Adalar İlçesi’nde Önümüzdeki Yerel Seçimler
Adalar İlçesi’nde belediye başkanlığına aday olmak isteyenler her zamanki gibi Adalar’ı ne denli sevdiklerini ilan ederek önümüzdeki yerel seçimlerde kendilerini seçmemizi istiyor. Bilinçli Adalı seçmen için adayların iki temel soruya verecekleri yanıt önemlidir: Birincisi, Adalar İlçesi’ni nasıl tanımlıyorsunuz ve nasıl bir ilçe olmasını istiyorsunuz? İkincisi, bu tanımlama ve geleceğe yönelik plana uygun olarak şimdiye kadar ne yaptınız?
Birinci sorunun yanıtı genellikle uzun bir Adalar’a güzelleme edebiyatıyla verilir, çoğunlukla yanlış tarih bilgisi içeren bu edebiyatın en önemli işlevi Adalar’ın temel özelliğini gözden kaçırmak ve bu özelliği basit, ilkel ve küçük çıkar hedefleriyle ortadan kaldıran yağmacı zihniyeti saklamak ve dolayısıyla yağmayı sürdürmek ve Adalar’ın özelliğini bozmaya sürdürmeye yönelik olmasıdır.
Adalar’ın en temel özelliği bütünüyle Kentsel ve Doğal SİT Alanı ve kısmen de Tarihsel ve Arkeolojik SİT Alanı olarak koruma altında olmasıdır. 31 Mart 1984 tarihinde 2863 sayılı yasayla ve korumayla ilgili daha sonra yapılan küçük değişiklikler de dahil olmak üzere Adalar’ın her türlü özelliğinin ne şekilde korunacağı tanımlamıştır. Adalar’ın yasayla koruma altına alınmasından itibaren de Adalar’ın özelliklerinin ortadan kaldırıcı en büyük yağma saldırısı dönemi başlamıştır ve günümüze kadar sürmektedir. Yani yasalarla tanımlanan koruma çiğnenmekte, dikkate alınmamakta, ihlal edilmekte, hatta koruma kuralları ve yasal tanımlamalar değiştirilmeye çalışılmaktadır.
Adalar’ın özelliğini kim koruyacak?
Bu konuda en büyük duyarlılığı ve yaptırımı göstermesi gereken kuruluşlar konuyla ilgili sorumlu kamu kuruluşları yani Adalar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Koruma Kurulları, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, Anıtlar Yüksek Kurulu, Adalar Orman İşletme Şefliği, Adalar Kaymakamlığı ve yasaların korunmasıyla uygulanmasını sağlayıcı savcılık ve Adalar Kent Konseyi de dahil diğer kamu kuruluşlarıdır. Oysa şimdiye kadarki tecrübe bu kuruluşların her zaman olmasa bile birçok konuda yeterli duyarlılığı göstermek bir yana Adalar’ın özelliğini ortadan kaldırıcı yağma girişimlerine göz yummaları olmuştur.
Çok tipik bir örnek olarak şimdiki Adalar Kaymakamı Adalar’ın “yaşanabilir” olması için kara yoluyla Asya yakasına bağlanmasını ve ormanlık alanın %30’unun yerleşime açılmasını ileri sürmüştür. Daha önceki kaymakamlardan biri hiç değilse bunu söylemek cesareti göstermemiş ama kaçak inşaat nedeniyle evi mühürlenince Adalar’ın zaten kaçak inşaatla dolu olduğunu söylemek gibi bir savunmaya girişmiştir. Kaymakamlık ve savcılık makamları yapılan şikâyet ve suç duyurularına rağmen Adalar’da motorlu araç kullanımının artmasını engellememiştir. Hatta daha önceki dönemlerden bir kaymakam Yeditepe Üniversitesi’nin Büyükada’da kuruluşunda Tepeköy’e otobüs seferi koydurtarak Adalar’da bir ilki başarmış, sonra da Adalar’a belediye başkanı olmuştur.
Belediye yönetimiyse son bir örnekte Yassıada ve Sivriada’nın tarihsel SİT konumundan çıkarılmasına karşı çıktığını Haziran ve Temmuz 2013’te ilan etmiş ve bu konuda toplantı ve geziler düzenlemiş, Adalılar’ın itiraz dilekçeleri yazmalarına yardımcı olmuş ama karşı çıktığı bu Koruma Kurulu kararına Kasım 2012’de kendisi imza atmıştır. Tıpkı Adalar’ın kıyılarının bozulmasına neden olan ve mahkeme kararıyla mahkum edilen kaçak motor iskelerinin yapımına göz yummuş olması gibi.
Bu ve benzeri birçok örnek özellikle son 6 yıl içinde yeterince yayımlanmıştır. Dolayısıyla koruma altındaki Adalar’ın özelliğini bozucu ve üstelik yasalara aykırı oluşumlara ses çıkartmamış, göz yummuş, aracı ve teşvikçi olmuş kişi ve partilerin önümüzdeki yerel seçimlere sütten çıkmış ak kaşık gibi girmeleri olanaksızdır. Tek destekçileri ve güvenceleri Adalar’da olup biteni bilmeyen, bilmemesi için gayret gösterilen ve irili ufaklı kısa vadeli çıkar peşinde Adalar’ı yağmalayarak zengin olmaya çalışan kişi ve gruplardır. Bu az sayıdaki çıkarcı grubun peşine hangi siyasi partiler katılacak ve peşinden sürükleyebildiği bilinçsiz ahaliyle Adalar’ı hangi felaketlere sürüklemeye çalışacaklar göreceğiz ama bilinçli Adalıları karşılarında bulacaklarından emin olsunlar.
Bilinçli Adalı’nın seçeceği belediye yönetimi
O halde Adalar İlçesi’ne belediye başkanı adayı olarak seçilmek isteyene sorulacak soru basittir: Adalar’ın korunmasına karşı yapılan ihlal ve savsaklamaların farkında mısın, şimdiye kadar bu konuda ne yaptın? Özellikle Adalar’ı turizm bölgesi ilan ederek Adalar’ın her türlü özelliğini yok edici yağmacı anlayışa karşı mısın, bu konuda şimdiye kadar ne yaptın? Bir örnek olarak 1994 yılından beri gündeme getirilen Adalar’a “tematik” tanımlar yakıştırarak Adalar’ı turizme açmaya çalışan yağmacı cehalete karşı ne yaptın? Bu konuda Adalıların önüne tatmin edici çalışma koyamayacakların belediye başkanı adaylığına heveslenmeleri bilinçli Adalılar açısından abestir.
Diğer çok önemli bir konu siyasi partilerle ilgilidir: Adalar İlçesi bağımsız belediye olduğundan beri son seçim dönemine kadar ANAP ve AKP gibi Adalar’ın korunmasına değil bozulmasına yardım etmiş partilerin zararını görmüştür. Bu ve benzeri zihniyette yer alan partilerden Adalılar’ın hiçbir beklentisi olamaz. Son yerel seçimleriyse CHP yukardan inme yani kendisinin tabandan belirlemediği adayıyla AKP’nin oylarının bölünmesi sonucunda bir tesadüf eseri kazanmıştır.
CHP’nin durumu
CHP Adalar ilçesi örgütü demokratik olmayan yapısını (aday adayı sayısına da yansıdığı gibi yani “hepimiz aday adayız, bakalım parti merkezi hangimizi seçecek” anlayışıyla) bugüne kadar değiştirememiştir ve bugüne kadarki belediye yönetimi dönemindeki usulsüzlük ve yasasızlıklarla da başa çıkamamıştır. Bu konuda ilk elde akla gelebilecek sadece birkaç örnek vermek yeterlidir: Büyükada’da kaçak Lido inşaatı, Seferoğlu faciası, Adalar’da kaçak motor iskeleleri, motorlu araç kullanımını kısıtlamak şöyle dursun teşvik edici davranışı, kaldırım ve yol yapımında proje ve plansızlık ve yeşile tecavüz, Kent Konseyi’yle birlikte çalışmak yerine engellemek, turizm belasını teşvik ederek Adalar’ın yapısını bozmak.
Şu anda belediye yönetimindeki CHP önümüzdeki yerel seçimlere hangi demokratik, eleştirel ve yapıcı parti yapısıyla girecektir? CHP’nin Adalar ilçesi de dahil ülke genelindeki bu siyasi parti örgüt zayıflığını ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir çalışma yaptığına dair hiçbir işaret yoktur yani eğer önümüzdeki kısa zaman içinde şimdikinden çok farklı bir yapılanmaya gitmezse CHP gerçek anlamıyla modern ve demokratik bir siyasi partide olması gereken kendi kendini tabandan denetleme ve yönetme yapısı eksik olarak seçimlere girecektir. O halde CHP Adalar’da seçmeni kendi sağındaki diğer partilerden korkutarak ve yine hızla para kazanma peşindeki yağmacıları kazanmak için son yerel seçimlerde de yaptığı gibi “Adalar’da turizmi geliştirmek” gibi Adalar’a zarar veren yanlış bir planın propagandasıyla girecektir. Bu haliyle bu partinin bilinçli Adalı seçmenin beklentisine cevap vermesi olanaksızdır. Seçimlere kalan az zaman içinde hem parti olarak demokratik örgütlenmeyi başarabilir hem de Adalar ilçesinde şimdiye kadar yaptığı yanlışlardan (turizmi geliştirmek başta olmak üzere) vazgeçecek bir program sunabilir ve bunda inandırıcı olabilirse yerel seçimlerde Adalar ilçesinde yeniden yönetime gelmek şansını belki yakalayabilir.
Arif Çağlar
(7 Ağustos 2013)