İstanbul’un en küçük adalarından olan Sivriada (Hayırsızada), 1992 yılında korsan taş avcıları tarafından talan ediliyormuş. Mülkiyetinin Milli Emlak’a ait olduğu ada, Adalar Belediyesi tarafından Adalar bünyesine alınacakmış.
Bizans kalıntılarıyla İstanbul’un tarihinde önemli bir geçmişi olan Hayırsızada talan ediliyor. Korsan taş avcıları ve kenti yiyip bitiren fırsatçılar, şimdi de Marmara’nın ortasındaki adayı dinamitleyip, yok ediyorlar. Adanın tek nüfusu, Robinson Yüksel, ”Hayırsız” İstanbul’dan kaçmış, Hayırsızada’ya yerleşmiş.
İSTANBUL’u gecekondu ve arazileriyle talan eden fırsatçılar, şimdi de Marmara’nın ortasındaki Hayırsızada’yı (Sivriada) adeta ”çalıyorlar”. Korsan taş avcılarının yağmaladığı Hayırsızada, dinamitlerle her geçen gün biraz daha tıraş edilirken, Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, ”Maalesef gözü dönmüş fırsatçılar, İstanbul’dan sonra Adalar’a da saldırmaya başladı. Korsanları yakın takibe aldık, olay savcılığa intikal etti” dedi.
”Korsan taş avcılarından bazıları yakalanarak mahkemeye verildi. Bu adayı kurtarmak için elimizden geleni yapacağız. Şimdi hedefimiz Milli Emlak’tan burayı alabilmek. Hayırsızada’yı bünyemize kattıktan sonra, burayı Marmara’nın en büyük
”Maalesef bir zamanlar böğrüne dozerler saplanmış olan Hayırsızada, bugün de bir takım fırsatçıların eline düşmüştür. Aslında ada ilk darbeyi 25 yıl önce yemiş. Haydarpaşa mendireği ve bazı iskelelerin yapımı için adadan dozer ve dinamitlerle kayalar sökülmüş, kaçırılmış. Adanın silueti ortadan kaybolacağı sırada, Adalar SİT alanı ilan edilince, taş kaçırma olayı bir süre durmuş. Bugün Hayırsızada, Milli Emlak’ın mülkiyetinde. Yasal olarak orada bir hakkımız yok ama korsan taş avcılarına karşı polisle birlikte savaş açtık.”
Hayırsızada’nın, roman kahramanı Robinson gibi yaşam süren ve ”Ben adanın valisiyim, jandarma kumandanıyım, çöpçüsüyüm, çımacısıyım” diyen bir de Yüksel Roa’sı var.
Yaklaşık üç yıldır Hayırsızada’da Robin tarzı bir yaşam süren 61 yaşındaki felsefeci Roa, korsan taş avcılarını ”Katiller” diye nitelendirdi. En son üç korsan motorun adadan taş çıkarmaya geldiğini söyleyen Robinson Yüksel, ”Beni görünce vazgeçtiler. Ben bu adayı onlara kaptırmam. Tek başıma onlara karşı gelmeye çalışıyorum ama kimi zaman da başa çıkamıyorum” dedi.
Köpeğiyle birlikte tam bir Robinson gibi yaşayan, Yüksel Roa. Hayırsızada’yı nasıl keşfettiğini ve üç yıllık yaşamını şöyle dile getirdi:
”Kalamış Koyu’nun çocuğuyum. 13 yıl Almanya’da, üç yıl da Avusturya’da yaşadım. Beklediğimi bulamadım ve İstanbul’a döndüm. Çocukluğum hep deniz kenarında geçti. İstanbul çekilmez olunca, yeni bir yer keşfetme arayışına girdim. Çok içki içiyordum. Mavi ispirtoya kadar düşmüştüm. Sonunda Hayırsızada’yı keşfettim ve burada yaşamaya karar verdim. Kendi kendime yetiyorum. İstanbul’a ve yaşayanlara acıyorum.”
ADAGAZETESİ – Sivriada Nostalji Haber.