Prostat nedir? Alınacak tedbirler nelerdir?

Prostat nedir? Alınacak tedbirler nelerdir?
Yayınlama: 09.02.2016
Düzenleme: 13.01.2020 08:51
A+
A-

 Prostat nedir? Alınacak tedbirler nelerdir?

Prostat nedir? Alınacak tedbirler nelerdir?

Benim başıma gelmez demeyin gelin tedbirimizi alalım prostat hakkında bilmemiz gerekenler

Prostat erkek üreme sisteminde yer alan bir bezdir.  Rektumun (kalın barsağın son kısmı) önünde ve mesanenin altında yerleşmiştir. İdrar akımını sağlayan üretra (idrar yolu) tarafından çevrilmiştir. Sağlıklı prostat bezi bir ceviz büyüklüğündedir. Prostat seminal sıvının bir kısmını üretir. Ejekülasyon esnasında seminal sıvı spermlerin dışarı atılmasını sağlar. Androjenler (erkeklik hormonları) prostatın büyümesini sağlar. Bütün erkeklerin korkulu rüyası olan prostatın en sık görülen hastalığı benign prostat büyümesidir. İlerleyen yaşla birlikte özellikle 50 yaşından sonra erkeklerin yarısında prostat büyümesine bağlı belirtiler görülür. 60 yaş sonrası bu oran yüzde 70’lere kadar çıkar. Prostat aşırı büyüdüğü zaman üretraya baskı yaparak idrarın mesaneden penise akımını yavaşlatır ya da durdurur. Erkeklerin üçte biri prostat büyümesi nedeniyle müdahale geçirmek durumunda kalmaktadırlar. Yani 3 erkekten biri günümüzde prostat büyümesinden etkilenmektedir. Bu nedenle erkeklerin çok dikkatli olmaları ve sıklıkla doktor kontrolüne gitmeleri gerekmektedir.

(Resimde solda normal prostat, sağda ise prostat büyümesi görülmektedir)

 

Kişi kendisinde prostat olduğunu öğrendiğinde ne yapmalıdır?

Burada şuna dikkat edilmesi gerekir; prostat bezi zaten her erkekte mevcut, belli bir fonksiyonu olan bir bezdir. Önemli olan prostata yönelik şikâyetler başlamadan doktora başvurarak düzenli kontrolleri yaptırmaktır ki bu prostat kanseri içinde geçerlidir. Nasıl ki kadınlar belli bir yaştan sonra, yıllık periyodik meme taraması, smear testi yapıyor ise, erkekler de yıllık ve periyodik olarak prostat kontrollerini, PSA’larını düzenli olarak yaptırmalıdır. Bu açıdan 50 yaş üzeri erkekler şikâyetleri olmasalar bile düzenli olarak en az yılda bir kez PSA yaptırmalı ve prostatlarını kontrol ettirmelidirler. Ailesinde prostat sorunu yaşayan hastalar ise 40 yaşından itibaren yılda en az bir kez prostat kontrollerini yaptırmalıdır.

 

Prostat büyümesi nedir ve nasıl ortaya çıkar?

Benign prostat büyümeleri; genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan ve sebebini henüz kesin olarak bilemediğimiz bir hastalıktır. Prostat büyümesi, özellikle mesanenin altındaki idrar yolunu daraltıp sıkıştıracak şekilde prostatın iç kısmındaki bezlerin büyümesiyle kendini gösteren bir durumdur. Bu bezler büyüyünce, idrar akımına karşı bir direnç oluşturur. Dolayısıyla hasta idrarını boşaltabilmek için mesanesini daha güçlü kasmak zorunda kalır. Hatta ilerleyen zamanlarda idrarı tam boşaltamaz ve mesanesinde idrar kalmaya başlar. Genellikle prostat büyümesi 50 yaşından sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. Ama genç yaştaki hastalarda da görülebilir.

Prostat  Büyümesinde Belirtiler

 Sık idrara gitme,
 Gece idrara kalkma,
 Acil işeme isteği
 Sıkışma hissi
 Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma
 İdrara başlamada zorluk
 Ikınarak idrar yapma,
 İdrarın zayıf akması,
 Damla damla veya kesik kesik idrar yapma,
 İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi
 İleri dönemlerde hiç idrar yapamama

Bu belirtiler sizde mevcutsa bir üroloji uzmanına başvurmanız gerekmektedir.

Prostat Kanseri

Prostatın sık görülen hastalıklarından biri de prostat kanseridir. Prostat kanseri; erkeklerde en sık görülen kanser tiplerinde birinci sırada gelirken, erkek ölümlerine neden olan kanser türlerinde ise akciğer kanserinden sonra ikinci en sık görülen kanser türüdür. Her altı erkekten bir tanesi prostat kanserine yakalanmaktadır.

Risk Faktörleri

Prostat kanserinin sebepleri kesin olarak bilinmemektedir. Bulaşıcı değildir, insandan insana geçmez. Araştırmalar prostat kanseri gelişme riskini artıran bazı faktörler olduğunu göstermiştir.

  • Yaş: Prostat kanserinin en önemli risk faktörüdür. 45 yaş altında nadir görülür. Yaşlandıkça risk artar.
  • Aile öyküsü: Erkek kardeşinde prostat kanseri olanlarda risk artar.
  • Belirli prostat değişiklikleri:Yüksek dereceli prostatik intraepitelyal neoplazisi olan hücreleri olanlarda prostat kanser riski artmıştır. Bu hücreler mikroskop altında anormal olarak görülürler.
  • Diyet: Hayvansal yağdan zengin ve et içeren gıdalarla beslenmenin bazı çalışmalarda prostat kanser riskini artırdığı gösterilmiştir.

Prostat Kanserinde Erken Teşhis

 Benign prostat büyümesi (BPH) ve prostat kanseri, prostat bezinin farklı bölümlerinde kaynaklanır ve  BPH’ın aksine  prostat kanserine özgü özel bir belirti yoktur. İlk dönemde hiçbir belirti vermez. Oysa bu dönemler tedavi şansının en yüksek olduğu dönemlerdir. Eğer hastalık yayılıp prostat dışına çıktıysa, tedavi şansı azalır. Bu açıdan düzenli kontrol ve erken teşhis çok önemlidir.

Erkekler de kendi sağlıkları açısından düzenli olarak prostat kanserine karşı kontrol yaptırmalıdır. Hastalığın sinsi oluşu, erken tanı için şikayet olmaksızın kontrole gitmeyi gerektirir, diğer erkeklerin ise 45 yaşından sonra yıllık rutin kontroller yaptırmaları gerekmektedir.

Prostat Kanserinde Tanı

Kadınlarında rahim ağzı kanserine smear testi yaptırması, meme kanserine karşı mamografi çektirmesi nasıl ki erken tanı imkânı sağlıyorsa ve yüksek iyileşme şansı sağlıyorsa prostat kanseri için de tarama yöntemleri ile erken tanı şansı yakalabilinir. Bu tarama yöntemlerinin aile öyküsü olmayan erkeklerde 50 yaşından sonra; ailesinde birinci derece erkek akrabalarında prostat kanseri olanların ise 40 yaşından sonra yılda bir uygulanması gerekmektedir.

  • Prostatın elle muayenesi:Doktor vazelinle kayganlaştırarak eldivenli parmağı ile makattan prostatı muayene eder. Prostat sert ve nodüller alanlar açısından taranır.
  • PSA testi: Hastanın kan örneğinde PSA bakılır. PSA prostat kanseri dışında bazı hastalıklarda da yükselebilir (prostatın iltihabı ya da iyi huylu büyümesi gibi). Kanseri düşündüren herhangi bir belirti olduğunda doktor aile öyküsünü de sorgulayarak bunun kansere mi yoksa başka bir nedene mi ait olduğunu anlamaya çalışır.
  • Transrektal ultrason:Hastanın rektumuna bir ultrason probu konularak prostat bezindeki anormal bölgeler görüntülenir.
  • Sistoskopi: İnce ve ışıklı bir tüp yardımıyla üretra ve mesane görülebilir.
  • Transrektal biyopsi:Rektum yoluyla prostata bir iğne yerleştirilerek doku örneği alınır. Patolog mikroskop altında dokuda kanser hücrelerinin varlığını araştırır. Prostat kanserinin kesin tanısı biyopsiyle konulur. Kanser bulunursa patolog tarafında tümörün “grade”i (yani normal prostat dokusundan ne kadar farklılaştığı) rapor edilir. Yüksek “grade”li tümörler düşük olanlardan daha hızlı büyür ve yayılırlar.

Evreleme

Evreleme; tümörün boyutuna, tümörün prostat dışına yayılıp yayılmadığına ve uzak yayılımına göre yapılır. Tedavi planı evrelemeye göre yapılır.

Kanserin yayılımı görüntüleme yöntemleri

  • Kemik Sintigrafisi:Damar yoluyla enjekte edilen radyoaktif madde kan dolaşımı yoluyla kemiklere ulaşır. Bir makine kemiklerde depolanan radyasyon miktarını ölçer ve bir film haline getirir.
  • Bilgisayarlı Tomografi:Bir x-ray makinesi ve bilgisayar yardımıyla vücudun iç organları görüntülenir. Daha çok karın bölgesini görüntülemede kullanılır.
  • Magnetik Rezonans Görüntüleme:Güçlü magnetik dalgalar yayan bir makine ve bilgisayar tarafından görüntüleme yapılır.

Tedavi

Prostat kanserli hastaların çoğu tedavileri konusunda karar vermede aktif rol almak istemektedirler. Hastalıklarının ve diğer tedavi seçeneklerinin ne olduğunu bilmek istemektedirler. Bununla birlikte tanıdan sonraki şok ve stres istedikleri her şeyi doktorlarına danışmalarını zorlaştırmaktadır. Muayene öncesi hastaların sormak istediklerini liste haline getirmesi, muayene esnasında doktorun söylediklerini hastanın kaydetmesi bu sorunu çözmede yardımcı olur. Bazı hastalar bir aile üyesi ya da arkadaşın yanlarında bulunmasını, kararda aktif rol almasını, notlar almasını veya doktoru dinlemesini isteyebilirler.

Prostat kanseri tedavisiyle uğraşan uzmanlar; ürologlar, medikal onkologlar ve radyasyon onkologlarıdır. Prostat kanserli hastaların çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Bunlar; cerrahi, radyoterapi ve hormon tedavisidir. Kanser tedavisi lokal ya da sistemik olabilir.

  • Lokal tedavi:Kanser prostat bezine sınırlı, vücutta yayılmamış ise lokal cerrahi ve radyoterapi uygulanabilir.
    • Cerrahi:Cerrahi erken dönem prostat kanserinin en yaygın tedavisidir. Doktor prostatın tamamını veya bir bölümünü alabilir. Bazı vakalarda doktor sinir koruyucu yöntemle ameliyatı tercih edebilir. Bu tip cerrahide ereksiyonu sağlayan sinirler korunabilir. Sinirlere çok yakın büyük bir tümör varsa bu yöntem uygun değildir. Her bir cerrahi yöntemin kendine özgü yarar ve riskleri vardır.

Cerrahi sonrası iyileşme her hastada yapılan cerrahi tekniğin türüne göre farklı zaman alır. İlk birkaç gün ağrı nedeniyle hastanın ağrı kesici ilaç ihtiyacı olabilir. Cerrahi sonrası üretranın iyileşmesi zaman alır. Mesaneden üretraya idrar akımını sağlamak için bir idrar sondası takılır. Sonda 5 gün ile 3 hafta arasında kalır. Cerrahiden sonra ilk birkaç hafta idrar kaçırma problemi olabilir ancak mesane kontrolü daha sonra tekrar kazanılır. Bazı hastalarda kalıcı impotans (iktidarsızlık) olabilir ve ilaçla tedavi gerekebilir. Prostat alındığı için semen üretilemez ve hasta ancak yardımcı üreme teknikleri ile çocuk sahibi olabilir. Hastalar cerrahi öncesi hangi tip yöntemin kendileri için uygun olacağını ve yan etkilerini hekimlerine sorabilirler.

 

  • Radyasyon tedavisi:Radyoterapi olarak da adlandırılır, lokal bir tedavidir. Tedavi edilen alandaki kanser hücrelerini yüksek enerjili ışınlarla öldürmek amaçlanır. Prostat kanserinde erken evrelerde cerrahi yerine radyoterapi uygulanabilir. Ayrıca cerrahi sonrası bölgede kalan tümör hücrelerini yok etmek amacıyla da uygulanabilir. Radyoterapi sırasında halsizlik, yorgunluk olabilir. Dinlenmek önemlidir ancak doktorlar hastalara olabilecekleri kadar aktif olmalarını önerirler. Radyoterapi öncesi hastalar neden bu tedaviye ihtiyaç duyduklarını, tedavinin etki ve yan etkilerini, tedavi esnasında nelere dikkat edeceklerini ve normal aktivitelerine ne zaman döneceklerini bilmek istemektedirler.

 

  • Sistemik tedavi:Hormon tedavisi sistemik bir tedavidir, hastalığın yayılmasını önler. Tedavi tümörün evresine, hastanın belirtilerine ve genel sağlık durumuna göre değişir.
    • Hormon Tedavisi:Prostat kanseri hücreleri gelişmek ve çoğalmak için androjenlere ihtiyaç duyar. Hormon tedavisiyle testosteron yapımı önlenir ya da fonksiyonu bloke edilir böylece tümör hücrelerinin gelişimi sınırlanır. Bu tedavide ya ilaçlarla testosteron üretimi baskılanır ya da testosteronun üretim yeri olan testisler cerrahi olarak alınır.Testosteron testis dışında böbrek üstü bezlerden de az miktarda sentezlendiği için testislerin alınmasının yanında kalan androjenleri bloke etmek için antiandrojen ilaç tedavisi gerekebilir. Doktorlar prostat kanserinin yayılımını hormon tedavisi ile önlerler. Ancak zamanla prostat kanseri tekrarlayabilir. O zaman diğer tedavi seçenekleri gündeme gelir.
  • Tedavisiz takip: Yaşlı ve ek sağlık sorunları olan prostat kanserli hastalarda tedavisiz yakın takip önerilebilir.

 

Tedavi sonrası izlem:

Tedavi sonrası vücutta kalan saptanamayan kanser hücreleri bir süre sonra kanserin tekrar ortaya çıkmasına yol açabilir. Hastalar düzenli olarak takip edilmelidir. Kontrollerde; fizik muayene, rektal muayene, laboratuvar testleri, röntgen ve biyopsi yapılabilir. Bazı gıdaların (domates gibi), ilaçların (finasterid gibi), bazı mineraller ve vitaminlerin (selenyum ve E vitamin gibi) prostat kanserini önleyebileceğine dair araştırmalar sürmektedir.

 

Hastalık konusunda destek:

Prostat kanseri hastanın hem kendi hayatını hem de yakınlarınkini etkileyen ve baş edilmesi zor bir hastalıktır. Hastalar ailelerini kaybetmekten, iş ve günlük aktivitelerini sürdürememekten korkmaktadırlar. Tedaviler, yan etkiler, hastanede yatma süreleri de bu korku ve endişeye katkıda bulunmaktadır. Doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanları tedavi ve diğer konularda hastaların sorularını yanıtlayabilir. Psikolojik açıdan hastanın desteklenmesi önemlidir. Sosyal bir görevli finansal yardım, ev bakımı ve ruhsal destek konularında hastaya yardımcı olabilir. Prostat kanserli hastalar ve onların aileleriyle buluşmak, onlara bu hastalıkla baş etme yollarını ve tedavinin etkilerini öğretmek yararlı olacaktır.

Prostat hastalıklarını önlemek için alınacak tedbirler

  • Tüm prostat hastalıkları için en önemli korunma yöntemi erken teşhistir. Bu açıdan kişiler düzenli olarak prostat kontrollerini yaptırmalılar.
  • Daha az kırmızı et, yağ tüketimi, daha fazla sebze meyve ağırlıklı beslenme kanseri önlemede önem taşır. Soyalı yiyecekleri fazla tüketme, likopenden zengin gıdalar (pişmiş domates, karpuz ve pembe greyfurt) tüketilmesi, E vitamini, selenium, prostat kanseri riskini azaltabilir.
  • Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonların da prostat kanseri oluşumunda etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle cinsel enfeksiyonlardan uzak durulması prostat kanserinde faydası olabilecek durumlardır.

Adalar İlçe Sağlık Müdürlüğü / Toplum Sağlığı Merkezi

Eğitim Şubesi
 
Tel&Faks:(0216) 382 60 61-382 62 10    
Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version