OLDU MU YA !

Yayınlama: 04.10.2012
Düzenleme: 16.10.2012 08:11
A+
A-

“Vapurum, vapurum dediniz ama bu yaz motora daha fazla insan binmiş.” dediler. Siz bindirirseniz elbette ki binerler. İnsanlar fikir birliği yapmasalar elbette ki bundan başka bir sonuç elde edemeyiz.

 

Bugün acilen Kınalıadadan şehre inmem gerekti. Keyifli bir yolculuk değildi benimkisi. İşimi derhal halletmeme rağmen Kabataştan Büyükadaya gitmek için 08.40 vapuruna yetişemedim. Acelem vardı. Kabataşa inip bir imkân aradım. Saat 10.40’a kadar vapur beklemeye mecbur kalmıştım. Deniz otobüsü seferi de yok. Bir sabah, bir akşam saat 18.00 gibi sefer yeter de artar bile. Aniden bir ses beni uyardı. “Adalara motor”. Bindim tabii.

 

Keşke binmez olsaydım. Motorun gürültüsüne karışmış avaz avaz bağıran insan sesleri. Her nedense uzaktan uzağa birbirlerine bağırıyorlar haykırıyorlar ve maalesef bunlar benim insanım. Yabancılar kıç tarafına kaçtılar, hava da bulutlu, ayakta kaldılar. Ben de dayanamadım, güverteye çıktım ki güverte hıncahınç dolu ama hiç olmazsa biraz rüzgâr esiyor.

 

Evet Beyler…bunu niçin yapıyorsunuz?

 

Kışlıkçılar vapur saatlerinden şikâyetçi. Kınalıadadan son vapur hafta içi ve hafta sonu saat 21.00 de. Düşünün bir kere bu vapur Büyükadadan saat 20.15 de kalkıyor. Hasta mısın? Ölür müsün? Kalır mısın? Ziyarete mi gideceksin? Yemeğe mi davetlisin? İnsan mısın, değil misin? Yoksa adadan mı kovuluyorsun?

 

Çalışan kesim, akşam saat 19.40 vapurunu kaçırdı mı saat 23.00’e kadar Kabataşta kar kış demeden, iskele ortamında beklemek zorunda. Şu sefalete bakar mısınız?

 

Böylece kışlıkçılara yaşam hakkı tanınmıyor. Kışlıkçıların hiçbir sosyal hayatı yok. Yani, insan düğüne mi gidecek, konsere mi? tiyatroya mı? Herkesin sosyal hayatı olmayabilir ama kimsenin hakkı da engellenemez. Ayrıca sağlık yönünden ne kadar tehlikeli, bunu görmüyor musunuz? Kınalıadadan sabah vapurları iki saat ara ile kalkıyor.

Neden? Şehre inenlerin günü çabuk bitsin diye mi? Sabah 07.20 vapurunu kaçıranlar işlerinden kovulsunlar diye mi?

 

Koca bir yaz geçti. İnsanlar Kınalıadadan Bostancıya geçmek için tabii ki çoğunlukla vapur değil de motor kullandılar. Bu insanların her zaman 20 dakikalık yol için Adalar turu yapabilecek vakitleri olmayabilir. Olmasın da zaten.

 

Yani, anladığınız gibi, tabii eğer anlatabildimse, motorla yolculuk tercih değil, mecburiyettir.

 

Evet, buyurun bir rezalet daha. Motora binen iki satıcı kıyameti kopardılar bile. “Show makinaaaaaa, show makinaaaaaa, lemonİ, portakalİ, Greyfurtİ”  “ İ “ lisanı konuşuyor adam. Bu engellenemez mi? Açık havayı da kokuttu. Buram buram limon kokuyor. “Five lira makinaaaaaaaaaa” Diğeri de saat ve topaç satıyor. “Öküz gibi bakma be, bedava satıyoruz bedava” diyor yolculara. Bilmem ki bu rezalet 3.cü dünya ülkelerinde var mı? Ben rastlamadım.

 

Kabahati biraz da kendimizde bulalım. İnsanların durumu anlamamak için nedenleri varsa, anlatabilmenin yollarını bulmak da bize düşer. Birlik olalım, dilekçe yazalım, gidelim konuşalım veya gerekirse adabıyla itiraz edelim dediğimde de şuna benzer cevaplar alıyorum. “Nasıl olsa bir şey değişmeyecektir, ismim bilinmesin” Nedir bu korku? Kimler korkutmuş bu insanları? Biraz uğraşsan, bir el versen, ne olur yani, niçin korkuyorsun kardeşim, adam mı yerler? Acaba cesaretsizlik mi? Şahsiyetsizlik mi? Usanç mı? Umursamamak mı? Tembellik mi?

Biliyorum, biliyorum da yazmak istemiyorum.

 

 

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 6 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version