Büyükada’daki Çelik Gülersoy Kültür Merkezi’nde, Türkiye’nin en büyük şehirlerine kıyısı olan ve pek çok sanayi tesisinin atıkları dökülen Marmara Denizi’nde halen yaşam savaşı veren canlılar olduğunu hatırlatan sergi açıldı.
Dört yıl önce görüntülenmiş ve kayda alınmış olağanüstü renkteki mercan ve gorgonların şimdilerde ya iskeletleri kaldı ya da tamamen yok oldu.
Deniz tabanındaki çölleşme 18 Haziran Cumartesi günü, saat 17.00’de, Büyükada’da açılan “Marmara’da Hayat Var: Şimdilik-2” sergisinin temasını oluşturdu. Sualtı fotoğrafçısı Ateş Evirgen’in fotoğrafları ve Serço Ekşiyan’ın video görüntüleri, yaşamımızın kaynağı denizlerimizde neler olup bittiğini tüm canlılığı ve çarpıcılığı ile gözler önüne seriyor.
İstanbul’un atıklarından en çok etkilenen Adalar’da denizin nasıl yok olduğunu fotoğraflarla gözler önüne seren bir sergi açıldı. Uzmanlar halen bu sularda yaşayabilen canlılara son bir şans verilmesi gerektiği uyarısında bulundu
Prens Adaları’nda yaşayanlar, dünyada tüm sınırları tek ülkeye ait tek deniz olan Marmara Denizi’nin nasıl yok olduğunu göstermek için bir sergi düzenledi.
Beş büyük adanın etrafında ve su altında çekilen görüntülerden oluşan fotoğraflar Marmara’nın hızlı tükenişini gözler önüne seriyor. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu, “Halen Akdeniz’in en zengin mercan ve gorgonları Marmara’da yaşıyor. Aşırı ve bilinçsiz avcılık, kirlenme bu güzel mavilikleri yok etmeden harekete geçmeliyiz” dedi
Adalar’da yaşayan sualtı gönüllüleri Ateş Evirgen, Dr. Nur Eda Topçu, Serco Ekşiyan ve arkadaşlarının bir yıl boyunca dalarak elde ettiği görüntülerin bulunduğu sergide en çok artık yok olma tehlikesi geçiren mercan ve gorgonlar vurgulanacak.
Prens Adaları çevresindeki mercan yataklarının önemli bölümü yok oldu!
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu ise, 2015 yılı yaz aylarına kadar Prens Adaları çevresindeki birçok mercan türünün tüm olumsuzluklara rağmen direnerek var olduğunu açıkladı.
Topçu, “Ne yazık ki artık mercanların ve birçok canlının direnci kırıldı. Bu yaz başında mercanlar ölmeye başladı. Buna neden olan çökeltinin kaynağı, Kurbağalıdere ve Kemiklidere ıslahları sırasında Adalar çevresine bırakılan dip çamurları. Yassıada’daki inşaat sırasında patlatılan kayaların denize dökülmesi ve genel olarak İstanbul kıyılarında artış gösteren kıyı dolgu çalışmaları da çok etkili. Çökelti arttıkça mercanlar, süngerler, pina denilen çift kabuklu yumuşakçalar gibi; suda askıda bulunan organik maddeleri tüketerek beslenen canlılar tıkanıp öldü. Artık Adalar’da deniz kalemi ya da yumuşak mercan görmek mümkün değil. Ölen gorgonların bazılarının iskeletleri görülüyor” diye konuştu.
Yine de umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini belirten Yrd. Doç. Topçu, yumuşak mercan ve deniz kalemlerinin geri gelebileceğini belirtti.
Topçu, “Yitirilenlerin geri gelmesi çok uzun sürer ama onlara bu fırsatı tanımalı ve yaşam alanlarını korumalıyız. Gırgır avcılığına kapalı alanın; Prens Adaları’nın güney kıyılarını, Yassıada, Sivriada ve Neandros ile birlikte içine alacak şekilde büyütülmesini, ayrıca dipte bulunan eski gırgır ağlarının temizlenmesini tavsiye ederiz. Diğer yandan Marmara denizi genelinde, karasal ve endüstriyel atık suların arıtılarak denize derin deşarj ile bırakılmaları daha iyi planlanmalı ve uygulanmalıdır” dedi.
