Heybeliada’da çok da güzel sahneler çektik

Heybeliada’da çok da güzel sahneler çektik
Yayınlama: 05.11.2017
Düzenleme: 13.12.2022 15:34
A+
A-

“Mutluluk Zamanı” filmi için Hürriyet Gazetesine bir röportaj veren Barış Arduç, Heybeliada’da çekim mekanları arasında gidip gelmek ve sahneleri kurmak İstanbul trafiğinde çok zorken, adada bu açıdan her şey çok daha pratik olduğunu belirtti…Heybeliada'da çok da güzel sahneler çektik

Türk dizilerinin yurtdışında da gösterilmeye başlamasıyla birlikte, Hello! Türkiye edisyonuna özellikle Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Amerika’dan Türk oyuncularla ilgili röportaj talebi yağmaya başladı. En çok talep alan isimlerden biri de yıldızı “Kiralık Aşk” dizisiyle parlayan Barış Arduç’tu. Dergi, “Mutluluk Zamanı” filminin vizyona girmesine günler kala oyuncu ile Madrid’de buluştu.

“Kiralık Aşk”ı kabul ettiğinde bu kadar başarılı olacağını ve sana bu kadar popülerlik kazandıracağını tahmin etmiş miydin? Yoksa bir önceki “Racon Ailem İçin” dizisinin çok kısa sürede bitmesi nedeniyle bir tereddüt var mıydı?
– “Racon Ailem İçin” başlamadan 12 tane iş gelmişti, ben onu seçmiştim. Talep edilmeye başlanmıştım ama rüştümü tam olarak ispat edememiştim. Dört hafta sürüp bitmesine rağmen işler gelmeye devam etti ve Star TV ile anlaştım. O da apayrı bir güven verdi bana… Kanalın sunduğu üç işten birini seçecektim; kadınları etkileyecek bir ayakkabı tasarımcısını nasıl sevdirebilirim diye biraz düşünsem de sonunda ikna oldum ve “Kiralık Aşk” başladı. İlk bölümü tüm ekip birlikte seyrettik, çok acayipti, bir günde hepimizin hayatında 180 derece dönüşüm olmuştu. Ertesi gün Cihangir’de kulaklıklarımı takmış evden spora doğru yürüyordum ki, ünlü olduğumu anladım.

◊ “Mutluluk Zamanı”nda oynadığın Mert, senin sinemadaki ilk başrolün. Dizi bittikten sonra sözünü ettiğin bir sinema filmi hikayesi vardı. Mert ve Ada, o hikaye mi?
– Evet, o hikaye… “Kiralık Aşk” devam ederken Şenol ve Elçin ile “Bir de birlikte film yapsak” diye konuşuyorduk hep. Fikri ve hikayeyi bulunca Buğra Gülsoy senaryomuzu yazdı ve filmimiz çıktı ortaya.

YÜKSEK SESLi YAŞAYANLARIN BÜYÜK TRAVMALARI VARDIR

◊ Nasıl biri Mert? Ömer’e benziyor mu? Sen sevdin mi onu?
– Mert, Ömer’den oldukça farklı biri. Ömer insanları hayatının içine fazla sokmaktan hoşlanmayan, dokunarak konuşmayan, işine fazlasıyla bağımlı, daha cool bir tipti. Mert ise insanlara çok daha yakın; full enerjik, heyecanlı, fırlama ve hayatın tam içinde. Zeki bir girişimci; ekiplerini coşkuyla motive eden bir patron. Kadınlarla flört etmeyi seviyor, ki bu açıdan da Ömer’den bayağı farklı. Fazla yüksek sesli yaşayan insanların genelde büyük travmaları olur. Mert de biraz öyle biri. Yüzünde bir mutluluk maskesiyle geziyor. Kalabalıklarla yaşamayı seven, güçlü bir işadamı gibi görünüyor ama aslında kendi içinde bir yalnızlığı var. Sevdim ben Mert’i.

◊ Filmin konusunu kısaca okuduk; ama biraz daha ipucu verebilir misin?
– Mert, üyelik sistemiyle çalışan mutluet.com.tr isimli bir dijital platformun sahibi. Bu platform, hayatın temposu içinde kimi zaman atladığınız, ama asla unutulmaması gereken tüm özel ve önemli günleri, yıldönümlerini sizin yerinize takip ediyor. Mesela kardeşinizin doğum günü mü var; onun sosyal medya hesaplarından beğenilerini, hayallerini öğrenip hediyesini seçiyor; tam isteyeceği gibi bir parti organize ediyor. Aslında insanın içinden o heyecanı, dürtüleri, samimiyeti alan bir sistem; ancak şu andaki dijital hayatlarımızın da bir gerçeği. Mert bu fikirle zengin olmuş bir adam, global bir işbirliği teklifi alıyor ve hikaye başlıyor. Bu hikayenin içinde tesadüfen tanıştığı Ada sayesinde maskesini atacak ve gerçek aşkın mükemmelin değil, kusurların içinde saklı olduğunu anlayacak.

SÜRAT TEKNESi KULLANMAK MÜTHiŞ BiR KEYiFTi

farklı araçlar kullanıyordun, zevkli miydi?
– Offroad sahnelerinin çoğunda kendimiz kullandık ve çok zevk aldık. Ama esas Tuzla’dan İstanbul Boğazı’na ilk kez sürat teknesi kullandım ve bayıldım.
Müthiş bir keyifti! Filmin türü romantik komedi olmasına rağmen içinde prodüksiyon açısından aksiyon filmine yakışacak,
her seyirciyi tatmin edecek sahneler var.

◊ Heybeliada sahneleri de çok keyifli görünüyor… Nasıl geçti o çekimler?
– Çekim mekanları arasında gidip gelmek ve sahneleri kurmak İstanbul trafiğinde çok zorken, adada bu açıdan her şey çok daha pratik oldu. Ekip olarak 5 gün o koyda konakladık ve çok rahattık. Denize bile girdik. Çok da güzel sahneler çektik. İzleyicilerin final sahnesindeki resme bayılacaklarına eminim diyebilirim.

ELÇiN’LE ÇALIŞMAYA DEVAM EDEBiLiRiZ

◊ Fragmanda farklı araçlar kullanıyordun, zevkli miydi?
– Offroad sahnelerinin çoğunda kendimiz kullandık ve çok zevk aldık. Ama esas Tuzla’dan İstanbul Boğazı’na ilk kez sürat teknesi kullandım ve bayıldım. Müthiş bir keyifti! Filmin türü romantik komedi olmasına rağmen içinde prodüksiyon açısından aksiyon filmine yakışacak, her seyirciyi tatmin edecek sahneler var.

◊ Heybeliada sahneleri de çok keyifli görünüyor… Nasıl geçti o çekimler?
– Çekim mekanları arasında gidip gelmek ve sahneleri kurmak İstanbul trafiğinde çok zorken, adada bu açıdan her şey çok daha pratik oldu. Ekip olarak 5 gün o koyda konakladık ve çok rahattık. Denize bile girdik. Çok da güzel sahneler çektik. İzleyicilerin final sahnesindeki resme bayılacaklarına eminim diyebilirim. HÜRRİYET

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version