“İsrail’in en büyük gücü, arkasındaki Batı ülkelerinin vermiş olduğu sınırsız ve koşulsuz destek değildir.” diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail’in en büyük gücü, ne yazık ki bölge ülkelerinin ve İslam ülkelerinin parçalanmış olmasıdır” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’teki makamında Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Miftah Takala ile bir araya geldi.
Kurtulmuş, Türkiye ve Libya’nın güçlü tarihsel bağlara sahip olduğunu belirterek, Trablus’taki hükümetin güçlü bir şekilde varlığına devam etmesi ve tek bir çatı altında toparlanmasını arzu ettiklerini söyledi. Türkiye’nin, Libya’daki meşru hükümetin yanında olmaya devam edeceğini belirten Kurtulmuş, “TBMM ve Libya Yüksek Devlet Konseyi olarak bundan sonraki süreçte de yakın bir iş birliği ve diyalog içerisinde olacağız.
Parlamenter diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak her iki ülke arasında mevcut dostluğun, kardeşliğin daha da ileriye götürülmesi için ortak mücadele edeceğiz. Türkiye ile Libya arasında başta ekonomik, ticari, kültürel ve turizm alanındaki, sağlık alanındaki ilişkiler olmak üzere ikili ilişkilerimizi daha da önlerine taşıyacağız ve bundan her iki ülke halklarının da yararlanmasını mümkün kılacağız” diye konuştu.
‘SALDIRILAR BİZE DERS VERMELİDİR’
Orta Doğu’daki sorunların temel nedenlerinin İslam ülkelerinin kendi aralarındaki iç çatışmaları ve ortak noktalara doğru hareket etme kabiliyetlerinin azalması olduğunu aktaran Kurtulmuş, “İsrail’in sivillere karşı acımasızca, dünyanın gözü önünde sürdürdüğü bu saldırılar, bize çok açık bir şekilde ders vermelidir. Artık katliam boyutlarını aşmış ve soykırım olarak ifade edilmesi mümkün olan bu katliamın, durdurulamamasının önündeki en büyük nedenlerden birisi de maalesef bölge ülkelerinin dağılmışlığı, bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığıdır.
İsrail’in en büyük gücü, arkasındaki Batı ülkelerinin vermiş olduğu sınırsız ve koşulsuz destek değildir. İsrail’in en büyük gücü, ne yazık ki bölge ülkelerinin ve İslam ülkelerinin parçalanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 120 ülke, İsrail’in aleyhine karar almasına rağmen bu karar, tatbik edilememektedir. Şunu bir kere daha ifade etmek istiyoruz ki meselenin iki tarafı var. Bir kısmı bugün acil olarak hemen halletmemiz gereken bir ateşkesin tesis edilmesi ve Gazze’de 2 milyon 300 bin insana, acil insani yardımlar ulaştırılması şarttır. Eğer bu ateşkes ve acil insani yardımlar gerçekleştirilemezse, bunun tabii ki temel sorumlusu İsrail’dir. Ama en az İsrail yönetimi kadar, İsrail’in bu saldırganlığına destek veren başka bazı Batı ülkeleri olmak üzere, bütün ülkeler de bu sorumluluğun, bu vahşetin, bu katliamın birinci dereceden sorumlusu olacaklardır. Bu, bir insanlık meselesidir. Eğer insanlık bunu seyrederse hep beraber suç ortağı olacaktır” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN BİR AĞIRLIĞI VARDIR’
Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Miftah Takala da Türkiye ile Libya ilişkilerinin ortak çıkarlar doğrultusunda her zaman daha da ileriye gitmesi için çalıştıklarını dile söyledi. Türkiye’ye Filistin’e desteği için teşekkür eden Takala, “Gazze’deki kardeşlerimize karşı saldırıların durdurulması için sizden ricamız; çabalarınızı devam ettirmenizdir. Filistin halkına karşı yapılan bu katliamların durulması için Türkiye’nin bildiğiniz gibi bir ağırlığı vardır. Bunun için Türkiye’nin diğer ekonomik güçlere karşı bir girişimde bulunması temenni etmekteyiz. İslami ve şerefli duruşundan dolayı bugün Türkiye Cumhuriyeti, uluslararası düzeyde ağırlığı olan bir ülke durumundadır” diye konuştu.