‘İstanbul’da yaşanacak depremin bilançosunu söylemeye dilim varmıyor’

İstanbul Valiliği, deprem ve benzeri afetlere karşı bilinçli ve eğitimli bir toplum yaratmak için harekete geçti. İstanbul Valiliği bu amaçla, ‘Harekete Geç’, ‘Güvenli Yaşam Gönüllüsü Ol’ adı altında kampanya başlattı. Kampanya kapsamında isteyen her vatandaş kendisine en yakın merkezde eğitim alabilecek. Kampanya 18-25 Mayıs tarihleri arasında sürdürülecek. Bu kapsamda kamuoyu film ve afişlerle bilinçlendirilecek.

Kampanyanın tanıtımı toplantısı İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde yapıldı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerindeki iki yıkıcı depremin ardından uluslararası afet politikalarını da dikkate alarak önemli mesafe kat ettiklerini aktardı. Mutlu, afetten sonra yapılan ve daha büyük harcama gerektiren iyileştirme ve yeniden yapım çalışmalarının yerine, afet gerçekleşmeden önce muhtemel can ve mal kayıplarını en aza indirgeyecek bir yaklaşımı benimsediklerini ifade etti.

Deprem hazırlıklarının önemine vurgu yapan Mutlu, “Tahmin edilen, belli şiddette yaşanabilecek bir depremde kaybedeceğimiz can ve yaralı sayısını söylemeye dilim varmıyor. Bu rakamları toplumuzun korkacağı ve ürkeceği gerekçesi ile de açıklamam mı gerekiyor yoksa açıklamamam mı gerekiyor onu da bilemiyorum. Ama herkes bunu biliyor. Binlerce yıkılacak ev, oturulamayacak mekanlar ve sayıları 99 depreminin çok çok üstünde can kayıpları var. Böyle bir tablo için oturup bekleyemeyiz. Dolayısıyla deprem yasası ile ‘fakire yol göründü’ gibi bir ifadeyi kabul etmek mümkün değildir.” dedi.

‘DEPREM YASASI HAYATİ ÖNEME SAHİP’

Mutlu, kamuoyunda ‘Deprem Yasası’ olarak bilinen ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası’nın da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Mutlu, “Bu yasa İstanbul başta olmak üzere deprem riski taşıyan bütün illere hayırlı olsun. Çok hayati bir yasaydı. İstanbul’da biz yıllarıdır kamu binalarının risklerinin azaltılması ile ilgili yoğun çabaları sürdürürken, diğer alanlarda insanlarımızın oturduğu riskli özel konut alanlarında artık bu riskler ayyuka çıkmış. Ama maalesef çok bir şey yapamadık. İşte biz bu kampanyada da ifade ettiğimiz gibi, tedbir alabilme konusunda harekete geçebilme kapasitemiz zayıftı. İnsanımız arzu ediyor, tedbir almak istiyor ama işbirliği yapamıyor. Bir araya gelemiyor. Vatandaşımızın başta güvenliği, canı, en aziz olan şey budur. O canı korumak bizim en temel amacımızdır. Birinci görevimiz vatandaşımızın güvenliğini sağlamak ve canını korumaktır. Bana göre fevkalade kıymetli ve önemli bir yasa çıkmıştır. Yasanın ruhu tamamen insanımıza sahip çıkma amaçlıdır. Hiçbir zaman vatandaşı mağdur etmek gibi bir düşünce içinde hazırlanmamıştır. Zaten parlamento vatandaşın mağdur olacağı bir yasa çıkarmaz. Meclis milletin meclisidir ve milletin iyiliği için yasa hazırlar. Bana göre bu yasa parlamentonun çok değerli çalışmalarından biri olmuştur” şeklinde konuştu.