Büyükada ve Sivriada’ya deprem sensörü !

Büyükada ve Sivriada’ya deprem sensörü !
Yayınlama: 22.07.2014
Düzenleme: 15.12.2019 10:55
A+
A-

İstanbul Depremi yaklaşıyor mu?

 

ADAGAZETESİ, SİZ DEĞERLİ OKURLARI İÇİN DAHA ÖNCE AÇTIĞI  “İstanbul’da Sıradışı Deprem Sessizliği” VATANDAŞ SORUYOR? DOSYASI”NDAKİ UYARILARI TEKRAR EDİYORUZ!

“ADAGAZETESİ”mizce, “FLAŞ HABER” olarak önce internet sitemizde 25 Kasım’da yaptığı “İstanbul’da Sıradışı Deprem Sessizliği ” haberinde, sonrada yazılı basın olarak tüm Adalar’da dağıtılan gazetemizde vatandaşları uyarmış ve yetkililerin halkı bilinçlendirip gerekli önlemlerin alınmasını istemiştik. Sadece 2 gün sonra 27 Kasım 06.13’te 4.7 ve saat 06.21’de 4.1 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti.

Büyükada ve Sivriada’ya deprem sensörü !

Yerin 300 metre altına kuyular açıldı

Almanya Yer Bilimleri Enstitüsü ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında Türkiye’de ilk kez yerin 300 metre altına inilerek sismik kayıt yapılacak. Marmara Denizi’nin kuzey ve güneyinde belirlenen, Adalar İlçesi’nde ise Büyükada ve Sivriada yer alacak olan 8 ayrı noktaya kurulacak “Derin Kuyu Sismometre Ağı Projesi” ile yapılacak kayıtlarla, fay hattındaki hareketlilik yakından takip edilecek. Büyükada‘ya kurulacak sismometre istasyonu için sondaj çalışmalarına başlanıldı.

 

AFAD’ın projede görevli Jeofizik Yüksek Mühendisi Filiz KADİRİOĞLU, basın mensuplarına çalışmalar hakkında bilgi verdi.

 

 

Sondaj kuyularla yerin 300 metre altına inerek sismik cihazlar yerleştireceklerini söyleyen KADİRİOĞLU, “Kuzey Anadolu Fay Hattı Marmara Denizi’nin Büyükada ve Yalova arasında kalıyor. Amacımız bölgedeki sismik aktiviteyi Beklenen Marmara depremi öncesinde çok hassas bir şekilde yerin altından gözlemleyeceğiz. İki kurum olarak çalışmalar kapsamında 8 adet sismik istasyonların kurulması hedeflendi. Büyükada‘ya bir istasyon kuruyoruz. Daha sonra Sivriada’ya da bir istasyon kuracağız. 8 istasyon tamamlandığında bu sayede Marmara Denizi çevresini adeta depremleri gözlemleme açısından ablukaya almış olacağız” diye konuştu.

 

 

Projede Almanya Yer Bilimleri Enstitüsü adına bulunan Sismoloji Uzmanı Prof. Dr. Marco BOHNHOFF ise, “iki ülke arasında ortaklaşa gerçekleştirilen projenin çok önemli olduğunu” söyledi.

AFAD görevlisi Jeofizik Yüksek Mühendisi Recai KARTAL, “Büyükada’daki kuyulara yerleştirilecek sismometrelerden aletsel büyüklüğü 1 ve daha küçük depremler algılanacak” dedi ve çalışmaların 2 aya kadar tamamlanacağını vurguladı.

 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa ERDİK, İstanbul’da 7.5 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre, Adalar’da yüzde 0.6 oranında can kaybı yaşanacağını bildirdi. İstanbul İli genelinde çok katlı binaların yüzde 50’sinin kullanılamaz hale geleceğini kaydeden Erdik, şunları söyledi: “Alibeyköy Barajı’nın hasar görmesi halinde Haliç bölgesini su basacak. Ambarlı termik santrali hasar görerek, kullanılamaz hale gelecek. Kent nüfusunun yüzde 0.4’ü ölecek ve 1.6’sı yaralanacak.”

Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN, İstanbul Boğazı altı ile birlikte, Marmara ekseninin sağlam bir mağmatik sokulum üzerinde oturduğunu, bu değişiklik nedeniyle Adalar kolunun Avcılara doğru gideceğine Sivriada batısında dirsek yaparak ,mağma sırtı boyunca Mürefteye yöneleceğini göstermektedir. Açıkçası Marmara denizi ortasından bir şeftali gibi yarılmaktadır. Bu bağlamda, Hereke ile Büyükçekmece arasındaki kabuk, boğazın altından yükselen mağma nedeniyle incelip, kırılmaya karşı daha da sağlamlaştığından, Büyükçekmece Mürefte arasındaki gevrek kırılgan kabuktan fizik- mekanik yönlerden ayrılmaktadır.”dedi

ERCAN, “verilere göre kırılma çatalının doğu-batı uzanımlı yatay Çınarcık-Esenköy (Katırlı) kolu; Yalova Çınarcık, Esenköye doğru giderken, diğer kuzey-batı iki kolu, balık kılçığı gibi, biri Yalova’dan Heybeliada batısına dek (Sivriada Kolu), diğeri Taş köprü-Topçular arasından ayrılarak Adalar ile Tuzla-Kartal-Bostancı arasında kalan Batık Ada ( Vordonisi Adası) doğru uzanmıştır.”

Batık manastır kayalıkları: Vordonisi

Vordonisi’nin tam karşısında ve çok yakınında bulunan Küçükyalı Arkeolojik Alanı’nda 12 yıldır araştırmalar yapan Koç Üniversitesi ve İtalya Salerno Üniversitesi Ortaçağ Latin Araştırmaları Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Alessandıra RİCCİ de adanın sualtı arkeolojisi temsilcileriyle araştırılması gerektiğini vurguladı. RİCCİ, Vordonisi Adası’nın Küçükyalı Manastırı’nın tam karşısına denk geldiğini belirtirken, üzerinde çalıştıkları manastırın da 9. yüzyılda deniz kıyısında olduğunu ve zamanla uzaklaştığını söyledi. RİCCİ, “Vordonisi Adası’nda sürgün olan Patrik Fotius ile Küçükyalı’daki Patrik İgnazius arasında büyük çekişme yaşanıyor. Rekabet sonucu Patrik Fotius, adanın üzerine bir manastır yapınca da, Patrik İgnazius da aynı manastır yaptırıyor. Vordonisi’nin bulunması, Küçükyalı’daki Satyros manastırının da önemini artırıyor. Bizans’ta Adalar’da rahipler yaşardı. Vordonosi Adası’nda ufak çaplı da olsa yerleşim olabilir. Ada üzerinde kubbeli bir kilise yapısının olduğunu biliyoruz. Bu küçük adanın kalıntılarının tespiti için sualtı arkeolojik araştırmaların yapılması son derece önemli.”dedi.

“Vordonisi Adası” Roma haritalarında var !

Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener ÜŞÜMEZSOY, “Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Patrik İgnazius’un (797-877) üzerinde büyük bir manastır yaptırdığı Vordonisi Adası’nın alüvyon tabakası üzerinde yükseldiğinden 1010’da meydana gelen bir depremin şiddetli bir sarsıntısının ardından meydana gelen çökme sonucu sular altında kaldığını” söyledi. ÜŞÜMEZSOY, “granit kayalıklar üzerinde yükseldikleri için diğer adaların bir depremle sular altında kalma ihtimalinin olmadığını” da belirtti.

Tarihte Adalar Depremleri

10 Temmuz 1894 Depremi , “Büyük Hareket-i Arz” (Büyük yer hareketi) olarak anılan deprem çok geniş bir alanda hissedilerek, İstanbul’da ağır hasarlara sebep olur. Sultan 2. ABDÜLMAMİD bu deprem sebebiyle Atina Rasathanesi’nden bir teknik heyet getirtmiş ve rapor hazırlatmıştır. Rapora göre “deprem 12:24’de 3 şiddetli sarsıntı şeklinde olmuş, 1. ve 2. Sarsıntıda yer altından feci sesler duyulmuş yer yüzü dalgalı bir deniz üzerindeymişçesine sallanmıştır.

 

Heybeliada Ruhban Okulu ile Helen Ticaret Okulu arasında 200 m uzunluğunda 8 cm genişliğinde bir yarık oluşmuş yine Kınalıada da yarıklar görülmüştür. Burgazadası’nda sahile paralel kuzey-güney yönlü 200 m uzunluğunda 7 cm eninde bir yarık tespit edilmiştir.

Deniz dibinden geçen telgraf hattının Kartal’dan Çanakkale’ye kadar olan kısmında ve denizden 3 km açıkta bir yerden koptuğu anlaşılmış, birkaç gün sonra kablo çıkarılınca bıçakla kesilmiş gibi temizce kırıldığı görülmüştür. Depremde Heybeli ada Ruhban Okulu da hasar görmüştür. Adalar’da pek çok kişi enkaz altında kalmıştır

 

Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN, Adaların deprem tarihindeki gözlemlere dikkat  çekmektedir:

1. Kınalıada ile Heybeliada da deprem sırasında deniz içinden, sanki aslanların topluca gürlemesi gibi ya da korkunç gürültülü bir kasırgaya benzer ses ile kayaların patlayarak yırtılmasını, göçmesini andıran gürültüler, yerin çatır çatır kırılması, göçmesi, yarılması gibi yırtılma gürültülerinin duyulması,

2. Kırılma çatalının geçtiği yerlerden, Batık Ada Vordonisi kırık kolu boyunca, Kartal ile Adalar arasından iletişim kablosunun üç yerinden yakılarak koparılmış olması,

3. Büyükada ile Sedef Adası arasında gözlenen alev topları ile denizden çıkan buhar,

4. Yaklaşık 1000 yıl önce batan Vordonisi Adası (Kınalıada ile Maltepe arasında ki Batık Ada, Kayıp Manastır Döşemeleri Adası) dolayında 1999’dan sonra olan depremcik yığılmaları.

 

Tarihte İstanbul Depremleri:

1- 1489 Zelzelesi : Gece meydana gelen depremde pek çok bina hasar görmüş, bazı camilerin şadırvanları yıkılmış, surlarda dökülmeler olmuştur. Fakat halkın ikamet ettiği evlerin geneli ahşap olduğundan fazla can kaybı olmadığı anlaşılmaktadır. Depreme dair dönemin kaynaklarında çok etraflı bilgi de yer almaz.

2-22 Ağustos 1509 Zelzelesi ( Küçük Kıyamet–Kıyamet-i Suğra ) :
İstanbul’da meydana gelen depremlerin en şiddetlilerinden birisi olarak tarihe geçen deprem ikindi vakti meydana gelmiştir. Günümüz araştırmacılarının ortaya koyduğu değerlendirmelere bakıldığında merkez üssünün Adalar açıkları olduğu anlaşılmaktadır. Dönemin kaynaklar depremden sonra günlerce yerin altında gök gürültüsü benzeri sesler geldiğini rivayet ederler. Sarsıntı ile Marmara Denizi’nde tusunami meydana gelerek İstanbul ve Galata surlarını aşan dev dalgalar kıyı kesimde kayda değer zararlar verir.

3-Nisan 1557 Zelzelesi:
Kanuni Süleyman devrinde meydana gelen depremde Fatih camii ağır hasar görmüş, pek çok minare külahları devrilmiş,  Surlarda yıkılmalar olmuştur. Ayasofya’nın mozaiklerini örten sıvalar hemen hepten dökülür.

4-28 Haziran 1648 Zelzelesi:
Güneş batmadan evvel ani ve korkunç bir uğultu işitilir. Ardından uğultu ile beraber 3 kez şiddetli bir sarsıntı olur. Deniz üzerindeki gemileri birbiriyle çarpıştıracak kadar şiddetli bu sarsıntı evleri, haneleri, hanları hamamları, türbeleri, çeşmeleri yıkmakla bırakmaz adeta savurur. Bütün minareler savrularak yıkılır, çok geniş bir salanda hissedilir.

5-11 Temmuz 1690 Zelzelesi:
Salı akşam namazından sonra yerden yukarı doğru gelen bir sarsıntı olur. Öyle ki insanları adeta hoplatır.  Fatih Camii kubbesi yarılır, Topkapı surları yıkılır.

6-Mayıs 1719 Zelzelesi:
İkindi vakti meydana gelmiştir.  Galata kulesi ve kız kulesi hasar görmüştür. Denizden vuran dev dalgalar kayıkları ve gemileri karanın epey iç kısımlarına savurmuştur.

7-2 Eylül 1754 Zelzelesi:
Önce ufak bir sarsıntı meydana gelmiş arkasından kesik kesik ufak sallanmalar devam etmiştir. Bu öncü şokların ardından 30 saniye kadar devam eden ana şok dalgası vurmuş ve doğu – batı yönünde şiddetli bir sallantı yaşanmıştır. Deprem İstanbul’da da yoğun hasar oluşturur.  İstanbul’da bir deniz feneri yıkılır.

8-22 Mayıs 1766 Zelzelesi:
Sabahleyin, kurban bayramının 3. Günü  güneşin doğuşundan kısa bir süre sonra vuku bulur. Sarsıntı sırasında korkunç bir gürültü duyulur. Güney-Kuzey doğrultusunda vuran sarsıntı 2 dakika sürer ve sonrasında gürültü kesilir. 3 – 4 dakika sonra  tekrar bir sallanma olur. İstanbul’da hasar geniş bir alana yayılır, 4 – 5 bin civarında can kaybı yaşanır. Zarar gören binaların kâhir ekseriyeti kargir olmakla birlikte ahşap binalar da zarar görenler arasındadır.

9-10 Temmuz 1894 Zelzelesi:

“Büyük Hareket-i Arz” (Büyük yer hareketi) olarak anılan deprem çok geniş bir alanda hissedilerek Adalar’da ehemmiyetli hasarlara sebebiyet vermiştir.

10-17 Ağustos 1999 Depremi:

 

ADAGAZETESİ’NDEN ÇAĞRI :  HAYDİ ADALILAR !

Deprem olmayacak gibi yaşamayı, deprem olacak gibi hazırlanmayı öğrenmeliyiz.”

VATANDAŞ SORUYOR?

1- Olası İstanbul Depremi ile ilgili haberleri biz hep “ADAGAZETESİ”nden mi alacağız?

 Önceki Adalar Deprem haberlerimizden:

02 Ekim 2013:   http://www.ada-gazetesi.com/istanbulda-siradisi-deprem-sessizligi.html

25 Kasım 2013  http://www.ada-gazetesi.com/istanbulda-siradisi-deprem-sessizligi-2.html

27 Kasım 2013:  http://www.ada-gazetesi.com/buyuk-depremin-ayak-sesleri-mi.html

 

ADAGAZETESİ    Adalar Özel Haber.

VATANDAŞ SORUYOR?

Sedefadası Özel Haber

Büyükada Özel Haber

Heybeliada Özel Haber

Kaşıkadası Özel Haber

Yassıada ve Sivriada Özel Haber

Burgazadası Özel Haber

Kınalıada Özel Haber

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version