04.03.2017 günü Büyükada’da referandumda hayır oyu kullanacak bir grup adalı kahvaltıda buluştu. Samimi bir ortamda geçen toplantıda ülkenin siyasi, ekonomik gündemi tartışıldı. Kahvaltılı toplantıda konuşmacılar referandumda neden hayır oyu verilmesi gerektiğini anlattılar.
Büyükada’da referandumda hayır oyu kullanacak bir grup adalı kahvaltıda buluştu. Kahvaltılı toplantıda CHP Adalar Eski İlçe Başkanı Avni Kurtuldu’nun Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu kızı Funda Kurtuldu ile akademisyen Ahmet Taşdemir bir konuşma gerçekleştirdi.
2014-2017 Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı dönemi arasındaki ekonomideki kötü gidişi ekonomist olarak bir rapor haline getirdiğini söyleyen Kurtuldu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun bir parti meselesi olmadığını partiler üstü, siyaset üstü bir mesele olduğunun altını çizdi. Referandumun cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve parlamenter sistemi koruma mücadelesi olduğunu söyledi.
Kararsız seçmenin ikna edilmesinin referandumda hayır oyunun çıkmasında önemli bir faktör olacağını belirten Kurtuldu, kararsızları ikna sürecinin birkaç ayağı olduğu söyledi.
Bunlardan birincisinin anayasa maddelerinin neden toplumun zararına olacağını anlatmak olduğunu belirten Kurtuldu, ikinci önemli faktörün ise 2014-2017 Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı dönemi arasındaki ekonomideki kötü gidişi vatandaşlara anlatmak olduğunun altını çizdi. Kötü gidişi ekonomi, terör, basın özgürlüğü, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), akademisyenler başlığında toplayan Kurtuldu, bu dönemi bir rapor haline getirdiği belirtti.
‘Türkiye büyüdü, kalkındı, 16. 17.’inci ekonomiyiz’ gibi söylemlerin doğruyu yansıtmadığının altını çizen Kurtuldu, Türkiye’nin 80 Milyon bir ülke olduğunu, 20 Milyonluk bir Avrupa ülkesinden büyük olmasının normal olduğunu bunun ülkenin daha zengin, refah düzeyi daha yüksek bir ülke olduğu anlamına gelmediğini belirtti.
Gayri Safi Milli Hasıla’dan (GSHM) daha önemli olan sorunun kişi başına düşen milli gelir olduğunu belirten Kurtuldu, Türkiye’nin bu sınıfta 76. sırada olduğunu, kişi başına düşen milli gelirin 2013 yılından sonra dik bir düşüş yaşayarak 10.000 doların altına 9.125 dolara düştüğü bunun hiç dillendirilmediğinin altını çizdi.
Üniversiteli işsizlerin durumuna da değinen Kurtuldu, son bir yıllık dönemde üniversiteli işsizlerin %14 artarak 692.000’e yükseldiğinin altını çizdi. Memur maaşı, doktor maaşı, öğretmen maaşı gibi meslek gruplarının maaşları dolar bazında 2013-2014 yılında sabit 2014 yılında sonra düştüğünü belirten Kurtuldu, bir çok alanda geriye gittiklerinin altını çizdi. Besin maddelerindeki artışa dikkat çeken Kurtuldu, temel besin maddelerindeki artışın maaş artışlarının üzerinde olduğunu, maaşların 2014-2017 yıllarında %20, temel besin maddelerindeki artışın ise %36 olduğunu söyledi. Kurtuldu sözlerini dış borcun milli gelir içindeki payının ilk defa %60’lara çıktığını belirterek sonlandırdı.
Akademisyen Ahmet Taşdemir ise yaptığı konuşmasında işsizlik sorununa değindi. Taşdemir, hükümetin işsizliği gidermek için bir istihdam projesi başlattığını, 2 Milyon insanı işe alacaklarını, iş kanununda yaptıkları bir değişiklikle insan ticaretini yasallaştırdıklarını bunun adına da ödünç iş ilişkisi dediklerini belirtti. Bunu yasalaştırdıktan sonra taşeronluk dedikleri sistemle 2 Milyon insanı sendikasız, güvencesiz istenildiği zaman kapının önüne koyulabilecek bir çalışma içine girdiklerini söyledi.
Sendikalaşmanın %57’den %16’a düştüğünü belirten Taşdemir, devletin en önemli işi olan güvenlik işini özel sektörlere ihale ettiklerini, adına özel güvenlik dedikleri bir teşkilat kurup 350 Bin insanı teşkilatta görevlendirdiklerini, 350 Bin insanın 30 Bin tanesinin silah taşıma ruhsatına sahip olduğunu ve bu insanlala demokrasi mücadelesi veren insanların üzerine gitmeyi hedeflediklerini belirtti ve “Hep birlikte hayır demeliyiz” dedi
