Adalar, kentsel ve doğal sit alanı ilan edilmiştir. Bu alanlara moloz ve inşaat atıkları dökülemez, geçici olarak bile olsa depolanması yapılamaz. Bu nedenle Adalar Belediye Meclisi tarafından her yıl yayınlanan ücret tarifesi ile m3 başına hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının anakara depolama alanına taşınması için vatandaşlardan ücret almaktadır. Eylül ayı Belediye Meclis toplantısında 2012 yılı için bu ücret 70TL/m3 olarak belirlenmiştir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, anlamı inşaat atıkları hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının Adalar sınırı içinde dökülmesi yasak olduğu halde buna aykırı işlem yürütülmüştür.Bunun yanında dikkatlerden kaçmaması gereken bir konuda bu atıkların nereden geldiğidir.Eğer bu atıklar adalı hemşehrilerimizin anakaraya geçiş ücretlerini ödedikleri atıklar ise belediye, makbuz karşılığı aldığı hizmet bedeli ile yapması gereken hizmeti yerine getirmemiştir.
Ancak, fotoğraflardan anlaşılan ticari bir firmaya ait çıkarma gemisi tarafından bu taşımanın yapıldığıdır. Bu durumda bu atıkların nereden geldiğinin, belediye tarafından belgelendirilip belgelendirilmediği, kamu gelirlerinin alınıp alınmadığı soruşturma konusu olmalıdır.
Buraya atılan atıkların daha sonra dozer ile ezilmek suretiyle kot farkının kapatılması Kınalıadalıların gözünden kaçmamıştır. Ezilme işlemine rağmen incelediğimiz eski ve yeni fotoğraflar ve uyguladığımız basit kazı işlemleri, bahse konu alandaki kot farkı ile atık içeriğini gözle görülür şekilde ortaya koymaktadır.
Yüklenici firmaya ihale edilen çıkartma gemisi ile taşımacılık işi adalardaki yapılması gereken zorunlu nakliye işlerinden ziyade Heybeliada Harp Okulu’ndaki yapmakta olduğu hafriyat çalışmalarından çıkan harfiyatların Maltepe iskelesine oradan İstanbul’daki açık olan tek döküm yeri olan Kemerburgaz’daki döküm yerine boğaz köprüsünden geçerek götürülmesi (en az 90 km) ve döküm parası verilerek dökülmesi ve daha sonra aynı kamyonların aynı yoldan geri dönmesi ve bir kamyonun bir günde bu kadar deniz ve kara yolunun uzun olması sebebi ile bir seferden fazla yapamaması nedeni ile çok pahalıya geldiği için yüklenici firma buradan çıkan harfiyatları komple Kınalıada’daki Taşocakları mevkii bölgesine dökmüştür.Taş ocakları bölgesinde doğal zemin bu harfiyatların devamlı o bölgeye dökülmesi neticesinde yaklaşık 4 metre kadar yükselmiş ve Kınalıada tam bir döküm alanı haline gelmiştir. Kınalıada’lıların bütün mercilere şikayeti bir sonuç vermemiştir.Yüklenici firma Heybeliada’daki harp okulunun harfiyat işini bitirdikten sonra bile bu sefer Anadolu Yakası’nda yapmakta olduğu hafriyat işlerinden çıkan inşaat atıklarını kendisine ait gemi ile sabaha karşı 2-3 suları gibi saatlerde Kınalıada’ya getirmiş bedava bulduğu alana yığmıştır. İçişleri bakanlığından bir müfettiş geleceği haberi üzerine bir büyük dozer kiralanmış ve bu alan düzeltilerek dökülen hafriyatların izleri silinmeye çalışıldığı kınalıadalılar tarafından iddia edilmektedir.
Molozları döken firma sahibiyle yapmış olduğumuz röportaj
Murat bey, Adalar’da bu zamana kadar ne tür işler yaptınız,hangi ihalelere katıldınız;
“Bizim belediye ye iki adet firmamızla belediyenin açmış olduğu çıkartma gemisi kiralama ihalesine katıldık, biri 3.5 aylık dönemi kapsıyordu, bir tanesi bir yıllık sözleşmeydi. Ben, Adalar’da meşhur Lido inşaatında çalıştım. Burayla alakalı da tarafıma atfedilen suçlarda Lido’nun hafriyatının Kınalıada Taş Ocakları’na döküldüğü yolundadır. Lido’nun hafriyatı Taş Ocakları’na değil, tarafımızdan karaya taşınılmış olduğu belgelerle zaten tespiti mümkündür. Kınalıada Taş Ocakları’na taşınan hafriyat atıkları, çıkartma işi bizde olmadığı dönemlerde belediyenin mazot bulamadığı zamanlarda özellikle Büyükada Aya Nikola ahırlarının önündeki şahıs arazilerine ve Kınalıada Taş Ocakları Mevkii’nde tamamen çöpler, kimyasal, tıbbi ve evsel atıklar toprağın altına gömülerek iş makinalarıyla kapatılması yöntemiyle, başkanın bire bir talimatıyla, benim defalarca duymuş olduğum talimatlarla bunlar tarafıma ve iş makinası sahibi diğer arkadaşlarımıza diğer müteahhit arkadaşlarımıza baskı yoluyla yaptırılmıştır. Bunlarla alakalı olarak herhangi bir şekilde bir ihale söz konusu değildir hatta Burgazadası’nda ki kıyı tahkimat işini yaparken başkanın şöyle bir olayı vardı, bununla alakalı ihale çıkalım ve bu kıyı tahkimatını yapalım dedi fakat olmadı, olmaması neticesinde bizde kıyının bir kısmını yapıp imalattan vazgeçtik ve devam etmedik. Başkan, her konuyu önce başlatıp sonra “ben ne bileyim talimatı kim verdiyse onunla muhattap olun” diyen bir adam. Burada en büyük olay, Aya Nikola Mevkii’nde evsel atıkların haricinde denizden çıkan ve belediye den çıkan kimyasal atıklar, kimyasal tıbbi atıklar da Aya Nikola’ya gömülmüştür ve hayvan leşleri de buraya gömülmüştür ve hala gömülmektedir. Bunlarla alakalı eğer herhangi bir birimin talebi halinde, iş makinası ile ben bu iddialarımı kanıtlarım. Adalar’ı güzelleştirmek yerine başkan Adalar’ı çöp noktasına çeviriyor. Başkan, inşaat yıkıntı atıkları toplama adı altında belediyenin kasasına parayı topluyor, toplamış olduğu malzemeyi ada da bertaraf ediyor, vatandaş arazilerine de orman arazilerine ondan sonra da ada gibi bir yerde büyük dozerlerle alakalı ada tarihinde kullanılmayacak bir ekipmanla yapmış oldukları molozların tamamının üstünü kapatarak bertaraf etme, kot yükseltme yöntemi ile bunları yapmıştır ve bunlarla alakalı olarak makine çalışmaları bittikten 10 gün sonra doğrudan temin iş makinesi kiralama işi yapmıştır ve bunların bedellerini bu şekilde ödemiştir.
Ben, çıkartma gemisini kiralamış olduğumuz dönemlerde, benim şahsıma hem deniz personelinin maaşını açıktan ödettiriyoruz diye yani çıkartma bedelini ödettirdikleri halde yani resmi ödettirdikleri halde bir çıkartma bedeli kadar da başkanın danışmanlığında korumalarına maaşlarını da belediyede çalışan biz müteahhitlere ödettiriyorlardı. Ayrıca biz, belediye çıkartma gemilerini kullanırken, başkanlık katının talimatıyla zaman zaman başkanın direkt talimatı ile firma araçlarının bedelsiz geçmesini belli özel inşaatların özel şahısların bedelsiz geçmesini, özel inşaatlarla hatta ve hatta çöp kamyonları ile inşaat malzemelerinin geçirildiğinin şahidiyiz. Ayriyeten, belli müteahhitlerinde inşaat yıkıntı atıklarını belediye ye bedel yatırttırmadan bedelleri alıp adanın içinde bertaraf etme işlemlerini de yaptırıyorlardı.
Geminizin ihale kapsamında hizmet verirken şartnamede olmayan istek ve talepleri oldu mu?
Yukarıda da anlattığım gibi özellikle özel kalem de ya özel kalemde birisinin eşyası geçiyor vs. bunun gibi talepler oluyordu yada her iki kiralama dönemimizde de firma araçları ve film araçlarının başkanın talimatı ile adanın tanıtımı ile ilgili diyerek o şekilde uygulamayla bize bedelsiz geçişlerini yaptırıyorlardı. Fakat, biz daha sonra şimdi aklıma gelen Koliba Film, Koliba Film’in özel bir anlaşmasının olduğunu ve bize çıkartma gemisini ihale etmeden Koliba Filim’in bedelini ödediklerini yani 40.ooo tl bedel ödediklerini Koliba filimin direkt olarak yapımcısı yüzüme şahsen söylemiştir
Hatırladığım bir başka olayı anlatmak istiyorum. Biz çıkartma gemisi işini yaparken belediye bize 5-6 adet bilgisayar aldırttı, 15-20 bin tl değerinde ve daha sonra bu bilgisayarların belediye ye değil başka amaçlarla kullanıldığını öğrendim ve bu bilgisayarlar belediye de görünmüyor. Bu bilgisayarlar devletle alakalı işlerde kullanılıyorsa gocunmam yok ancak o gün beni Vatan Bilgisayar Bostancı’ya çağırdılar alışveriş yapılmıştı ve kasada bunu öde dediler ve bunları belediye ye hibe yapacaksın hibe yazısını yazdırdılar hatta başkanın kendi ıslak imzasıyla birlikte başkanın talimatı ile ben yazdım ondan sonra çeşitli kaynaklardan öğrendiğime göre bu bilgisayarların belediye de kullanılmadığı dışarıda ki başka faaliyetlerde kullanıldığını öğrendim. Aldığım bilgisayarların şu an kim tarafından hangi amaç için kullanıldığını bilmiyorum.
Bana yapmış olduğu bu tip olayların aynılarını ada da çalışan diğer müteahhit arkadaşlarımıza da aynı şekilde uygulamasını yapıyor. Başkanın belediye kadrosunda olmayan bir sürü danışman adı altında etrafında insan var zaten. Başkan yaptırdığı bütün işleri etrafındaki insanlara yaptırıyor, bunlarında daha ötesinde başkanın Lido’nun yanındaki biliyorsunuz Lido davasında Murat Pekin inşaatı ile alakalı olarak devam eden mahkeme ile alakalı başkanın alışkanlığının göstergesi olarak aynı mevzu zaten var Başkanın diğer tarafta belediyenin çıkartma gemisinin yakıt alımlarıyla alakalı, normalinde yakıt alımlarını ya hibe olarak alabileceğini devletin bir kurumundan ya da kendisinin ihale ile alabileceği söz konusu iken özel şahıslardan akaryakıt alımı ve deftere işletilmesi yani paraların özel şahıslara ödettirilmesi karşılığında acaba başkan neyi amaçlıyordu? Yani, hiç bir çıkartma gemisi ÖTV siz defter yakıtının bedelini kendi cirosu haricinde akaryakıt bedeli ödeyemez yani belediyenin kasasından çıkmayan akaryakıt ÖTV siz nasıl alınıyordu? Yani yakıt alımı yapılıyor, yakıt alımı faturası belediye ye kesiliyor çünkü kanuni yükümlülüğü bu, devlet öğle öngörüyor, peki petrol dan alınan ödemenin başka bir müteahhit tarafından ya da mal sahibi tarafından ödenmesinin açıklanmasını nasıl açıklayacaklar? Yani bunun incelenmesini istiyorum. Belediyenin bizim çıkartmamızı tamamen haksız bir şekilde iptal etmesi tamamen başkanın yapmış olduğu bir oyundur ama özellikle işletme müdürlüğü için söylüyorum eğer yok ise bu da başkanın organize yapmış olduğu bir suçtur ve biz belediye ye şunu söylüyoruz diyoruz ki, birinci haciz ihbarnamesi geldi, ikinci haciz ihbarnamesi gelmeden biz bu dosyaya ya da belediyenin işletme müdürlüğüne para yatıramadığımızı noter kanalıyla kendilerine bildirmişiz ve noter kanalı ile bildirdiğimiz halde bizim kendi gemimizi kendi kafalarına göre sözleşmeyi iptal ettik diyerek bizim gemimizi 20 gün toplayarak 20 günlük hasılatını kimin tarafında tahsil edildiğini bilmediğimiz bir şekilde de tahsilat yapılmıştır. Bizim gemi mazotu bizim tarafımızdan karşılanarak personel giderleri bizim tarafımızdan karşılanarak belediye ye hizmet vermiştir daha sonra bir sabah siz çalışmıyorsunuz sözleşmeniz fes edildi diyerek bizim işimize son verilmiştir. Biz 20 günde problem bugün çözülecek yarın çözülecek diye bizim 20 günlük hasılatımızı toplamışlardır ama belediye mi topladı yoksa başka bir şekilde mi onu bilmiyoruz. Belediye en son işletme müdürlüğü yeni müdür değiştiriyor. Başkanın meşhur müdür değiştirme senaryosu ve müdür değiştirmesinin akabinde çıkartma gemisi tekrardan kiralama ihalesine çıkıyor fakat kiralama ihalesinde şartlar incelendiğinde biz bir ticari işletmeyiz ticari işletme ile ilgili gemi sahibi olma şartı aranırken şahısla alakalı olan gemi sahibi olma şartı aranmıyordu bu da kamu ihale kanununa aykırı olan bir suçtur. Tamamen ihalenin başkana yakın bir başka çıkartma gemisi sahibi tarafına yazılması ile alakalı aşikar olan bir ihaledir. İhaleye bizim girmememiz ile alakalı olan noktada işletme müdürlüğüne borcu yoktur yazısı istenmesi vs. şeklinde bir sürü olay vardır ve ihaleye son dakikada bir anlaşmamızın neticesinde ihale fes edilmiş ve iptal edilmiştir zaten biz iptal ettirecektik.
Ayrıca, ihale ile ilgili olan süreçte ihalenin başladığı günden iptal edildiği güne kadar da çıkartma gemisi liman başkanlığında adımıza Ofline Deniz LTD.ŞTİ şirketinin adına kiralama olduğu tescilli olduğu halde ihaleye çıkartılmıştır buda başka bir ihale suçudur zaten yani, geminin kiralama mülkiyeti bende iken, ruhsatı bende iken sanki atlı kovalanıyor ihaleye çıkılıyor ve ondan sonrada aracılar gönderip bu işin uzamamasını karşılıklı olarak anlaşma sağlayalım ve bu işlerle alakalı olarak ta neyse halledelim şeklinde istekler tarafımıza gelmiştir ama en büyük olay uhdesi bizim altımızda olan bir çıkartma gemisinin ihalenin başından sonuna kadar bu sürecin takip edilmesi en büyük olay bu, şuan da da Şehit Nadir Güneş, biz hatta çıkartma gemisi bize ihale edildiğinde de gemi tamamen çalışamayacak halde bitik halde tersaneye ihtiyacı olduğu halde yani muayenesiz ve ruhsatsız bir gemiyi bize bütün masraflarını yaptırıp bize ihale etmişler buda başka bir suç.
Belediye, şu andaki çıkartma gemilerinin tamamı Liman Başkanlığı tarafından denetlenmekte, kiraya vermeye çalışmış oldukları Şehit Nadir Güneş gemisi, kendi bedeli kadar bakım maliyeti olduğundan dolayı hurdaya ayrılmış bir şekilde kenarda bekletiyorlar. Heybeliada Gemisi de iki veya üç ay ağır bir bakıma girecek tersanede öyle planlanıyor. Şu an Adalar Belediyesi bir formül arayışı içerisindeki aynı tezgahı bu hurda gemi üzerinden bir ihale yapıp yani tanıdık birisine verebilir miyiz? Organizasyonlar şuan da çalışmalar başkanın talimatı ile hızlı bir şekilde devam ediyor. Bununla alakalı 11. ayda gelecek herkes bu iddiaların gerçek olduğunu görecek, şu anda belediye aynı işin senaryosunu bir hafta önce LİMTAŞ 1 isimli gemiye, ilk günlük üç günlük bir deneme seferi yaptırdılar gemi arızalı dediler ve halk tepkisi ölçme ile alakalı bu gemi burada nasıl çalışıyor, baskılar neticesinde tekrar Heybeliada seferlere devam etmeye başladı yoksa yaz boyunca LİMTAŞ 1 gemisi çalışıp mevzu devam edecekti…