Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, anne ve çocuk ölümlerine yol açabilen sağlık problemlerinin çözümüne ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik olarak çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalardan biri de ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıkları ve bu hastalıkların yol açtığı sağlık problemlerinin önlenmesidir.
Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umudu olmalarının yanı sıra, toplumun en kırılgan grubunu da oluşturmaktadırlar. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Bu nedenle ülkemizde çocukların beslenmesine yönelik birçok koruyucu ve geliştirici etkinlik yürütülmektedir.
İyot eksikliği önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür. İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağdaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır. Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma ve her yaşta guatr iyot yetersizliğin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak, 1994 yılından beri “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yürütülmektedir. 1998 yılında hazırlanan tuz tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır. 2013/48 Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği son yayınlanan tebliğdir. Bu tebliğe göre sofra tuzu: Doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuzu tanımlamaktadır. Sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunludur. İyot için belirlenmiş üst limit + 3 mg/kg farklılık gösterebilir ve iyot tüketmemesi gereken kişiler için iyotsuz sofra tuzu üretimi yapılabilir tebliğde yer almaktadır. Eğitim, bilgilendirme, bilinçlendirme, izleme ve denetimler ile iyotlu tuz kullanımında artış görülmüştür. 1995 yılında yapılan çalışmada iyotlu tuz kullanım oranı 18,2 iken 2008 yılında yapılan Türkiye Nüfus Sağlık Araştırmasında bu oran 85,4’e yükselmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğinde gerçekleştirilen “Türkiye’de 20 il’de okul çağı çocuklarının iyot durumu ve guatr prevalansı, 1997-1999, 2002-2003 ve 2007” araştırmasına göre 2002 yılında 75mcg/lt olan idrar median iyot düzeyi, 2007 yılında 130mcg/lt’ye yükselmiştir. İyodun önemini topluma daha çarpıcı ve etkili yöntemlerle aktarmak, ülkemizde iyotlu tuz kullanımını tüm topluma yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak ve 81 il bazında konuyu gündeme getirmek amacı ile Haziran ayının ilk haftası (1-7 Haziran) İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca tüm illerimizde halka yönelik çeşitli etkinliklerle halkımıza bilgilendirme ve farkındalık ile konunun önemi aktarılmaktadır. Bu çalışmalarla iyotlu tuz kullanımında elde edilen başarının devam etmesi amaçlanmaktadır.
Az ama İYOTLU TUZ kullanalım.
Eğer tiroit hastası değilseniz ve evinizde tiroid hastası yoksa aldığınız tuzun üzerinde mutlaka “iyotlu tuzdur” ibaresi olsun.
Tuzlar elde edildiği orijinlere göre adlandırılır. Orijini ne olursa olsun tuzun kimyasal yapısı aynıdır. Önemli olan içinde iyot olup olmamasıdır. O nedenle Himalaya tuzu, organik tuz, kaya tuzu veya gurmet tuzlarının üzerini mutlaka okuyun. “İyot eklenmiştir” yazısı yoksa bu tuzları satın almayın.
Eğer sizde ya da ailenizde tiroid hastası varsa o zaman iki tür tuz alacaksınız, iyotlu ve iyotsuz olarak. Yemek tuzsuz pişirilecek. Tiroid hastası olan iyotsuz tuz atacak. Sağlıklı olan ev halkı iyotlu tuz atacak.
Gebeler ve süt veren anneler için iyot özellikle çok önemli. Çünkü çocuğun beyin gelişimi için iyoda çok ihtiyaç var. İyot, ısıdan ve ışıktan etkilendiği için aldığınız iyotlu tuzu kapalı kutularda saklayın ve yemek piştikten sonra tuzunu atın.
Özellikle tuzsuz yemeye özen gösteren tansiyon, kalp ve böbrek hastalarında da iyot eksikliği ve buna bağlı tiroit problemleri ortaya çıkabilir. Bu hastaların da hekimlerine danışarak İyot takviyesi almaları gerekebilir. Günlük iyot ihtiyacı yaklaşık 150 mcg’dir.