İstanbul’un nefes alma yerlerinden biri olan Heybeliada, son günlerde doğa harikası manzaralarıyla değil, ağaçların arasına sinsice bırakılan inşaat atıklarıyla gündemde. Heybeliada’nın simgesi olan “Tur Yolu” üzerinde, orman derinliklerine atılmış onlarca çuval moloz, hem doğayı katlediyor hem de “Adalıyız” diyenlerin samimiyetini sorgulatıyor.
Gelen ihbarlar ve paylaşılan fotoğraflar, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Belediye ve taşıma kooperatiflerine ödenmesi gereken yasal atık bertaraf bedellerinden kaçmak isteyen fırsatçılar, çuvallara doldurdukları molozları gece karanlığından faydalanarak ormanın içine terk ediyor. Üç-beş kuruşluk kâr uğruna yapılan bu eylem, paha biçilemez bir ekosistemi geri dönüştürülemez bir yıkıma sürüklüyor.
Ormana atılan inşaat atıkları, masum görünen beyaz çuvallardan çok daha fazlasını ifade ediyor:
“Kendine ‘Adalı’ diyen ama adanın ruhuna ihanet eden bu zihniyet, aslında kendi yaşam alanını yok ediyor. Doğa sevgisi, sadece manzara izlemek değil; o manzarayı koruma sorumluluğunu taşımaktır.”
Adalar genelinde kronikleşen bu sorun, sadece denetim eksikliğiyle değil, aynı zamanda toplumsal bir ahlak sorunuyla da karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Doğa, kendisine yapılan bu ihaneti unutmaz. Bugün ormana terk edilen her çuval, yarın çocuklarımıza bırakacağımız çorak bir geleceğin habercisidir.