Bilindiği üzere Heybeliada derin deşarj borusu bir teknenin çapa atması ve boruyu kırmasıyla patlatıldığı iddia edilmiş, lağım suyu deniz yüzeyine çıkmış ve kıyıları lağım pislikleri yani müsilaj ada kıyılarını basmıştı.
Havaların ısınmasıyla yazın müsilaj belasının tekrar başımıza musallat olacağı tahmin edilirken, yaza kalmadan Heybeliada kıyıları lağım su ve pislikleriyle kaplandı vesselam, müsilaj belası kıyılarımızı erken bastı. Nedeniyse bir çapanın Heybeliada derin deşarj borusunu patlatması olduğu söylendi.
Ne çapaymış ama…
Şimdi diyeceksiniz ki imarla müsilajın ne bağlantısı var?
Var, hem de sıkı bağlantısı var.
Müsilaj nedir?
Denizin ağladığı, salyaları diye ifade edenler var. Denizin salyası diyenler var. Müsilaj, bildiğiniz deniz kirliliği ve arıtmadan denize verilen lağım sularından başka bir şey değil.
Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik önderliğinde imardaki müsilaj kirliliği, kaçak çatı katları, kaçak bodrum katları, anlayacağınız imar içinde kaçak ne varsa imara aykırı ne kadar pislik iş, yolsuzluk avanta varsa, imarın lağımı ve imar müsilajı da budur.
Burada çapa gazetemiz oluyor. Gazetemizin kamu adına araştırma çapası, Engin Çelik ve imar derin deşarj borusuna takılmış, patlatmış kaçak yapılan katları ortaya dökünce imarın kaçak kat sahipleriyle derin avanta boruları da patlamış olacaktır.
Çatı katı yapılıyor, bina önünde ruhsat tabelası yok.
Nasıl yapılıyor?
Boya badana iş değil, tam kat çatı ilavesi. Yapan binanın çatısını yok etmiş. Ardından çatının bakır kaplamaları çalındı dese gülmeyin. Çalanda çetenin müsilaja bulanmış diğer üyesi. O filmi de yakında ayrı haber yapacağız.
Neyse dönelim konumuza,
Çatıya profilleri dikmiş, doğrama siparişini vermiş, montajı bekliyor. Binanın arka cephesi tamamlamış ön cephesi doğrama, imalatta henüz gelmemiş. Yaptığı iş tam katta 4 dairelik kapalı alan yaratmak. Adam çatısını kendisi çalarak, çaldırarak, yok ederek deniz manzaralı dört daire sahibi oluyor. Ruhsat yok, tabela yok, cesaret çok, kazanılan alan çok, kazanılan para çok, kazanılan daire çok. Verilen müsilaj belli değil. Yanlarında değiliz ki, alışverişlerini bilelim. Ama kazanıma göre müsilaj diyeti de çok olmalı. Yoktan yere dört daire kazanırsan en az birini, pazarlığa göre ikisini müsilaja kurban edersin. Nemalananlar, mal varlığı memur maaşına göre astronomik fiyatlı jeep sahipleri, Suadiye’de astronomik fiyatlı daire sahibi olandır. Bunlar kimlerse artık takip edeceksin. Kamu takip etmeli. Biz ediyoruz zaten.
Çetenin saç ayağında Adalar’da her müsilajlı akçeli işlerin altından çıkan Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik, hiçbir şey yapmayarak, bunlara yol vererek bu grubun içine giren Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Adaların meşhur avukatı, imar müdürü ve avanesi olduğu iddiaları havada uçuşuyor.
Müsilaja boğazına kadar battığını hissedenler artık evden işe, işten eve trenle, bisikletle gidip geldikleri söyleniyor. Mallarını gösteremezler. Daha düne kadar son model jeplerle havalı şekilde vapura gelenlerdeki değişim, imar müsilajından sebeplenmelerinin kısaca foyalarının ortaya çıkacağı korkusundandır. Ada gazetesini müsilajlı olayları mercek altına aldığını, müsilajdan nemalananlara duyururuz. Evden işe işten eve yürüyerek veya bisikletle gidip gelseler de onları takip edeceğiz. Her pisliklerini ortaya dökeceğiz.
Teşbihte hata olmaz diyoruz ve İddia ediyoruz ki Adalar’da, Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik ve bu şahsa bağlı belediyenin İmar Müdürlüğü’nde derin deşarj patlaması olmuştur. İş artık çığırından çıkmış Adaların her yerini imar pisliklerinin lağımı basmıştır. Adaları da mantar gibi tam kat çatılar kapatılmakta, milyon dolar edecek çatı katları ortaya çıkmakta, gariban vatandaş evini boya yaparken, mutfağının fayansını değiştirirken belediye tarafından evleri mühürlenmekte, savcının karşısına çıkartılmakta, varlıklı kişiler belediye tarafından korunmakta, kollanmakta, göstermelik savcılık şikayetlerini ve belediye tarafından düzenlenen aslı astarı olmayan eski haline getirilmiştir yazılarıyla iptal ettirip savcılığın takipsizlik kararı vermesine neden olanlar, bunun karşılığında havalarda uçuşan akçeli işler, jeepler, eski arabalar yenilenmekte eski Q6’lar sıfırlanmakta vs…
Kaçak çatı katlarının yapılmadığı yerlerde kamyon kamyon hafriyatlar çıkmaya başlayınca ne oluyor diye takip edince, şeytanın aklına gelmeyecek imar uygulamalarını Adalar’da görmeye başladık. Başka yerde görülmeyecek, kaçak bodrum katlar……
Kaçak çatı katları herkesin görebileceği şikayet edebileceği uygulanması rizikolu ama bedavadan kat sahibi olma ödülüyle cezbedici suçlar. Suç ne kadar büyükse ödülde o kadar büyük. Sonuçta adada daire fiyatları uçtu gitti. Birde kat olursa, deniz de görüyorsa tadından yenmeyecek, kazanımına göre haliyle müsilaj maliyeti artması normal. Müsilajcılar böyle tekliflerle gelenleri başlarının üstünde karşılıyorlar. Ödülü büyük.
Adalarda yeni furya kaçak bodrum katları. Daha az müsilaj maliyetli olduğu söyleniyor. Nede olsa adam kara toprağın dibine doğru, nihayetinde kendi gideceği son yere doğru kazıyor, toprağı gönderip boş mekanı daire veya sauna haline getiriyor. Maksat alan kazanmak. Pencere yok, manzara yok ama binanın oturumu kadar kullanım alanı kazanmak oda bayağı avantalı bir imar müsilajı. Her çeşit uygulamanın maliyeti ayrı.
Engin Çelik önderliğindeki imardaki müsilaj, denizdeki musilajdan tehlikeli. Bir defa bulaştı mı temizlenmesi için tüm kadroyu görevden almak gerekir. Kişinin ciğerine işlemiş müsilajı kişiden temizlemek imkânsız. Alışmış lağımdan beslenmeye, artık az temiz maaşa, az helal para müsilajlı kişilikleri tatmin etmez. Gözü müsilajda (b.kta kalır) Diyeceksiniz ki yerlerine gelecek olan bunlardan daha mı iyi…
Gazetemize göre aşağıdaki resim, Adalarda imar müsilajının patladığına örnektir. Çapamız müsilaj nerdeyse oraya takılır ama müsilajın kesilmesi savcılarımızın titizlikle takibine bağlı, savcılarımızda bu takibi yapacaklarından şüphemiz yok.
Şükrü ABANOZ
