Heybeliada’daki Triandafilidis Köşkü’nde neler oluyor?

Heybeliada’daki Triandafilidis Köşkü’nde neler oluyor?
Yayınlama: 24.02.2016
Düzenleme: 21.08.2017 10:07
A+
A-

Heybeliada'daki Triandafilidis Köşkü'nde neler oluyor?

Heybeliada’daki Triandafilidis Köşkü’nde neler oluyor?

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Heybeliada’da kırk yıldan fazla halk kütüphanesi olarak hizmet vermiş tarihi Triandafilidis Köşkü’nü, Meclis gündemine taşıdı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yanıtlanması istemiyle verilen soru önergesinde Adıgüzel, “Heybeliada halkının tüm itirazlarına ve tepkilerine rağmen, Hazine tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilen tarihi binanın lojman olarak kullanılacağı yönündeki iddialar doğru mudur?” diye sordu.

“Heybeliadalıların Talepleri Görmezden mi Geliniyor?”

Onursal Adıgüzel, Heybeliada’nın en eski tarihi ve 1. Derece tarihi binalarından ve kültürel miraslarından biri olan Triandafilidis Köşkü’nün, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hizmet binası olarak kullanılacağı yönündeki iddiaların, 1. Derece Tarihi eser  bina için çok uzun bir süredir mücadele yürüten Heybeliadalıların büyük tepkisine yol açtığını söyledi.
1968’den 2008’e kadar halk kütüphanesi olarak hizmet veren 1. Derece tarihi eser binada, 2013 yılında Heybeliadalıların çabalarıyla restorasyon çalışmalarının başlatıldığına değinen Adıgüzel, “Kaderine terk edilmiş tarihi binayı, ayağa kaldırmak için var gücüyle çabalayan Heybeliadalıların, kütüphane talepleri görmezden mi gelinmektedir?” dedi.
Adıgüzel, soru önergesinde ayrıca 1. Derece tarihi eser binanın tahsis aşamasında Adalar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün binanın kütüphane amacıyla tahsis edilmesine karşı çıktığı yönündeki iddiaların doğru olup olmadığını sordu.

Kütüphane için hukuki mücadele sürüyordu

Bir süredir restorasyonda olan Triandafilidis Köşkü’nde sorunlar bitmiyor. Boş olan bu köşkü kütüphane yapmak için Heybeliadalıların girişimleri devam ediyordu.

Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi’ne bağlı şube kütüphanesi olarak hizmet veren ve 2013’ten beri restorasyonda olan Triandafilidis Köşkü Milli Eğitim’de devredildi, adalılar kütüphanesiz kaldı.

Ada halkı, 2008’den beri boş olan, bahçesine çöp boşaltılan Triandafilidis Köşkü’nün yeniden kütüphane olarak hizmet vermesi için 2013 yılında Heybeliada Kütüphane Girişimi’ni kurmuş, girişim den Heybeliada Kütüphane Derneği ortaya çıkmıştı.

 

 

Heybeliada Kütüphane Derneği’nden Serenad Demirhan yakın zamanda kendilerine, köşkün İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü’ne verildiğini, binanın kütüphane olarak değil, hizmet binası olarak kullanılacağının bildirildi…

Serenad Demirhan yaptığı açıklamada; “2013’te tümüyle ahşam olan kütüphane binasının restore edilmesi için ilgili ve yetkili makamlara göndermek üzere 500 imza toplamıştık. Bu süreçte bizi Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın ve ondan önce görev yapan Ahmet Emre Bilgili de desteklemiş, etkinliklerimize gelmişti. İl Özel İdaresi de binanın kütüphane olarak restore edilmesi için ihale açtı”…

Demirhan, bunun üzerine 2014’te İstanbul İl Özel Dairesi’nin feshedilmesi üzerine, Daire’nin malları Hazine’ye devredildiğini, Hazine’nin de binayı Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edildiğini aktardı. Daha sonra  4 Ağustos’ta İl Kültür ve Turizm Müdürü Apaydın’ın, dilekçeyle binanın kütüphane amacıyla tahsis edilmesini istediğini ancak İlçe Milli eğitim Müdürlüğü’nün bunu kabul etmediğini ekledi…

Türk Kütüphaneciler Derneği Başkanı Ali Fuat Kartal da Heybeliada halkının kütüphanelerine sahip çıkmasının örnek oluşturduğunu belirterek “İlçe Milli Eğitim’in bu tavrını anlamak zor” dedi…

Bülent Yılmaz ise;  “Heybeliada Kütüphane Binasını Kaybettik!” başlıklı bir mektup kaleme aldı:

Heybeliada Halk Kütüphanesi Türkiye için çok, belki de biricik önemli bir deneyimdi. Ada halkı 3-4 yıldır ne kadar çok uğraştı. Dernek kurdu, çalıştaylar, konferanslar yaptı. Stratejik planlar geliştirdi. Kitap kampanyaları başlattı. Şenlikler düzenledi. Ben de kişisel olarak onlara yardımcı olmaya çalıştım. Valilik, vali yardımcıları ile, Kültür Müdürleri ile görüştük. Her seferinde merak etmeyin yanıtını aldık. En son 2 ay öncesi garanti vermişti Vali Yardımcısı. Hiçbir sorun yok demişti. Ancak olmadı.

Türkiye’nin bu boyutta sivil toplum-halk kütüphanesi buluşmasını gerçekleştiren, halk kütüphanelerinin ufkunu açacak projesi belki de tek (ya da birkaç örnekten birisi) örneği yaşamadı. Yaşatamadık. Çok kötü oldu. Başaramadık. Sorumluyuz. Çok üzgünüm.

Burada, mesele tek bir kütüphane meselesi, Heybeliada meselesi değildi. Yeni bir yol, ufuktu. Anlayamadık; yazık oldu. Yine de sonuç değil süreç önemlidir diyor ve o güzel Ada halkına içten sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Bu çabaları tarihe geçecektir; bizim sorumsuzluklarımız da tabii!

Dernek üyeleri mücadeleyi bırakmış değil. Yapının kütüphane olması amacıyla başlatılan sürecin aynı şekilde devam etmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bunun için yetkililerle görüşüyor, binanın mülkiyet hakkı kimde olursa olsun, buranın -başka bir yere dönüşmeden- kütüphane olarak faaliyet göstermesini istiyorlar.

“Günümüzün kütüphaneleri nasıl olmalı?” sorusuna verilen yanıtlardan ilki, kütüphanelerin yaşayan yerler olması gerektiği. Heybeliada’da, henüz ortada bir kütüphane yokken bu yaratıldı. Yaşam boyu öğrenme merkezinin temeli atıldı. Halkla, sivil toplum kuruluşlarıyla, kütüphanecilerle, yazarların ve her yaştan okurların buluşması sağlandı. Artık bu örnek girişime bir kütüphane gerekli. Bürokratik engeller aşılmalı ve  tarihi yapı yeniden kütüphane olarak açılmalı

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version