Doğayı, tarihi ve kültürel mirası korumak ve tanıtmak, çevre kirliliğine karşı mücadele etmek, sanat ve kültür alanında çalışmak, turizmi desteklemek ve ortak değerleri yaşatarak çoğaltmak derneğimizin ana misyonudur. Adalar’ın SİT Alanı statüsünün korunması süresiz bir hedeftir. Adalar kıyı dantelasının korunması, deniz temizliği, halkın denizden faydalanması ve Adalardaki orman alanlarının Milli Park statüsüne alınması derneğimizin kuruluş amaçlarındandır.
Adalardaki kalabalığın ve kirliliğin bir İstanbul’a bakan yönü, bir de Adalar ilçesine dair yönü var. İstanbul’un dört yanı deniz, ortası Boğaz ama denize girecek yer neredeyse kalmadı. Bu da Adalar’a akına yol açıyor. Ne var ki, sadece bir takım “özel” plaj işletmecileri bu akını kazanca dönüştürüyor. Kazanç işletmeciye, çöp ve pislik ise belediyeye ve Ada halkına kalıyor.
Oysaki Adalara gelen herkes belli bir para ödeyerek ilçeye girebilmeli, toplanan para belediye bütçesine aktarılarak sorunların çözümü için harcanmalıdır. Adalara yolcu taşıyan vapur ve motor ücretlerinden belli bir oranda kesinti yapılarak Adalar Belediyesine verilmelidir. Kazanç belediye bütçesine yönelmediği gibi, buraya gelenlerin ortaya bıraktığı, saçtığı her tür artık ve atık ilçeye ek yük ve maliyet olarak kalıyor!
Bir başka yakıcı sorun, bayramlarda ulaşımın ücretsiz olmasıyla Ada’ya akıl almaz boyutlarda ziyaretçi akını. Çöp, kirlilik bir yana, can ve mal güvenliğini tehlikeye atan bir durum. Ücretsiz ulaşımla İstanbul’un dört bir yanından insanlar buraya geliyor. İstanbul’un çeperlerindeki yerli halkın yanı sıra Asya ve Afrika’nın derinliklerinden İstanbul’a sığınmış, atölyelerde, şurada burada gün yüzü görmeden çalışan, yaşayan çoğu genç insan da “tatil günleri” adeta “cennet”e; Ada’ya koşuyor. Ada, adeta herhangi bir kayda kurala bağlı olmaksızın her tür serbestliğe sahip olunan yer olarak görülüyor. Dini ve Ulusal Bayram tatillerinde ulaşımın ücretsiz olması uygulamasından Adalar ilçesinin istisna tutulmasını Adalar Belediye Meclisi oybirliği ile kabul ve talep etmiştir. İBB Meclisinin karar alması beklenmektedir.
Ada sokakları ve caddeleri gibi ormanlarımız da korkunç bir pislik içinde. Pislik içinde yaşamaya mahkûm değiliz.
Burası güya sit alanı! Doğal dokunun koruma altında olması gerekiyor. Şu anki durumda bu kimsenin umurunda değil. Bu sahipsizlik ve kayıtsızlık altında hiçbir şeyi korumak mümkün değil. Adalar’da kurulu en eski STK olan Ada Dostları Derneğimizin tüzüğünde de yer alan, “Adaların milli park ilan edilmesi” önerisi bir an önce uygulamaya konarak ilk adım atılabilir.
Anayasaya açıkça aykırı şekilde Türkiye’nin diğer sahillerinde de yaygınlaşmaya başlayan, çoğu ruhsatsız plajlara Deli Dumrul gibi giriş ücreti alınması uygulamasına karşı önlem alınmalı, yasa dışılığa son verilmelidir. Halk için olduğu gibi yerel yönetim cephesinden de kamu yararı gözetilmelidir.
Adalıların denize ücretsiz olarak girememesi ise yıllardan beri konuşulan ama çözülemeyen ekstra bir garabettir. “Adalıları deniz ile buluşturacağız” diye yönetime gelenlerin de bu sorunu çözmedikleri ortada. Günübirlikçilerin yanı sıra esnaf ve yerel halkın çöpünü yerlere atması önemli bir sorun, çöp tenekesi olduğu halde yerlere çöp atılıyor. Caydırıcı önlemler ve ceza uygulanması gerekir. İdari para cezalarının uygulanması için polis ve zabıta görevini yapmalıdır.
Yerel yönetime büyük görev düşmektedir: İlçenin sorunlarını çözemeyecek olanlar göreve gelmemeli, yönetime aday olanlar bu sorunları bilerek aday olmalı, göreve gelen de sorunu çözmelidir. Adalara gelen insan sayısının çok fazla olması nedeniyle sorunların çözülemeyeceği yönünde peşin bir ön kabul ile hareket edilmesi ve vurdumduymazlık kabul edilemez.