Heybeliada’da Çevre İhaneti: Orman Yolları Moloz Deposu Oldu!

İstanbul’un nefes alma yerlerinden biri olan Heybeliada, son günlerde doğa harikası manzaralarıyla değil, ağaçların arasına sinsice bırakılan inşaat atıklarıyla gündemde. Heybeliada’nın simgesi olan “Tur Yolu” üzerinde, orman derinliklerine atılmış onlarca çuval moloz, hem doğayı katlediyor hem de “Adalıyız” diyenlerin samimiyetini sorgulatıyor.

Maliyetten Kaçarken Geleceği Çalmak

Gelen ihbarlar ve paylaşılan fotoğraflar, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Belediye ve taşıma kooperatiflerine ödenmesi gereken yasal atık bertaraf bedellerinden kaçmak isteyen fırsatçılar, çuvallara doldurdukları molozları gece karanlığından faydalanarak ormanın içine terk ediyor. Üç-beş kuruşluk kâr uğruna yapılan bu eylem, paha biçilemez bir ekosistemi geri dönüştürülemez bir yıkıma sürüklüyor.

Bu Sadece “Görüntü Kirliliği” Değil, Bir Ekosistem Cinayeti!

Ormana atılan inşaat atıkları, masum görünen beyaz çuvallardan çok daha fazlasını ifade ediyor:

• Toprak Zehirlenmesi: Molozların içindeki kimyasal katkılı alçılar, boya kalıntıları ve beton tozları, yağmur suyuyla birlikte toprağa süzülerek toprağın pH dengesini bozuyor ve bitki örtüsünü kurutuyor.
• Mikroplastik Tehlikesi: Atıkların içine konulduğu plastik çuvallar, doğada parçalandıkça mikroplastiklere dönüşerek toprağa ve yeraltı sularına karışıyor.
• Yaban Hayatına Engel: Orman tabanına yayılan bu yabancı maddeler, küçük canlıların yuvalarını bozuyor ve bölgedeki doğal yaşam döngüsünü kırıyor.
• Yangın Riski: Çuvalların arasına karışmış olabilecek cam veya metal atıklar, güneş ışığını mercek gibi odaklayarak olası bir orman yangınına davetiye çıkarıyor.

“Kendine ‘Adalı’ diyen ama adanın ruhuna ihanet eden bu zihniyet, aslında kendi yaşam alanını yok ediyor. Doğa sevgisi, sadece manzara izlemek değil; o manzarayı koruma sorumluluğunu taşımaktır.”

Yetkililere ve Kamuoyuna Çağrı

Adalar genelinde kronikleşen bu sorun, sadece denetim eksikliğiyle değil, aynı zamanda toplumsal bir ahlak sorunuyla da karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

• Belediye ve kolluk kuvvetlerinin bu bölgelerde foto-kapan ve devriye denetimlerini artırması,
• Ağır yaptırımların tavizsiz uygulanması,
• Ve en önemlisi, komşuluk hakkı ve doğa bilincinin yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

Doğa, kendisine yapılan bu ihaneti unutmaz. Bugün ormana terk edilen her çuval, yarın çocuklarımıza bırakacağımız çorak bir geleceğin habercisidir.