Radikal Gazetesi’nden Hülya Avtan’a bir röportaj veren Türkiye’de feminist sanatın önemli isimlerinden CANAN, toplumsal cinsiyet ve beden politikalarını ele aldığı ‘Işıl Işıl Karanlık’ başlıklı yeni sergisiyle Rampa Galeri’ye konuk oluyor. “Yalnızca yerel değil, küresel olarak karanlık bir dönemden geçtiğimizi düşünüyorum” diyen CANAN’nın yeni sergisinde Heybeliada ve Yassıada’da var.
Haber: HÜLYA AVTAN
Sergide Heybeliada’da ormanda ve Bomonti’de ise sokakta gerçekleştirdiğiniç ‘çıplak’ performansın fotoğrafları var. Mekanların orman ve şehir olmasının yanı sıra performans ve fotoğraf çekiminin zaman dilimi de farklı. Ormanda gündüz, şehirde gece… Nasıl bir deneyimdi sizin için?
Medeni yaşamın özellikle kadın bedeni üzerindeki baskısı düşüncesinden yola çıkarak bu performansı gerçekleştirdim. Heybeliada ormanında çektiğim fotoğraflar gündüz, Bomonti de çektiğim fotoğraflar geceye tekabül ediyor. Açıkçası ormanda yaptığım çekimlerde kişisel endişelerden daha çok fiziksel olarak tehlikelere maruz kalabileceğimi düşündüm. Yılan ya da böcek sokabilir, bitkilerin dikenleri vücudumu çizebilir endişesini taşıyordum. Ayıp ya da günah kavramlarından uzak olduğunuz bir alan orası. Bir çeşit özgürlük hissini de beraberinde getiriyor. Oysa şehirde yaptığım çekimlerde kişisel kaygılarım çok yüksekti. Gece yarısı sokakta çıplak dolaşan bir kadın olasılıkla ya delidir ya da başına kötü bir şey gelmiştir. Ve tehlike de henüz bitmemiştir. Karakola götürülebilirsiniz, dayak yiyebilirsiniz, tecavüze uğrayıp öldürülebilirsiniz de.
Orman tekinsiz addedilen bir mekânken şehir zaten medeniyetin bir sembolü, söz konusu durumun tam tersi bir hissiyat sezdim ben fotoğraflarınızda.
Birkaç sene önce Yassıada’nın imara açılması gündemdeyken, durumu protesto etmek için teknelerle Yassıada’ya gitmiştik. Binaların her yerini, sarmaşıklar bitkiler sarmıştı. Merdivenleri kullanamıyordunuz çünkü doğa betonu kusuyordu ve doğal alanını yeniden oluşturmaya çalışıyordu. Ve bildiğim kadarıyla Yassıada’nın balık popülasyonu da oldukça zengin. Sanırım bizim için tehlike arz eden tek canlı türü insanın kendisi. Doğada ayakta kalmanın belli kuralları var ve biz gittikçe bu bilgi ve deneyimleri unutuyoruz. Onun yerine medeniyet dediğimiz bir yaşam modeli kurup kendi kendimizde kurallar koyuyoruz ve o kurallara uymayanları yok ediyoruz. Bu anlamda şehir ciddi bir tekinsizlik addediyor. Hangi kadın, gece yarısı sokakta -illa çıplak olması gerekmez- kendini güvende hissediyordur?
Röportajın tamamına aşağıdaki link den ulaşabilirsiniz.
http://www.radikal.com.tr/