nedir?
Böbrek, vücudumuzda omurgamızın sağ ve solunda, karnımızın arka duvar kısmına doğru yayılmış olan, temel bir atılım organımızdır. Böbreklerimiz yaklaşık olarak 5-7cm eninde 12-15cm boy ölçüsüne sahiptirler. Kanımızdaki zararlı maddeleri süzme görevini yerine getiren bu organımız 150-250gr. ağırlığındadır. Soldaki böbreğimiz sağdaki böbreğimize oranla daha büyüktür. Ayrıca böbreklerimiz, nefes aldığımız zamanlarda 2-3 cm aşağıya doğru hareket etmektedirler.

Böbrek Hastalıkları Nelerdir?
Vücudumuzdaki her organda olduğu gibi böbreklerimizin de bazı hastalıklara yakalanma riskleri vardır. Günümüzde en çok bilinen 6 adet böbrek hastalığı vardır. Bunlar;
• Nefrit: Nefronların iltihaplanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu hastalık böbrek yetmezliğinin oluşmasındaki en önemli sebeplerden birisidir.
• Albumin: Böbreğimizde bulunan idrar süzme kapsüllerinin tam randımanlı olarak çalışmamasından dolayı oluşan bir hastalıktır.
• Böbrek Taşları: Kişide bulunan idrar yollarında oluşan iltihap sonucu eğer bir tıkanma olur ise, buradaki maddeler çökelerek vücudumuzda böbrek taşlarını oluşturmaktadır. Bunun sonucunda böbrek taşları da böbreğimizde ciddi anlamda şiddetli ağrı ve kanamalara sebebiyet vermektedir. Bazen bu hastalıkta idrarın kanlı çıktığı da görülmüştür.
• Üremi: Bu hastalık böbreğin yeterli derecede üreyi süzememesi sonucu oluşmaktadır. Bu hastalık kanda bulunan üre miktarı artması sonucu oluşmaktadır.
• Böbrek Kanseri: Böbrek kanserinde orta yaş üzeri ve çocuk tümörü olmak üzere iki türlü tümör vardır. Orta yaş üzeri tümörüne “renal hücreli karsinom” denilmektedir. Çocuk tümörüne ise “Wilm’s tümörü” denilmektedir. Bu iki tümörün belirtisi ise, idrarın kanlı olması ve karnınızda oluşan sancılı ağrılardır. Eğer tümör erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir.
• Böbrek Yetmezliği: Kronik ve Akut böbrek yetmezliği olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Kişideki böbreklerin tam olarak görevini yerine getirememesi sonucu bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığın olup olmadığını, kanımızdaki kreatinin ve üre oranına baktırarak öğrenebiliriz.

Böbrek Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Yukarıda belirttiğimiz böbrek hastalıklarının belirtileri, diğer hastalıklar kadar kendini kolay kolay ele vermez. Böbrek hastalıklarının genel belirtileri ise;
• Sık sık idrar yapmaya çıkma
• Nefes darlığı
• Karın kısmınızda devamlı olarak ağrı
• İdrarın kanlı gelmesi
• Sürekli bulantı hali
• İdrar yapmaya hiç çıkamama
• Ayak ve el bölgelerinde şişme
gibi belirtilerdir.
Eğer kendinizde böbrek hastalığından şüpheleniyor iseniz, idrar tahlili yaptırarak bu şüphelerden kurtulabilirsiniz. 6 aylık süreçlerde yapılacak idrar tahlilleri böbrek hastalıklarının erken teşhisinde çok önemlidir. Bu sayede tedavi edilebilme olasılığı daha yüksektir.

 

 

 

Böbrek Hastalıkları Nelerdir?Böbrek hastalıklarının çoğu bilinenin aksine son derece sinsi ve ağrısız seyreder. Halk arasında genel olarak idrarın kanlı gelmesi, idrar yaparken yanma ve acıma, belin iki veya tek tarafında yan ağrıları böbrek hastalığı belirtisi olarak bilinir. Böbreklerin işlevlerinin azalması veya kaybolması, ani başlangıçlı (Akut) veya yıllar içerisinde sessizce (Kronik) oluşabilir. Kandaki atık maddelerin atılamayıp birikmesi sonucu bütün organları etkileyen ve komaya kadar gidebilen bir zehirlenme tablosu meydana gelir.
Böbrek hastalıklarının başlıcaları ;Akut veya kronik böbrek iltihabı olarak bilinen Nefritler
Taş hastalıkları
Ailesel kistik hastalık
İdrar yolları iltihapları
Böbrek Tümörleri
İdrar yollarının daralması veya tıkanması (Prostat büyümesi)
Kalıtımsal bazı böbrek hastalıkları
Damarsal böbrek hastalıkları
Gebelik zehirlenmesi
Romatizmal hastalıklar sonucu oluşan böbrek hastalıkları
Viral Hepatit (B,C)ve diğer enfeksiyonlara bağlı oluşan böbrek hastalıkları
Hipertansiyon ve Diabet (Şeker) Hastalığı gibi sistemik hastalıklara bağlı böbrek hastalıkları
İlaçlara bağlı oluşan böbrek hastalıkları
şeklinde sıralanabilir.Bunların oluşturacağı klinik belirti ve bulgular ise hastalığı oluşturan etmene göre farklılıklar gösterir. İdrar yollarında akımın engellenmesi ve iltihaplanma dışında böbrek hastalıklarında ağrı sık görülmez. Buna karşılık bulantı, kusma, halsizlik, iştahsızlık, inatçı kaşıntı, çok su içme, günlük idrar miktarında azalma veya aşırı miktarda idrar yapma, cildin sarımsı-kahverengi renk alması, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, işitme zorluğu veya sağırlık, ani ve sürekli tansiyon yükselmeleri, göz kapaklarında ve ayaklarda daha belirgin olmak üzere tüm vücutta su birikmesi(ödem), sık idrara çıkma, ağrılı idrar yapma, kanlı idrar, bulanık idrar, gece birden fazla idrara kalkma, kişilik değişiklikleri ile başlayan saldırganlık, bilinç bulanıklığı ve komaya kadar uzanan şuur ve davranış değişiklikleri, havale geçirme(Konvülsiyon), özellikle çocuklarda gece idrar kaçırmaları ve gelişme gerilikleri saptanabilir.

Yukarıda belirtilen bulguların büyük bir kısmı başka hastalıklarda da rastlanır. Bu sebeple bu bulguların başka hastalıklardan değil de böbrekten kaynaklandığının ilgili hekimlerce tetkik edilmesi gerekir.

Bir böbrek hastalığına işaret eden  bulgular ise :

*Yapılan kan tahlilli sonrasında  görülen anemi(kansızlık),

*Yüksek seyreden tansiyon(en az bir hafta takip edilmesi durumunda  tansiyonun sürekli yüksek oldugu kabul edilmektedir.),

*ödem, idrarın bol fakat yoğunluğunun düşük bulunması,

*idrarda kan ve iltihap hücreleri ve protein(Albumin) saptanması,

*kanda kan üre ve kreatinin değerlerinin yüksek bulunması(Üremi),

*kan albumin düzeyinin düşük bulunması, ürikasit yüksekliği, kanın çökme hızının(Sedimentasyon) artışı, kanda asitli maddelerin yüksek ölçülmesi (Asidoz) ,

*kalp büyümesi,

*akciğerde su toplanması,

*idrar miktarının günlük 400 ml. altına düşmesi,

*kanda Hepatit B ve C virüsü saptanması,

*derinin kuruması ve renk değişimi gibi muayene bulgularına rastlanır. İlgili hekimler Nefrologlar , Dahiliye uzmanları veya Ürologlarca kanın biyokimyasal tetkikleri yapılarak bazı maddelerin artma veya azalma olup olmadığı araştırılır. Böbreklerin Ultrasonografik incelenmesi ile böbreklerde yapısal bir değişiklik olup olmadığı, böbrek boyutlarının küçülüp küçülmediği incelenir. Gerekirse ilaçlı tetkikler yapılır. Basit bir idrar tetkiki incelemesi ve Ultrasonografik tetkik ile kanın biyokimyasal incelemeleri 1.basamak tetkik aşamasını oluşturur. 2.Aşamada böbreklerin süzme oranı 24 saatlik idrar toplanarak hesaplanır. Böbrek fonksiyonlarında ne kadar kayıp olduğu ve böbrek fonksiyonlarındaki bozulmaların akut mu yoksa kronik mi olduğu ayırt edilerek saptanan hastalık türüne göre spesifik tedavisine yönelinir.

Yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kalp hastalıkları böbrek hastalıklarını başlatabildiği gibi, böbrek hastalıklarının kendisi de kalp akciğer hastalıklarına ve yüksek tansiyona yol açabilir.

Eğer böbrek fonksiyonları kalıcı olarak kaybedilirse, ömür boyu diyaliz (Suni böbrek)makinaları ile tedavi edilmesi gerekebilir.

Her türlü hastalıkta olduğu gibi böbrek hastalıklarında da şikayetler oluşmadan veya başlangıcında periyodik tetkikler büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde bilinçsiz kullanılan ilaç ve özellikle ağrı kesiciler sebebiyle meydana gelen böbrek yetmezliklerinin hiç de azımsanmayacak sayıda olduğunun unutulmaması gerekir

 

Adalar Toplum Sağlığı Merkezi
EĞİTİM ŞUBESİ

AİLE HEKİMLİĞİ ŞUBESİ
YEŞİL REÇETE İNCELEME 
Tel&Faks:(0216) 382 60 61-382 62 10  
Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version