İstanbul’un Gözbebeği: Prens Adaları Sularındaki Balık Türleri Nelerdir?

İstanbul’un Gözbebeği: Prens Adaları Sularındaki Balık Türleri Nelerdir?
Yayınlama: 31.10.2025
A+
A-

İstanbul’un Marmara Denizi’ndeki incileri olan Prens Adaları (Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası), sadece tarihi ve kültürel bir miras değil, aynı zamanda şehrin en önemli deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır.

Marmara Denizi’nin kendisi, Karadeniz ile Ege Denizi (Akdeniz) arasında kritik bir biyolojik koridor görevi görür. Prens Adaları ise bu göç yolu üzerinde, balıklar için hayati bir beslenme, dinlenme ve üreme alanı olarak öne çıkar. Bu makale, Prens Adaları çevresinde yaşayan ve mevsimsel olarak göç eden başlıca balık türlerini ve bu hassas ekosistemin karşı karşıya olduğu durumları inceleyecektir.

Adaların Ekolojik Konumu ve Habitat Çeşitliliği

Prens Adaları’nın denizel biyoçeşitliliği, sahip olduğu farklı habitat türlerinden kaynaklanır. Bu habitatlar şunları içerir:

Kayalık Alanlar: Adaların kıyı yapısı çoğunlukla kayalıktır. Bu kayalıklar ve su altı mağaraları, Eşkina, Karagöz ve Levrek gibi balıklar için mükemmel saklanma ve avlanma alanları sunar.

Kumluk ve Çamurlu Dipler: Adaların arasında ve açıklarındaki kumluk ve çamurlu zeminler, Tekir, Barbunya, Mezgit ve Kalkan gibi dip balıklarının yaşam alanıdır.

Deniz Çayırları: Özellikle korunaklı koylarda bulunan deniz çayırları (özellikle Zostera ve Cymodocea türleri), balık yavruları için bir “kreş” (fidanlık) görevi görür, onlara koruma ve besin sağlar.

Bu ekosistem, Karadeniz’in soğuk ve az tuzlu sularından gelen türler ile Akdeniz’in sıcak ve tuzlu sularına adapte olmuş türlerin bir karışımını barındırır.

Prens Adaları Sularında Görülen Başlıca Balık Türleri

Adaların etrafındaki sular, hem yıl boyunca bölgede kalan “yerli” (sedanter) balıklara hem de mevsime göre göç eden “göçmen” balıklara ev sahipliği yapar.

  1. Göçmen (Mevsimsel) Balıklar
    Marmara Denizi’nin en belirgin özelliği, Karadeniz ve Ege arasında mevsimsel olarak göç eden balıkların geçiş güzergahı olmasıdır. Adalar, bu göç sırasında kilit bir noktadadır.

Lüfer (Pomatomus saltatrix): Boğaz’ın ve Marmara’nın “kralı” olarak bilinir. İlkbaharda Karadeniz’e üremek için çıkar, sonbaharda (Eylül-Kasım) Ege’ye geri döner. Göç sırasında Adalar’ın çevresi önemli bir avlanma sahasıdır. Boyutlarına göre Çinekop, Sarıkanat, Lüfer ve Kofana olarak adlandırılır.

Palamut (Sarda sarda): Lüfer gibi önemli bir göçmen balıktır. Sürüleri Ağustos ayından itibaren Adalar’ın açıklarından geçmeye başlar.

Uskumru (Scomber scombrus): Geçmişte Marmara’nın en bol balıklarından biri olan uskumru popülasyonu, aşırı avcılık ve kirlilik nedeniyle kritik düzeyde azalmıştır. Ancak hala mevsimsel geçişlerine nadir de olsa rastlanmaktadır.

Hamsi (Engraulis encrasicolus) ve Sardalya (Sardina pilchardus): Bu pelajik (su yüzeyine yakın yaşayan) balıklar, devasa sürüler halinde göç ederler. Diğer yırtıcı balıklar ve deniz memelileri için temel besin kaynağıdırlar.

  1. Yerli (Sedanter) Balıklar
    Yıl boyunca Adalar’ın çevresindeki sularda yaşayan ve üreyen balıklardır.

İstavrit (Trachurus trachurus): Marmara’nın ve Adalar’ın en yaygın balığıdır. Hem kıyılarda (kıraça veya ince istavrit) hem de açıklarda (sarıkanat istavrit veya karagöz istavrit) bulunur.

Levrek (Dicentrarchus labrax): Kıyılara yakın kayalık ve yosunluk alanları seven, ekonomik değeri yüksek yırtıcı bir balıktır.

Karagöz (Diplodus vulgaris) ve Çipura (Sparus aurata): Akdeniz kökenli bu balıklar, Marmara’nın ısınan sularına iyi adapte olmuşlardır. Adaların kayalık ve deniz çayırı olan bölgelerinde sıkça bulunurlar.

Eşkina (Sciaena umbra): Kayalık bölgelerin ve küçük mağaraların gizemli balığıdır. Özellikle geceleri aktif olur.

Gelincik (Gaidropsarus mediterraneus): Kıyıdaki taşların altında yaşayan yaygın bir balık türüdür.

  1. Dip Balıkları (Demersal Türler)
    Deniz zemininde yaşayan bu türler, Adalar çevresindeki kumluk ve çamurlu alanlarda bulunur.

Tekir ve Barbunya (Mullus türleri): Her ikisi de kumlu-çamurlu diplerde bıyıklarıyla yiyecek ararlar. Barbunya daha çok kayalık-kumluk, Tekir ise çamurlu dipleri tercih eder.

Mezgit (Merlangius merlangus): Marmara’nın en yaygın dip balıklarından biridir. Genellikle Adalar’ın daha derin sularında bulunur.

Kalkan (Psetta maxima): Popülasyonu Marmara’da ciddi şekilde azalmış olsa da, Adalar çevresindeki kumluk dipler Kalkan balığının tarihi yaşam alanlarındandır.

Mevcut Tehditler ve Koruma Statüsü

Prens Adaları’nın deniz ekosistemi, ne yazık ki ciddi tehditler altındadır.

Aşırı Avcılık ve Yasa Dışı Balıkçılık: Özellikle göç yolları üzerinde yapılan kontrolsüz ve yasa dışı avcılık (gırgır, trol), balıkların üreme ve göç döngülerini bozmaktadır.

Kirlilik: İstanbul’un yoğun nüfusundan kaynaklanan evsel ve endüstriyel atıklar, denizin su kalitesini düşürmektedir.

Müsilaj (Deniz Salyası): 2021 yılında Marmara Denizi’ni vuran müsilaj felaketi, deniz dibindeki yaşamı (özellikle süngerler, mercanlar) boğmuş, balık yumurta ve larvalarına ciddi zarar vermiştir. Adalar bu felaketten en çok etkilenen bölgelerden biri olmuştur.

Habitat Kaybı: Kıyılardaki yapılaşma ve deniz trafiği, hassas deniz çayırlarının ve kayalık habitatların zarar görmesine neden olmaktadır.

Prens Adaları, bu zengin biyoçeşitliliği korumak amacıyla Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi ilan edilmiştir. Bu statü, bölgedeki balıkçılık faaliyetlerinin, deniz trafiğinin ve yapılaşmanın daha sıkı denetlenmesini amaçlamaktadır.

Prens Adaları, sadece Marmara Denizi’nin değil, tüm Türk boğazlar sisteminin en önemli biyolojik kalelerinden biridir. Lüferden istavrite, eşkinadan palamuda kadar onlarca balık türüne ev sahipliği yapan bu sular, İstanbul’un denizel mirasıdır. Bu mirasın gelecek nesillere aktarılabilmesi, müsilaj gibi felaketlerin tekrar yaşanmaması ve balık popülasyonlarının iyileştirilmesi için ekosistem temelli bir koruma ve yönetim anlayışının kararlılıkla uygulanması şarttır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version