Adalar İmar Planları Neden Durduruldu?

Adalar İmar Planları Neden Durduruldu?
Yayınlama: 13.01.2025
A+
A-

İstanbul Adalar İlçesi’nin 1/1000 ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planları, İstanbul 8. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Bu karar, Adalar’ın geleceği ve koruma statüsü açısından büyük önem taşıyor. Peki, mahkeme bu planları neden durdurdu? İşte detaylar:

Adalar İmar Planları ve Süreç

Prens Adaları olarak da bilinen Adalar, İstanbul’un önemli doğal ve kültürel miras alanlarından biridir. 1984 yılında doğal SİT alanı ilan edilen Adalar, Kasım 2021’de Cumhurbaşkanı kararıyla “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edildi ve plan yapma yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verildi . Bu yetkiye dayanarak Bakanlık, Prens Adaları’na bağlı Sedef ve Kaşık adalarının doğal sit derecesini düşürerek imara açılmasına sebep olabilecek imar planları hazırladı.  

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Adalar Belediyesi de Adalar’la ilgili 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları hazırladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu planları 28 Temmuz 2023’te onayladı . Planlar askıya çıkarıldıktan sonra yapılan itirazlar sonucunda bazı değişiklikler yapıldı. 2 Mayıs 2024 tarihinde Bakanlıkça onaylanan bu değişiklikler, 1 ay süreyle tekrar askıya çıkarıldı . Örneğin, Burgazada’da planlanan Turizm Alanı ve önündeki Park Alanları kaldırıldı; mevcut kullanıma uygun olarak küçük bir kısmı Günübirlik Kullanım Alanı, diğer kısımları Doğal Karakteri Korunacak Alan olarak düzenlendi. Sedef Adası’nda ise Günübirlik Kullanım Alanları azaltılarak Doğal Karakteri Korunacak Alan olarak düzenlendi ve sahile erişim sağlayan yol topoğrafyaya uygun olarak plana işlendi .  

Ancak planlar, özellikle kıyı alanlarını kapsamaması ve yapılaşmayı artıracağı endişesiyle kamuoyunun tepkisini çekti . Ada sakinleri ve sivil toplum kuruluşları, planın koruma amacı taşımaktan çok turizm amaçlı gelişmelere hizmet edeceğini savundu . Adalar Belediyesi, planlarla ilgili kamuoyunda oluşan kaygı ve bilgi talebi nedeniyle bir basın açıklaması yaptı . Açıklamada, Sanatoryum – Çam Limanı ve Madam Martha Koyu’nun süreçleri ile ilgili tüm süreçlerin içinde olduklarını ve konuya hakim olduklarını belirttiler. Ayrıca, Madam Martha Koyu bölgesinin yeni plana göre “Doğal Karakteri Korunacak Alan” fonksiyonunda kaldığı bilgisi verildi.  

İstanbul Adalar İlçesi 1/1000 ve 1/5000 Koruma amaçlı imar planları, adaların doğal ve kültürel değerlerini korumayı amaçlayan stratejik bir çerçeve sunmaktadır. Bu planlar, adaların gelecekteki gelişimini yönlendirmek ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı sağlamak için önemlidir. Planın içeriği hakkında detaylı bilgiye İstanbul Adalar İlçesi 1/1000 ve 1/5000 Koruma amaçlı imar planları adresinden ulaşılabilir. Ayrıca, Adalar 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Bilgi Notları ve Adalar 1/1000 Ölçekli Plan Değişiklik Önerileri de incelenebilir.  

7 Ağustos tarihinde İBB ve Adalar Belediyesi, askıya çıkan İmar Planı ile ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenledi . Toplantıda, planın detayları ve kamuoyunun görüşleri ele alındı.  

Mahkeme Kararı ve Gerekçeleri

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, planların iptali istemiyle İBB, Adalar Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı dava açtı . Dava kapsamında bilirkişi heyeti hazırladığı raporda, plan kararı ve gösterimlerinin planlama esas ve tekniklerine aykırı olduğu görüşünü belirtti . Raporda, planlama sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan görüşler doğrultusunda plan kararlarının oluşturulduğu hatırlatıldı. Ancak, plana İSKİ tarafından da itiraz edildi. İtirazın gerekçesi, atık su arıtma tesislerine yönelik belirsizlikti. Bilirkişi raporunda, yatırımcı idare tarafından yeni ve eski arıtma tesislerine yönelik ne şekilde tasarrufta bulunacağı ve bu durumun mekânsal karşılığının ne olacağının belirsiz kaldığı ifade edildi .  

İstanbul 8. İdare Mahkemesi, uzman raporundaki tespitlere dayanarak planların uygulanmasının telafisi güç zararlar doğurabileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin kararı, Kıyı Kanunu, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ve imar mevzuatına aykırılıklar gibi çeşitli gerekçelere dayanıyor.

Mahkemenin Kararında Öne Çıkan Gerekçeler:

  • Kıyı Kanunu’na Aykırılık: Mahkeme, Kıyı Kanunu’nun sahil şeridinde planlama ile ilgili öngördüğü “Kısmi Yapılaşma Tespiti Çalışması” hakkında plan açıklama raporunda herhangi bir irdelemeye yer verilmediğini belirtti. Hangi adalarda kısmi yapılaşma tespitinin bulunduğuna yönelik bir araştırma olmaksızın ilk 100 metrelik alan içerisinde açık alan niteliğinde olmayan ve kamunun kullanımı dışında kalan arazilerle ilgili kullanım kararları üretmenin imar mevzuatına aykırı olduğunu vurguladı. Ayrıca, kıyıların plan onama sınırı dışında bırakılmasının da planlama esaslarına aykırı olduğu belirtildi.
  • Yangın Güvenliği: Mahkeme, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te yer alan “İmar planı hazırlanırken, yangına müdahaleyi kolaylaştırmak bakımından, itfaiye araçlarının ulaşımını sağlamak üzere, orman sınırı ile parsel arasında asgari 10 m yol bırakılır” düzenlemesini hatırlatarak, imar planlarında bununla ilgili de güncel bir görüşe rastlanılmadığını belirtti .  
  • Ekolojik Kentsel Tasarım Rehberi’ne Uygunsuzluk: Mahkeme, ulaşım sistemi incelendiğinde, temel kullanımın yaya odaklı olarak kurgulandığını ve yol sisteminin ne şekilde tasarlanması gerektiği yönünde kuralların ortaya konduğunu belirtti. Kentsel tasarıma ilişkin hususların Ekolojik Kentsel Tasarım Rehberi’ne uygun olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

İmar Planlarına Yönelik Eleştiriler

İmar planlarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar, planların Adalar’ın doğal ve kültürel dokusuna zarar vereceği, yapılaşmayı artıracağı ve ada yaşamını olumsuz etkileyeceği görüşünde. Özellikle şu noktalar vurgulanıyor:

  • Doğal Sit Alanlarının Daraltılması: Planlarla birlikte Sedef Adası’nda bazı bölgelerin doğal sit derecelerinin düşürülmesi, bu alanların imara açılacağı endişesini doğurdu .  
  • Turizm Alanlarının Artırılması: Büyükada ve Heybeliada’da “doğa odaklı turizm alanı” olarak belirlenen bölgelerin, ada yaşamını olumsuz etkileyeceği ve yapılaşma baskısını artıracağı savunuluyor .  
  • Kıyı Alanlarının Korunamaması: Planların kıyı alanlarını kapsamaması, kıyıların yapılaşmaya açılabileceği ve kamusal erişimin kısıtlanabileceği endişesini yaratıyor .  
  • Katılımcı Sürecin Eksikliği: Planlama sürecinde ada sakinlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının yeterince katılımının sağlanmadığı eleştiriliyor .  
  • Planların Yapılaşmayı Teşvik Etmesi: Planların, kentsel sit içinde yer alan boş parsellerde en fazla 200 m2 taban alanına oturan iki katlı bir yapıya izin vererek yapılaşmayı teşvik ettiği ve Adalar’ın kültürel ve doğal yapısını bozabileceği eleştiriliyor.  
  • Askı İtirazlarına Rağmen Yapılan Değişiklikler: Askı itirazları sonucunda yapılan değişikliklere rağmen, Burgazada’da bazı parsellerde planlanan Turizm Alanı kaldırılarak Günübirlik Kullanım Alanı olarak düzenlendi ve Park Alanı fonksiyonu kaldırılarak Doğal Karakteri Korunacak Alan olarak düzenlendi. Ayrıca, Burgazada’da tescilli bazı parsellerin bir kısmında gösterilen Park Alanı fonksiyonu kaldırıldı. Bu değişikliklerin, imar planlarının hala bazı sorunlar içerdiğini gösterdiği savunuluyor.  

İmar Planlarının Olası Etkileri

İmar planları, Adalar İlçesi’ndeki yapılaşma ve koruma faaliyetlerini doğrudan etkileyecek nitelikte. Planların durdurulması, şu etkileri doğurabilir:

  • Yapılaşma Baskısının Azalması: Planların durdurulması, Adalar’daki yapılaşma baskısını azaltabilir ve doğal alanların korunmasına katkı sağlayabilir .  
  • Koruma Faaliyetlerinin Güçlendirilmesi: Mahkeme kararı, Adalar’ın koruma statüsünün güçlendirilmesi ve gelecekteki planlama süreçlerinde daha hassas davranılması gerektiği yönünde bir mesaj niteliği taşıyor.
  • Yeni Bir Planlama Süreci: Mahkeme kararı, Adalar için yeni bir planlama sürecinin başlamasına ve bu süreçte katılımcı bir yaklaşımın benimsenmesine yol açabilir.
  • Turizm ve Taşıma Kapasitesi: İmar planlarında yer alan “Ziyaretçi Yönetim Planı” ve “Turizm Taşıma Kapasitesi” hükümleri, Adalar’ın turizm geleceği ve adaların taşıma kapasitesi açısından önemlidir. Bu hükümler, adaların doğal ve kültürel değerlerini korurken turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktadır.  
  • Yapı Stoku ve Koruma Faaliyetleri: Adalar’daki yapı stokunun korunması ve gelecekteki yapılaşmanın kontrol altına alınması, adaların kültürel mirasının ve doğal güzelliklerinin korunması için önemlidir. İmar planlarının durdurulması, bu konuda yeni düzenlemeler yapılmasına ve mevcut yapı stokunun daha etkin bir şekilde korunmasına olanak sağlayabilir.  

Emsal Teşkil Edebilir mi?

Mahkemenin Adalar İmar Planları’nı durdurma kararı, benzer davalar için emsal teşkil edebilir. Özellikle kıyı alanlarının korunması, doğal sit alanlarının statüsü ve katılımcı planlama süreçleri gibi konularda emsal karar niteliği taşıyabilir . Bu karar, diğer özel çevre koruma bölgelerindeki planlama süreçlerine de etki edebilir. Özellikle, imar planlarının ilgili beldenin yapılaşması, arazi kullanımı ve beldenin insanlarının refahı, mutluluğu için kurallar getirmek zorunda olduğu ve bunu yaparken de her kesimden kentlinin talepleri ve ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiği vurgusu, diğer planlama süreçleri için de önemli bir ilke olabilir. Mahkemenin kararı, Adalar’da daha önce yaşanan imar sorunları ve davalarıyla da benzerlik göstermektedir. Bu durum, Adalar’da planlama ve koruma konularında yaşanan sorunların tekrar ettiğini ve çözüm bulunması gerektiğini göstermektedir.  

İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin Adalar İmar Planları’nı durdurma kararı, Adalar’ın doğal ve kültürel mirasının korunması açısından önemli bir gelişme. Karar, planlama süreçlerinde hukuka, planlama esaslarına ve katılımcılığa uygun hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor . Adalar’ın geleceği için, mahkeme kararının ışığında yeni bir planlama sürecinin başlatılması ve bu süreçte tüm paydaşların görüşlerinin dikkate alınması büyük önem taşıyor . Mahkeme, planların Kıyı Kanunu’na, Yangın Güvenliği Yönetmeliği’ne ve Ekolojik Kentsel Tasarım Rehberi’ne aykırı olduğunu tespit ederek, Adalar’ın doğal ve kültürel değerlerinin korunması için önemli bir adım attı. Bu karar, aynı zamanda, imar planlama süreçlerinde kamu yararının gözetilmesi ve katılımcılığın sağlanması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’deki diğer planlama süreçleri için de emsal teşkil edebilir.  

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Yardım merkezine hoşgeldiniz.

Sizi Arayalım
Exit mobile version