Büyükada’dan Dünyaya Bakış: Doha’ya Yapılan İsrail Hava Saldırısı

Büyükada’dan Dünyaya Bakış: Doha’ya Yapılan İsrail Hava Saldırısı
Yayınlama: 11.09.2025
Düzenleme: 11.10.2025 09:21
A+
A-

Büyükada’nın dingin ortamında, Kadıyoran yokuşundaki küçük taş evin penceresinden dışarı bakarken insan dünya gündeminden kopmak ister. Yaz bitti havalar soğuyor. Ancak ne kadar uzak kalmaya çalışsak da, uluslararası gelişmeler gelip bizi burada buluyor. Sabahın erken saatlerinde Trt3 FM klasik radyoyu açtığımda, kısa bir haber duyurusu tüm huzuru dağıttı: İsrail F-35 savaş uçakları, uzun menzilli bir operasyonla Katar’ın başkenti Doha’da bir evi vurmuştu. Bu haber, sadece bölgesel bir gelişme değil, aynı zamanda dünya düzeni, güvenlik dengeleri ve uluslararası ilişkiler açısından çok şey söylüyordu.

9 Eylül 2025 sabahında Doha’nın West Bay Lagoon semtinde, İsrail uçakları Hamas liderlerine yönelik bir evi hedef aldı. Hedef alınan binada altı kişi öldü. Aralarında Hamas yetkililerinin yakınları ve bir Katar güvenlik görevlisi vardı. Hamas’ın üst düzey isimleri saldırıyı hafif yaralarla atlattı. Operasyonda İsrail’in F-35I “Adir” tipi stealth uçakları ve muhtemelen F-15I “Ra’am” uçakları kullanıldı. Tel Aviv’den yaklaşık 2.250 kilometre uzaklıktaki Doha’ya ulaşabilmek için havada yakıt ikmali yapıldığı bildiriliyor. Bu uçaklar, uzun menzilli ve yüksek hassasiyetli mühimmatla saldırıyı gerçekleştirdi.

“Peki Katar’ın hiç mi hava savunma sistemi yok?” diye sormamak elde değil. Katar, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük üssü olan Al Udeid Hava Üssü’ne ev sahipliği yapıyor. Patriot bataryaları ve modern radar sistemleri bulunuyor. Ancak bu sistemler balistik ve seyir füzelerine karşı etkili; stealth uçakların taşıdığı hassas güdümlü mühimmat karşısında yetersiz kalabiliyor. Bir başka dikkat çekici nokta, ABD üssünün saldırıya müdahale etmemesi oldu. Bu durum, Katar kamuoyunda “ABD bizi gerçekten koruyor mu?” sorusunu gündeme taşıdı.

Katar yönetimi saldırıyı “egemenliğe açık bir ihlal” olarak niteledi. ABD Başkanı Trump ise operasyonun İsrail’in kendi kararı olduğunu, fakat önceden Katar’a uyarı yapılması talimatını verdiğini açıkladı. Bu açıklama, Washington’un müttefikleri arasındaki güven sorunlarını daha da büyüttü. Arap ülkelerinde ise şok ve öfke hâkim. Körfez devletleri arasında İsrail’le normalleşme süreci zaten kırılgandı; bu saldırı süreci daha da zorlaştırabilir.

Bizim açımızdan düşündüğümüzde, “Bağımsız ve zengin bir ülke nasıl bu kadar savunmasız olabilir?” sorusu öne çıkıyor. Türkiye’nin kendi hava kuvvetleri, radar ağları ve yerden havaya füze savunma sistemleri var. Katar ise milyarlarca dolarlık askeri harcama yapmasına rağmen, böyle sofistike bir saldırı karşısında çaresiz kaldı. Bu durum, savunma teknolojisinin maliyetli ama aynı zamanda kritik bir alan olduğunu hatırlatıyor.

Bütün bu gelişmeleri, Büyükada’nın sakin bir köşesindeki eski küçük taş evde Trt3 FM klasik radyodan dinlemek ironik bir duygu yaratıyor. Bir yanda martıların çığlığı, elektrikli araçların sessizliği, çay bardaklarının şıngırtısı… Diğer yanda dünyanın başka bir köşesinde gerçekleşen, uluslararası dengeleri sarsacak bir saldırının haberleri. Ada’nın huzurlu atmosferi bile bu büyük olayların gölgesinde kalıyor. Dünya gündemi burda bizlere ne kadar uzak görünse de, aslında yanı başımızda.

İsrail’in Doha saldırısı, yüksek teknoloji ve stratejik cesaretin bir örneği oldu. Katar’ın modern hava savunma sistemleri, stealth uçaklara karşı yetersiz kaldı. ABD’nin rolü ve uyarısı, müttefik ilişkilerinde güven krizine yol açtı. Bizim gibi görece güvenli bölgelerde yaşayanlar için bile bu olay, dünyanın karmaşık gerçeklerinin evimizin içine kadar girebildiğini gösteriyor. Büyükada balkonunda, demli çayın huzuruyla otururken bile, küresel politikaların soğuk rüzgârı pencereden içeri süzülebiliyor.(Haluk DİRESKENELİ)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version