İstanbul’un Altındaki Denizcilik Tarihi: Yenikapı Batıkları ve Theodosius Limanı

İstanbul’un Altındaki Denizcilik Tarihi: Yenikapı Batıkları ve Theodosius Limanı
Yayınlama: 30.11.2025
A+
A-

Marmaray ve Metro projeleri kapsamında İstanbul’un kalbi Yenikapı’da gerçekleştirilen kazılar, dünya arkeoloji tarihinin en büyük batık koleksiyonlarından birini gün yüzüne çıkardı. Bizans dönemine ait Theodosius Limanı’nda bulunan 37 batık, gemi inşa teknolojisinden kentin neolitik geçmişine kadar pek çok sırrı aydınlattı.

1. Dünya Ölçeğinde Bir Keşif: 37 Batık Bir Arada

2004-2013 yılları arasında sürdürülen Yenikapı kazıları, Türkiye’de ilk kez bu kadar çok sayıda batığın bir arada çıkarıldığı çalışma olarak tarihe geçmiştir. İstanbul Arkeoloji Müzeleri başkanlığında yürütülen bu devasa projede arkeologlar, denizbilimciler, jeologlar ve adli tıp uzmanlarından oluşan geniş bir uzman kadrosu görev almıştır.

Kazı alanında, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’in en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Theodosius Limanı açığa çıkarılmıştır. Liman dolgusu altından çıkarılan 37 gemi gövdesi, kum tabakası sayesinde oldukça iyi korunmuş durumda bulunmuştur.

2. Bizans Gemiciliğine Dair Eşsiz Bilgiler

Yenikapı batıkları, denizcilik teknolojisi açısından devrim niteliğinde veriler sunmuştur. Batıkların farklı yüzyıllara ait olması, gemi inşa teknolojisinin zaman içindeki gelişimini izlemeyi mümkün kılmıştır.

  • İlk Kadırgalar: Kazılar sayesinde, Bizans dönemine ait ilk kadırgaların kürek çekme sistemleri de dahil olmak üzere pek çok teknik detay ilk kez öğrenilmiştir.
  • İnşa Teknikleri: Gemilerin üzerindeki alet izleri, geçme yerleri ve çentikler incelenerek dönemin ustalarının kullandığı teknikler ve tasarım süreçleri detaylandırılmıştır.

3. Neolitik Dönemden Bizans’a Katmanlar

Yenikapı kazıları sadece batıklarla sınırlı kalmamış, İstanbul’un tarihöncesi dönemlerine de ışık tutmuştur. Bölgenin geçmişte önce kara parçası olduğu, ardından bataklığa dönüştüğü ve en sonunda sular altında kaldığı tespit edilmiştir. Kazılarda, deniz seviyesinin altındaki katmanlarda İstanbul’un en eski sakinlerine ait Neolitik dönem yerleşim izleri ve Lycos (Bayrampaşa) Deresi yatağı bulunmuştur.

4. Titiz Bir Koruma ve Belgeleme Süreci (Konservasyon)

Batıkların sudan çıkarılması ve korunması süreci, en az keşif kadar hassas bir çalışma gerektirmiştir.

  • Islak Koruma: Yüzeye çıkarılan ahşapların kurumaması ve bozulmaması için, eserler su spreyleriyle donatılmış çadırlarda ve tatlı su tanklarında bekletilerek tuzlarından arındırılmıştır.
  • Analizler: Ahşapların bozulma seviyelerini anlamak için ESEM (Çevresel Taramalı Elektron Mikroskobu) ve XRF (X-ışını Floresans) gibi ileri teknoloji analiz yöntemleri kullanılmıştır.
  • Kimyasal İşlem: Temizlenen kalıntılara mekanik sağlamlık kazandırmak amacıyla PEG (Polietilen Glikol) ve Kauramin gibi sentetik reçineler emdirilmiştir.

5. Yeniden Canlandırma: Rekonstrüksiyon Çalışmaları

Buluntuların sadece korunması değil, nasıl göründüklerinin anlaşılması için de kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Özellikle Yenikapı 12 batığı üzerinde yapılan çalışmalar, rekonstrüksiyon (yeniden kurma) süreci için önemli bir örnektir.

  • Maket Çalışmaları: Batıkların insitu (bulunduğu yerdeki) çizimleri ve fotomozaikleri kullanılarak 1:20 ölçekli araştırma maketleri yapılmıştır.
  • Birebir Uygulama: Çizim çıktılarındaki her parça, balsa ağacından kesilerek ana hatlar oluşturulmuş, eğri ve omurga parçaları orijinal yerlerine sadık kalınarak birleştirilmiştir. Bu maketlerde, orijinal parçaların yerine konan yeni parçalar siyaha boyanarak ayırt edilebilir hale getirilmiştir.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version