Adalar Belediyesi’nde yürütülen iş ve işlemlerin ancak kayyum atanması ile düzelebileceğini tespit eden ve kamuoyunda “KAYYUM raporu” olarak bilinen ön araştırma raporunun 2. İstanbul Valiliğe teslim edildi.
NECATİ ÖZDEMİR, ADALAR BELEDİYESİNİ VE HASAN YILMAZ’I ŞOKA UĞRATTI
İBB Teftiş Kurulu Müfettişi Necati Özdemir’in hazırladığı KAYYUM raporunun yıkıcı etkisinin Mülkiye Teftiş Kurulu Müfettişi Hasan YILMAZ tarafından yok edildiği söylenirken, 23/03/2018 tarihli aynı İBB müfettişi olan Necati ÖZDEMİR İstanbul Valiliğine vermiş olduğu 23/03/2018 tarihli nihai 2. “KAYYUM raporu” ile hem Adalar Belediyesini hem de Hasan Yılmaz’ı şoka uğrattı. Kamuyu direk ilgilendiren, suç duyuruları yapılan ve ekleriyle birlikte 536 sayfa raporun her sayfasını haber yaptıktan sonra tamamını yayınlayacağız.
Hatırlanacağı üzerine Adalar Belediyesi hakkında İçişleri Bakanlığı’na yapılan yazılı şikayet dilekçesinde yer alan iddia ve isnatlar ile alakalı Müfettiş Necati Özdemir tarafından “ÖN ARAŞTIRMA RAPORU” tanzim edilmiş, raporda Adalar Belediyesine KAYYUM atanması cihetine gidilmesi gerektiği belirtilmiş ve gereği için İstanbul Valiliğine gönderilmişti. İş bu rapor kapsamında İçişleri Bakanlığı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca Hasan Yılmaz isimli müfettişi görevlendirmişti.
Hasan Yılmaz, belediyedeki yönetimin ancak KAYYUM atanması ile düzelebilecek olduğunu belirten İBB müfettişi Necati Özdemir’in raporunun araştırmasını çok titiz yapması gerekirdi.
Raporda özetle ;
“Adalar Belediyesinde, bir yönetim zafiyeti, daire amirlerine ve bir kısım personelin ortak ve Organize halinde hareket ederek keyfi tutum ve davranışlarla hukuka ve meri mevzuata aykırı iş ve işlemlerin yapıldığı görülmektedir. Bu durumda Adalar Belediye İdaresine müdahale ederek, yukarıda adı geçen kamu görevlilerinin, ‘’Delil karartma, sahte evrak düzenleme, evrak belge kaybetme’’ gibi endişe ve tereddütlerimiz söz konusu olduğundan, kamu yararı gösterilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 137-138. Maddeleri uyarınca yukarıda adı geçenlerin görevi başında kalmasında sakınca görüldüğünden, ihtiyati bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılarak açığa alınması ve akabinde, haklarında idari, adli yasal işlem başlatılması gerektiği mütalaa olunmaktadır. Keza, bahsi geçen belediyede idari yapının yeniden sağlıklı oluşturulmasında, bu meyanda genel iş ve işlemlerin yürütülmesinde daha etkin ve verimli olmasına teminen belediye başkanlığına ‘’kayyum’’ tayini cihetine gidilmesi kamu yararı düşünülerek uygun olacağı kanaatine varılmıştır.” Tespitini yapmıştı.
Bu tespitlere karşı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, ÖN İNCELEME başlatması gerekirken, araya hemşehricilik ya da isimlendiremediğimiz bir başka güç girmiş, ne tesadüfse Trabzonlu olan Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca Hasan Yılmaz isimli bir müfettiş görevlendirilmiş ve içeriğinde FETÖ/PYD terör örgütüne finansal destek sağlanması, ihalelere fesat karıştırılması, görevi kötüye kullanma, personellerin kadrolu makamları haricinde çalıştırılması, tedviren vekâlet ile yerlerine bakan personellere müdürlük maaşı verilmesi, kamu zararı yaratılması, yasalara aykırı belediyenin borçlanma yapması, personel giderlerinin, bütçe gelirlerinin %30 fazlası olmasına rağmen belediyeye halen personel alınması, gerçek dışı bütçe hazırlanması, belediyeye iş yapan müteahhitlerin paralarının yıllarca ödenmemesi ile faize, bunun ile alakalı ciddi kamu zararı oluşturmaları gibi pek çok suç teşkil eden tespitlerin olduğu rapor gereği ön inceleme yaptırması gerekirken sil baştan yeni bir araştırma yaptırması düşündürücüydü. Neden hazırda İBB müfettişinin araştırma raporu varken, ikinci bir araştırma raporu hazırlattırılır?
MÜFETTİŞ HASAN YILMAZ’A 5 YILDIZLI BÜYÜKADA ANADOLU KULÜBÜ’NDE ODA AYRILDI
Neyse diyor ve Mülkiye Müfettişi Hasan YILMAZ’a geçiyoruz. Müfettişin adaya geldiği ilk günden itibaren bir karmaşıklıktır gidiyordu. Atilla Aytaç müfettişi rahat ettirmenin, konforlu bir yerde ağırlamanın ve kendi istediği şekilde rapor hazırlatmanın peşine düşüp Büyükada’daki Anadolu Kulübü’nde Müfettiş Hasan Yılmaz için oda hazırlattığı ve hatta adanın içkili lokantalarında akşam yemekleri için masa hazırlattığı söylentileri gazetemize gelince hemen bir haber yapmış ve müfettişin şatafatlı beş yıldız konforu olacak şekilde, araştırma raporuna başlamasının önüne geçilmiş, olması gerektiği gibi devletin imkanları dahilinde konaklatılması hatırlatılmış daha işin başında büyük bir yanlışın önüne gazetemiz sayesinde geçilmişti. Yine de kutu kutu bayram çikolataları dolu olan torbalardan falan artık bahsetmeyeceğiz.
Mülkiye Müfettişi Hasan Yılmaz, araştırma raporunu tanzim ederken konusu suç olan diğer suçlar için ÖN İNCELEME onayı aldığı ve bu onay kapsamında belediyedeki memurlara savunma gönderdiği biliniyor. Müfettiş Hasan Yılmaz, Adalar Belediyesi’nde araştırmaya başladığı günden bugüne kadar belediyenin işleyişine muttali olduğu muhakkaktır. Bu şu demektir. Artık ÖN İNCELEME onayı aldığına göre araştırmasını yaptığı konulardaki suçlar için kesin suç tespitlerini yapmış ki ÖN İNCELEME onayı istesin. ÖN İNCELEME onayı istediğine göre bunun arkasından konusu yasalara göre suç olan tespitlerindeki hususlar için soruşturma izni verecek demektir. “Göstermelik Ön İnceleme oluru istemediyse tabi. “
ALACAKLI FİRMAYA BORÇ 30 MİLYONA YAKLAŞTI
Hatırlarsanız benzer uygulamayı İBB müfettişi A. BİRKAN’da görmüştük. Belediyeden alacaklı olan bir firmanın icra takibi kesinleşmiş alacağının tahsili için belediyeye haciz götürmesi üzerine Atilla AYTAÇ, önce firma ile protokol imzalayıp firmanın alacağını taksit taksit ödeyeceğim demiş, aradan aylar geçip para ödememesi üzerine firma protokolü fesih etmiş ve belediyeye haciz uygulamaya başlamıştı. Atilla AYTAÇ, hacizleri durdurmak için araya aracılar sokmuş, belediye dışında içkili lokantalarda firma sahibi ile ikili, üçlü, dörtlü görüşmeler yapılmış, alacağının 1/3 ‘ne gelecek tutarı 5 senede öderim deyince (Atilla AYTAÇ’ın 11 milyon teklifini firma kabul etmemiş ve belgeli haberini yapmıştık) firma teklifi kabul etmemiş, hacizlere devam etmiş, belediye başkanının makam odasına girerek haciz yapmış, makam arabasına yakalama çıkartmıştı. Atilla AYTAÇ, hacizlerin önüne geçmek için bu defa belediye müfettişine kamu zararı raporu hazırlatarak firmaya fazla hak ediş düzenlenip para ödendiği iddiası ile firma sahibi ve hak edişte imzaları olan personelini savcılığa şikayet etmişti.
Kısaca firmanın hak edilmiş parasının ödenmemesi için firma sahibi ile birlikte memurlarını bile yargıya şikayet eden bir başkan olan Atilla AYTAÇ’ın, belediye müfettişine hazırlattığı araştırma raporu sonucunda İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ikinci bir araştırma raporu düzenlettirelim dememiş, hemen ÖN İNCELEME için İBB müfettişi A. BİRKAN görevlendirilmişti. Teamüllere göre olması gerekende buymuş. Yani Araştırma raporundan sonra ön inceleme yapılmasıymış.
Sonuçta ise ÖN İNCELEME’yi yapan İBB müfettişin raporunundaki hak ediş incelemelerinin teknik hususları içermesi nedeniyle belediye müfettişinin araştırma raporunu İBB Kesin Hesap bürosuna havale ettirip tüm hak edişleri kontrol ettirdiği ve İBB Kesin Hesap bürosunca firmaya yapılan hak edişler de çalışan kamyon ve personel sayısının imzalı şartnameye göre olması gerekenden daha fazla olduğunu, dolayısıyla firmaya hak edişler de fazla ödeme değil ama belediye kasasında kalan ödenmeyen tutar olduğunu tespit etmiş (firmaya fazla değil bilakis eksik ödeme yapıldığı ortaya çıkmış) bu ön inceleme sırasında belediyede sonraki dönemlerde diğer benzer işleri yapan firmaların yaptıkları işler ile kıyaslamalı ön inceleme raporunu hazırladığı için kendisine verilen yetki dışında konu ile alakası olmayan belediyenin iş ve işlemlerinde başka suçlar tespit etmiş ve bu suçların ön incelemesini yapabilmek için de makamdan yetki oluru istediğini bildiren belgeleri de, tüm Ön İnceleme Raporunu da gazetemizde yayınlamıştık.
İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı ise bu suçları tespit eden A.BİRKAN’a yetki vereceği yerde müfettişlik teamüllerine aykırı olarak Belediye Başkanı Atilla AYTAÇ’ın hemşerisi olan (aslen Trabzonlu) başka bir müfettişi görevlendirdiğini ve bu müfettişinde Büyükada’ya gidip Belediye Başkanı Atilla AYTAÇ ile baş başa yemek yiyip sonrasında ön incelemeye başladığını iddialarını yine gazetemizde haber yapmıştık. Artık bu saatten aslen Trabzonlu müfettişin hazırlayacağı ön inceleme raporu belediye lehine sonuçlanıp sübuta ermemiştir sonucu çıkarsa, kamuoyunun gözünde raporun doğruluğundan kuşku duyulacaktır
Atilla AYTAÇ Ön İnceleme/araştırma raporları için müfettişleri ağırlama şekli veya yemek ile hoş geldin tarzı yaklaşımlarına göre istediği memurları yargı karşısına dikecek, istediklerini de yargının elinden alabilecektir. Bunu yaparken hangi görünmez eller devreye giriyor muallakta. Hemşericilik mi..? Yoksa, FETÖ/PYD üyesi olan Erkan Karaarslan’ın temasındaki kişiler ile irtibatta olarak müfettişler mi raporları tanzim ediyor! Tüm bunlar şu an için varsayımda olsa bizleri korkutuyor.
Gazetemiz, İBB Teftiş Kurulunun yaptırdığı hali hazırda sonucunda Belediyeye KAYYUM atanması kanaatli bir araştırma raporu varken Mülkiye Teftiş Kurulunun ÖN İNCELEME yaptırmayıp 2. Bir Araştırma Raporu yaptırmasının izahı mümkün açıklaması olarak aklımıza Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca da Adalar Belediyesinin kollandığını getirmektedir. Çünkü, KAYYUM talepli mevcut İBB araştırma raporunun üzerine bir araştırma daha yapılması teamüllere de uymamaktadır. Anladığımız kadarıyla Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, Adalar Belediyesi aklanıncaya kadar sayısı belli olmayan Araştırma Raporunu düzenleyecek/düzenletecektir?
Bakanlık makamının 05/03/2018 tarih ve (34-9) sayılı ve Teftiş Kurulu Başkanlığının 08/03/2018 tarihli (34-9) 1294 sayılı görevlendirme ile yine aynı müfettiş olan Hasan YILMAZ’a ön inceleme yapması için görevlendirdiği ve adı geçen müfettişin Adalar belediyesi memurlarından savunmalar istediği bilinmektedir. Ancak, İBB Teftiş Kurulundaki KAYYUM atanması istenen rapora göre Hasan YILMAZ’ın Adalar Belediyesi’ndeki iş ve işlemlerdeki tespit etmiş olduğu çok basit sayılacak usulsüzlükler veya daha sonradan tamamlanabilecek belge noksanlıklarını talep etmesi için belediye memurlarından istemiş olduğu savunmaların neredeyse yasak savmak adına yapılmış olduğunu düşünmek yanlış olmaz sanırız.
İBB Teftiş Kurulu raporunda bahse konu ihalelerdeki suçlar, ihaleye fesat, edimin ifasına fesat, görevi kötüye kullanma, kamu zararı gibi çok ciddi suç iddiaları söz konusu iken Hasan YILMAZ’ın savunma istediği konuların basit evrak eksiklikleri gibi konular olduğu iddiaları ile Hasan YILMAZ’ın acaba adet yerini bulsun, dosya kapansın diye mi savunma istediği izlenimini düşündürüyor. Sanki görünmez bir el Adalar Belediyesi için devrededir. Bu el ki Teftiş Kurulu Başkanlıklarında, İstanbul Valiliğinde ve bakanlıkta devreye girmiş ve ne hikmetse bu görünmez ellerin sahipleri Trabzonlu üst yöneticilere yasaların gücüne karşı kalkan görevi yapmaktadır.
Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanının da, Adalar Belediye Başkanı gibi Trabzonlu oluşu ister istemez bu soruları akıllara getirmektedir. Adalar Belediyesinin korunup kollanması basit bir hemşehricilikten midir yoksa Adalar’da danışman olarak seminerler veren, dirsek temasında olduğu firmaları seminer verdiği belediyelere empoze edip ihale almalarını sağlayan ve himmet komisyonları topladığı söylenen medyada belediyeler imamı diye bilinen firari Erkan KARAARSLAN’ın FETÖ/PYD terör örgütünün halen devlet içindeki kalıntıları ile temasta olması ile yandaşlarını koruması mı devam etmektedir? Bunun da Adalar Belediyesi hakkında Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ve İstanbul Terör Başsavcılığı’nda FETÖ/PYD terör örgütlerine finansal yardım iddiası ile sürmekte olan soruşturmalarda açığa çıkacağını ümit ediyoruz.
Mülkiye Müfettişi Hasan YILMAZ’ın ikinci bir araştırma raporu ile tespit ettiği, konusu suç olan memurun görevini ihmali, görevi kötüye kullanması, ihaleye fesat karıştırılması, kamu zararı veya konusu suç olan hususlardan artık neleri tespit etmişse İçişleri Bakanlığı’ndan ön inceleme yapmak için ayrı bir görevlendirme istediği ve bu görevlendirilmenin kendisine verilmesi, Adalar Belediyesi’nde görev yapan yaklaşık 20’den fazla memurdan imzaları olan evraklar hakkında savunma istediği öğrenilmiştir.
Müfettiş Hasan YILMAZ’ın memurlardan istediği savunmaların gazetemize ulaşan bazılarının sonuç kısımlarında “bundan böyle …..Belediye Başkanlığının bu şekilde tasarrufta bulunulmamasının sağlanması veya bundan sonra …… Belediyenin mülkiyetinde olmayan taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunulmamalıdır” şeklinde tavsiye niteliğinde yumuşak bir araştırma raporu verdiği de bilinmektedir.
İBB Teftiş Kurulu Müfettişinin KAYYUM raporunun yıkıcı etkisinin Mülkiye Teftiş Kurulu Müfettişi Hasan YILMAZ tarafından yok edildiği söylenirken, 23/03/2018 tarihli aynı İBB müfettişi olan Necati ÖZDEMİR, İstanbul Valiliğine vermiş olduğu 23/03/2018 tarihli 97299 sayılı nihai 2. KAYYUM raporu ile Adalar Belediyesini de Hasan Yılmaz’ı da şoka uğrattığı muhakkaktır. Güneş balçıkla sıvanmayacağı er geç hakikatlerin ortaya çıkacağı nihai KAYYUM raporu ile ortaya çıkmıştır.
Bu nihai rapordan sonra artık Adalar Belediyesine gelen müfettişler araştırdıkları yada ön inceleme yaptıkları konular içinde suç tespit etmeleri halinde ‘bundan böyle’, ‘şöyle’ ifadeleri ile suçu geçiştirme yapamazlar. Yaptıkları takdirde o suça iştirak etmiş olurlar. Mülkiye Müfettişinin numaralar vererek raporladıkları araştırma raporunun sonuç kısımları, sanki normal bir denetim raporu yazarmışçasına bu şekilde yuvarlak cümleler ile yapılanlar suç değilmişçesine araştırdıkları konular devletin kamu kurumu olan Adalar Belediyesi değil de sanki ilkokul seviyesinde bir öğrenciye nasihat eder gibi raporlama tekniği kullanarak Adalar Belediyesini akıl almaz şekilde aklamaları, maalesef Türkiyemizde Mülkiye Müfettişlik Müessesesini şaibe altında bırakmıştır.
Bildiğimiz kadarı ve İBB Müfettişi Necati ÖZDEMİR’in raporunda, Adalar Belediyesi Başkanı Atilla AYTAÇ ve Mali Hizmetler Müdürü ile ilgili olarak Fetöcü firmalara usulsüz ihale verdikleri ve bu firmaların hak edişlerini hemen ödedikleri için Teröre Finansal Destek sağladıkları iddiası ile hem Adalar Cumhuriyet Baş Savcılığında, hem de İstanbul Terör ile Mücadele Savcılığında suç duyurusunda bulunulduğu şu an itibarı ile her iki Başsavcılıkça soruşturmanın sürdürüldüğü bilinmektedir. İddialar çok ciddi olup, bu soruşturmaların sonucu, aynı zamanda, Türkiye’de müfettişlik müessesesinin işleyişindeki yanlışlıkları, ortaya çıkartacaktır.
İBB müfettişi Necati ÖZDEMİR’in Adalar Belediyesi hakkında nihai 2 nolu, konusu kısaca Adalar Belediyesine KAYYUM atanması olan, ekleriyle birlikte 536 sayfa müfettiş raporunun her sayfasını ve bu rapor ile ilgili olarak açıklamalı geniş haberlerimizi, birinci rapor ile kıyaslamalı olarak gönüllü bilirkişi izahatları ile bilahare haber serisi olarak gazetemizde yapacağız.
Şükrü ABANOZ.