Zaman Tünelinde Bir Yolculuk: 1956 Yılında Burgazada’nın Unutulmaz Yüzleri ve Balıkçı Hikayeleri

Zaman Tünelinde Bir Yolculuk: 1956 Yılında Burgazada’nın Unutulmaz Yüzleri ve Balıkçı Hikayeleri
Yayınlama: 05.12.2025
A+
A-

İstanbul’un incisi Prens Adaları’ndan Burgazada’nın 1956 yılına ait siyah beyaz görüntüleri, izleyenleri duygusal bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Bereketli balık ağlarından adanın gülen yüzlerine, Kunduracı Mehmet’ten Balıkçı Apostol’a kadar uzanan bu arşiv, adanın “bir zamanlar” nasıl yaşayan, üreten ve eğlenen bir topluluk olduğunu gözler önüne seriyor. İşte 69 yıl öncesinin Burgazada’sından yansıyan hayat dolu kareler.

Zaman Tünelinde Bir Yolculuk: 1956 Yılında Burgazada’nın Unutulmaz Yüzleri ve Balıkçı Hikayeleri

Ağların Bereketi ve Denizin Kokusu

1956 yılına ait görüntülerde ilk dikkat çeken detay, Burgazada’nın denizle olan organik bağı oluyor. Günümüzden çok daha bakir ve sakin olan ada kıyıları, geçimini denizden sağlayanların hummalı çalışmasına sahne oluyor. Videoda yer alan detaylar, o dönemin bolluğunu ve zorluğunu aynı anda hissettiriyor:

  • İmece Usulü Balıkçılık: Balıkçı teknelerinin kıyıya yanaşmasıyla birlikte, ağların el birliğiyle çekildiği görülüyor.
  • Gümüş Gibi Parlayan Balıklar: Kasalara ve teknelerin içine doldurulan balıklar (muhtemelen o dönemin meşhur lüfer veya istavrit akını), Marmara’nın o yıllardaki bereketini kanıtlıyor.
  • Teknelerde Yaşam: Sandallar sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sosyalleşme ve üretim alanı olarak öne çıkıyor.

Haberden Bir Not: “Görüntülerdeki balık ağlarının doluluğu ve balıkçıların yüzündeki yorgun ama gururlu ifade, Marmara Denizi’nin bir zamanlar ne kadar cömert olduğunu bize sessizce haykırıyor.”

Adanın Unutulmaz Simaları ve Dostluklar

Bu videoyu sıradan bir manzara görüntüsünden ayıran en önemli özellik, dönemin ada sakinlerini isim isim ve yüz yüz ölümsüzleştirmesidir. Video, adeta bir aile albümü sıcaklığında, Burgazada’nın mozaik yapısını sergiliyor.

Görüntülerde yer alan ve adanın hafızasına kazınan o isimlerden bazıları şunlar:

  1. Orhan Özalp: Balık avı sonrası elinde balıklarla gururla poz verirken.
  2. Apostol ve Rıza: Omuz omuza, dostluğun ve ortak kaderin fotoğrafını verirken.
  3. Tatiana, Garbis ve Bogos: Aile sıcaklığını yansıtan, kıyıda çekilmiş neşeli anlar.
  4. Elektrikçi Hakkı ve Eşekçi Mahmut: Adanın esnaf kültürünü ve günlük yaşamın içinden portreleri temsil eden figürler.
  5. İro, Ahmedaki ve Çuli Kifidis: Deniz kenarında, yazın tadını çıkaran mutlu çocuklar ve yetişkinler.

Siyah Beyaz Bir İstanbul Rüyası

1956 Burgazada’sı, sadece insanlarıyla değil, mimarisi ve atmosferiyle de büyülüyor. Arka planda görünen ahşap köşkler, henüz betonlaşmamış yeşil tepeler ve sahil şeridindeki sakinlik, İstanbul’un kaybolan silüetine dair ipuçları veriyor.

Videonun sonunda yer alan “1965’te buluşmak üzere” notu ise, o dönemki komşuluk ilişkilerinin devamlılığına ve insanların birbirine olan bağlılığına dair umut dolu bir veda niteliği taşıyor. Kunduracı Mehmet’in gülümsemesi veya Aleko’nun şapkasıyla verdiği selam, siyah beyaz bir film karesinden çıkıp bugünün izleyicisine ulaşıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version